TİLKİ DÜNYASI
“Aile yaşantıları, uysallıkları, utangaç hareketleriyle tilkiler,
yüzyıllardır insanların zihninde varolan şeytânî,
kurnaz imaja taban tabana ters düşüyor.”
“KENDİSİNİ akıllı zanneden kurnaz, kurnaz olduğu kadar cimri ve bencil olan tilki sinsice zavallı tavuğu yakaladı ve haince…” Haince kümeslerden tavuk kaçıran, zayıf ve güçsüz ama kurnazlığıyla herşeyi elde etmeye çalışan hiçbir faydası olmayan hayvanlardır tilkiler… Daha ilk okumayı söktüğümüz yıllardan beri masallardan tilkilerin böyle şeytanî hayvanlar olduklarını öğrendik. Yüzyıllardır insanların zihnine yerleşmiş bu bilgiler, aslında masalcıların hayal gücünün ürettiği bir imajdan başka birşey değil. Çünkü tilkilerin yeryüzünün en uyumlu ve uysal hayvanlarından biri olduğu artık bilimsel olarak kanıtlandı. Yine araştırmalara göre tilkiler tabiatta insanlar tarafından en çok zulmedilen ve avlanan hayvanların başında geliyor.
Kuzey Yarımküre’de Asya, Avrupa’dan Kuzey Amerika’ya, kutuplara kadar çeşitli bölgelerde 21 çeşidi bulunan tilkilerin bilindiği gibi tek besin kaynağı tavuk kümesleri değildir. Ve büyük olasılıkla bir tavşanı yahut tavuğu hasta veya yaşlı olmadıkça yemezler. Zaten kümesten tavuk kaçırmak tilkilerin çok nâdir yaptığı bir harekettir. Çünkü hem etçil hem otçul olan bu hayvanlar yemek konusunda çok fazla alternatife sahiptirler. Yazın böcekler, meyveler, kemirgen hayvanlar, çekirgeler besin listelerini oluştururken, kışın bu listeden meyveler ve böcekler çıkar yerine fareler, kuşlar, kaplumbağalar, yumurtalar ve ölü hayvan etleri eklenir. Çok hassas olan koku alma, görme ve işitme yetenekleriyle en kuytu yerlerdeki avlarını bile rahatlıkla yakalayabilirler. Ayrıca kasabalara ve köylere yakın yerlerde yaşayan tilkiler, insanların attığı çöplerle de beslenebilirler. Böcekleri, çekirgeleri ve çiftliklerdeki ürünlere zarar veren diğer hayvanları yemeleriyle bir bakıma çiftçilere de yardımcı olurlar. Eskiden tilkileri gördükleri yerde öldüren çiftçiler bu özelliklerini keşfettikten sonra artık dokunmuyorlar. Hattâ çiftliklerinde tilki besleyen çiftçiler dahi bulunmakta. Yine de hâlâ tilkilere düşman olan ve acımasızca öldüren çiftçiler de var. Ama onlar ne kadar tilkilerin sayısını azaltmak için uğraşırlarsa uğraşsınlar, tilki sayısında çok fazla bir değişiklik olmaz. Çünkü tilki ölümleri arttıkça doğumlar da artar. Bu dengeli sistem sayesinde çiftçilerin yaptığı sadece gereksiz yere doğadan hayat çalmak ve vakit kaybı olmaktan başka bir anlam taşımaz.
Bir tilkinin ömrü yaklaşık on iki yıldır. Fakat çok sayıdaki düşmanları yüzünden genellikle altı yıl yaşayabilirler. Bu düşmanların başında, her yere üzerinden vızır vızır arabaların geçtiği otoyollar yapan, tarlalarını korumak için, güzel kürkünden faydalanmak için hattâ sırf spor olsun diye onları acımasızca öldüren insanoğlu gelir. İnsanlar dışında diğer düşmanları ise kurtlar, çakallar, vaşaklar, kartallardır. Fakat hiçbirinin tilkilere insanoğlu kadar zarar veremeyeceği kesindir.
