Bidaat


Keşke bu bahsin adını "kaba softa ve ham yobaz" koysaydık. Alçalma devrimizden başlayarak bugüne kadar İslâmın ruhlarda karartılması bakımından başımıza ne gelmiş ve küfre hangi güç kazandırılmışsa hep kaba softa ve ham yobaz yüzünden... Onun, yerini ve gayesini bilmeden elinde taşıdığı ve kötüyü devireceğine iyiyi harap etmekte kullandığı "bid'at" bombasından...

• Bir cerrahın (aseptik) ve (antiseptik) usûllerle tedavi sahasını mikroptan korumasındaki prensip titizliğine eş olarak konulan bid'atten kaçınma düsturu, aslında dinin muhafazası bakımından zâbıtaların en mübârek olanıdır. Ve mutlaka bilinmelidir ki, sadece dinin hususî dâiresine mahsustur.

• Bütün ibâdet ve muamele şekilleriyle tecezzi kabûl etmez bir yekpârelik belirten din, bu hususta hiçbir fire vermez ve en hurda cüz'ünü bile fedâ etmezken, bu mutlakiyet sınırı dışında, makbûl gördüğü her yeniliğe kucak açar.

• Dinde olmayanı getirmek ve yenilik icadına kalkışmak mânasına Bid'at, bir "mahfuz-saklı" etrafında o "mahfuz"a aykırı olmayan her yeniliği kabul etmekle kalmaz, hatta emreder. Ona İslâmı ziynetlendirme şerefini verir.

• "Bir günü bir güne eş geçen hüsrândadır" Hadîsi, esası muhafaza emriyle yenileşme borcu arasındaki, kıldan ince hudut çizgisini işâretler.

• Evet; sımsıkı bir "mahfuz" etrafında ebedî arayıcılık ve yenileşme cehdi...
Donmamak, kabuklaşmamak, kışırda kalmamak gayreti... Ve zerre feda etmez "mahfuz"un maiyeti halinde, her ân iman tazelercesine eşya ve hâdiseleri yeni gözlükler altında zapt ve teshir etme memuriyeti... İslâmın ruhu budur.

• Bid'at ithamcılarının yanı başında, tam mânasiyle harâm bid'atler bonmarşesi işleten (reform)cular. Çorabın üstüne meshedilebileceği, göz dururken kamerî aybaşların hesapla tespit olunabileceği, filân gibi iddialar yasak bid'atın ta kendisiyken, bisiklete şeytan arabası, matbaaya gâvur icadı fetvasını kesmek, İslâm ruhunu kaybetmekten başka hiçbir şeye hizmet etmez. İslâmı bodruma kapatıp dondurur, havasız bırakır, hareketsiz kılar.

• Bid'at sadece, dine dışından katkı mânasına geldiğine göre, o kim oluyor ki, Allahın kâmil müessesesine katkıda bulunuyor ve yine o kim oluyor ki, dini güzelleştirme, güçlendirme ve eşya ve hâdiselere hâkim kılma mevzuunda onu felce uğratıyor.

• Kaba softa ve ham yobazın kafasında bir zamanlar "Nizam-ı Cedid" askerinin kaputuna bile küfür fetvası vermeye kadar giden bid'at anlayışı, nihâyet İslâm düşmanlarına insanları dinden soğutacak kadar kuvvet kazandırmış ve dâvanın sırrı birbuçuk asırdır, ne din, ne de küfür cephesince çözülebilmiştir.

• Hadîs meâli: "Kolaylaştırınız, zorlaştırmayınız; müjdeleyiniz, nefret ettirmeyiniz!"

• Dini içinden bid'ate boğan (reform) taslaklariyle, dışından, bid'at tehdidi altında köstekleyen çifte yobazlar, İslâmı benimsemek yerine bozmak emrini almışcasına hâin bir davranış içindedirler.

*'İman ve İslam Atlası'ndan