NEVRÛZ NE DEMEKTİR, DİNİMİZİDEKİ YERİ NEDİR?
Nev-rûz, iki kelimeden mürekkep/birleşik Farsça bir isimdir ve “yeni gün” demektir.
Mart ayının yirmi birinci gününde (rumî takvime göre sekiz mart) güneşin koç burcuna girmesi, eski Türkler’de ve İranlılar’da hususi bir gün sayılmış, çeşitli kutlamalar yapılagelmiştir.
İran’ın ateşperest inancından kalma bir hususiyeti olarak nevrûz, gitgide dînî hüviyet kazanmıştır. Ve hâlen Şîîlik’te nevruzun mühim bir yeri vardır.
Türkler’de ise, İslâmiyet’le şereflendikten sonra, Ehl-i Sünnet’e mensup Müslümanlar arasında, bunun yerini dînî bayramlar almıştır.
Zira Resûlüllah (s.a.v.) Efendimiz, “Allah Teâlâ size, o iki bayram günlerine (nevruz ve mihricana) karşılık, onlardan daha hayırlı iki bayram gününü (ramazan ve kurban bayramalarını) ihsân etti.” buyurmuşlardır. Böylece Müslümanlar’ın, ne 21 marttaki nevruz ne de 21 eylüldeki mihrican kutlamaları (!) ile alâkaları kalmıştır.
***
Hâsılı; yılbaşı kutlamaları (!) gibi, bu günlerin de İslâm’da bir yeri ve değeri yoktur. Bilakis dinî bakımdan büyük mahzurları vardır. Zira gayr-i müslimlere ait âdet-an‘âne ve merâsimlere iştirak ve onları taklitten doğan günahların temizlenmesi ancak cehennem ateşiyle mümkündür. (İmâm-ı Rabbânî k.s., el-Mektûbât, 1/266)
O bakımdan mü’minler, bu gibi “kutlamalar”a iştirak şöyle dursun, yapılanları kalben dahi tasvip etmezler.
***
B E R C E S T E
Öyle sis var ki seçilmez geceden gündüzü
Böyle gamlı senenin böyle olur nevruzu
(Lâ edrî)
Fazilet Takvimi
Mart ayının yirmi birinci gününde (rumî takvime göre sekiz mart) güneşin koç burcuna girmesi, eski Türkler’de ve İranlılar’da hususi bir gün sayılmış, çeşitli kutlamalar yapılagelmiştir.
İran’ın ateşperest inancından kalma bir hususiyeti olarak nevrûz, gitgide dînî hüviyet kazanmıştır. Ve hâlen Şîîlik’te nevruzun mühim bir yeri vardır.
Türkler’de ise, İslâmiyet’le şereflendikten sonra, Ehl-i Sünnet’e mensup Müslümanlar arasında, bunun yerini dînî bayramlar almıştır.
Zira Resûlüllah (s.a.v.) Efendimiz, “Allah Teâlâ size, o iki bayram günlerine (nevruz ve mihricana) karşılık, onlardan daha hayırlı iki bayram gününü (ramazan ve kurban bayramalarını) ihsân etti.” buyurmuşlardır. Böylece Müslümanlar’ın, ne 21 marttaki nevruz ne de 21 eylüldeki mihrican kutlamaları (!) ile alâkaları kalmıştır.
***
Hâsılı; yılbaşı kutlamaları (!) gibi, bu günlerin de İslâm’da bir yeri ve değeri yoktur. Bilakis dinî bakımdan büyük mahzurları vardır. Zira gayr-i müslimlere ait âdet-an‘âne ve merâsimlere iştirak ve onları taklitten doğan günahların temizlenmesi ancak cehennem ateşiyle mümkündür. (İmâm-ı Rabbânî k.s., el-Mektûbât, 1/266)
O bakımdan mü’minler, bu gibi “kutlamalar”a iştirak şöyle dursun, yapılanları kalben dahi tasvip etmezler.
***
B E R C E S T E
Öyle sis var ki seçilmez geceden gündüzü
Böyle gamlı senenin böyle olur nevruzu
(Lâ edrî)
Fazilet Takvimi
Konular
- ALLAH ARŞA İSTİVA ETMİŞTİR
- MÜTEŞABİH AYETLER TEVİL EDİLMEDEN KABUL EDİLİR
- KÜFRÜ GEREKTİREN ŞEYLER
- İMAN VE KÜFÜR
- KÜFRÜ GEREKTİREN İNANIŞLAR
- KÜFRÜ GEREKTİREN SÖZLER
- KÜFRÜ GEREKTİREN DAVRANIŞLAR
- ELFAZ-I KÜFRÜ SÖYLEYENİN HÜKMÜ
- Güzeli bilmek kadar...
- OSMANLI'DA İLK FEMİNİST KADIN
- Mekke Las Vegas'a döndü!
- Bedevîlikten medenîliğe geçişin bedeli
- KASIMPAŞA KUR’AN KURSU’NUN YIKTIRILMA HİKÂYESİ
- Zehirli alimler neden bu kadar cok gözüküyor?
- Bir dakikayı en iyi şekilde nasıl değerlendirelim...
- Kabir Hayatı
- İtikadi Konular
- ÂDETULLAH
- Allah ve Allah'a İman
- Allah Gözle Görülecek mi?
- Allah Her Yerde Demek Doğru mu?
- Allah Teala’ya Mekân İsnadı
- ALLAHIN RAHMETİ
- ALLAH'TAN KORKMAK
- Âmentü
- Aşure Günü ve Gecesi
- "Ben arabım, fakat arab benden değildir."
- Mugayyebât-ı Hamse (Beş Bilinmeyen)
- BİDAT NEDİR?
- Dâbbetü'l-Arz