TASDİK ve İNKAR BAKIMINDAN İNSANLAR
İnsanlar tasdik ve inkar açısından üç grupta incelenebilirler.
a) Mümin
Allah'a, Hz. Peygamber'e ve O'nun haber verdiği şeylere yürekten inanıp, kabul ve tasdik eden kimseye mümin denir. Müminler ahirette cennete girecekler, orada pek çok nimetlere kavuşacaklardır. Günahkar müminler, suçları ölçüsünde ahirette cezalandırılsalar da sonunda cennete sokulacaklardır. Müminlerin ebedî cennetlik olacağına dair Kur'an'da pek çok ayet vardır.
b) Kafir
İslam dininin temel prensiplerine inanmayan, Hz. Peygamber'in yüce Allah'tan getirdiği kesin olan ve tevatür yoluyla bize kadar ulaşmış bulunan esaslardan (zarürat-ı dîniyye) bir veya birkaçını yahut da tamamını inkar eden kimseye kafir denir. Mesela namazın farz, şarabın haram oluşunu inkar eden, meleklerin ve cinlerin varlığını kabul etmeyen kimse kafirdir.
Kafir sözlükte "örten" anlamına gelmektedir. Gerçek ve doğru inancı örttüğü, yanlış şeylere inandığı için böyle kimselere kafir denmiştir. Bir insan kafir olarak ölürse ebedî cehennemde kalacaktır. Bu konudaki ayetlerden birinde şöyle buyurulmuştur: "(Ayetlerimizi) inkar etmiş ve kafir olarak ölmüş olanlara gelince, işte Allah'ın, meleklerin ve bütün insanların laneti onların üstünedir. Onlar ebediyen o lanet içinde kalırlar. Artık ne azapları hafifletilir, ne de onların yüzlerine bakılır" (el-Bakara 2/161-162).
c) Münafık
Allah'ın birliğini, Hz. Muhammed'in peygamberliğini ve onun, Allah'tan getirdiklerini kabul ettiklerini söyleyerek, müslümanlar gibi yaşadıkları halde, kalpten inanmayan kimselere münafık denir. Münafıkların içi başka dışı başkadır.. Sözü özüne uygun değildir. Bir ayette şöyle buyurulur: "İnsanlardan bazıları da vardır ki, inanmadıkları halde 'Allah'a ve ahiret gününe inandık' derler" (el-Bakara 2/8). Münafıkların gerçekte kafir oldukları bir başka ayette şöyle ifade edilir; "Onların Allah yolundan sapmalarının sebebi, önce iman edip sonra inkar etmeleridir. Bu yüzden kalpleri mühürlenmiştir. Artık onlar hiç anlamazlar" (el-Münafıkün 63/3).
Münafıklar İslam toplumu için açık kafirden daha tehlikelidirler. Çünkü onlar dıştan müslümanmış gibi gözüktüklerinden tanınmaları mümkün değildir; içten içe müslüman toplumun huzur ve düzenini bozar, kuzu postuna bürünerek dikkatsiz ve bilgisiz müslümanları yanlış yönlere sürüklerler. Peygamberimiz vahiyle kimlerin münafık olduğunu bilir, bu sebeple de onlara önemli görevler vermezdi. Hz. Peygamber'den sonra insanlar için böyle bir bilgi kaynağı (vahiy) söz konusu olmadığından ve müslüman olduğunu söyleyenlerin iç dünyasını araştırmak da doğru olmadığından münafık, dünyada müslüman gibi işlem görür. Onun cezası ahirete kalmıştır. Bir ayette açıklandığı üzere cehennemin en alt tabakasında münafıklar bulunur:
"Şüphe yok ki münafıklar, cehennemin en alt katındadırlar (derk-i esfel). Artık onlara asla bir yardımcı da bulamazsın" (en-Nisa 4/145).
a) Mümin
Allah'a, Hz. Peygamber'e ve O'nun haber verdiği şeylere yürekten inanıp, kabul ve tasdik eden kimseye mümin denir. Müminler ahirette cennete girecekler, orada pek çok nimetlere kavuşacaklardır. Günahkar müminler, suçları ölçüsünde ahirette cezalandırılsalar da sonunda cennete sokulacaklardır. Müminlerin ebedî cennetlik olacağına dair Kur'an'da pek çok ayet vardır.
b) Kafir
İslam dininin temel prensiplerine inanmayan, Hz. Peygamber'in yüce Allah'tan getirdiği kesin olan ve tevatür yoluyla bize kadar ulaşmış bulunan esaslardan (zarürat-ı dîniyye) bir veya birkaçını yahut da tamamını inkar eden kimseye kafir denir. Mesela namazın farz, şarabın haram oluşunu inkar eden, meleklerin ve cinlerin varlığını kabul etmeyen kimse kafirdir.
