Şamlı ve şanlı raviler
İbni Sebe’ye göre; mütayı haram gören her islam âlimi, ya kör, ya sağır, ya basiretsiz, ya hafızası zayıf, ya zavallı, ya aklı başında değil, ya sarhoş, ya Hz. Ali’ye kin güdüyor, ya Şamlı veya yobaz. Sağlam tek sünni âlim yok. İki sünni âlim için bakın ne diyor: (Böylesine zavallı ve üzücü laflar eden El Cessas gibi, er-Razi gibi aklı başında olduğunu sandığımız âlimlere yakıştıramıyoruz. Çünkü bunlar gözleri perdelenmiş, basiretleri körleşmiş kimselerdir. )
CEVAP: Fahreddin Razi gibi büyük bir âlime, müfessire, zavallı, basiretsiz diyenin mutlaka kanı bozuktur. Peki bu âlimler ne demiş de böyle kin kusuyor? Demişler ki: (Ömer’in bu sözü, sahabe huzurunda Resulullahın haram kılıcı bir sünneti olmadan, söylemesi düşünülemediği gibi, sahabenin de sessiz kalması düşünülemez. Çünkü Resulullah söylemeden öyle bir şey söylemek söyleyeni küfre düşürdüğü gibi, dinleyip de itiraz etmeyenleri küfre sokar.)
İbni Sebe bu sözler için bu iki âlime basiretsiz, zavallı, akılları başlarında yok gibi hakaretler savuruyor. Bu iki âlim ne kadar isabetli ve ne kadar mantıklı konuşmuşlar. Resulullahın hadisi olmadan kendi başına Hz. Ömer nasıl böyle bir şey yapabilir ki? Allahın Kur’anı kerimde övdüğü şanlı eshab, nasıl haksızlık karşısında dilsiz şeytan durumuna düşer ki? Hz. Ebu Bekir, (Ben Resulullahın yolundan ayrılırsam ne yaparsınız?) diye sorduğunda, o büyük ve şanlı kahramanlar, (Seni kılıcımızla düzeltiriz) demediler mi? Hz. Ömer yanlış iş yapacak da, (Kendi aralarında merhametli, kâfirlere karşı şiddetli) diyen Allahın övdüğü o aslanlar, susacak ve kılıçları ile düzeltmeyecekler, bu mümkün mü? Peki Hz. Ali niye kılıcını çekip de Hz. Ömer’i düzeltmedi? Niye ona kızını verdi? İbni Sebe, “O anda Hz. Ali yoktu. Sonra duydu” diyor. Diyelim ki öyle. O zaman niye kılıcını çekip de Hz. Ömer’i düzeltmedi. Bir Yahudi Hz. Ömer’i şehid etti de, Allahın aslanı bunu yapamaz mıydı? Demek ki Hz. Ali mütayı haram eden hadisi şerifi bildiği için ses çıkarmadı. Zaten Hz. Ali’nin mütaya haram dediğini kendisi de bildiriyor. Ama kansızlığından dolayı zayıftır, ravisi Şamlı idi gibi bahanelerle bunu reddediyor. Raviler Şamlı olsa da hepsi şanlı kimselerdir.
İbni Sebe’nin böyle itirazları bana hep İblisin itirazını hatırlatıyor. İblis, (Ben Allaha isyan etmedim, ben Âdem’e secde etmedim) demişti. Hz. Âdem istikametinde secde etmemekle Allaha isyan etmişti. İbni Sebe de aynı mantıkla, aynı kafayla diyor ki: Biz Allahın resulüne değil, Ömer’e itiraz ediyoruz.
CEVAP: Hz. Ömer, Resulullahın emrini tebliğ ediyor, kendiliğinden hüküm koymuyor ki. Dolayısıyla İbni Sebe, Resulullahın haram kıldığı mütayı kabul etmiyor. Hem savcı hem hakim rolünü oynuyor. Önce bu zayıf ve uydurma diyor, arkasından görüyorsun ya zayıf ve uydurma olan bir hadis senet olamaz diyor. Uydurma olduğunu sen söylüyorsun, kararı da sen veriyorsun. İbni Sebe’ninki şu mantık önermesine benziyor:
Memeli hayvanlar uçmaz
Yarasa da memelidir
O halde o da uçmaz.
İlk önerme yanlış olunca netice de yanlış oluyor. İbni Sebe diyor ki:
Ehli sünnet doğru söylemez
Ömer de Ehli sünnet
O halde o da doğru söylemez.
