Bunların yaptığını Damat Ferit bile yapmadı
Emin Şirin ateş püskürdü, "İngilizler Mondros Mütarekesi`nde Türkiyenin iletişim hatlarını istemişler. Damat Ferit bile vermekten imtina etmiş. Ama biz kendi ellerimizle GSM ve telefon şirketlerini İngilizler`e 15 milyar dolara teslim etti. "Yuh bizlere diyorum"
Geçtiğimiz günlerde Yunanistan’da yaşanan “Telekulak” skandalının bir benzeri Türkiye’de yaşanmasın diye Ulaştırma Bakanlığı’nın harekete geçtiği yansıdı gazete sayfalarına. Haberlere göre bazı istihbarat kuruluşlarının uyarıları üzerine Ulaştırma Bakanlığı tarafından Türk Telekom Yönetim Kurulu Başkanı Poul Doany’e gizli ibareli bir yazı gönderilmiş, kurumda çalışan yabancıların hassas noktalarda görevlendirilmemesi istenmiş!.. Bizde bakanlığın uyarısının ne anlama geldiğini konuyu yakından takip eden İstanbul Bağımsız Milletvekili Emin Şirin’e sorduk.
Tam bir komedi
* Yabancı personelin ‘hassas noktalarda’ görevlendirilmemesi için yapılan yazılı uyarının anlamı nedir?
Yazılan gizli ibareli yazı tam bir komedidir. Biz bu konuda kıyameti koparınca “Eyvah casusluk olursa biz ne yapacağız” diye telaşa düşülüyor. Ben her televizyon programında Türk Telekom’un Türk mühendisleri tarafından yönetildiğini söylemişimdir. Şimdi sanki Türk mühendisleri yönetemiyormuş gibi British Telekom’dan eskiden istihbarat işinde çalışmış ve bizim MİT tarafından da bilinen adamlar çalıştırılıyor. Hangi sebepten buna ihtiyaç duyuluyor? diye soruyorum.
Böyle şey olmaz
Cevaben bana yazılan mektuplar ise tekrar söylüyorum tam bir komedi. Şimdi bakıyoruz ki “Allah aşkına casusluk yapmayın” diyor Ulaştırma Bakanlığı Müsteşarı İbrahim Şahin. Böyle bir şey olabilir mi? İngilizler Mondros mütarekesinde Türkiye’nin iletişim hatlarını, telgraflarını istemişler. Damat Ferit Paşa bile vermekten imtina etmiş. Atatürk zaten vermemiş. Yani bunların yaptığını Damat Ferit bile yapmamış. Ama bugün biz kendi ellerimizle bütün GSM ve telefon şirketlerini İngilizlere 15 milyar dolara teslim ettik. Ve ben bir milletvekili olarak “Yuh olsun bizlere” diyorum.
* Engellenebilmesinin yasal yolu yok mudur?
Sayın Bakan Ulaştırma Bakanımız Binalı Yıldırım telefon dinlemenin çok ağır bir suç olduğunu, TCK’daki 15. Madde’nin bunu suç olarak kabul ettiğini belirtiyor. Yahu bu adamlar Yunanistan’da da para yatırmamışlar mıydı? Yunan kanunlarına göre bu zaten suç değil miydi? Adamlar zaten yırtına yırtına Türkiye’yi dinlemek için geliyorlar.
Ben hâlâ hayret ediyorum beni niye mahkemeye vermiyorlar diye. Çünkü bunların geldikleri günden beri kullandıkları İngiliz personelin isimlerini mahkemede deşifre edip, MİT’ten dosyalarını getirteceğim korkusuyla beni mahkemeye veremiyorlar.
MİT’te dosyaları var
Madem casusluk yapmıyorlar o zaman beni mahkemeye versinler. Ya da ortaya çıkıp ’Bizim bünyemizde kimse casusluk yapmıyor’ desinler. Beni ’Sen ne yapıyorsun?’ diyerek mahkemeye verebilirler. Vermiyorlar. Verdikleri takdirde ben çalışan bütün insanların resmi-gayri resmi isimleri ile MİT’ten de haklarındaki istihbarat raporlarını sunacağımı bildikleri için bundan çekiniyorlar.
Böyle hassas bir konuya hassasiyet gösterilmedi mi?
