Selman Rüsdi'lige heveslenmek
-Televizyonda Yasar Nuri Öztürk'ü dinliyordum. Seyircinin biri programa telefonla katilarak Yasar Nuri'yi "sen ne konusuyorsun; ilahiyat hocasisin ama namaz bile kilmiyorsun?!" diye payladi. Verilen cevap insanin ar damarini çatlatacak cinstendi "ben namaz kiliyorum ama sizin gibi Emevi ve Osmanli namazi kilmiyorum!"
Bu telakkiye göre ondört asirdir her gün milyonlarca Müslümanin günde bes defa eda ettikleri ibadetin adi 'Emevi ve Osmanli namazi' oluyordu. Haberle kendi kendimizi yerken isittiklerimizin hemen ardindan bu defa da ayni sahsi bir haber bülteninde bizzat takip etme sanssizligina duçar olduk. Televizyon istasyonu, Yasar Nuri'nin bir kanalda yayinlanan kendi programinda Sakal-i serif ziyaretine "putperestlik" demesi üzerine O'nunla telefon mülakati yapiyordu. Adi geçen söyle konusuyordu:
-Sakal-i serif ziyareti putperestliktir. Ben bu ziyareti yapanlara 'putperest' demiyorum ama bu hareket putperestliktir. Bu adet islam öncesinden kalma bir örfdür. Hem hazreti Peygamber; hem de Cin Suresi ile Kur'an tarafindan yasaklanmistir. Üstelik teshir edilen sakalin Peygamber'e ait oldugu ne malum? Bunu daha önceki yüzyillarda baskalari da söylemislerdir. Ben de ilk defa dile getirmiyorum. Kitaplarimda da yazdim.
Avama mahsus "Emevi ve Osmanli namazi" yerine yüksek seçilmislere layik ask namazi kildigini ima eden havasligi kendinden menkul Yasar Nuri, dini bütün Müslümanlara hakaretinin haftasinda bu defa da yine ondört asirdir Müslümanlarin tekrar ede geldikleri bir hurmete; bir muhabbete; bir güzel adete putperestlik diyor, iftirasina Sevgili Peygamberimiz'le, sallallahü aleyhi ve sellem, Kur'an-i kerîmi sahit göstermeye kalkisiyor, kalplere de bir süphe tohumu ekmeye yelteniyordu. 1980 sonrasinin bir takim sahne sanatçilarina bile Profesörlük verildigi kolay ortaminda bu unvana kavusan Yasar Nuri, anlatirken televizyon da emniyetteki suçlulari teshir edercesine döne döne mü'minlerin Hirka-i serif ziyaretleri ile yüzlerini gözlerini mubarek hirkaya sürmelerini veriyor; bir yayin kurnazligi ile konusma ve görüntü üst üste bindirilerek peygamberlerine sevgilerini ifade eden onlarca insan asagilaniyordu. Tasavvufu, tarikati, kerameti, evliyayi inkâr mezhep imami ile mezhepleri inkâr, islam alimlerini inkâr, hadisi serîfleri inkâr, önceki müfessirleri inkâr, türbe ziyaretini inkâr...inkâr, inkâr, inkâr. Hani nerede ise adam "Kur'an, Peygamber'e degil; bana vahy edildi!" diyecek. Belki yakin çevresine bu kadar olmasa da buna benzer seyler de söylüyordur. El insaf! Asirlardir aliminden sade Müslümanina kadar herkes yaniliyor. Buna karsilik her seyin dogrusunu yalnizca Yasar Nuri Öztürk biliyor.
Sevgili Peygamberimizin vücut yapilarini anlatan semaili seriflerine "Hilye-i Saadet" dendigi gibi; mubarek sakal-i seriflerine de "Lihye-i Saadet" denir. Hilye-i Saadetleri tasiyan nakiller, tâ hazreti Ali'ye, radiyallahü anh, dayanir. Lihye-i Saadetler de tamamen kayda baglidir. Her sakal-i serifin seceresi mevcuttur. Efendimiz sakallarini düzeltirken kesilen killarin zerresi ziyan edilmez; Eshab-i kiram, aleyhimürridvan, tarafindan teberrüken muhafaza edilirdi. Bunlarin kaydi tutularak günümüze kadar intikal etmistir. insan bu noktada söyle düsünüyor: Eger Sakal-i serif ziyareti putperestlikse; hat san'atinin en güzel numuneleri olan Hilye-i Saadetleri evlerine asanlar da putperest olmus olur. Eger Sakal-i serif ziyareti putperestlikse Hirka-i Saadet Dairesi ile Hirka-i serif Camiî'nde bulunan mubarek hirkalari ziyaret de putperestlik olur. Eger Sakal-i serif ziyareti putperestlikse camilere Allahü teâlâdan baska Resulullah ve Dört Büyük Halife'nin isim levhalarini asmak da putperestlik olur. Eger Sakal-i serif ziyareti putperestlikse sanli Peygamberin Medine sehrinde bulunan türbesini ziyaret de putperestlik olur.
