AVRUPA İSLAM'A KOŞUYOR,BİZ MANEVİ BUNALIMA!..
Önce aşağıdaki ibretlik olay ve yorumları okuyalım, sonra da üzerinde biraz düşünelim, bakalım dünyanın hali nice...
“Şeytan Çıkarma Ders Oldu”
Bize de Bu Olanlar Ders Olsun
İtalya'da, Vatikan'a bağlı üniversitelerden birinde, ilk kez, şeytan çıkarma ayini konusunda özel kurs düzenlendi. Katolik rahiplerle ilahiyat öğrencisi rahip adaylarının kabul edildiği başkent Roma'daki kurs, 14 nisana kadar sürecek.
İsteyen rahip ya da rahip adayı, 180 Euro'luk ücreti ödemesi karşılığında bu konuda düzenlenen kursa katılabilecek.
Kursun verildiği adres, 'Mesih'in Lejyonerleri' adlı tarikatın denetimindeki Papalık Regina Apostolorum Üniversitesi.
İlginin yoğun olduğu kursa, dünyanın çeşitli yerlerinden Roma'ya giden 100 civarında Katolik rahip ya da rahip adayı kayıt yaptırmış.
Son polis raporlarına göre, Satanizm İtalya'da özellikle gençler arasında giderek yaygınlaşıyor.
Bu raporlarda, ülke genelinde 5 bin civarında kişinin satanist gruplarla ilişkili olduğu belirtiliyor. Bu kişilerin yüzde 70'inden fazlası ise 17-25 yaşları arasında bulunuyor.
Bu haber, 18 Şubat 2005’te yar aldı basında, bizim kapak konumuza dahil olduğu için şimdi yer verdik. Görüyorsunuz; aradan neredeyse bin yıl geçti, Avrupa hala şeytanın vesveselerine kapılanlara karşı, eski bildik “şeytan çıkarma” seanslarını uyguluyor.
Onlar açısından doğrudur belki, zira ellerinden başka bir şey gelmiyor. Kalkıp “İslam’a girin; şeytanın ve nefsinizin şerrinden kurtulun” diyecek değiller ya!...
Tabi biz de güzelim dinimizin nimetlerinden mahrum, bir mirasyedi gibi gaflet içinde dolaşıp duruyoruz şu yeryüzünde. Ne demişler: “Ol mahiler ki, derya içredirler, derya nedir bilmezler”.
Her ne kadar bu söz aşıklar için söylenmişse de bizim gaflet içindeki halimizi de anlatmıyor mu; Müslümanız ama İslam’ın maneviyatından gafil yaşıyoruz.
Şimdi bir de şu habere göz atalım, hatta iyice inceleyelim, düşünüp ibret alalım. Basını takip ederken rastladığımız birçok benzeri haber içinde en kayda değer olanlardan birisi...
The Times: Avrupa İslam Kültürünün Egemenliğine Giriyor
''Avrupa'da Ahlaki Çöküş Var''
İngiliz The Times gazetesi hafta sonu ekinde "Çırpınan Kıta: Avrupa" başlığıyla verilen haberde, Avrupa'nın İslam kültürünün egemenliğine girmek üzere olduğunu yazdı.
İşte Times'ın yorumu: Eşcinsel evliliği ve uyuşturucuyu yasallaştıran liberalizmin kalesi Hollanda, son dönemdeki gelişmeler nedeniyle yıkılmak üzere. Amsterdam ve Rotterdam gibi kentlerde 20 yaş altındaki göçmenlerin sayısı Hollandalılar'dan daha fazla. Yakında bu kentler tamamen Müslüman göçmenlerin hakimiyetine girecek. Avrupa kültürü, yerini İslam kültürüne bırakıyor. Ancak din adamlarına göre bu değişim Avrupalılar'ın dinden uzaklaşmasından kaynaklanıyor.
"Eşcinselliğe 'evet' diyen Avrupa kültürel işgale açık hale geldi" diyen Vatikan Kardinali Murphy O'Connor'a göre ahlaki çöküntünün yaşandığı ülkeler, kolayca Müslüman kültürünün hakimiyetine girdi. Ardından İslami terör korkusu başladı. Halkı Hıristiyanlıktan uzaklaştıran kürtaj, eşcinsel evlilik gibi kararlara imza atan hükümetler, bu kez ılımlı İslami destek için camilere yardım yapmaya başladılar. Böylece İslami Avrupa'ya doğru gidişe katkıda bulundular.
Gerçekte Neler Olmuş?