Bu konuyla ilgili olarak Danıştay diyor ki ‘Ne isterseniz yapın.’ Bu konuda herkes dalgasını geçiyor. Değişik tarihlerde -ki daha Yunanistan skandalı ortada yoktu- bu satışla ilgili bir çok yere yazılar yazdım.
Casusluk kolaylaştı
Sadece Cumhurbaşkanlığı makamından gelen bir cevapta “Ben burada kimseyi görevlendiremem, ama bu konuyla ilgili Bakan olan Abdüllatif Şener’e konuyu iletiyorum” denildi. Şener ise Cumhurbaşkanlığı’ından aldığı mektubu TMSF’ye yollamış. TMSF’den bana gelen cevapta aynen şöyle deniyor: “TMSF olarak güvenlik konusu bizimle alakalı olan bir konu değildir. Bu konuya ancak devredildikten sonra Telekomünikasyon Kurumu bakabilir. “Bunun üzerine Telekomünikasyon Kurumu’na da yazdık. Ve dedik ki casusluğu tescil edilmiş bir firmaya bu nasıl devredilebilir. Ancak cevap dahi verilmeden devri yapıldı. Bu da demektir ki Türkiye’de casus da olsan istediğin her işi yapabilirsin. Peki bunları casusluk faaliyetlerini önleyebilecek teknik imkanlara sahip misin? Hayır... Yunanistan’da bu durumun ortaya çıkmasının nedeni iki şirketten birinin Yunan şirketi olmasıydı.
En büyük sorun AKP
Yani Yunan Telekomü-nikasyon şirketi casusluğu ortaya çıkardı. Ama Türkiye’de her ikisi de yabancıların elinde. Vodafone’u da Telekom’u da İngilizler çalıştırıyor. Türkiye’nin güvenliği bitmiştir. Aslında Türkiye’nin bir numaralı güvenlik sorunu Tayyip Erdoğan hükümetidir. Bir telekomünikasyon sistemini güvenlik araştırması yapmadan satarsan, Türkiye’nin dış borçlarını altından kalkılamaz hale getirirsen, bunlar güvenlik sorunu değil midir? Danıştay’ın basılması bir güvenlik sorunu değil midir? PKK’nın azması, ve Başbakan’ın Türk değil de ‘Türkiyeli’yim demesi bir güvenlik sorunu değil midir? Ali Dibolar bir güvenlik sorunu değil midir. Bütün bunların sorumluları olan danışmanları güvenlik sorunu değil midir? Bütün bunları bir araya getirdiğimiz zaman, Recep Tayyip Erdoğan hükümetinin bir numaralı güvenlik sorunu olduğu ortadadır.
AKP’lilerin Yüce Divan dosyaları şimdiden hazır
* Şu aşamadan sonra ne yapılması gerekir?
Bunun önlenmesinin tek çaresi bu hükümet değiştikten sonra gerek Telekom’un gerek Vodafone’un ödediği paralar geri verilecek, bu kurumlar tekrar satın alınacak ve Türklere satılacak. Ben özelleştirmeye karşı değilim. Türklere satılmasından yanayım. Şu bilinsin ki bu konuya göz yumanlarla ilgili olarak “Yüce Divan” dosyaları hazırdır. Bunun için bir zaman gerekir. Bu zamanda da haliyle her şeyimiz dinlenecek. Ortada gizli bir şey kalmadı ve de kalmayacak. Geçtiğimiz günlerde iki F-16’nın olayından sonra Karamanlis açıkça meydan okurcasına “Bu konular AB de görüşülecek” dedi. İsteselerdi iki saat içinde telefon sistemimizi kapatabilirlerdi. Buna imkanları da var. Hepsinde İngilizler ve Yunanlılar çalışmaktadır. Tutun ki bir olaya kızıp kapattılar. Ne yapacaksınız? Bu ülkeyi Erdoğan’dan kurtardıktan sonra tekrar düzeltmek zorundayız. Bütün kurumların temellerini tekrar yeniden yapılandırmak mecburiyetindeyiz. Allah selamet versin sayın Yalçın Küçük’ün bir lafı vardır ki bu lafından dolayı kendisi mahkemeye de verildi ” Tayyip Erdoğan Türkiye’nin başına Deli İbrahim’den sonra gelen en cahil adamdır “. Bunu ben değil Yalçın Küçük demiş. Demek ki bir bildiği var ki bunu söylemiş. Böyle bir komedi olabilir mi? İnanılacak gibi değil.
