Zehirli | Konular | Kitaplar

Dört incil

Hz. İsa'nın Gençliği Hakkında İncillerde Bilgi Olmayışı

Her dört İncilin muhtevası iyice incelendiği zaman hemen göze çarpan birtakım eksiklikler ve tutarsızlıklar görülür. Bu tutarsızlık ve eksikliklerin en çok görüldüğü alan, Hz.İsa'nın tebliğ döneminden önceki hayatına ait olan kısımlardır. İki İncilde, doğumu ve oniki yaşma kadarki hayatı çelişkili bir biçimde anlatılan Hz.İsa'nın, vücut yapısı, şekli ve tipi hakkında hiçbir bilgi yoktur. Hz.İsa, uzun boylu muydu, orta boylu muydu, yoksa kısa boylu muydu, şişman mıydı, yoksa zayıf mıydı, yüz şekli nasıldı? Bu hususta İncillerin hiçbir şey yazmaması, bu kitaplar hakkında büyük şüpheler uyandırmaktadır. Görgü şahitleri acaba neden bunları yazma
mışlardır? Bu yazarlar, belirli konulan tekrar tekrar yazdıkları

Hz. İsa'nın Gelecekte Olacağını Haber Verdiği Hadiseler

Dört İncilin sıksık anlattığı mucizelerden bir tanesi de Hz.Isa'nın gelecekte olacak olayları, daha olmadan önce haber vermesi hadisesidir. Bu haberlerin başında, kendisinin çarmıha gerileceği, çarmıh olayından üç gün sonra kendisinin yeniden dirilerek göğe çıkacağı haberi yer almaktadır. incillerde Hz. İsa, kendisinin çarmıh olayından sonra üç gün kabirde kalmasını, Yunus (A.S.)'un balığın karnında üç gün kalmasına benzeterek haber vermektedir.

Cinleri Çıkarması veya Kovması

Muharref İncillere göre Hz.İsa'nın sıksık başvurduğu mucizelerden biri de cinleri çıkarması ve kovmasıdır. O sıksık delilerden, saralılardan sağır ve dilsizlerden, vücuduna cin musallat olmuş bütün hastalardan murdar ruhları, kötü ruhları ve cinleri kovarak onları iyi etmektedir. Cin ve ruhları hastalardan çıkarma ve kovma olayları, Matta'da sekiz defa, Markos'ta yedi defa, Luka'da sekiz defa zikredilmektedir. Yuhanna ise cin çıkarma olaylarına İncilinde hiç yer vermemektedir. O, Hz.İsa'nın diğer hastalıkları tedavi etmesinden de sadece üç yerde bahsetmektedir. Fakat Yuhanna İncilinde cinler ile ilgili olarak entresan bir haber vardır.

Hastaları Tedavi etmesi

Dört İncilde Hz.İsa'nm göstermiş olduğu söylenen mucizelerden en önemlisi, hastaları tedavi etme mucizesidir. incillerde, genellikle tedavi edilen hastalıkların cinlerle irtibatı olduğu söylenir, dolayısı ile zaman zaman tedavi mucizesi ile cinleri kovma mucizesi birbirine karışır.

Dört İncilde Geçen Hz.İsa'nın Mucizeleri

Dört İncilde geçen Hz. İsa'nın mucizelerini incelerken, önce onun hayatının mucize oluşu konusunu araştırmak gerekir. Hristiyan kaynaklara göre Hz. İsa'nın hayatının mucize oluşu iki noktada incelenebilir :

1 - Hz.İsa'nın varlığı, bedeni, herşeyi vahiydir ve mucizedir. Buradaki mucize, vahiyle bütünlük arzeder.

2 - Hz.İsa'nın dünyaya gelişinden önce ve dünyaya gelişi sırasında görülen harikuladelikler, onun çarmıha gerilmesi, yeniden dirilmesi, öğrencilerine yeniden görünmesi ve semaya çıkışı sırasında görülen ve ihtiyarî olmayan hâdiseler, beşer şekline bürünmüş ilâh olarak onda görülen mucizelerdir.