Yukarıdaki haberde geçenler doğru, Avrupa hükumetleri her türlü sapıklığı ve uyuşturucuyu legal hale getirdiler. Ancak, kardinalin İslam’a terör yaftası vurması bir din adamına yakışıyor mu? Oradaki Müslümanlar, istisnalar hariç, dinini ve kültürünü yaşamaya çalışan sade insanlar değil mi? Samimi bir dindar Hıristiyan da olsa şöyle düşünmeli değil mi; insanlar şu berbat ahlaksızlıktan kurtulsunlar da varsın bunu Müslümanlar yapsın... Tabi böyle düşünen Hıristiyanlar ve Papazlar az da olsa var.
Şimdi haberi bir daha gözden geçirelim, gerçekte neler olmuş, neler oluyor:
1- Hıristiyanlık, papazları tarafından tahrife uğratılıp insan aklına ve ruhuna hitap etmez hale getirilince, Avrupa dinden uzaklaştı.
2- Avrupa dinden uzaklaşınca; beşeri aklı ve bilimi putlaştırdı.
3- Aklı selimden ve geleneksel değerlerden uzaklaşan Avrupalı, onları, bütün insanlığı çeşitli ideolojilerin, zevkçiliğin (Hedonizm) ve nefsaniliğin pençesinde eritmek isteyen bazı odakların tesiriyle dünyevileşti ve zihinsel olarak köleleşti. Kültürü ve zihni çoraklaştı, üretkenliği durdu.
4- Fuhuş, alkolizm, uyuşturucu, eğlence ve abartılı spor fanatikliği gibi araçlarla Avrupa halkı, gayesiz yaşayan yığınlar haline getirildi.
5- Bu bataklığın içinde yaşamak zorunda kalan Müslüman göçmenler ve işçiler de kimliklerini ve kişiliklerini kaybetmemek için tabii olarak din ve kültürlerine sarıldılar.
6- Müslümanları baskı altına almak ve kuşatmak isteyen odaklar, onları potansiyel terörist göstererek İslam’ın etkisini kırmaya çalıştı ve çalışıyor.
7- Bu tablo karşısında bizim durumumuz da pek iç açıcı değil; bir iki asırdır yanlış bir batılılaşma politikası izlediğimiz için Avrupa’nın alınmaması gereken ahlaki ve kültürel kokuşmuşluğunu takip ettik; oysa bilim, fen, ticaret ve teknik sahalarındaki eksiklerimizi tamamlamalıydık.
8- Batılının dünyayı saran kültürünü; sinema, tiyatro, eğlence-turizm sektörü, medya ve tüketim köleliği gibi alanlarda aynen taklit ettiğimiz ve kendi kültürümüze ve dinimize yabancılaştığımız için insani değerlerimizi kaybetmeye ve manevi bunalıma düştük.
Bizler de Avrupa’nın içine düştüğü içler acısı durumdan ibret alıp onların uğradığı sona düçar olmamaya çalışmalıyız. Avrupa’nın nüfusu dahi eriyip gidiyor, ailenin yok olması, gelecek nesilleri tehdit ediyor.
Şimdi geriye Müslümanların İslam’ın maneviyatına ve ahlakına sarılmaları kaldı. Eğer örnek Müslümanlar olarak İslam’ın ahlakına ve maneviyatına sahip çıkarsak; hem kendi kimliğimizi muhafaza etmiş, hem de çağdaş dünya seviyesine ulaşmış insanlar olarak diğer insanlara örnek olabileceğiz.
O zaman İslam’ı Müslümanların şahsında tanımak isteyenler, güzel örnekler bulabilecekler. İşte o zaman, aldatılmak istenen Avrupalılar ve bütün dünya milletleri, İslam’ın akla ve kalbe hitab eden yegane din olduğunu görecekler.
SÜLEYMAN KARAKAŞ
“Şeytan Çıkarma Ders Oldu”
Bize de Bu Olanlar Ders Olsun
İtalya'da, Vatikan'a bağlı üniversitelerden birinde, ilk kez, şeytan çıkarma ayini konusunda özel kurs düzenlendi. Katolik rahiplerle ilahiyat öğrencisi rahip adaylarının kabul edildiği başkent Roma'daki kurs, 14 nisana kadar sürecek.
İsteyen rahip ya da rahip adayı, 180 Euro'luk ücreti ödemesi karşılığında bu konuda düzenlenen kursa katılabilecek.
Kursun verildiği adres, 'Mesih'in Lejyonerleri' adlı tarikatın denetimindeki Papalık Regina Apostolorum Üniversitesi.
İlginin yoğun olduğu kursa, dünyanın çeşitli yerlerinden Roma'ya giden 100 civarında Katolik rahip ya da rahip adayı kayıt yaptırmış.