Özellikle vahşi doğada yaşayan tilkiler bazen genişliği 8 km’yi bulan yuvalarının yerini tespit ettikten sonra idrarlarıyla veya vücutlarından salgıladıkları bazı kokularla sınırlarını çizerler. Aynı yöntemi yiyecek ararken aradıkları yerleri işaretlemek için de kullanırlar. Bu yöntem sayesinde daha sonra aynı yere gelip yiyecek arayan tilkilere “kontrol edilmiştir” mesajı bırakılmaktadır. Tilkilerin bir özelliği de yuvalarına olan bağlılıklarıdır. Bulundukları bölgeye gelip yerleşmek isteyen yabancı tilkilerle kolaylıkla toprak kavgasına girişebilirler. Fakat bazen yuvalarını başka tilkilerle hattâ düşmanları olan kurtlar ve kartallarla da paylaşabilirler.
Tilkiler, yuvalarını kurup yavruları olana kadar yalnız yaşarlar ve yalnız avlanırlar. Bu dönemde dişi tilkiler sosyal hayattaki yerlerini belirlemek için diğer dişilerle bir çeşit yarışa girer. Yarışı kazanan tilki “dominant” dişi olur. Bölgedeki diğer dişiler arasında anne olabilecek tek tilki bu dominant dişidir. Erkek tilki eş aramaya başladığında çevresindeki bütün dişi tilkiler onun ilgisini çekmeye çalışır. Dominant dişi, tilkinin ilgisini çekmeye çalışan diğer tilkilere acımasızca saldırır ve kurallarını zorla kabul ettirir. Diğer dişiler ne kadar uğraşırsa uğraşsın eninde sonunda erkek tilki eş olarak dominant dişiyi seçer. Ve ömürlerinin sonuna kadar bu çift birlikte yaşarlar.
52 gün süren hamilelik döneminden sonra anne tilki ilk yavrularını genellikle Mart ayında dünyaya getirir. Yaklaşık doksan gram ağırlığındaki yavrular ilk iki hafta boyunca kördürler ve her halleriyle anne-babanın yardımına muhtaçtırlar. Bu süre boyunca anne tilki yuvada yavrularla kalır, onları her türlü tehlikeden korumaya çalışır. Baba tilki ise dışarıda avlanarak, yavrulara süt verebilmesi için anneye yemek getirir. Bu düzen ekseriyetle baba tilkinin avlanırken ölmesiyle bozulur. Yavrular altı hafta sonunda yuvanın dışına çıkmaya başlarlar. Bundan sonraki dönemde yavrular arasında geleneksel kavga başlar. Kavga sonucunda kim yenerse o aralarında en güçlü tilki olur, zayıf olanlar ise ölür. Yavruların sosyal pozisyonları belli olduktan sonra, üç aylıkken anne-babaları avlanma konusunda pratik yapabilmeleri için yuvaya canlı fare getirir. Ekim ayında yani yavrular 7-8 aylık olduklarında yuvadan ayrılırlar. Bazen dişi yavrular yuvada kalıp, bir dahaki üreme döneminde doğacak olan yavruların yetiştirilmesinde annelerine yardım ederler.
Tilkiler, sevimli görünüşleriyle, hızlı ve çevik hareketleriyle, mükemmel işitme yetenekleriyle ve daha birçok eşsiz özellikleriyle yeryüzünün en uyumlu ve en güzel hayvanlarından biridir. Aynı zamanda oldukça utangaç olan bu hayvanları, en güzel kalın kürklerini giyecekleri Mart ayından Mayıs ayına kadarki zamanda ormanlarda veya kırsal alanlarda seyredebilirsiniz. Çok kısa bir süre de olsa, sizi fark edene kadar yuvalarının önünde oynamalarını seyretmek oldukça zevkli olacaktır.
Zafer Araştırma Grubu
Zeynep Sevde Paksu
yüzyıllardır insanların zihninde varolan şeytânî,
kurnaz imaja taban tabana ters düşüyor.”
“KENDİSİNİ akıllı zanneden kurnaz, kurnaz olduğu kadar cimri ve bencil olan tilki sinsice zavallı tavuğu yakaladı ve haince…” Haince kümeslerden tavuk kaçıran, zayıf ve güçsüz ama kurnazlığıyla herşeyi elde etmeye çalışan hiçbir faydası olmayan hayvanlardır tilkiler… Daha ilk okumayı söktüğümüz yıllardan beri masallardan tilkilerin böyle şeytanî hayvanlar olduklarını öğrendik. Yüzyıllardır insanların zihnine yerleşmiş bu bilgiler, aslında masalcıların hayal gücünün ürettiği bir imajdan başka birşey değil. Çünkü tilkilerin yeryüzünün en uyumlu ve uysal hayvanlarından biri olduğu artık bilimsel olarak kanıtlandı. Yine araştırmalara göre tilkiler tabiatta insanlar tarafından en çok zulmedilen ve avlanan hayvanların başında geliyor.