Hz. İsa'nın Hayatı

Dört İncil, herşeyden önce Hz.İsa'nın hayatını anlatmaya çılışırlar. Bu anlatıma, bazı İnciller, onun doğum öncesinden başlarken, diğer bazıları doğum öncesi ve doğum olaylarına temas etmeden direkt tebliğ hayatı ile başlarlar.Matt ile Lukas hem Hz.İsa'nın soy kütüğünü verirler, hem de doğum öncesi olayları ve doğumunu anlatırlar, çocukluğundan bahsederler.Markos ile Yuhanna ise, ne Hz.İsa'nın şeceresini verirler, ne de doğumundan ve çocukluğundan bahsederler, bu iki yazar doğrudan doğruya tebliğ hayatını yazmakla işe başlarlar.

DÖRT İNCİLİN MUHTEVASI

Dört İncil, genel olarak Hz.İsa'nın hayatını, vaaz ve nasihatlerini ve göstermiş olduğu mucizelerini anlatmaya çalışır. Bu İnciller, Hz.İsa'nın doğum öncesi döneminden başlayarak onun dünyaya gelişini çoçuklugu, tebliğ faaliyetine başlamasını, üç yıl gibi çok kısa süren bu tebliğ döneminde söylemiş olduğu sözleri, yapmış olduğu vaaz ve nasihatleri, göstermiş olduğu mucizeleri, çarmıha gerilişini, tekrar dirilerek göğe yükselişini, yeniden dirildikten sonra öğrencilerine görünüşünü kendilerine ait üsluplarla anlatırlar. İncillerde şer'î hükümler yok denecek kadar azdır. Evlenme ve boşanma ile ilgili olarak bulunan birkaç hükmün dışında, İncillerde şer'î ahkâm yoktur.

DÖRT İNCİLİN İLK MATBAA BASKILARI

Biraz önce belirttiğimiz üzere, İncillerin Yunanca yazmalarının ve diğer dillere yapılan tercümelerinin çoğaltılarak kopya edilmeleri esnasmda ortaya çıkan yüzbinlerce farklılık, bu kitapların matbaa basımları sırasında da aynen devam etmiştir. İncillerin matbaada basılacakları sırada çok dikkatli bir çalışma, nüshaların karşılaştırılarak, birlikte değerlendirilmeleri sonunda bu farklılıkların asgariye indirilmeleri mümkün iken mâlesef bu yapılmamış, bu yüzden belki matbaa baskıları farklılıkların miktar ve derecesini iyice su yüzüne çıkarmıştır.

DÖRT İNCİLİN ELDE MEVCUT EN ESKİ NÜSHALARI

Dört İncilin en iyimser bir tahminle M.S. 60 ile 100 yılları arasında yazıldığını kabul etsek bile, o yazılan ilk nüshalardan bugün bir tanesi bile ortada yoktur. Şu anda kilise tarafından sahih kabul edilen ve Yeni Ahidin başında yer alan dört İncilin orjinal el yazmaları ile, onlardan kopya edildiği söylenen elde mevcut en eski kopya nüshalar arasında en azından iki buçuk asırlık bir boşluk, zaman aralığı vardır. Bu, şu demektir: Şu anda en eski İncil yazması olarak elde bulunan nüshaların, İncil yazarlarının yazmış olduğu asıl orjinal metinden kopya edilip edilmediğini tesbit etmek üzere herhangi bir karşılaştırma yapmaya imkânımız yoktur. Çünkü, asıl orjinal yazmalar kaybolmuştur, bunların hiçbiri ortada yoktur.

DÖRT İNCİLİN YAZILIŞ TARİHLERİ

Dört İncilin dili ve yazarları hakkında ortaya çıkan şüphelerin aynısı, onların yazılış tarihleri için de sözkonusudur. İnciller ne zaman yazıldı? Hristiyan kaynakların bellirttiği gibi, Hz.İsa'dan çok kısa bir süre sonra mı, yoksa aradan uzun bir zaman geçtikten sonra mı yazıldılar? Veya yazıldıkları iddia edilen tarihlerde mi yazıldılar?

