Dinde niyetin önemi büyüktür

Kötü iş işlemesek, fakat niyetimiz işlemek olsa, sırf bu niyetimizden dolayı günah işlemiş olur muyuz? Yahut bir iyilik yapmadık ama, niyetimiz o iyiliği yapmaktır. Bu niyetle sevap alabilir miyiz?

CEVAP: Dinimizde niyetin önemi büyüktür. Kötü niyet için günah, iyi niyet için sevap vardır. Sevap kazanmak için niyetin halis olması gerekir. Amel mümkün olmasa da halis niyet, yalnız başına hayırdır. İyi bir amel işlemeye niyet edip, fakat onu işlemek nasip olmayana, niyetinin sevabı yazılır. Bir hadis-i şerifte (Müminin niyeti amelinden hayırlıdır) buyuruluyor. (Taberânî)

Mubah, taat, farz ve haram işlerken de niyet önemlidir. Mubahlar iyi niyetle yapılırsa taat olur; sevap, kötü niyetle yapılırsa günah olur. Niyet yoksa mubah işe sevap da, günah da olmaz. Üç örnek verelim:

1- Yiyip içmek mubahtır. Yiyip içerken, Allahü teâlânın emirlerini yapıp yasak ettiklerinden kaçmak için kuvvet kazanmaya niyet edilirse, sevap olur. Günah işlemeye kuvvet kazanmak için yenirse, günah olur.

2- Uyumak mubahtır. İbadetleri rahat yapmak, sabah namaza vaktinde kalkabilmek niyetiyle uyumak ibadet olur. Onun için hadis-i şerifte, (Âlimin uykusu ibadettir) buyurulmuştur. Yarın bir haramı işlemek düşüncesiyle yatan günah işlemiş olur. Hiçbir şey düşünmeden gafletle yatan, sevap kazanamaz. Böyle gafletin devam etmesi günaha sürükler.

3- Elbise giymek mubahtır. Yeni ve temiz elbise giyinirken ibadet için, namaz için süslenmeye, İslâmın vakarını, şerefini korumak için niyet edilirse sevap olur. Gösteriş için yahut karşı cinse şık görünmek için güzel giyinen günah işlemiş olur. Hadis-i şerifte, (Allahü teâlâ, sizin şeklinize, mallarınıza bakmaz. Kalplerinize ve amellerinize bakar) buyuruldu. Yani, insanın yeni elbisesi, mal ve rütbesi için sevap verilmez. Bunları yaptığı niyete göre sevap veya günah yazılır.

Taat için de üç örnek verelim:

1- Camide oturmak taattır. Camiye kötü niyetle, mesela ayakkabı çalmak için giren, günah işlemiş olur. Caminin Allahın sevdiği yer olduğunu düşünen kimse, burayı ziyarete de niyet ederse sevabı daha çok olur. Namaz kılmayı beklemek için, vaaz dinlemek için de niyet ederse, her niyeti için ayrı sevaba kavuşur.

2- Fen bilgilerini öğrenmek taattır. Allahı tanımak ve insanlığa hizmet etmek niyetiyle bu ilimleri öğrenmek çok sevaptır. Bu bilgileri kötüye kullanmak niyetiyle öğrenen de günah işlemiş olur.

3- Sadaka vermek taattır. Fakire, ihtiyaçlarını gidermesi için sadaka vermek çok sevaptır. Açıktan günah işleyene sadaka vermek günah olur.

Farz için de üç örnek verelim:

1- Hacca gitmek farzdır. Ancak hacıların paralarını çalmak ve kendisine hacı dedirtip itimat kazandırmak için hacca giden, hac borcunu ödemiş ve farzı yapmamak cezasından kurtulmuş olur ise de, sevap kazanamaz ve günaha da girer.

2- Oruç tutmak farzdır. Sırf sağlığa faydası var diye oruç tutmak sahih olmaz. Sağlığa da faydası olur niyetiyle oruç tutarsa, sağlık niyeti çoksa sevap kazanamaz. Fakat oruç borcundan kurtulmuş olur.

3- Namaz kılmak farzdır. Namaz kılan, kulluk vazifesini yapmayı niyet etmeyip, namazın bir jimnastik, olduğunu düşünerek kılarsa, namazı sahih olmaz, spor yapmış olur. İslâmiyetin emrettiği bir şey, dünya menfaati için yapılınca makbul olmaz. Dünya işi de, ahiret menfaati için yapılınca, ibadet hâlini alır.

Haramda da niyetin önemi vardır. Bir kâfiri müslüman yapmak için içki içmek caiz olmaz. Çünkü haram, iyi niyet ile yapılsa da haramlıktan çıkmaz. (Ameller, niyete göre iyi veya kötü olur) hadis-i şerifi, taatlara ve mubahlara niyete göre sevap verilir demektir. Haramdan iyi niyet ile vazgeçen sevap kazanır. Başka bir sebep ile haram işlemezse, sevap kazanmaz. Yalnız, günahından kurtulur. (Hadîka)

10092002