Kuzey Yarımküre’de Asya, Avrupa’dan Kuzey Amerika’ya, kutuplara kadar çeşitli bölgelerde 21 çeşidi bulunan tilkilerin bilindiği gibi tek besin kaynağı tavuk kümesleri değildir. Ve büyük olasılıkla bir tavşanı yahut tavuğu hasta veya yaşlı olmadıkça yemezler. Zaten kümesten tavuk kaçırmak tilkilerin çok nâdir yaptığı bir harekettir. Çünkü hem etçil hem otçul olan bu hayvanlar yemek konusunda çok fazla alternatife sahiptirler. Yazın böcekler, meyveler, kemirgen hayvanlar, çekirgeler besin listelerini oluştururken, kışın bu listeden meyveler ve böcekler çıkar yerine fareler, kuşlar, kaplumbağalar, yumurtalar ve ölü hayvan etleri eklenir. Çok hassas olan koku alma, görme ve işitme yetenekleriyle en kuytu yerlerdeki avlarını bile rahatlıkla yakalayabilirler. Ayrıca kasabalara ve köylere yakın yerlerde yaşayan tilkiler, insanların attığı çöplerle de beslenebilirler. Böcekleri, çekirgeleri ve çiftliklerdeki ürünlere zarar veren diğer hayvanları yemeleriyle bir bakıma çiftçilere de yardımcı olurlar. Eskiden tilkileri gördükleri yerde öldüren çiftçiler bu özelliklerini keşfettikten sonra artık dokunmuyorlar. Hattâ çiftliklerinde tilki besleyen çiftçiler dahi bulunmakta. Yine de hâlâ tilkilere düşman olan ve acımasızca öldüren çiftçiler de var. Ama onlar ne kadar tilkilerin sayısını azaltmak için uğraşırlarsa uğraşsınlar, tilki sayısında çok fazla bir değişiklik olmaz. Çünkü tilki ölümleri arttıkça doğumlar da artar. Bu dengeli sistem sayesinde çiftçilerin yaptığı sadece gereksiz yere doğadan hayat çalmak ve vakit kaybı olmaktan başka bir anlam taşımaz.
Bir tilkinin ömrü yaklaşık on iki yıldır. Fakat çok sayıdaki düşmanları yüzünden genellikle altı yıl yaşayabilirler. Bu düşmanların başında, her yere üzerinden vızır vızır arabaların geçtiği otoyollar yapan, tarlalarını korumak için, güzel kürkünden faydalanmak için hattâ sırf spor olsun diye onları acımasızca öldüren insanoğlu gelir. İnsanlar dışında diğer düşmanları ise kurtlar, çakallar, vaşaklar, kartallardır. Fakat hiçbirinin tilkilere insanoğlu kadar zarar veremeyeceği kesindir.
Özellikle vahşi doğada yaşayan tilkiler bazen genişliği 8 km’yi bulan yuvalarının yerini tespit ettikten sonra idrarlarıyla veya vücutlarından salgıladıkları bazı kokularla sınırlarını çizerler. Aynı yöntemi yiyecek ararken aradıkları yerleri işaretlemek için de kullanırlar. Bu yöntem sayesinde daha sonra aynı yere gelip yiyecek arayan tilkilere “kontrol edilmiştir” mesajı bırakılmaktadır. Tilkilerin bir özelliği de yuvalarına olan bağlılıklarıdır. Bulundukları bölgeye gelip yerleşmek isteyen yabancı tilkilerle kolaylıkla toprak kavgasına girişebilirler. Fakat bazen yuvalarını başka tilkilerle hattâ düşmanları olan kurtlar ve kartallarla da paylaşabilirler.