DÖRT İNCİLİN YAZARLARI

Hristiyan Kilisesi tarafından sahih sayılan dört İncili incelerken, bu İncillerin kaleme alındıkları dil kadar, bunları kaleme alan kişilerin kimliklerini de incelemek gerekir. Kimdir bu yazarlar? Matta, Markos, Luka ve Yuhanna'nın hüviyetleri nedir, nerelidirler? Bunlar gerçekten söylenildiği gibi ruhu'l-kudüs'le dolu kimseler midir? Adı geçen bu kişiler İncillerin gerçek yazarları mıdır? yoksa bu kitapları başkaları yazarak bunlara mı maletmişlerdir?

DÖRT İNCİLİN DİLİ

Halen elde mevcut olan İncillerin en eski nüshaları Yunancadır. Hristiyan kaynaklar, Hz.İsa'nın Îbranice-Aramice konuştuğunu ve vaazlarını bu dille yaptığını haber vermektedir. İncillerin dili konusu ele alındığı zaman, en azından Hz.İsa'nın sözlerinin onun ana dilinde yazılması ve muhafaza edilmesinin gerekli olduğu sonucuna ulaşılır. Eski Ahid, Hz. İsa'dan en az iki asır önce Yunancaya tercüme edildiği halde, Hz. İsa bu kitabı İbranice nüshalarından okuyup anlıyordu. İncil yazarlarının en azından Hz.İsa'nın sözlerini, onun ağzından çıkan kelimelerle zaptetmeleri ve bunları İbranî-Aramı diyalekti ile yazmaları gerekirdi. Çünkü tercümeler, ne kadar mükemmel olursa olsun asıl ma'nayı yansıtmakta eksik kalabilirler.

DÖRT İNCİL

M.S. IV. asrın ortalarında, daha önce ortaya çıkan yüzden fazla İncilin seçilerek dörde indirilmesi, esas itibarı ile Yahudi geleneğinin devamı mahiyetindedir.

İNCİLLERİN TEKLİĞİ VEYA ÇOKLUĞU MESELESİ

Hristiyanlara göre, gerçekte Hz.îsa'nın hayatını ve öğretilerim ihtiva eden tek bir İncilin, farklı yazarlar tarafından kaleme alınan ve esasta birbirine benzeyen dört ayrı nüshası vardır. Bunlar; Matta, Markos, Luka ve Yuhanna İncilleridir. İncelemiş olduğumuz İngilizce, Fransızca, Arapça, ve Türkçe olarak basılmış Kitâb-ı Mukaddeslerin, Yeni Ahid bölümlerinde yer alan incillerin başlarında, yukarıdaki görüşü teyid eder şekilde "İncil, Matta'ya Göre", İncil, Markos'a göre" şeklinde başlıklar yer almaktadır.

HRİSTİYANLIKTA VAHİY VE İLHAM ANLAYIŞI

Elde mevcut olan İncillere göre Hz.İsa, Allah'ın oğludur. Teslis inancının üç unsuru baba oğul ve ruhu'l-kudüs, aslında aynı şeylerdir. Baba Allah'dır, oğul Allahtır, ruhu'l kudüs de Allah'dır, ve bunların üçü, üç ayrı ilâh değil, aksine tek bir Allah'dır. Yuhanna'ya göre Hz.İsa, "Ben babadayım, baba bendedir" demiştir. Yani Allah'ın oğlu olan Hz.İsa, aynı zamanda Allah'ın kendisidir, veya Allah kendisine hulûl etmiş, vücuduna Allah'ın ruhu girmiştir. Hristiyanlıktaki vahiy ve ilham kavramlarının iyice anlaşılabilmesi için, yukarda belirtilmiş olan temel Hristiyan görüşünün gözönünde bulundurulması gerekir.