Farklı ictihadlar rahmettir

İbni Sebe diyor ki: Gerek Ammar’ın ve gerekse İbni Mesud’un ilk iki halifeye hiç uymayan ters düşünce ve ictihadları var! O zaman biz kimi tercih edeceğiz? İbn Mesud mütaya evet diyor; Ömer ise hayır! Şimdi biz ne yapacağız!?

CEVAP: Siz mi? Siz fitne çıkarmaya devam edeceksiniz. Fakat ehli sünnet biliyor ki İbni Mesud hazretleri de diğer sahabeler gibi mütanın caiz olduğunu bildirmişti. Haram edildiğini işitince, diğerleri gibi, o da haram dedi. Eğer başka farklı ictihadları varsa, her sahabinin farklı ictihadı olur. Bunun için hiç birisi kötülenemez. Çünkü ictihad etmek de, ictihad ederken yanılmak da günah değildir. Yanılan bile sevap alır. İbni Sebe diyor ki: Bize [Sebecilere] göre Peygamberler için ictihad diye bir şey söz konusu değildir! Ehli sünnete göre ise peygamberlerin de ictihadı olur.

CEVAP: Eshab-ı kiramdan birinin bir husustaki ictihadı, Peygamberimizin ictihadından farklı olabilirdi. Fakat Resulullahın ictihadı hata üzere kalmazdı. Çünkü, Cebrail aleyhisselam gelerek, yanlış olan ictihadlar, Allahü teâlâ tarafından hemen düzeltilir, hak ile bâtıl birbirinden hemen ayrılırdı. Bedir’de alınan esirler hakkında, Sahabe-i kiramın ictihadları farklı olmuştu. Hz. Ömer ve Sad İbni Muaz esirleri öldürelim dedi. Diğer sahabiler ise, para karşılığı bırakalım demişlerdi. Server-i alem de, serbest bırakalım ictihadını kabul buyurup salıverdiler. Sonra, şu âyet gelerek birinci ictihadın doğru olduğu bildirildi: (Savaşta alınan esirleri mal karşılığı olarak salıvermek, hiçbir Peygambere yakışmaz. Yer yüzünde onların çoğunu öldürmek, zayıflamalarına sebep olur. Siz dünya malını istiyorsunuz. Allahü teâlâ ise, sevap kazanmanızı, Cennete ve nimetlere kavuşmanızı istiyor. Allah tarafından önceden verilmiş bir hüküm olmasaydı, aldığınız fidyeden dolayı size mutlaka büyük bir azap dokunurdu.) [Enfal 67, 68]

Bu âyetler indikten sonra Resulullah buyurdu ki: (Eğer azap geri çevrilmeseydi, Ömer ile Sad bin Muazdan başka kimse kurtulmazdı.) [Beydavi]

İbni Sebe yine yalan söyleyerek diyor ki: Ömer’in ictihadı Allahın hükmüne karşı ictihaddır. Nas varken ictihad olmaz.

CEVAP: Nas varken ictihad eden kim? Hz. Ömer müta hakkında ictihad etmedi ki, Nassı bildirdi, yani Resulullahın emrini açıkladı. Resulullahın mütayı yasak ettiğine dair sayısız hadis var. Ama İbni Sebe’ye göre nakledenler de ya hafızası bozuk, ya Şamlı veya Emevi devletinde görev almıştır. Onun bir hadisi uydurma görmesi ile sahih bir hadis uydurma olmaz.

İbni Sebe diyor ki: Ehli sünnet “Mütada özellikle kadın açısından onur kırıcı, aşağılayıcı bir durum vardır. Namus pazarlanıyor ve para karşılığı satılıyor. Bu ise namussuzluktur” diyor. Müta madem namussuzluktur; o halde Allah ve Resulü buna neden izin vermişti?

CEVAP: Kişinin kız kardeşi ile evlenmesi çok çirkin ve çok günah değil mi? Peki hal böyle iken Allah ve resulü Hz. Âdem, bunu nasıl emretmişti? Demek ki Allah emrettiği zaman iyi, yasakladığı zaman da kötü olur. Şimdi birisi ehli sünnet olan bir insanın, anasına, bacısına, kızına yarım saatliğine müta teklifinde bulunsa, buna hangi ehli sünnet rıza gösterir? İbni Sebeci için bunlar önemli değil. Önemli olsa idi, müta zinasını [avrat kiralamayı] savunmak için koskoca kitap yazmazdı.

18082002