Tilkiler, yuvalarını kurup yavruları olana kadar yalnız yaşarlar ve yalnız avlanırlar. Bu dönemde dişi tilkiler sosyal hayattaki yerlerini belirlemek için diğer dişilerle bir çeşit yarışa girer. Yarışı kazanan tilki “dominant” dişi olur. Bölgedeki diğer dişiler arasında anne olabilecek tek tilki bu dominant dişidir. Erkek tilki eş aramaya başladığında çevresindeki bütün dişi tilkiler onun ilgisini çekmeye çalışır. Dominant dişi, tilkinin ilgisini çekmeye çalışan diğer tilkilere acımasızca saldırır ve kurallarını zorla kabul ettirir. Diğer dişiler ne kadar uğraşırsa uğraşsın eninde sonunda erkek tilki eş olarak dominant dişiyi seçer. Ve ömürlerinin sonuna kadar bu çift birlikte yaşarlar.
52 gün süren hamilelik döneminden sonra anne tilki ilk yavrularını genellikle Mart ayında dünyaya getirir. Yaklaşık doksan gram ağırlığındaki yavrular ilk iki hafta boyunca kördürler ve her halleriyle anne-babanın yardımına muhtaçtırlar. Bu süre boyunca anne tilki yuvada yavrularla kalır, onları her türlü tehlikeden korumaya çalışır. Baba tilki ise dışarıda avlanarak, yavrulara süt verebilmesi için anneye yemek getirir. Bu düzen ekseriyetle baba tilkinin avlanırken ölmesiyle bozulur. Yavrular altı hafta sonunda yuvanın dışına çıkmaya başlarlar. Bundan sonraki dönemde yavrular arasında geleneksel kavga başlar. Kavga sonucunda kim yenerse o aralarında en güçlü tilki olur, zayıf olanlar ise ölür. Yavruların sosyal pozisyonları belli olduktan sonra, üç aylıkken anne-babaları avlanma konusunda pratik yapabilmeleri için yuvaya canlı fare getirir. Ekim ayında yani yavrular 7-8 aylık olduklarında yuvadan ayrılırlar. Bazen dişi yavrular yuvada kalıp, bir dahaki üreme döneminde doğacak olan yavruların yetiştirilmesinde annelerine yardım ederler.
Tilkiler, sevimli görünüşleriyle, hızlı ve çevik hareketleriyle, mükemmel işitme yetenekleriyle ve daha birçok eşsiz özellikleriyle yeryüzünün en uyumlu ve en güzel hayvanlarından biridir. Aynı zamanda oldukça utangaç olan bu hayvanları, en güzel kalın kürklerini giyecekleri Mart ayından Mayıs ayına kadarki zamanda ormanlarda veya kırsal alanlarda seyredebilirsiniz. Çok kısa bir süre de olsa, sizi fark edene kadar yuvalarının önünde oynamalarını seyretmek oldukça zevkli olacaktır.
Zafer Araştırma Grubu
Zeynep Sevde Paksu
Konular
- Bu, İslâm inancını silmek gayreti değil mi
- Bazı sorulara Kur'an'dan cevaplar
- İslam'ı sevdiriyoruz derken yapılanlar
- Kapalı yerde söylenen sözler
- Bilen bilir, bilmeyen bir tutam mercimek zanneder
- “Telfîk-i Mezâhib”den “Telfîk-i Edyân”a
- İşte bu nane yenmez
- Rus Emine ve Müslüman falanlar
- Farkli bir acidan edip yüksel & 19'culuk
- 19'un altından kalkamayanlar
- Süpermen Bir Yahudi mi?
- Ad Kavmi ve İrem Şehri
- DÖRT MEZHEB İMAMININ İTİKADI
- Yalancı Peygambere Mektup
- (MİSYON)ER KİŞİ NİYETİNE!
- TİLKİ DÜNYASI
- Dinlerin Evrimi Masalı
- RAMAZAN BAHANE, FİTNE FESAD ŞAHANE
- MEZHEPLER NASIL ORTAYA ÇIKTI?
- Dört Incil ve Celiskileri
- İÇİNDEKİLER
- KISALTMALAR
- ÖNSÖZ
- İKİNCİ BASKININ ÖNSÖZÜ
- KİTÂB-I MUKADDESTEN SEÇMELER
- GİRİŞ
- KİTÂB-I MUKADDES NEDİR?
- KİTÂB-I MUKADDES SÖZÜNÜN ANLAMI
- KİTÂB-I MUKADDESİN TASNİFİ
- ESKİ AHİD