En iyi en hayırlı insanlar

Peygamberlerden sonra, insanların en iyileri Eshabı kiramdır. Eshab-ı kiramın üstünlüklerini bildiren âyet-i kerimelerden bazıları şunlardır:

(Muhammed [aleyhisselam], Allahın peygamberidir, Onunla birlikte bulunanların [Eshabın] hepsi, kâfirlere karşı çetin ve birbirlerine karşı merhametlidir. Onları rükûya varırken, secde ederken görürsün. Allah’tan lütuf ve rıza isterler. Onların nişanları yüzlerindeki secde izidir. Bu, onların Tevrat’taki vasıflarıdır. İncil’deki vasıfları da şöyledir: Onlar filizini yarıp çıkarmış, gittikçe onu kuvvetlendirerek kalınlaşmış, gövdesi üzerine dikilmiş bir ekine benzerler ki bu, ekicilerin de hoşuna gider. Allah böylece onları çoğaltıp kuvvetlendirmekle kâfirleri öfkelendirir. Allah inanıp iyi işler yapanlara mağfiret ve büyük mükâfat vâdetmiştir. [Feth 29]

(Mekke’nin fethinden önce Allah için mal veren ve savaşanlara, fetihten sonra verenlerden ve savaşanlardan daha yüksek derece vardır. Bunların dereceleri eşit değildir. Hepsi için Hüsnayı [Cenneti] söz veriyorum.) [Hadid 10] (Mekkenin fethinden önce müslüman olanlar sonrakilerden daha kıymetlidir. Ama sonrakiler de cennetliktir. Hz. Ebu Bekir Mekke’nin fethinden önce, mal verip savaşlara katılanlar arasında idi. Bu ayet Hz. Ebu Bekr’in şanının çok yüksek olduğunu göstermektedir.)
(Allah, [Eshab-ı kiramın] hepsine de en güzeli [cenneti] vâdetmiştir!) [Nisa 95]
([Resulullahın eshabı olan] sizler, insanların iyiliği için ortaya çıkarılmış en hayırlı ümmetsiniz; iyiliği emreder, kötülükten men eder ve Allah’a inanırsınız.) [Âli İmran 110]

(İyilik yarışında önceliği kazanan muhacirler ve ensar ile onlara [eshabı kirama] güzellikle tabi olanlar var ya, işte Allah onlardan razı olmuştur, onlar da Allah’tan razı olmuşlardır. Allah onlara, içinde ebedî kalacakları, zemininden ırmaklar akan cennetler hazırlamıştır. İşte bu büyük kurtuluştur. [Tevbe 100]
(Resulüm sana Allahü teâlâ yetişir ve seni müminlerle [Eshabınla] destekler.) [Enfâl 62]

İmam-ı Begavî, (Me’âlimüttenzîl) ismindeki tefsîr kitabında diyor ki: Câbir bin Abdullah dedi ki, Resûlullah, (Ağaç altında benimle sözleşenlerden hiçbiri Cehenneme girmez!) buyurdu. Bu sözleşmeye, (Bî’at-ür-rıdvân) denir. Çünkü, Allahü teâlâ, bu 1400 kişiden râzıdır. Kur’an-ı kerimde: (Ağaç altında, sana söz veren müminlerden, Allahü teâlâ elbette râzıdır) buyuruldu. (Feth 18)

İbni Haceri Mekki hazretleri buyuruyor ki:

Araf ve Hicr surelerinde (Biz azimüşşan, onların kalblerindeki gıl ve gışşı nezettik) buyuruluyor. Yani kalblerindeki kin ve düşmanlık gibi şeyleri kökünden çıkarıp attık. Demek ki, hiçbir sahabi, başka bir sahabiye haset ve kin beslemez. Çünkü, hepsi Hakkulyakîn mertebesine ulaşmışlardır. Aralarındaki savaşlar ictihad sebebi ile idi. Her biri, kendi ictihadı ile hareket etmeye mecbur olduğundan, hiçbiri kötülenemez. Eshab-ı kiramdan birini kötülemek, (Allah onlardan razıdır) mealindeki âyete inanmamak olur. (Tathir-ül-cenan)

Allahü teâlânın sıfatları ebedîdir, sonsuzdur. Onlardan [eshabı kiramdan] razı olması da sonsuzdur. Artık bir daha sözünden dönmez, hep razıdır.

03032002