Zehirli | Konular | Kitaplar

islam

İslam’a göre İsa-Mesih yeniden dünyaya dönecek mi?

İslâm inancına göre ilk insan ve ilk peygamber Hz. Âdem ile başlayan risalet görevi, son peygamber Hz. Muhammed'in gelişiyle noktalanmıştır. Bütün peygamberler, gönderildikleri toplumları tevhîd inancına çağırmışlar; kendilerinden sonra gelecek Allah elçilerinin da'vetine de uymayı tavsiye etmişler, dolayısıyla ahlâklı ve erdemli bir toplum oluşturabilmenin çabası içine girmişlerdir, işte Hz. İsa, her ne kadar risalet görevi çok kısa sürse de, bu çabayı gösteren Peygamberlerden birisidir.

Hz. İsa Laik miydi?

İSLÂM İLE HIRİSTİYANLIK arasında, çağlar boyu çok ciddi gerilimler yaşandığı bir vâkıadır. Bu durumun anlaşılması hiç de zor olmayan birçok sebebi mevcuttur. Bu sebeplerin en önemlisini ise, herhalde, Hıristiyanların İslâm’ı kendileri için yeni ve çok ciddi bir meydan okuma olarak algılaması oluşturur.

Hz. İsa ahir zamanda inecek mi?

Kıyamete yakın, Hz. İsa’nın yeryüzüne ineceği, İslâmın ikinci kaynağı olan Peygamberimiz’in hadislerinde haber veriliyor. Zamanımız hariç, İslâm tarihinde Hz. İsa’nın âhir zamanda geleceğini inkara kalkışan bir alim topluluğu görülmüş değil. Bunu ancak şimdiki bazı sayınlar inkar ediyorlar. Bu da başka bir kıyamet alameti mi bilinmez.


Hz. İsa’nın geleceğini bildiren hadisleri, hadis külliyatı içinde en ön safta olan şu hadis kitapları aktarıyor: Buhari, Müslim, Tirmizi, İbni Mace, Müsned-i Ahmed ibni Hanbel v.d.

Hadislerde Hz. İsa'nın İkinci Gelişi

"Deccal'in, Ye'cüc ve Me'cücün çıkması, Güneşin batıdan doğması, İsa (as)'ın gökten inmesi ve diğer kıyamet alametleri, sahih haberlerde varid olduğu vech ile, haktır, olacaktır." (1)

"Sizler on alameti görmedikçe hiçbir zaman Kıyamet kopmaz... Biri de İsa (as)'ın inmesi... " (2)

Vallahi Meryem oğlu (Hz. İsa aleyhisselam), Feccu'r-Ravha nam mevkide, hacc yapmak veya umre yapmak yahut da her ikisini de yapmak için icabet edecektir. (3)

Kıyamet on alamet görülmedikçe kopmaz: Duman, Deccal, Dabbetu'l arz, ... İsa'nın yeryüzüne inmesi... (4)

Nefsim kudret elinde olan Allah'a yemin ederim ki, Meryem oğlu İsa'nın adalet sahibi olarak inmesi yakındır... (5)

Hz. İsa'nın (a.s.) İcraatı

Hz. İsa’nın âhirzamanda yeryüzüne döndüğünde gerçekleştireceği en önemli icraatlardan birisi çığırından çıkarılan Hıristiyanlığı aslî mecrasına oturtması, daha doğrusu sonradan içerisine sokulan bir kısım hurafelerden, bilhassa teslisten arındırması, Tevhide dönüştürmesidir. Çünkü çağın, ilmin, insanî ve medenî duyguların onca gelişmesi karşısında insaf ve hakperestliği esas alan insanlarca, Hıristiyanlığın eski hâliyle ayakta kalması mümkün değildir. Ya sönüp gidecek, ya da hurafelerden arınıp asliyetine dönüşecektir.

Hıristiyanlık Ahir Zamanda Tasaffi Edecek mi?