Yazık oluyor bu ülkeye
Bu konularla ilgili sorduklarıma gelen cevaplardaki vurdumduymazlık inanılacak gibi değil. Bunların milli şuurları kalmamış. Yok. Bu ‘ümmetçi’ arkadaşlarımız birdenbire “küreselleşmeyi” keşfettiler. Yahu Ahmet Ertürk diyor ki, “Ulusalcılık yasaklanmalıdır.” TMSF Başkanı bunu söylüyor. Hiç böyle bir şey olabilir mi? Yolsuzluk ve banka kredileri “Devlet sırrı” oldu. Bunların casusları yakalayacak halleri de yok. Biz açık pazardık. Şimdi açık ülke olduk. Her şeyimiz ‘şeffaflaştı’. Devlet sırrı kapsamına sadece bankaların verdiği krediler, hırsızlıklar, Mavi Akım’lar ve devlete kazık atılan her şey ‘sır’ ama geri kalan her şey serbest. Mavi Akım’da ne kadar kazık yedik diyoruz “devlet sırrı” deniliyor. Bankaların batık kredilerini soruyoruz “devlet sırrı” oluyor. Konuşmalar “İngiliz ve Yunanlılara açık”, demek ki burada “sır” yok. Yazık oluyor bu ülkeye.
AKP 10 yıl daha kalırsa...
* Öyle bir tablo çizdiniz ki... Türkiye nereye gidiyor?
Erdoğan hükümeti kalırsa Türkiye’nin 10 yılı şöyle olacaktır:
* Doğu ve Güneydoğu Anadolu kopmuş ve ülkenin yüzde 5 ila yüzde 8’i Rum vakıflarına geçmiş, bütün dünyada Ermeni ve Pontus soykırımı kabul edilmiş, KKTC ortadan kalkmış ve Türklere azınlık statüsü verilmiş olacaktır.
* AB müzakereleri kesinlikle durdurulmuş, Türkiye’nin açığı senede 150 milyar dolara ulaşmış, olacaktır.
* Beylerbeyi Sarayı Dubai şeyhine özel olarak kiralanmış. Bilal Erdoğan, ABD tarafından desteklenerek ” Veliaht “ olarak ilan edilmiş olacak.
* Dünyanın en zenginleri listesine 3 tane AKP’li müteahhit girmiş olacak.
* Abdullah Öcalan ‘affa’ uğradığı için partisinin başına oturmuş ve Türkiye ile federasyon müzakereleri yapıyor olacak.
* İşsizlik %20 civarlarıa tırmanacak
* Başörtüsü sorunu ise halen halledilmemiş olacak
* Ya AKP ilk seçimde giderse nasıl bir Türkiye olur?
* İlk 1 seneden sonra 9 sene yüzde 10’nun üzerinde kalkınma yakalanmış olacak.
* Türkiye Azerbaycan ile federasyon kurmuş, KKTC uluslararası camiada tanınmış olacak.
* Türk iş adamlarına dünyada vize kalkmış, Rusya dahil komşularla dış ticaret senede 300 milyar dolara çıkmış, turizm 100 milyar dolara ulaşmış olacak.
* Türkiye’nin 3 üniversitesi dünyanın en iyi 20 üniversitesi arasına girmiş, Türkiye Milli Takımı dünya şampiyonu olmuş olacak.
Tercih halkımızındır .
Geçtiğimiz günlerde Yunanistan’da yaşanan “Telekulak” skandalının bir benzeri Türkiye’de yaşanmasın diye Ulaştırma Bakanlığı’nın harekete geçtiği yansıdı gazete sayfalarına. Haberlere göre bazı istihbarat kuruluşlarının uyarıları üzerine Ulaştırma Bakanlığı tarafından Türk Telekom Yönetim Kurulu Başkanı Poul Doany’e gizli ibareli bir yazı gönderilmiş, kurumda çalışan yabancıların hassas noktalarda görevlendirilmemesi istenmiş!.. Bizde bakanlığın uyarısının ne anlama geldiğini konuyu yakından takip eden İstanbul Bağımsız Milletvekili Emin Şirin’e sorduk.
Tam bir komedi
* Yabancı personelin ‘hassas noktalarda’ görevlendirilmemesi için yapılan yazılı uyarının anlamı nedir?