Son polis raporlarına göre, Satanizm İtalya'da özellikle gençler arasında giderek yaygınlaşıyor.
Bu raporlarda, ülke genelinde 5 bin civarında kişinin satanist gruplarla ilişkili olduğu belirtiliyor. Bu kişilerin yüzde 70'inden fazlası ise 17-25 yaşları arasında bulunuyor.
Bu haber, 18 Şubat 2005’te yar aldı basında, bizim kapak konumuza dahil olduğu için şimdi yer verdik. Görüyorsunuz; aradan neredeyse bin yıl geçti, Avrupa hala şeytanın vesveselerine kapılanlara karşı, eski bildik “şeytan çıkarma” seanslarını uyguluyor.
Onlar açısından doğrudur belki, zira ellerinden başka bir şey gelmiyor. Kalkıp “İslam’a girin; şeytanın ve nefsinizin şerrinden kurtulun” diyecek değiller ya!...
Tabi biz de güzelim dinimizin nimetlerinden mahrum, bir mirasyedi gibi gaflet içinde dolaşıp duruyoruz şu yeryüzünde. Ne demişler: “Ol mahiler ki, derya içredirler, derya nedir bilmezler”.
Her ne kadar bu söz aşıklar için söylenmişse de bizim gaflet içindeki halimizi de anlatmıyor mu; Müslümanız ama İslam’ın maneviyatından gafil yaşıyoruz.
Şimdi bir de şu habere göz atalım, hatta iyice inceleyelim, düşünüp ibret alalım. Basını takip ederken rastladığımız birçok benzeri haber içinde en kayda değer olanlardan birisi...
The Times: Avrupa İslam Kültürünün Egemenliğine Giriyor
''Avrupa'da Ahlaki Çöküş Var''
İngiliz The Times gazetesi hafta sonu ekinde "Çırpınan Kıta: Avrupa" başlığıyla verilen haberde, Avrupa'nın İslam kültürünün egemenliğine girmek üzere olduğunu yazdı.
İşte Times'ın yorumu: Eşcinsel evliliği ve uyuşturucuyu yasallaştıran liberalizmin kalesi Hollanda, son dönemdeki gelişmeler nedeniyle yıkılmak üzere. Amsterdam ve Rotterdam gibi kentlerde 20 yaş altındaki göçmenlerin sayısı Hollandalılar'dan daha fazla. Yakında bu kentler tamamen Müslüman göçmenlerin hakimiyetine girecek. Avrupa kültürü, yerini İslam kültürüne bırakıyor. Ancak din adamlarına göre bu değişim Avrupalılar'ın dinden uzaklaşmasından kaynaklanıyor.
"Eşcinselliğe 'evet' diyen Avrupa kültürel işgale açık hale geldi" diyen Vatikan Kardinali Murphy O'Connor'a göre ahlaki çöküntünün yaşandığı ülkeler, kolayca Müslüman kültürünün hakimiyetine girdi. Ardından İslami terör korkusu başladı. Halkı Hıristiyanlıktan uzaklaştıran kürtaj, eşcinsel evlilik gibi kararlara imza atan hükümetler, bu kez ılımlı İslami destek için camilere yardım yapmaya başladılar. Böylece İslami Avrupa'ya doğru gidişe katkıda bulundular.
Gerçekte Neler Olmuş?
Yukarıdaki haberde geçenler doğru, Avrupa hükumetleri her türlü sapıklığı ve uyuşturucuyu legal hale getirdiler. Ancak, kardinalin İslam’a terör yaftası vurması bir din adamına yakışıyor mu? Oradaki Müslümanlar, istisnalar hariç, dinini ve kültürünü yaşamaya çalışan sade insanlar değil mi? Samimi bir dindar Hıristiyan da olsa şöyle düşünmeli değil mi; insanlar şu berbat ahlaksızlıktan kurtulsunlar da varsın bunu Müslümanlar yapsın... Tabi böyle düşünen Hıristiyanlar ve Papazlar az da olsa var.
Şimdi haberi bir daha gözden geçirelim, gerçekte neler olmuş, neler oluyor:
1- Hıristiyanlık, papazları tarafından tahrife uğratılıp insan aklına ve ruhuna hitap etmez hale getirilince, Avrupa dinden uzaklaştı.
2- Avrupa dinden uzaklaşınca; beşeri aklı ve bilimi putlaştırdı.
