Âdetle ilgili sünnetler

Sünnetler, âdetlerle ilgili olup olmama bakımından ikiye ayrılır: Sünnet-i hüdâ, ezan ve ikamet okumak gibi, İslâm dininin şiârıdır. Başka dinlerde yoktur.
Sünnet-i zâide, çoğul olarak süneni zevaid denir. Resulullahın kılık kıyafeti, elbise giyiş şekli, yemek yiyiş tarzı, yürüyüşü, yatışı, vasıtaya binişi, bir işe sağdan veya soldan başlaması, saç şekli, sarık sarma şekli gibi âdetleridir. (Hadika)

Resulullahın âdetlerle ilgili sünnetlerine uymak da büyük şeref ve çok sevaptır. Ama yapmamak günah hatta mekruh değildir. Mesela Peygamber efendimiz deveye binerdi. Deveye binmemek günah veya mekruh bile değildir. Arapların âdeti olarak mübarek topuklarına kadar uzun gömlek [entari] giyerdi. (İbni Asakir)

Bugün Arap denilen insanların çoğu entari giymektedir. Türkiye’de ise âdet olmadığı için erkekler entari giymemektedir. Sünnet-i zâide olduğu için entari giymemek günah ve mekruh değildir. Sarıkla gezmek de âdeti idi. Kâfirleri de sarıklı idi. Hadis-i şerifte, (Sarık Arapların tacıdır) buyuruldu. (Beyhekî)

Sakal da âdete ait sünnetlerdendir. Kâfirlerden de sakallı olanlar var idi. Buharî, Müslim, Nesâî, Ebu Davud, Tirmizî’nin rivayet ettiği (Sünnet olan on şeyden biri sakal bırakmaktır) hadis-i şerifi sakalın sünnet olduğunu açıkça bildirmektedir. Sakalın bir tutamdan fazlasını kesmek sünnettir. Bir tutamdan kısa bırakmak, sünnete aykırıdır. Sünnet diye bir tutamdan kısa sakal bırakmak bid’attir. Böyle bid’at sakalı, haram işlemekten kurtarmak için, bir tutam uzatmak vaciptir [yani farzdır.] (Redd-ül muhtar)

Bahr-ür-râık’da, (Erkeklerin sarkan saçlarını büküp fitil yapmaları mekruh olur. Çünkü, fitil yapmak, bazı kâfirlere benzemek olur) buyuruldu. Demek ki kâfirlerin âdetlerine benzediği için yasaklanan şeyi yapmak bile haram değil, mekruh oluyor. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:

(Müşriklere benzemeyin, bıyığınızı kısaltın, sakalınızı bırakın.) [Nesaî]
(Mecusiler bıyıklarını uzatır, sakallarını kısaltır. Onlara muhalefet edin, bıyıklarınızı kısaltın, sakalınızı uzatın!) [İ.Hibban]
(Namazı nalın ile kılın ki Yahudilere benzemeyin!) [Hâkim]
(Nalını olmayan, mest giysin!), [Müslim] [Nalın, terliğe benzer ayakkabı]
Bahr-ür-raık’ın ifadesine göre, bu hadis-i şerifler, sakal kazımanın ve çıplak ayakla namaz kılmanın mekruh olduğunu bildiriyor. Yine hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(Yahudi ve Hıristiyanlar sakal boyamaz. Onlara benzemeyin, boyayın!) [Müslim]
(Saçlarınızı kırmızı veya sarıya boyayın, ehli kitaba muhalefet edin!) [İ.Ahmed]
Eshab-ı kiramın kimi boyadı, kimi boyamadı. Çünkü, bu âdetteki emre ve yasağa uymak vacip değildir. Burada, o şehrin âdetine uyulur. (Hadika)

Eshab-ı kiram sakal kazımazdı. Çünkü, o zaman, sakal uzatmak Arapların âdeti idi. Ebu Cehil gibi birçok kâfir sakallı idi. Sünnet olan sakala kıymet vermeyen kâfir olur. Yüzünü, kadın gibi parlak yapmak, kadınlara benzemek için sakal kazıtmak haramdır. Kadınlara benzemeyi düşünmeyip, genç ve güzel görünmek için sakal kazımak mekruhtur. (K. saâdet)

İbni Teymiyye, sakal kazımak haram diyor. Mason Abduh’a ve çömezi Reşit Rıza’ya İmâm diyen Mezahib-i Erbea kitabı da, İbni Teymiyyeci olduğu için, sakal kazımaya haram demişse de sözü senet değildir.

15072002