Zehirli | Konular | Kitaplar

200 Kilometre hızla duvara toslayacağız

Devlet Bakanı Ali Babacan'a kulak verelim: "32 milyar dolarlık cari açığı çeviremezsek 200 kilometre hızla duvara toslarız. Böyle bir durumda aracın içindekilerin durumunu düşünmek bile istemiyorum."
Evet AKP'li Bakan bile cari açık için SOS veriyor.
Hatırlayın AKP geldiğinde carı açık 1.5 milyar dolardı.
Bugün 35 milyar dolara yaklaştı.
Yaklaşırsa yaklaşsın ne olur demeyin!
1994'de doların 11 bin liradan 48 bin liraya çıktığı Çiller'in Başbakanlığında yaşanan krizin sebebi de cari açıktı.
Peki o zamanki cari açık ne kadar mıydı?
8.5 milyar dolar...
Keza 2001 krizinin müsebbibi de aynı şekilde cari açıktı.
O zamanki miktarı mı soruyorsunuz?
9.5 milyar dolar..
Diyeceksiniz ki şimdi açık 30 milyar doları aştı ama kriz yok..
Bu doğru değil..
Kriz var, eşikte ama müthiş bir sömürü düzeni uygulaması ile biraz biraz daha diye habire erteleniyor. Kriz eninde sonunda olacaktır.
Nasıl mı oluyor bu erteleme işi?
Dünyanın en büyük faizini vererek.
Örnek mi istiyorsunuz:
2003'de 1 milyar dolar getiren Yunanlı bir emekli fonu bu yüksek faiz politikası ile parasını 2milyar 200 milyon dolara çıkarttı.
Yani kısacası Yunanlı emeklilerin 2 bin Euroluk aylık maaşını AKP'nin kurduğu bu duyun-u umumiye, ya da sömürü düzeni ile bizim garip, yetim, yoksul Türk halkı ödüyor.
İşte AKP iktidarı, kurduğu bu sistem sayesinde krizi erteliyor.
Tabii bu ertelemede TÜPRAŞ ve Telekom gibi bu fakir milletin onlarca yıllık birimlerinin satışından gelen paraların kullanılması da var.
Evet özelleştirmelerden gelen bütün gelirler de krizin ertelenmesi için harcandı.
Şimdilik fatura ya da bilonço mu: AKP'nin 4.5 yıllık iktidarında iç ve dış borç tamı tamına ikiye katlandı...Yanlış okumadınız 80 yılda yapılan borç kadar AKP tarafından 4.5 yılda borç yapıldı. Üstelik bu para karşılığında şunu da yaptı dedirtecek tek bir eser olmadan 200 milyar doları faize verdi.
AKP'nin kurduğu sömürü düzenine bir başka örnek:
Tayyip bey hani övünür ya Merkez Bankası'nın 65 milyar dolar döviz rezervi var diye.
Bu paralar malum yüzde 3.5 faiz ile uluslararası bankalarda yatıyor..
Yatarsa yatsın demeyin. İşte bizim yüzde 3.5 faiz ile yabancı bankalarda tuttuğumuz o paralar, sıcak para hüviyeti ile Türkiye'ye geliyor ve bizden yüzde 22 faiz alıyor.. Evet yanlış okumadınız bizim yüzde 3.5 ile yatırdığımız paramızı bize yüzde 22 ile satıyorlar... İşte sömürü düzeni bu.. Dışarıdan geliyor denilen yabancı sermaye de bu, yani aslında bizim olan para ...

Şimdi iyi düşünün , Türkiye böyle bir rezil döngüyle nereye gidebilir? Bu iş daha ne kadar sürdürülebilir? Artık satılacak ve para getirecek Telekom gibi kuruluşlar da kalmadı..Türkiye hızla sömürgeleştiriliyor. Enerjide yabancı bağımlılığı katlanıyor. Keza bankacılık sektörünün yüzde 42'si yabancılara geçti. İhracatımızın yüzde 49'unu bile yabancılara satılan şirketler yapıyor.. Yabancılar Türkiye'de yatırım yapmıyor, çok kârlı olan şirketleri ucuza kapatıyor.. İşte Telekom, birkaç yıllık kârı karşılığında Arap-Ermeni sermayesine satıldı. Başbakan'ın üstünde titrediği Borsa'da işlem gören hisse senetlerinin yüzde 71'i yabancıların elinde.. Kısacası bindik bir alamete, gidiyoruz kıyamete haberiniz ola.. Türkiye'nin bugünkü durumu Osmanlı Duyun-u Umumiye günlerini mumla aratır noktadadır.. 22 Temmuz'da oyunuzu kullanırken ne olur bunları unutmayın.