Yazılan gizli ibareli yazı tam bir komedidir. Biz bu konuda kıyameti koparınca “Eyvah casusluk olursa biz ne yapacağız” diye telaşa düşülüyor. Ben her televizyon programında Türk Telekom’un Türk mühendisleri tarafından yönetildiğini söylemişimdir. Şimdi sanki Türk mühendisleri yönetemiyormuş gibi British Telekom’dan eskiden istihbarat işinde çalışmış ve bizim MİT tarafından da bilinen adamlar çalıştırılıyor. Hangi sebepten buna ihtiyaç duyuluyor? diye soruyorum.
Böyle şey olmaz
Cevaben bana yazılan mektuplar ise tekrar söylüyorum tam bir komedi. Şimdi bakıyoruz ki “Allah aşkına casusluk yapmayın” diyor Ulaştırma Bakanlığı Müsteşarı İbrahim Şahin. Böyle bir şey olabilir mi? İngilizler Mondros mütarekesinde Türkiye’nin iletişim hatlarını, telgraflarını istemişler. Damat Ferit Paşa bile vermekten imtina etmiş. Atatürk zaten vermemiş. Yani bunların yaptığını Damat Ferit bile yapmamış. Ama bugün biz kendi ellerimizle bütün GSM ve telefon şirketlerini İngilizlere 15 milyar dolara teslim ettik. Ve ben bir milletvekili olarak “Yuh olsun bizlere” diyorum.
* Engellenebilmesinin yasal yolu yok mudur?
Sayın Bakan Ulaştırma Bakanımız Binalı Yıldırım telefon dinlemenin çok ağır bir suç olduğunu, TCK’daki 15. Madde’nin bunu suç olarak kabul ettiğini belirtiyor. Yahu bu adamlar Yunanistan’da da para yatırmamışlar mıydı? Yunan kanunlarına göre bu zaten suç değil miydi? Adamlar zaten yırtına yırtına Türkiye’yi dinlemek için geliyorlar.
Ben hâlâ hayret ediyorum beni niye mahkemeye vermiyorlar diye. Çünkü bunların geldikleri günden beri kullandıkları İngiliz personelin isimlerini mahkemede deşifre edip, MİT’ten dosyalarını getirteceğim korkusuyla beni mahkemeye veremiyorlar.
MİT’te dosyaları var
Madem casusluk yapmıyorlar o zaman beni mahkemeye versinler. Ya da ortaya çıkıp ’Bizim bünyemizde kimse casusluk yapmıyor’ desinler. Beni ’Sen ne yapıyorsun?’ diyerek mahkemeye verebilirler. Vermiyorlar. Verdikleri takdirde ben çalışan bütün insanların resmi-gayri resmi isimleri ile MİT’ten de haklarındaki istihbarat raporlarını sunacağımı bildikleri için bundan çekiniyorlar.
Böyle hassas bir konuya hassasiyet gösterilmedi mi?
Bu konuyla ilgili olarak Danıştay diyor ki ‘Ne isterseniz yapın.’ Bu konuda herkes dalgasını geçiyor. Değişik tarihlerde -ki daha Yunanistan skandalı ortada yoktu- bu satışla ilgili bir çok yere yazılar yazdım.
Casusluk kolaylaştı
Sadece Cumhurbaşkanlığı makamından gelen bir cevapta “Ben burada kimseyi görevlendiremem, ama bu konuyla ilgili Bakan olan Abdüllatif Şener’e konuyu iletiyorum” denildi. Şener ise Cumhurbaşkanlığı’ından aldığı mektubu TMSF’ye yollamış. TMSF’den bana gelen cevapta aynen şöyle deniyor: “TMSF olarak güvenlik konusu bizimle alakalı olan bir konu değildir. Bu konuya ancak devredildikten sonra Telekomünikasyon Kurumu bakabilir. “Bunun üzerine Telekomünikasyon Kurumu’na da yazdık. Ve dedik ki casusluğu tescil edilmiş bir firmaya bu nasıl devredilebilir. Ancak cevap dahi verilmeden devri yapıldı. Bu da demektir ki Türkiye’de casus da olsan istediğin her işi yapabilirsin. Peki bunları casusluk faaliyetlerini önleyebilecek teknik imkanlara sahip misin? Hayır... Yunanistan’da bu durumun ortaya çıkmasının nedeni iki şirketten birinin Yunan şirketi olmasıydı.
