Hz. Osman-ı zinnureyn
Resulullaha iki defa damat olmakla şereflenen Hz. Osman hakkındaki hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(Osman’ın şefaati ile cehennemlik olan 70 bin kişi sorgusuz sualsız Cennete girecektir.) [İbni Asakir]
(Her peygamberin bir arkadaşı var. Benim cennette arkadaşım Osman’dır) [Tirmizî]
(Yâ Osman, benden sonra sana da hilafet verilecektir. Münafıkların sözüne bakıp da hilafeti terk etme! O gün oruçlu ol, benim yanımda iftar edersin.) [İbni Adi]
(Yâ Osman, Allahü teâlâ sana hilafet gömleğini giydirecektir. Münafıklar çıkartmak isteyeceklerdir. Bana kavuşuncaya kadar onu çıkartma!) [İbni Mace, Tirmizî]
Resulullah efendimiz, kızı Hz. Rukayye’ye buyurdu ki: (Ey canım kızım, Osman’a çok sevgı göster! Zira Eshabım arasında ahlâkı bana en çok benzeyen odur.) [Begavî]
Mirat-ı kâinat’ta deniyor ki:
Peygamber efendimiz, Allahü teâlânın emri ile kızı Rukayye’yi Hz. Osman’la evlendirdi. Hz. Rukay’ye vefat edince, Hz. Osman ağlamaya başladı. Bunu gören peygamber efendimiz (Yâ Osman ağlama! Allaha yemin ederim ki, yüz kızım olsa ve vefat etseler, bir tane kalmayıncaya kadar sana verirdim. İşte, Cebrail aleyhisselam geldi. Allahü telalanın, ölen kızımın yerine kardeşini, [Ümm-i Gülsüm’ü] aynı mehr ile sana vermemi emrettiğini bildirdi.) buyurdu. Kızı Ümm-i Gülsüm’e de, (Kızım, zevcin Osman, Ceddin İbrahim peygambere ve babana herkesten daha çok benzemektedir) buyurdu. Bir Peygamberin iki kızını nikahlamak, Hz. Osman’dan başka hiçbir insana nasip olmamıştır. Hz. Osman gelince Peygamber efendimiz, mübarek ayaklarını örttü. Sebebi suâl edilince, (Osman’dan melekler hayâ eder, ben hayâ etmez miyim?) buyurdu. Tebük gazvesinde Hz. Osman, kendi ticaret malından üç bin deve, 70 at, onbin altın getirdi. Resulullah efendimiz, bunları askere dağıtıp, (Bugünden sonra Osman’a günah yazılmaz) buyurdu. [Bundan sonra Allah, Osman’ı günah işlemekten korur.] (Tirmizî) ve (Yâ Rabbi, Osman’ın geçmiş, gelecek, gizli-açık ve kıyamete kadar işliyeceği günahları affet!) diye duâ etti. (Ebu Nuaym)
(Allahü teâlânın sevdiği kula, günah zarar vermez) hadis-i şerifi de (Allahü teâlâ onu günah işlemekten muhafaza eder) ve (Allahü teâlâ, sevdiği kula tövbe imkanı verir, ölmeden onun günahlarını affeder) şeklinde açıklanmıştır. (Deylemî, R. Münire)
Feth suresinin (Allah senin geçmiş ve gelecek günahlarını affetti) mealindeki 2. ayet-i kerimesi, (Allahü teâlâ, Peygamber efendimizi geçmişte ve gelecekte günah işlemekten korudu) şeklinde açıklanmıştır. (Şifa-i şerif)]
Hz. Ali, bir gün Hz. Fatıma’yı incitmişti. Hz. Ebu Bekir ile Hz. Ömer Peygamber efendimize ricada bulundularsa da, Peygamber efendimiz Hz. Ali’yi affetmedi. Hz. Osman rica edince affetti. Sebebini sorduklarında buyurdu ki: (Öyle birinin şefaatini [ricasını, af talebini] kabul ettim ki, yer ile göğün yerini değiştir diye, Allah’tan istese, Allahü teâlâ bunu kabul edip değiştirir. Yahut “Yâ Rabbi bu ümmetin hepsinin günahlarını affet!” dese, affeder) [Begavî]
Resulullahın yanına bir cenaze getirildi. Namazını kılmadı ve (Bu adam Osman’a düşman idi. Onun için, Allahü teâlâ da, buna düşmandır) buyurdu. (Tirmizî)
Peygamber efendimiz, Ebu Musa Eşari’ye, (Kapıdan girenleri Cennetle müjdele!) buyurdu. Hz. Ebu Bekir ile Hz. Ömer girdi. Kapı tekrar çalınınca, (Gelenin de Cennetlik olduğunu müjdele! Başına belâlar geleceğini de söyle!) buyurdu. İçeri giren Osman idi. (Buharî
18032002
(Osman’ın şefaati ile cehennemlik olan 70 bin kişi sorgusuz sualsız Cennete girecektir.) [İbni Asakir]
(Her peygamberin bir arkadaşı var. Benim cennette arkadaşım Osman’dır) [Tirmizî]
(Yâ Osman, benden sonra sana da hilafet verilecektir. Münafıkların sözüne bakıp da hilafeti terk etme! O gün oruçlu ol, benim yanımda iftar edersin.) [İbni Adi]