Zaten asil maksat da o ya! Vehhabilerin gücü yetse bunu bir ân evvel gerçeklestirirlerdi. Onlara göre bunun 'eger'i de yoktur. Efendimizin bile olsa orada yatandan dolayi bir türbeye saygi sirk yani putperestliktir. Suudiler, rejim ihraci için islam ülkelerinde ve bu arada Türkiye'de çok sayida kisi satin alarak beyinlerini yikadilar.İslamin basi edep, ortasi edep, sonu edeptir. Hiç bir edebsiz Allah'in rizasina vasil olamaz. İlim, amel ve ihlas sahibi olan müslümana "islam alimi" denir. Yani alim olmak için o begenmedikleri "Emevi ve Osmanli namazi"ni kilmak sarttir. İlim, amel ve ihlasdan biri noksan oldugu halde kendini islam alimi tanitanlara "ulema-i su/kötü din adami" denir. İslam alimleri dinin bekçisidir. Kötü din adamlari ise bir sey yaptiklarini sanarak dini tahrip ederler. Hiç kimse; Yasar Nuri Öztürk de Selman Rüsdi'lige heveslenmesin. Mü'minler, bu fitne tuzaklarina düsmeyecektir.
Kaynak: Türkiye gazetesi
Selman Rüsdi'lige heveslenmek yorumları
misafir
14.05.2009yaşar nuri hocayı tabiki kınıyoruz.Dediğiniz gibi adam kendini haşa peygamber ilan edecek.Onu biraz daha aklının başına gelmesi için dua edelim inşallah.
misafir
24.09.2009Yasar nuri ozturk dedikleriyle, fazla ileriye gittigini saniyorsunuz, daha az bile bence su anda, Kurani yasayanlarin hiçbirinin islam ulkelerinde oldugunu zannetmiyorum,1400 senedir putlarimizla yasiyoruz, Allahin adini yuceltecek hir bir sey yapmiyoruz tam tersine, dunyaya oyle bir ornek oluyoruzki,Allahuekber dedigimizde batida, butun sivil halk yere yatar yine bir bomba patlayacak diye, islam dense akla ilk gelenler, esrar kaçakciligi, hirzizlik, dolandiricilik, daha neler neler. Bence peygamberimiz aklin, ilmin, bilimin, onunu açmak için gorevlendirildi ama bizim su anda yasadigimiz muslumanlik, akildan ilimden ve bilgiden korkar durumdaysa bir yerlerde yanlisliklarimiz var demek, çunku hak din islamsa bunlarin hiç birinden korkmaz tam tersi gucunu bunlardan alir, ne zaman islam gucunu bunlardan alirsa o zaman islam dunya dini halini alir butun dinleri siler geçer, o gunlerin çok uzakta olmadigi umutlarimla.
Konular
- TASDİK ve İNKAR BAKIMINDAN İNSANLAR
- KÜFÜR ve ŞİRK
- İMAN ile KÜFÜR ARASINDAKİ SINIR
- TEKFİR
- İMAN ESASLARI
- Allah İnancı
- Allah'ın Varlığı ve Birliği
- Allah'ın Varlığının Delilleri
- Allah'ın İsim ve Sıfatları
- Zatî Sıfatlar
- Sübutî Sıfatlar
- Melek Kavramı ve Meleklere İman
- Meleklerin Mahiyeti
- Meleklerin Özellikleri
- İnsanlarla Melekler Arasındaki Üstünlük Derecesi
- Cin
- Şeytan
- İlahî Kitap Kavramı ve Kitaplara İman
- İlahî Kitaplar
- Peygamber Kavramı ve Peygamberlere İman
- Peygambere Olan İhtiyaç ve Peygamber Gönderilmesindeki Hikmet
- Peygamberlerin Sıfatları
- Kur'an'da Adı Geçen Peygamberler
- Peygamberlik Dereceleri
- Ahiret Günü ve Ahirete İman
- Ahiretin Varlığının İspatı
- Kabir Hayatı (Berzah)
- Kıyamet
- Kıyametin Kopacağı Zaman
- Kıyamet Alametleri