Allah ve Allah'a İman

ALLAH

O, kendisi olandır. O, kendisinden başkasına benzemeyendir. O'nu hakkıyla ancak O bilir. O'nu hakkıyla ancak O över. O'nu hakkıyla ancak O tanır. O'nun hakkı O olmaktır. O olmak, el-Hak olmaktır. O olmak mutlak hakikat olmaktır.

O'ndan başkasının hakkı, O'na kul olmaktır. O'ndan başkasının hakkı, O'na rağmen hiçbir hakkının olmadığını, O'nun sayesinde var olduğunu bilmektir. O'ndan başkasının hakkı, O'na kayıtsız şartsız teslim olmaktır. (1)

Allah'a İman

"Mü'min olanlar, ancak o kimselerdir ki, onlar, Allah'a ve Resûlü’ne iman ettiler, sonra hiçbir kuşkuya kapılmadan Allah yolunda mallarıyla ve canlarıyla mücadele ettiler. İşte onlar, sadık (doğru) olanların ta kendileridir." (2)

Allah'a inanmak tek başına yetmez. Allah'a layıkıyla inanmak gerekir. Yetseydi müşriklere müşrik değil, mümin dememiz icap ederdi. Allah'a iman, Allah'a yaraşır bir iman olmalıdır. Bu imanın olmazsa olmaz şartıdır. Allah'a ait bir niteliği O'ndan başka hiç bir kimseye yakıştırmamaktır. Çünkü yalnızca Allah, Allah'tır. (1)

Allah'a iman imanın ilk şartıdır. Diğer tüm şartlar bu şarta bağlıdır.

"Ve unutma ki Allah'tan başka ilah yoktur!" (3)

ve O...

Bütün mahlûklara her ni'meti, iyilikleri verendir.

Öyle bir nzık vericidir ki, kullarının rızıklarını, günahlarından dolayı kesmiyor.

Afvı ve merhameti o kadar boldur ki, günah işleyenlerin yüz karalarını meydana çıkarmı­yor.

Sabrı o kadar çoktur ki, kullarının cezalarını vermekte acele etmiyor.

Öyle bir ihsan sahibidir ki, kerem ve ihsanlarını dost ve düşman, herkese saçıyor.

Bütün ni'metlerinin en şereflisi, en kıymetlisi, en üstünü olarak da kullarına müslümanlığı açıkça bildiriyor ve beğendiği yolu gösteriyor.

Başkalarından gelen ni'metleri de gönderen O'dur. Başkalarının ihsan etmesi, bir emanetçinin, birisine emanet vermesi gibidir.

Kendiliğinden vardır. Şimdi var olduğu gibi, hep var idi ve hep var olacaktır. O'nun varlığı lâzımdır. Şeriki, benzeri yoktur. İbâdet olunmağa hakkı olmakda da ortağı yoktur.

Cisim değildir. Madde değildir. Mekânı yok­tur. Bir şeye girmiş, bir yere yerleşmiş değildir. Bir şeye girmiş, bir yere yerleşmiş değildir. Hudutlu, bir şeyle çevrilmiş değildir. Bir tarafta, bir cihette değildir. Bir şeye mensup değildir. Bir şeye benzemez. Misli ve zıddı yoktur.

Gizli açık, yerlerde ve göklerde, en küçük zerreleri, en büyük şeyleri bilir.

Ezelden ebede, ya'ni önceki sonsuzdan, son­raki sonsuza kadar bir kelâm ile söyleyicidir. Bütün emirleri o bir sözdendir. Bütün yasakları yine o bir sözdendir.

Her şeyi yoktan var edendir.

--------------------------------------------------------------

Kaynaklar:
1) Alemlerin Rabbi Allah (c.c) bilmek - tanımak - anlamak, Mustafa İslamoğlu, Denge Yayınları, 2006
2) Hucurat Süresi, 15
3) Muhammed Sûuresi, 19

Allah ve Allah'a İman yorumları

  • Image Description
    aylan
    13.09.2012

    Es Selamu aleykum.

    Mustafa islamoglu guvenilirmi baslikli soruya cevabinizdan bir kare.>Biz bu adamı ve avanesi gördüğünüz an durun diyoruz.. Sakın haaa..

    Özellikle kuran tefsiri maskesi altında zehirini damla damla toplum üzerine akıtan isimlerden birisidir.diyerek uyarida bulunmussunuz takdir-e sayan buldum.ancak Allah,Allaha iman.
    olan en onemli itikat mevzusunda kaynak olarakta mustafa islamoglu verilmis.

    Kaynaklar:
    1) Alemlerin Rabbi Allah (c.c) bilmek - tanımak - anlamak, Mustafa İslamoğlu, Denge Yayınları, 2006
    2) Hucurat Süresi, 15
    3) Muhammed Sûuresi, 19

    buyuk bir celiski aciklamanizi rica ediyorum.zira celiski vesvesenin tohum tutmasidir.acizane hassasiyatim guvenirligi olmayan tesbit edilmis sapik firka mensuplarinin dogrular arasinda yanlisini kabullendirme isguzarligindan vazgecmeyecekleridir,ki avam olarak derimki itikati vede ameli mevzularin guvenilir kaynaklardan verilmesi aklin selameti iman amelin selameti icin olmasi sart olandir.saygilar.

  • Image Description
    bilgi
    13.09.2012

    siteye eklenen konulardan bazilari ekitap olarak oldugundan buna benzerfarkli kaynaklardan derleme olabiliyor. icimize ne kadar girdiklerinin de belgesi aslinda..