İstanbul evliyaları demek
Tasavvuf düşmanı iki Abduhcu yazar, “İstanbul evliyaları demek yanlıştır. Evliya, velinin çoğuludur. Çoğulun çoğulu olmaz” diyorlar. Türkçe’ye yerleşmiş olan böyle kelimeleri Türklerin kullandığı gibi kullanmakta mahzur var mıdır?
CEVAP
Abduhcu yazarların, Ehl-i sünnet kitaplarına çamur atabilmek için başka bir hata bulamayıp, “Çoğulun çoğulu olmaz” demeleri iki yönden yanlıştır:
1- Arapça’daki birçok çoğul kelime, Türkçe’ye tekil olarak geçmiştir. Arapça’da galat olsa da Türkçe’de olmaz. Aşağıdaki siyah harfli kelimeler, Arapça’da çoğul olduğu halde, Türkçe’de tekil olarak kullanılır.
Şaki = Eşkıya, şekil = eşkal, veled = evlad, tacir = tüccar, fakir= fukara, rızk = erzak, ihraç = ihracat, ithal= ithalat, sınıf = esnaf, misil = emsal, buud=ebad, ced = ecdad, edat = edevat, heram = ehram, lif = elyaf, şerif = eşraf, sevb = esvab, taraf = etraf, vasıf = evsaf, hayr = hayrat, hulk = ahlak, nefs = nüfus, akıllı = ukala, abdal = budala, varak = evrak.
Bu kelimelerin çoğulları, asırlardır tekil gibi kullanılmaktadır. Mesela, (Ukala bir eşkıya, bir evladımın ahlakını bozdu) denir; fakat (Akıllı bir şaki, veledimin hulkunu bozdu) denmez. Çoğullarının çoğulları da şöyle kullanılmaktadır:
(Eşkıyalar evlatlarımın ahlaklarını bozdu.)
(Anarşistlerin eşkalleri belirlendi.)
(Evlatlarınızı iyi yetiştirin.)
(Budalalar çok saf insanlardır.)
(Evrakları hazırla.)
(Tüccarların ihracatları çoğaldı.)
(Esnaflar da ithalata başladı.)
(Fukaraların erzakları yetmedi.)
(Emsalleri içinde en üstünü o.)
(Masanın ebatları büyüktü.)
(Ecdatlarımızı hayırla anarız.)
(Aletleri ve edevatları iyi saklayın.)
(Mısır ehramları meşhurdur.)
(Pamuk elyaflarının en iyisi idi.)
(Ali ağa köyün eşraflarındandır.)
(Yeni esvaplarımızı giyinmiştik.)
(Binaların etraflarına iyi bakın.)
(Malların evsaflarını bildirin.)
(Ne hayratlar yaptırmışlar.)
(Gençlerin ahlakları bozuluyor.)
(Almanların nüfusları azalıyor.)
(Her gün ukalalar türüyor.)
(Evliyalara dil uzatanlar çoğaldı.)
Bu kelimelerin Türkçe olarak böyle çoğul şeklinde söylenmesi yanlış değildir. Böyle yazmakla dini bir hata da işlenmiyor, Mason Abduh gibi, düşük faize helal denmiyor. Abduhcular niye alınıyor ki?
Evladın tekili velettir. Türkçe’de evlat yerine velet dense, hakaret kabul edilir. Tüccarlar yerine tacirler, erzaklar yerine rızklar, nüfus sayımı yerine nefislerin sayımı dense, anlaşılmaz veya tuhaf karşılanır. Galat-ı meşhur olanları da kullanmanın mahzuru olmaz. Mesela akıl, iyiyi kötüden ayıran bir kuvvet olduğu halde, halkımız arasında, hafıza, hatır anlamında da kullanılıyor. Mesela hatırıma geldi, hatırımdan çıktı yerine, aklıma geldi, aklımdan çıktı deniyor. Ama galat-ı meşhur olduğu için kullanmakta mahzur olmaz.
2- Arabide çoğulun da çoğulu olur. Birkaç örnek:
Kavm, çoğulu ekvâm, bunun ki de ekavimdir.
Recül [adam], çoğulu rical ve ricalattır.
Fadıl [faziletli], çoğulu efadıl ve efadilindir.
Kelb [köpek], çoğulu kilab ve ekalibdir.
Atalarımız der ki:
Kilab ürür, kervan yürür.
8 Aralık 2003
CEVAP
Abduhcu yazarların, Ehl-i sünnet kitaplarına çamur atabilmek için başka bir hata bulamayıp, “Çoğulun çoğulu olmaz” demeleri iki yönden yanlıştır:
1- Arapça’daki birçok çoğul kelime, Türkçe’ye tekil olarak geçmiştir. Arapça’da galat olsa da Türkçe’de olmaz. Aşağıdaki siyah harfli kelimeler, Arapça’da çoğul olduğu halde, Türkçe’de tekil olarak kullanılır.