Kafir sözlükte "örten" anlamına gelmektedir. Gerçek ve doğru inancı örttüğü, yanlış şeylere inandığı için böyle kimselere kafir denmiştir. Bir insan kafir olarak ölürse ebedî cehennemde kalacaktır. Bu konudaki ayetlerden birinde şöyle buyurulmuştur: "(Ayetlerimizi) inkar etmiş ve kafir olarak ölmüş olanlara gelince, işte Allah'ın, meleklerin ve bütün insanların laneti onların üstünedir. Onlar ebediyen o lanet içinde kalırlar. Artık ne azapları hafifletilir, ne de onların yüzlerine bakılır" (el-Bakara 2/161-162).
c) Münafık
Allah'ın birliğini, Hz. Muhammed'in peygamberliğini ve onun, Allah'tan getirdiklerini kabul ettiklerini söyleyerek, müslümanlar gibi yaşadıkları halde, kalpten inanmayan kimselere münafık denir. Münafıkların içi başka dışı başkadır.. Sözü özüne uygun değildir. Bir ayette şöyle buyurulur: "İnsanlardan bazıları da vardır ki, inanmadıkları halde 'Allah'a ve ahiret gününe inandık' derler" (el-Bakara 2/8). Münafıkların gerçekte kafir oldukları bir başka ayette şöyle ifade edilir; "Onların Allah yolundan sapmalarının sebebi, önce iman edip sonra inkar etmeleridir. Bu yüzden kalpleri mühürlenmiştir. Artık onlar hiç anlamazlar" (el-Münafıkün 63/3).
Münafıklar İslam toplumu için açık kafirden daha tehlikelidirler. Çünkü onlar dıştan müslümanmış gibi gözüktüklerinden tanınmaları mümkün değildir; içten içe müslüman toplumun huzur ve düzenini bozar, kuzu postuna bürünerek dikkatsiz ve bilgisiz müslümanları yanlış yönlere sürüklerler. Peygamberimiz vahiyle kimlerin münafık olduğunu bilir, bu sebeple de onlara önemli görevler vermezdi. Hz. Peygamber'den sonra insanlar için böyle bir bilgi kaynağı (vahiy) söz konusu olmadığından ve müslüman olduğunu söyleyenlerin iç dünyasını araştırmak da doğru olmadığından münafık, dünyada müslüman gibi işlem görür. Onun cezası ahirete kalmıştır. Bir ayette açıklandığı üzere cehennemin en alt tabakasında münafıklar bulunur:
"Şüphe yok ki münafıklar, cehennemin en alt katındadırlar (derk-i esfel). Artık onlara asla bir yardımcı da bulamazsın" (en-Nisa 4/145).
İtikad Risalesi
- A'raf
- Ahiret Günü ve Ahirete İman
- Ahiretin Varlığının İspatı
- Allah İnancı
- Allah'ın Varlığı ve Birliği
- Allah'ın Varlığının Delilleri
- Allah'ın ve İnsanın İradesi
- Amel Defterlerinin Dağıtılması
- Ba's (Yeniden Dirilme)
- Cehennem
- Cennet
- Cin
- Ecel
- Haşir ve Mahşer
- Havuz
- Hayır ve Şer
- Hesap ve Sual
- İlahî Kitap Kavramı ve Kitaplara İman
- İlahî Kitaplar
- İnsan İradesi ve Fiildeki Rolü
- İnsanın Fiillerinin Yaratılması
- İnsanlarla Melekler Arasındaki Üstünlük Derecesi
- Kabir Hayatı (Berzah)
- Kader ve Kaza ile İlgili Ayet ve Hadisler
- Kaza ve Kadere İman
- Kaza ve Kaderin Anlamları
- Kıyamet
- Kıyamet Alametleri
- Kıyametin Kopacağı Zaman
- Kur'an'da Adı Geçen Peygamberler