(Yâ Osman, Allahü teâlâ sana hilafet gömleğini giydirecektir. Münafıklar çıkartmak isteyeceklerdir. Bana kavuşuncaya kadar onu çıkartma!) [İbni Mace, Tirmizî]
Resulullah efendimiz, kızı Hz. Rukayye’ye buyurdu ki: (Ey canım kızım, Osman’a çok sevgı göster! Zira Eshabım arasında ahlâkı bana en çok benzeyen odur.) [Begavî]
Mirat-ı kâinat’ta deniyor ki:
Peygamber efendimiz, Allahü teâlânın emri ile kızı Rukayye’yi Hz. Osman’la evlendirdi. Hz. Rukay’ye vefat edince, Hz. Osman ağlamaya başladı. Bunu gören peygamber efendimiz (Yâ Osman ağlama! Allaha yemin ederim ki, yüz kızım olsa ve vefat etseler, bir tane kalmayıncaya kadar sana verirdim. İşte, Cebrail aleyhisselam geldi. Allahü telalanın, ölen kızımın yerine kardeşini, [Ümm-i Gülsüm’ü] aynı mehr ile sana vermemi emrettiğini bildirdi.) buyurdu. Kızı Ümm-i Gülsüm’e de, (Kızım, zevcin Osman, Ceddin İbrahim peygambere ve babana herkesten daha çok benzemektedir) buyurdu. Bir Peygamberin iki kızını nikahlamak, Hz. Osman’dan başka hiçbir insana nasip olmamıştır. Hz. Osman gelince Peygamber efendimiz, mübarek ayaklarını örttü. Sebebi suâl edilince, (Osman’dan melekler hayâ eder, ben hayâ etmez miyim?) buyurdu. Tebük gazvesinde Hz. Osman, kendi ticaret malından üç bin deve, 70 at, onbin altın getirdi. Resulullah efendimiz, bunları askere dağıtıp, (Bugünden sonra Osman’a günah yazılmaz) buyurdu. [Bundan sonra Allah, Osman’ı günah işlemekten korur.] (Tirmizî) ve (Yâ Rabbi, Osman’ın geçmiş, gelecek, gizli-açık ve kıyamete kadar işliyeceği günahları affet!) diye duâ etti. (Ebu Nuaym)
(Allahü teâlânın sevdiği kula, günah zarar vermez) hadis-i şerifi de (Allahü teâlâ onu günah işlemekten muhafaza eder) ve (Allahü teâlâ, sevdiği kula tövbe imkanı verir, ölmeden onun günahlarını affeder) şeklinde açıklanmıştır. (Deylemî, R. Münire)
Feth suresinin (Allah senin geçmiş ve gelecek günahlarını affetti) mealindeki 2. ayet-i kerimesi, (Allahü teâlâ, Peygamber efendimizi geçmişte ve gelecekte günah işlemekten korudu) şeklinde açıklanmıştır. (Şifa-i şerif)]
Hz. Ali, bir gün Hz. Fatıma’yı incitmişti. Hz. Ebu Bekir ile Hz. Ömer Peygamber efendimize ricada bulundularsa da, Peygamber efendimiz Hz. Ali’yi affetmedi. Hz. Osman rica edince affetti. Sebebini sorduklarında buyurdu ki: (Öyle birinin şefaatini [ricasını, af talebini] kabul ettim ki, yer ile göğün yerini değiştir diye, Allah’tan istese, Allahü teâlâ bunu kabul edip değiştirir. Yahut “Yâ Rabbi bu ümmetin hepsinin günahlarını affet!” dese, affeder) [Begavî]
Resulullahın yanına bir cenaze getirildi. Namazını kılmadı ve (Bu adam Osman’a düşman idi. Onun için, Allahü teâlâ da, buna düşmandır) buyurdu. (Tirmizî)
Peygamber efendimiz, Ebu Musa Eşari’ye, (Kapıdan girenleri Cennetle müjdele!) buyurdu. Hz. Ebu Bekir ile Hz. Ömer girdi. Kapı tekrar çalınınca, (Gelenin de Cennetlik olduğunu müjdele! Başına belâlar geleceğini de söyle!) buyurdu. İçeri giren Osman idi. (Buharî
18032002
Eshab-ı Kiramın Büyüklüğü
- Ağaç altında söz veren eshab
- Aişe validemizin üstünlüğü
- Büyük zatlara iftira etmek
- Cihar-ı yârı Güzin
- Ehli beyt ve Eshabı kiram
- En faziletli sahabiler
- En iyi en hayırlı insanlar
- Eshab-ı kiram'ın fazileti
- Eshâb-ı kirâmın her sözü senettir
- Eshab-ı kiramın üstünlüğü
- Eshabı kiramın en büyükleri
- Eshabı kiramın hepsi cennetlik idi
- Eshabı kiramın üstünlük sırası
- Farklı görüş beyan etmek
- Hazret-i Ömer cennetliktir
- Hazret-i Ömer'in faziletleri
- Hazreti Osman'ın halifeliği
- Hz. Ebu Bekir ile Hz. Ali’nin konuşmaları
- Hz. Ebu Bekr’in üstünlüğü
- Hz. Osman-ı zinnureyn
- Hz. Ömer’in görüşleri isabetli idi
- İftira ile ilgili âyetlerin tefsiri
- İmam-ı Cafer’in konuşmaları
- İman edilecek şeylerde ayrılık olmaz
- İyi kimselerle evlenilir
- Kurtuluş fırkası hangisidir?
- Mümin olanların iyi işleri
- Münafıklar için inen âyetler
- Münafıkların yaptığı iftira
- Resulullahın akrabaları