Allahü teâlâ elbette her şeyi bilir

Dün, hayır ve şerrin Allah’tan olduğunu âyet ve hadislerle kısaca ispat etmiştik. Bugün ise, “Eğer herkesin Cennete veya Cehenneme gideceğini Allah biliyorsa, o zaman bizi niçin sorumlu tutuyor? Nereye gideceğimizi biliyorsa, peki niye bize koskoca Kur’anı gönderdi? Niye emirler ve yasaklar bildirdi? Alın yazısı diye, kader diye bir şey yoktur, herkes kendi kaderini kendisi çizer” savına cevap veriyoruz.

CEVAP

Bu savların hepsinin cevabı Kur’an-ı kerimde vardır. İslam âlimleri açıklamıştır. Önce şunu soralım. Bir insanın Cennete mi Cehenneme mi gideceğini Allah bilmez mi? Bilmeyen Allah olur mu hiç? Kur’an-ı kerimdeki o kadar âyetler nasıl inkâr edilir? Bunun maksadı, (Çamur at, tutmazsa da iz bırakır) misali, belki bazı gafilleri avlarım diye böyle desteksiz atıyor. Önce kaderi anlatalım.

Kader, Allahü teâlânın, olacak şeyleri ezelde bilmesidir. Kaza, kaderde bulunan şeyleri, zamanı gelince yaratmasıdır. Yani kader, maaş bordrosu gibidir. Kaza ise, bu maaşın dağıtılmasıdır. Allahü teâlâ, herkesin ne yapacağını, nerede nasıl öleceğini bilir. Buna şans, kader, kısmet, baht, nasip, talih, yazgı, alınyazısı deniyor. İşte âyet-i kerimeler:

(Allah, onların işlediklerini ve işleyeceklerini bilir.) [Bekara 255]

(Allah her şeyi bilir.) [Hucurat 16]

(Yaratan hiç bilmez mi?) [Mülk 14]

(Bütün canlıların rızkı ancak Allah’a aittir. Allah o canlıların karar kıldıkları yerleri de, emaneten durdukları yerleri [ana rahmindeki hallerini] de bilir. Hepsi açık bir kitapta [levh-i mahfuzda] dır.) [Hud 6]

(Yeryüzünde hiçbir olay ve başınıza gelen hiçbir musibet yoktur ki, biz onu yaratmadan önce, bir kitapta [levh-i mahfuzda] yazmış olmayalım. Elbette bu, Allah’a göre kolaydır.) [Hadid 22]

Bu âyetleri açıklayan üç örnek verelim:

1- Bir film tekrar tekrar gösterilse, bunu önceden seyretmiş birisi, ikinci, üçüncü defa seyrederken, (Baş roldeki oyuncu, attan düşüp ölecek) dese, o dediği için mi filmdeki oyuncu ölüyor, yoksa, söyleyen daha önce seyrettiği için mi biliyor? Allahü teâlâ da ezeli ilmi ile kimin nerede nasıl öleceğini ve Cennete mi Cehenneme mi gideceğini elbette bilir.

2- Takvimlere, bir yıl içinde güneşin ne zaman doğup, ne zaman batacağı, hesaplanarak yazılıyor.

Güneş, takvimde bildirilen saatlerde doğup batar. Güneş, takvime öyle yazıldı diye bilinen saatlerde doğup batmaz. Takvime yazılması, güneşin doğmasını ve batmasını etkilemez. Allahü teâlâ da insanların başlarına ne geleceğini bildiği için, bunları levh-i mahfuza yazmıştır.

3- Bir öğretmen, daha önceki birçok tecrübesine dayanarak, çok tembel bir öğrencisi için, (Bu öğrenci bu sınavı kazanamaz) diye bir deftere yazsa, yazılan yazı, o öğrencinin sınavını etkilemez. Öğrenci imtihanı kazanamayınca, (Sen deftere yazdığın için ben imtihanı kazanamadım) diye suçu öğretmene yüklemesi insafsızlık olmaz mı? Allahü teâlâ da, bir kâfirin, Cehennemlik olduğunu bilmez mi hiç? Nitekim Allahü teâlâ Ebu Leheb’in kâfir olarak ölüp Cehenneme gideceğini bildiği için, (Ebu Leheb alevli ateşte yanacak) buyurmuştur. (Leheb 3)

Allahü teâlâ Ebu Leheb’in akıbetini Kur’an-ı kerimle bildirdi. Diğer insanlarınkini ise Levh-i mahfuza yazdı. İnsanların başlarına gelecek bütün işlerin levh-i mahfuzda yazılı olması onları o işleri yapmaya mecbur kılmaz. Seyyid Abdülhakim efendi hazretleri, (Kader, ilim-i mütekaddimdir, cebr-i mütehakkim değildir) buyuruyor. Yani kader, Allahü teâlânın ezeli ilmi ile kullarının başına gelecek işleri bilmesi demektir. Yoksa başına gelecek şeyleri onlara zorla yaptırması demek değildir. (Devamı var)

15 Aralık 2003

Allahü teâlâ elbette her şeyi bilir yorumları

  • Image Description
    misafir
    04.06.2009

    Bu yazdığınız örnekler hiçbir zaman bu soruların cevabını karşılamaya gücü yetmez,yetemez.Dünya dönene kadar tartışsak bir arpa boyu yol alamayız.Aksine şüphelerimiz bizi uçuruma bile götürürde haberimiz olmaz.Allahın taktirine bizim aklımımz alamaz.

  • Image Description
    misafir
    24.09.2009

    Benimde bu konuda merakım vardı.
    Allah (c.c) zaman ve mekan olayı bizim aklımızla idrak edemeyiz.
    ancak nasılki matematikte eksi sonsuz ve artı sonuz diye bi kavram var bizde zamanı böyle düşünürsek gecmiş zaman nezaman başladıgı belli olmayan, gelcek zaman nezaman bitecegi belli olman.
    biz sadece bu zaman dilinin belir bir bölümde, anında yaşıyoruz. zamanın tümüne hakim olan ve bilen allah (c.c) dür. biz gelecegi bilemeyiz. gecmişi arştırailirz. allah (c.c) bizlere irade vermiş, bu irade kerşısında niyetlerimizle eyleme geciyoruz. niyetimize görede allah (c.c) yaratıyor. kötüyü istersek, kötüyü -iyiyi istersek iyiyi yaratıyor. işte geleceği bilen allah (c.c.) olmuş bitmiş bir zamandan haberdar oldugu icin illaki bizlerinde neyapacanı da dolayızyla önceden bilmiş oluyor.

    acizane şuana kadarki yarım yamalak bilgilerimle bir düşünce Allah (c.c) bzileri dogru yola iletsin