3- Aklı selimden ve geleneksel değerlerden uzaklaşan Avrupalı, onları, bütün insanlığı çeşitli ideolojilerin, zevkçiliğin (Hedonizm) ve nefsaniliğin pençesinde eritmek isteyen bazı odakların tesiriyle dünyevileşti ve zihinsel olarak köleleşti. Kültürü ve zihni çoraklaştı, üretkenliği durdu.
4- Fuhuş, alkolizm, uyuşturucu, eğlence ve abartılı spor fanatikliği gibi araçlarla Avrupa halkı, gayesiz yaşayan yığınlar haline getirildi.
5- Bu bataklığın içinde yaşamak zorunda kalan Müslüman göçmenler ve işçiler de kimliklerini ve kişiliklerini kaybetmemek için tabii olarak din ve kültürlerine sarıldılar.
6- Müslümanları baskı altına almak ve kuşatmak isteyen odaklar, onları potansiyel terörist göstererek İslam’ın etkisini kırmaya çalıştı ve çalışıyor.
7- Bu tablo karşısında bizim durumumuz da pek iç açıcı değil; bir iki asırdır yanlış bir batılılaşma politikası izlediğimiz için Avrupa’nın alınmaması gereken ahlaki ve kültürel kokuşmuşluğunu takip ettik; oysa bilim, fen, ticaret ve teknik sahalarındaki eksiklerimizi tamamlamalıydık.
8- Batılının dünyayı saran kültürünü; sinema, tiyatro, eğlence-turizm sektörü, medya ve tüketim köleliği gibi alanlarda aynen taklit ettiğimiz ve kendi kültürümüze ve dinimize yabancılaştığımız için insani değerlerimizi kaybetmeye ve manevi bunalıma düştük.
Bizler de Avrupa’nın içine düştüğü içler acısı durumdan ibret alıp onların uğradığı sona düçar olmamaya çalışmalıyız. Avrupa’nın nüfusu dahi eriyip gidiyor, ailenin yok olması, gelecek nesilleri tehdit ediyor.
Şimdi geriye Müslümanların İslam’ın maneviyatına ve ahlakına sarılmaları kaldı. Eğer örnek Müslümanlar olarak İslam’ın ahlakına ve maneviyatına sahip çıkarsak; hem kendi kimliğimizi muhafaza etmiş, hem de çağdaş dünya seviyesine ulaşmış insanlar olarak diğer insanlara örnek olabileceğiz.
O zaman İslam’ı Müslümanların şahsında tanımak isteyenler, güzel örnekler bulabilecekler. İşte o zaman, aldatılmak istenen Avrupalılar ve bütün dünya milletleri, İslam’ın akla ve kalbe hitab eden yegane din olduğunu görecekler.
SÜLEYMAN KARAKAŞ
Konular
- Sünnet-i Terk Edip Yalnız Kur'an İle Amel Etmek
- Efendimiz'in (s.a.v) Alemlere Rahmet Olarak Gönderilmesi
- PEYGAMBERİMİZ NEDEN MİRAC'A ÇIKTI
- BAZI SEÇME HADİS-İ ŞERİFLER
- ABDEST ALMANIN FAZİLETİ
- ABDESTLİ DURMANIN FAZİLETİ
- MİSVAKIN ÖNEMİ
- ÖMER B. HATTAB (R.A)
- Hz. Ali (r.a.)
- Hz.Ebu Bekir (r.a) İle Hz.Ali'nin (r.a) Münazarası
- Hz. Ebu Bekir Sıddık (r.a.)
- Osman B. Affan (r.a.)
- İSKENDER EVRENESOĞLU (Sahte Mehdi)
- AHMED HULUSİ Mİ?!
- VEHHABİLER HIRİSTİYAN GİBİ İNANIYOR
- YANLIŞ DÜŞÜNENLERE CEVAPLAR
- ALLAH MEKANDAN MÜNEZZEHTİR
- MÜTEŞABİH AYETLERİ TEVİL ETMEK
- ARŞ DA SONRADAN YARATILDI
- ALLAH'IN ELİ NE DEMEKTİR?
- ALEMLERİN RAHMET VE UYARICISI
- RESULULLAHI ANMAK İBADETTİR
- RESULULLAHI ÖVMEK ŞİRK DEĞİLDİR
- RESULULLAH SEVGİSİNİN ÖNEMİ
- PEYGAMBERİ VE SALİHLERİ AŞIRI DERECEDE SEVMEK NEDİR
- VEHHABİLİK SON DİN Mİ Kİ
- ÖLÜDEN YARDIM İSTEMEK VE ŞEFAAT
- RESULULLAH EFENDİMİZİN ŞEFAATI
- DİĞER İNSANLARIN ŞEFAATI
- PEYGAMBER HAKKI İÇİN DUA ETMEK