Şaki = Eşkıya, şekil = eşkal, veled = evlad, tacir = tüccar, fakir= fukara, rızk = erzak, ihraç = ihracat, ithal= ithalat, sınıf = esnaf, misil = emsal, buud=ebad, ced = ecdad, edat = edevat, heram = ehram, lif = elyaf, şerif = eşraf, sevb = esvab, taraf = etraf, vasıf = evsaf, hayr = hayrat, hulk = ahlak, nefs = nüfus, akıllı = ukala, abdal = budala, varak = evrak.
Bu kelimelerin çoğulları, asırlardır tekil gibi kullanılmaktadır. Mesela, (Ukala bir eşkıya, bir evladımın ahlakını bozdu) denir; fakat (Akıllı bir şaki, veledimin hulkunu bozdu) denmez. Çoğullarının çoğulları da şöyle kullanılmaktadır:
(Eşkıyalar evlatlarımın ahlaklarını bozdu.)
(Anarşistlerin eşkalleri belirlendi.)
(Evlatlarınızı iyi yetiştirin.)
(Budalalar çok saf insanlardır.)
(Evrakları hazırla.)
(Tüccarların ihracatları çoğaldı.)
(Esnaflar da ithalata başladı.)
(Fukaraların erzakları yetmedi.)
(Emsalleri içinde en üstünü o.)
(Masanın ebatları büyüktü.)
(Ecdatlarımızı hayırla anarız.)
(Aletleri ve edevatları iyi saklayın.)
(Mısır ehramları meşhurdur.)
(Pamuk elyaflarının en iyisi idi.)
(Ali ağa köyün eşraflarındandır.)
(Yeni esvaplarımızı giyinmiştik.)
(Binaların etraflarına iyi bakın.)
(Malların evsaflarını bildirin.)
(Ne hayratlar yaptırmışlar.)
(Gençlerin ahlakları bozuluyor.)
(Almanların nüfusları azalıyor.)
(Her gün ukalalar türüyor.)
(Evliyalara dil uzatanlar çoğaldı.)
Bu kelimelerin Türkçe olarak böyle çoğul şeklinde söylenmesi yanlış değildir. Böyle yazmakla dini bir hata da işlenmiyor, Mason Abduh gibi, düşük faize helal denmiyor. Abduhcular niye alınıyor ki?
Evladın tekili velettir. Türkçe’de evlat yerine velet dense, hakaret kabul edilir. Tüccarlar yerine tacirler, erzaklar yerine rızklar, nüfus sayımı yerine nefislerin sayımı dense, anlaşılmaz veya tuhaf karşılanır. Galat-ı meşhur olanları da kullanmanın mahzuru olmaz. Mesela akıl, iyiyi kötüden ayıran bir kuvvet olduğu halde, halkımız arasında, hafıza, hatır anlamında da kullanılıyor. Mesela hatırıma geldi, hatırımdan çıktı yerine, aklıma geldi, aklımdan çıktı deniyor. Ama galat-ı meşhur olduğu için kullanmakta mahzur olmaz.
2- Arabide çoğulun da çoğulu olur. Birkaç örnek:
Kavm, çoğulu ekvâm, bunun ki de ekavimdir.
Recül [adam], çoğulu rical ve ricalattır.
Fadıl [faziletli], çoğulu efadıl ve efadilindir.
Kelb [köpek], çoğulu kilab ve ekalibdir.
Atalarımız der ki:
Kilab ürür, kervan yürür.
8 Aralık 2003
Mezhepsizlik ve Mezhepsizler
- “Evi başınıza yıkarım” demek
- Alıştıra alıştıra dini bozmak
- Allah’ın halifeleri vardır
- Allahü teâlâ mekandan münezzehtir
- Amel, imanın parçası değildir
- Arş da sonradan yaratıldı
- Bid’at ehlinin ibadeti
- Bir tenkit mektubu (Zırva tevil götürmez)
- Din kitaplarında uydurma hadis olmaz
- Fitne çıkaran lanetliktir
- Hadis uydurmanın cezası büyüktür
- Hamidullah’ın sapık görüşleri
- İbni Teymiyeci ayetleri değiştiriyor
- İmam-ı azam'ın mantığı ve itaat
- İstanbul evliyaları demek
- Kabir azabı
- Kur’an-ı kerimi herkes anlayabilir mi?
- Kur’anda yedi şey bildirilir
- Mezhepsizleri tanıma yolları
- Miraç kandili
- Müteşabih ayet ve hadisler
- Müteşabih nasların keyfiyeti bilinmez
- Ölü işitir ve kabir azabı vardır
- Ölüden yardım istemek şirk mi?
- Ölüler, elbette işitir
- Paris’te yaşayıp USA’da ölen Hintli
- Rahmet olan farklı hükümler
- Resulullah gelecekten haber verdi
- Resulullahın vârislerine güvensizlik
- Sevgi beslemek, günah mıdır?