ASIL SUÇLU KİM?
Altaylı'ya göre Sabah hainlik yapıyor
Sabah Gazetesinin eski Genel Yayın Müdürü Fatih Altaylı (' www.fatihaltayli.com.tr)deki http://www.fatihaltayli.com.tr)'deki yazısında Sabah Gazetesinin Türk Silahlı Kuvvetlerine karşı takındığı düşmanca tutumun hainlik olduğunu belirtti.. Biz de defalarca yazdık TMSF'nin denetimindeki Sabah Gazetesi bir süredir maalesef devlet düşmanlığı ve AKP yalakalığı yapan gazetelerle aynı çizgide seyrediyor. Hukuken kamuya ait görünen bu yayın organı kamunun ve milletin en saygın kurumuna yani Türk Silahlı Kuvvetlerine savaş açıyor ve kin kusuyor.. Altaylı'nın da belirttiği gibi Kubat Talabani'nin sözlerini birinci sayfadan büyütmesi ve TSK'yı çete ile özdeşleştiren haberleri manşete çekmesi, son örneklerdir.. Kuşkusuz bunun müsebbibi, öncelikle AKP hükümeti ve ona yardakçılık yapan Ahmet Ertürk'tür. Ama en az onlar kadar 4.5 yıl önce yani 2002 seçimlerinde Genç Parti Bursa adayı iken Tayyip Erdoğan'a meydanlarda söylenmeyecek sözleri eden bugünün AKP yağdanlığı Yavuz Onursal ile Genel Yayın Müdürlüğü için Ankara'da Nazlı Ilıcak'la AKP Genel Merkezinde kulis yapan 12 Eylül öncesinin Dev -Sol militanı Ergun Babahan'ın da payları vardır.

ARADAKİ FARK
Askere toz kondurmayan Erbakan ve çuval anıları
Prof.Erbakan'ın Milliyet'deki mülakatını mutlaka okumalısınız. Prof.Erbakan "Askerime toz kondurtmam" diyor ve TSK'yı bağrına basıyor.. İşte Sayın Erbakan ile Tayyip Erdoğan'ın arasındaki fark budur.. Birisi gerçekten milli ve devlet adamı, diğeri siyasi ikbali uğruna yaptıkları ile hepimizi infial noktasına getiren bir portre.. Soruyorum; TSK'ya toz kondurtmam diyen Erbakan bazı sapkın İslamcıların iddia ettiği gibi dinine ve davasına ihanet mi ediyor? Tam tersi. Hizmet ediyor. Sizi alkışlıyorum Sayın Hocam\'85 Bir başka şey, İngiliz Michael Todd'un çuval anılarıdır.. İnanın okurken bile hüzünlenip hiddetlendiğim bu aşağılama operasyonu ve onun sonrasında Tayyip Erdoğan'ın takındığı, "Çuval için ne notası, müzik notası mı yoksa..." biçimindeki tavrı bile AKP'yi sandığa gömecek yeterli sebeptir.. Bu toplumun zerre bir milli refleksi kaldı ise bu AKP'yi 22 Temmuz'da kayıttan düşmelidir.

AĞUSTOS'TA KÖMÜR!
AKP'nin oy satın alımı sürüyor
Haber şu: Başbakanlığa bağlı Sosyal Dayanışma Vakfı, sıcağı ile ünlü Ege kıyısındaki Ayvalık ilçesinde Temmuz sıcağında bedava kömür dağıttı... Benzer şeye üç gün önce İstanbul'un Tuzla'sında da şahit olunmuştu... Keza AKP'nin seçim bağlamında hazırladığı onlarca TIR da seçim öncesinde yardım dağıtmak için yola çıkıyormuş.. Söyler misiniz bu fotoğraf ahlaki midir? Seçimin hemen arefesinde insanlara fiyat biçercesine kömürler dağıtmak, erzaklar bırakmak, para yardımlarında bulunmak hangi ölçüye sığıyor? Tayyib Erdoğan'ın demokrasi anlayışı bu olsa gerek.. Önce halkı yoksullaştıracaksın, sonra onları dağıttığın ulufelerle kul konumuna sokup ardından minnet bekleyeceksin.. Vallahi böyle bir fotoğrafa Afrika'nın ilkel kabilelerinde bile rastlayamazsınız.. Öyle, çünkü oradaki insalar bile böyle bir rezilliğe isyan eder.. Biz de isyan niye mi yok? Olup olmayacağını 22 Temmuz'da göreceğiz..

Sabahattin ÖNKİBAR


Konular