13082002
CEVAP: Fahreddin Razi gibi büyük bir âlime, müfessire, zavallı, basiretsiz diyenin mutlaka kanı bozuktur. Peki bu âlimler ne demiş de böyle kin kusuyor? Demişler ki: (Ömer’in bu sözü, sahabe huzurunda Resulullahın haram kılıcı bir sünneti olmadan, söylemesi düşünülemediği gibi, sahabenin de sessiz kalması düşünülemez. Çünkü Resulullah söylemeden öyle bir şey söylemek söyleyeni küfre düşürdüğü gibi, dinleyip de itiraz etmeyenleri küfre sokar.)
İbni Sebe bu sözler için bu iki âlime basiretsiz, zavallı, akılları başlarında yok gibi hakaretler savuruyor. Bu iki âlim ne kadar isabetli ve ne kadar mantıklı konuşmuşlar. Resulullahın hadisi olmadan kendi başına Hz. Ömer nasıl böyle bir şey yapabilir ki? Allahın Kur’anı kerimde övdüğü şanlı eshab, nasıl haksızlık karşısında dilsiz şeytan durumuna düşer ki? Hz. Ebu Bekir, (Ben Resulullahın yolundan ayrılırsam ne yaparsınız?) diye sorduğunda, o büyük ve şanlı kahramanlar, (Seni kılıcımızla düzeltiriz) demediler mi? Hz. Ömer yanlış iş yapacak da, (Kendi aralarında merhametli, kâfirlere karşı şiddetli) diyen Allahın övdüğü o aslanlar, susacak ve kılıçları ile düzeltmeyecekler, bu mümkün mü? Peki Hz. Ali niye kılıcını çekip de Hz. Ömer’i düzeltmedi? Niye ona kızını verdi? İbni Sebe, “O anda Hz. Ali yoktu. Sonra duydu” diyor. Diyelim ki öyle. O zaman niye kılıcını çekip de Hz. Ömer’i düzeltmedi. Bir Yahudi Hz. Ömer’i şehid etti de, Allahın aslanı bunu yapamaz mıydı? Demek ki Hz. Ali mütayı haram eden hadisi şerifi bildiği için ses çıkarmadı. Zaten Hz. Ali’nin mütaya haram dediğini kendisi de bildiriyor. Ama kansızlığından dolayı zayıftır, ravisi Şamlı idi gibi bahanelerle bunu reddediyor. Raviler Şamlı olsa da hepsi şanlı kimselerdir.
İbni Sebe’nin böyle itirazları bana hep İblisin itirazını hatırlatıyor. İblis, (Ben Allaha isyan etmedim, ben Âdem’e secde etmedim) demişti. Hz. Âdem istikametinde secde etmemekle Allaha isyan etmişti. İbni Sebe de aynı mantıkla, aynı kafayla diyor ki: Biz Allahın resulüne değil, Ömer’e itiraz ediyoruz.
CEVAP: Hz. Ömer, Resulullahın emrini tebliğ ediyor, kendiliğinden hüküm koymuyor ki. Dolayısıyla İbni Sebe, Resulullahın haram kıldığı mütayı kabul etmiyor. Hem savcı hem hakim rolünü oynuyor. Önce bu zayıf ve uydurma diyor, arkasından görüyorsun ya zayıf ve uydurma olan bir hadis senet olamaz diyor. Uydurma olduğunu sen söylüyorsun, kararı da sen veriyorsun. İbni Sebe’ninki şu mantık önermesine benziyor:
Memeli hayvanlar uçmaz
Yarasa da memelidir
O halde o da uçmaz.
İlk önerme yanlış olunca netice de yanlış oluyor. İbni Sebe diyor ki:
Ehli sünnet doğru söylemez
Ömer de Ehli sünnet
O halde o da doğru söylemez.
13082002
İbni Sebeye Cevaplar
- Abdullah bin Sebe kimdir?
- Alimleri taklit nimeti
- Birbirlerini çok seven insanlar
- Dinimiz zahire göre karar verir
- Farklı ictihadlar rahmettir
- Fitnelerden uzak durmalıdır
- Geçici nikâh haramdır
- Hazreti Ali’yi sevmeyen var mı?
- Hulefai raşidine tabi olun
- İbni Sebe alimlere saldırıyor
- İbni Sebe sahabeye saldırıyor
- İbni Sebe’nin kitabı
- İbni Sebe’nin sorularına cevaplar
- Kur'an-ı kerim değişmemiştir
- Kur’an-ı kerimde neshin mahiyeti
- Müta ve muvakkat nikah bâtıldır
- Mütada iddet var mı?
- Mütada talak ve miras yoktur
- Sebecilerle Yahudilerin benzer inanışları
- Şamlı ve şanlı raviler
- Tavşan, Yahudi ve Hurufiler
- Yehova Şahitleri ve Selefiye