En büyük sorun AKP
Yani Yunan Telekomü-nikasyon şirketi casusluğu ortaya çıkardı. Ama Türkiye’de her ikisi de yabancıların elinde. Vodafone’u da Telekom’u da İngilizler çalıştırıyor. Türkiye’nin güvenliği bitmiştir. Aslında Türkiye’nin bir numaralı güvenlik sorunu Tayyip Erdoğan hükümetidir. Bir telekomünikasyon sistemini güvenlik araştırması yapmadan satarsan, Türkiye’nin dış borçlarını altından kalkılamaz hale getirirsen, bunlar güvenlik sorunu değil midir? Danıştay’ın basılması bir güvenlik sorunu değil midir? PKK’nın azması, ve Başbakan’ın Türk değil de ‘Türkiyeli’yim demesi bir güvenlik sorunu değil midir? Ali Dibolar bir güvenlik sorunu değil midir. Bütün bunların sorumluları olan danışmanları güvenlik sorunu değil midir? Bütün bunları bir araya getirdiğimiz zaman, Recep Tayyip Erdoğan hükümetinin bir numaralı güvenlik sorunu olduğu ortadadır.
AKP’lilerin Yüce Divan dosyaları şimdiden hazır
* Şu aşamadan sonra ne yapılması gerekir?
Bunun önlenmesinin tek çaresi bu hükümet değiştikten sonra gerek Telekom’un gerek Vodafone’un ödediği paralar geri verilecek, bu kurumlar tekrar satın alınacak ve Türklere satılacak. Ben özelleştirmeye karşı değilim. Türklere satılmasından yanayım. Şu bilinsin ki bu konuya göz yumanlarla ilgili olarak “Yüce Divan” dosyaları hazırdır. Bunun için bir zaman gerekir. Bu zamanda da haliyle her şeyimiz dinlenecek. Ortada gizli bir şey kalmadı ve de kalmayacak. Geçtiğimiz günlerde iki F-16’nın olayından sonra Karamanlis açıkça meydan okurcasına “Bu konular AB de görüşülecek” dedi. İsteselerdi iki saat içinde telefon sistemimizi kapatabilirlerdi. Buna imkanları da var. Hepsinde İngilizler ve Yunanlılar çalışmaktadır. Tutun ki bir olaya kızıp kapattılar. Ne yapacaksınız? Bu ülkeyi Erdoğan’dan kurtardıktan sonra tekrar düzeltmek zorundayız. Bütün kurumların temellerini tekrar yeniden yapılandırmak mecburiyetindeyiz. Allah selamet versin sayın Yalçın Küçük’ün bir lafı vardır ki bu lafından dolayı kendisi mahkemeye de verildi ” Tayyip Erdoğan Türkiye’nin başına Deli İbrahim’den sonra gelen en cahil adamdır “. Bunu ben değil Yalçın Küçük demiş. Demek ki bir bildiği var ki bunu söylemiş. Böyle bir komedi olabilir mi? İnanılacak gibi değil.
Yazık oluyor bu ülkeye
Bu konularla ilgili sorduklarıma gelen cevaplardaki vurdumduymazlık inanılacak gibi değil. Bunların milli şuurları kalmamış. Yok. Bu ‘ümmetçi’ arkadaşlarımız birdenbire “küreselleşmeyi” keşfettiler. Yahu Ahmet Ertürk diyor ki, “Ulusalcılık yasaklanmalıdır.” TMSF Başkanı bunu söylüyor. Hiç böyle bir şey olabilir mi? Yolsuzluk ve banka kredileri “Devlet sırrı” oldu. Bunların casusları yakalayacak halleri de yok. Biz açık pazardık. Şimdi açık ülke olduk. Her şeyimiz ‘şeffaflaştı’. Devlet sırrı kapsamına sadece bankaların verdiği krediler, hırsızlıklar, Mavi Akım’lar ve devlete kazık atılan her şey ‘sır’ ama geri kalan her şey serbest. Mavi Akım’da ne kadar kazık yedik diyoruz “devlet sırrı” deniliyor. Bankaların batık kredilerini soruyoruz “devlet sırrı” oluyor. Konuşmalar “İngiliz ve Yunanlılara açık”, demek ki burada “sır” yok. Yazık oluyor bu ülkeye.
AKP 10 yıl daha kalırsa...
* Öyle bir tablo çizdiniz ki... Türkiye nereye gidiyor?