Said Nursî merhumun, Hz. İsa (a.s)’ın nüzulü ile birlikte Hıristiyanlığın, bünyesine arız olan batıl inanç ve kabullerden arınarak İslam ile bir noktada buluşacağı fikrini eserlerinde sıkça işlemesi, günümüzde dinlerarası diyalog faaliyetini yürütenler tarafından bu sürece bir “temel” ittihaz edilmiştir.

Said Nursi merhum bu fikri, Efendimiz (s.a.v) tarafından kendisine Allah Teala’nın bildirmesiyle haber verilmiş, vukuu kesin bir hakikat olarak değerlendirmekte ve mesela bir yerde şöyle demektedir:

Hz. İsa (a.s.) Geldiğinde

Hz. İsa’nın (as) âhirzamanda yeniden yeryüzüne gelmesini hikmet-i İlâhiye gerekli görmektedir. Çünkü onun üç yıllık peygamberliği döneminde yarım kalan ve yapması gereken çok önemli görevler bulunmaktadır. Bunları özetlemek gerekirse şunlar söylenebilir:

1. Hz. İsa (as), Hz. Mehdî’ye tâbi olacak ve şeriat-ı Muhammediye ile amel edecektir.

2. Hıristiyanlığı hurafelerden arındıracak, teslisi Tevhide dönüştürecektir.

3. Barışa muhtaç olan insanlığı barış, sulh ve sükûna kavuşturacaktır.

4. Küfrü, ateizmi, dinsizliği, bunu yaymaya çalışan Deccalı öldürecektir.

5. Yahudîlerle mücadele edecek, şerlerini etkisiz hâle getirecektir.

6. Bolluk ve berekete vesile olacaktır.

Hz. İsa (a.s.) geldi mi?

Bediüzzaman Hazretleri Hıristiyanlığın ya söneceğini, ya da hurafelerden arınıp Tevhide dönüşeceğini, İslâma terk-i silâh edeceğini söyler.

Kanaati ikinci şıkkın gerçekleşeceği noktasındadır. Bunun gerçekleşmesi yolunda, Hıristiyanlığın geçmişten bugüne geçirdiği evreleri ise şöyle anlatır:

“Mükerreren [tekrar tekrar] yırtıldı, purutluğa tâ geldi, purutlukta görmedi ona salâh verecek.

“Perde yine yırtıldı, mutlak dalâle düştü. Bir kısmı lâkin yakınlaştı Tevhide; onda felâh görecek,

“Hazırlanır şimdiden... Yırtılmaya başlıyor. Sönmezse safvet bulup İslâma mal olacak.

HZ. MEHDİ’NİN ÖZELLİKLERİ

Peygamberimiz (sav), "Mehdi ile müjdelenin" (Kitab-ül Burhan Fi Alamet-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, sf. 12) buyurarak, Hz. Mehdi'nin gelişini heyecan ve şevkle beklemenin, bu mübarek zat için hazırlık yapmanın önemine dikkat çekmiştir. Bir başka hadis-i şerifte ise iman edenlerin, Hz. Mehdi'ye olması gereken sevgi ve bağlılıkları şöyle ifade edilmiştir:

Sizden ona kim yetişirse, kar üzerinde sürünerek dahi olsa ona gelsin. Ona katılsın. Zira o, Mehdi'dir. (İbn Mace, Fiten, B 34, H 4082; İbn Ebi Şeybe, c. VII, sf.527; Kitab-ül Burhan Fi Alamet-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, sf. 14)

HZ. MEHDİ’NİN MUHAKKAK ÇIKACAK OLMASI

Hz. Mehdi’nin Üstün Ahlakı

AHLAKININ PEYGAMBERİMİZ (SAV)'E BENZEMESİ

Mehdi Allah'a karşı son derece boyun eğicidir. Ahlak bakımından Peygamber (sav)'e benzer. (Kıyamet Alametleri, Berzenci, sf.163)

Ahlakı benim ahlakım olan bir evladım çıkacak. (Kitab-ül Burhan Fi Alamet-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, sf. 21)