Erdoğan hükümeti kalırsa Türkiye’nin 10 yılı şöyle olacaktır:
* Doğu ve Güneydoğu Anadolu kopmuş ve ülkenin yüzde 5 ila yüzde 8’i Rum vakıflarına geçmiş, bütün dünyada Ermeni ve Pontus soykırımı kabul edilmiş, KKTC ortadan kalkmış ve Türklere azınlık statüsü verilmiş olacaktır.
* AB müzakereleri kesinlikle durdurulmuş, Türkiye’nin açığı senede 150 milyar dolara ulaşmış, olacaktır.
* Beylerbeyi Sarayı Dubai şeyhine özel olarak kiralanmış. Bilal Erdoğan, ABD tarafından desteklenerek ” Veliaht “ olarak ilan edilmiş olacak.
* Dünyanın en zenginleri listesine 3 tane AKP’li müteahhit girmiş olacak.
* Abdullah Öcalan ‘affa’ uğradığı için partisinin başına oturmuş ve Türkiye ile federasyon müzakereleri yapıyor olacak.
* İşsizlik %20 civarlarıa tırmanacak
* Başörtüsü sorunu ise halen halledilmemiş olacak
* Ya AKP ilk seçimde giderse nasıl bir Türkiye olur?
* İlk 1 seneden sonra 9 sene yüzde 10’nun üzerinde kalkınma yakalanmış olacak.
* Türkiye Azerbaycan ile federasyon kurmuş, KKTC uluslararası camiada tanınmış olacak.
* Türk iş adamlarına dünyada vize kalkmış, Rusya dahil komşularla dış ticaret senede 300 milyar dolara çıkmış, turizm 100 milyar dolara ulaşmış olacak.
* Türkiye’nin 3 üniversitesi dünyanın en iyi 20 üniversitesi arasına girmiş, Türkiye Milli Takımı dünya şampiyonu olmuş olacak.
Tercih halkımızındır .
Konular
- BÜYÜK İSLAM ALİMLERİ VE EHL-İ SÜNNET KONUSUNDAKİ GÖRÜŞLERİ
- SÜNNETİN MÜDAFAASI SÜNNETİN DELİL OLUŞU ZARURETTİR
- EHL-İ SÜNNET MEZHEPLERİ
- Kuran'da, Müminlerin, Peygamberimiz(sav)'in Sünnetine Uymaları Bildirilmiştir
- M.İslamoğlu'nun Abdestsizlik Fitnesi Üzerine
- M.İslamoğlu'nun Bazı Anormal Görüşleri
- M.İslamoğlu'ndan Tuhaf Sözler
- M.İSLAMOĞLU OKUYUCULARINI FELAKETE SÜRÜKLÜYOR
- M.İslamoğlu'nun Babasının Değerlendirmesi
- M.İslamoğlu'nun Abdest Konusundaki Fitnesi
- MEZHEPSİZLİK NİÇİN DİNSİZLİĞİN KÖPRÜSÜDÜR?
- İBNİ TEYMİYYE NASIL SAVUNULUYOR?
- İBNİ TEYMİYYE KİMDİR?
- NECİP FAZIL'IN İBNİ TEYMİYYE DEĞERLENDİRMESİ
- ALİMLERİN İBNİ TEYMİYYE HAKKINDAKİ SÖZLERİ
- SÜNNET İNKARCILARININ BAHANELERİ -III-
- SÜNNET İNKARCILARININ BAHANELERİ -II-
- SÜNNET İNKARCILARININ BAHANELERİ -I-
- KUR'AN'I KENDİLERİNE GÖRE YORUMLAYANLAR
- HAŞVİYYE TAİFESİNİN KİTAPLARDA YAPTIĞI TAHRİFAT
- İBNİ TEYMİYYE'DEN VEHHABİLERİ REZİL EDEN NAKİLLER
- İMAM-I ZEHEBİDE VEHHABİLERİ TEKZİB EDİYOR
- İBNİ KAYYIM'IN VEHHABİLERİ YALANLAYAN SÖZLERİ
- MEALCİLİK SAPIKLIĞI
- AKLIMIZIN ALMADIĞI HADİSLERİ İNKAR MI ETMELİYİZ?
- DÜNYA BARIŞINA "SÜNNET-İ SENİYYE" MODELİ
- EFENDİMİZ VE GAYB
- BÖYLE BİR DOSTUNUZ OLDUMU?
- GENÇLERE (KİMLİK OLUŞUMUNDA )EFENDİMİZ'İN ÖRNEK OLMASI
- SÜNNET-İ SENİYYE EDEPTİR