Peygamberimiz (sav)'in üstün ahlakı Kuran'da şöyle haber verilmiştir:

Şüphesiz sen üstün ve pek yüce bir ahlak üzerindesin. (Kalem Suresi, 4)

AHLAKININ İNANANLARA ÖRNEK OLMASI

İlahi feyz ona ulaşır. Dini ilimleri ve örnek ahlakı telakki eder. (Allah'tan alır.) (Konavi Risalet-ül Mehdi, sf. 161 B)

Kuran'da Peygamber Efendimiz (sav)'in de samimi olarak iman edenler için en güzel örnek olduğu bildirilmiştir:

HZ. MEHDİ VE YARDIMCILARI

Peygamberimiz (sav), Hz. Mehdi'nin İslam dininin ve Müslümanların hayrına yönelik pek çok hizmeti olacağını ve çok önemli faaliyetler yürüteceğini bildirmiştir. Güzel ahlakı ile Peygamberimiz (sav)'e benzetilen Hz. Mehdi, hadislerdeki bilgilere göre tüm insanların dünyada ve ahiretteki kurtuluşları için samimi çaba harcayacak, dünyada huzur, barış, bolluk ve bereketin oluşmasına vesile olacaktır. Bu şerefli ve üstün görevinde ise etrafında az sayıda yardımcısının olacağı haber verilmiştir. Hadislerde ve İslam alimlerinin izahlarında Hz. Mehdi'nin yardımcılarıyla ilgili olarak verilen bilgiler aynı zamanda Hz. Mehdi'nin tanınmasına vesile olacak alametlerdendir.

HZ. MEHDİ DEVRİNDE YAŞANACAK GÜZEL HAYAT: ALTINÇAĞ

Altınçağ, Peygamber Efendimiz (sav)’in müjdelediği gibi cennetin dünyadaki bir müjdesi, Allah’ın müminlere bir lütfudur. Bolluğuyla, bereketiyle, insanlara sağlayacağı her türlü konforuyla ve huzur dolu ortamıyla her Müslümanın ulaşmak isteyeceği bu dönem, iman eden insanlar için dünya hayatında çok üstün bir mükafattır.

Cennet Kimsenin Tekelinde Değil

CENNET KİMSENİN TEKELİNDE DEĞİL; MÂLİKU'L-MULK OLAN ALLAH'IN ELİNDEDİR

Allah Teâlâ'ya hamd ve âlemlere rahmet olarak gönderilen O'nun değerli elçisi efendimize salât u selâm ederiz.

ZARURAT-I DİNİYYE

Bir Müslüman için dini yönden bilmesi gereken, kesin olarak belli esas, hüküm ve haberler. Bunları kabul ve tasdik etmek her mü'min için farzdır. Bunlardan şüphe etmek mü'minin imanını zedeler.

Kesin olarak bilip iman edilmesi gereken esasların başında Allah'a ve Hz. Muhammed'in O'nun peygamberi olduğuna inanmak gelir. Kelime-i Tevhîd adı verilen (Allah'tan başka hiçbir ilâh yoktur Muhammed O'nun Rasûlüdür.)" sözü ile kelime-i şehadet denilen "Allah'tan başka ilâh olmadığına, Hz. Muhammed'in O'nun kulu ve elçisi olduğuna şehadet ederim" sözünü söyleyen ve bunların kapsamına inanan herkes "mü'min" sayılır. Ancak bu topluca ve genel olarak yapılan bir iman şeklidir.

NİYYET

İSLAMİYYET VE NİYYET


İslâm bilgileri ikiye ayrılmıştır. Din bilgileri, fen bilgileri. Fen bilgileri de, islâm bilgisidir. İslâm âlimi olmak için zamanın fen bilgilerini de imkân nispetinde öğrenmek lâzımdır. Fen bilgileri zamanla değişir, ilerler. Din bilgileri hiç değişmez. Bu bilgiler inanılacak şeyler, emirler ve yasaklardır. Bunların hepsi Allah tarafından bildirilmiştir. Bu emir ve yasakların hepsine din denir.