Resulullahın çok evlenmesi
Resulullah efendimiz, önce 25 yaşında iken, 40 yaşında dul bir kadın olan Hz. Hadice ile evlendi. 25 yıl onunla yaşadı. 55 yaşında iken, Hz. Hadice’nin vefatından uzun bir müddet sonra, Allahü teâlânın emri ile Hz. Aişe’yi nikahladı. Diğerlerini dini sebeplerle veya ihsan ederek nikah etti. Bunların hepsi dul ve çoğu da yaşlı idi. Bir örnek: Eshab-ı kiramın bir kısmı Habeşistan’a hicret etmişti. Habeş padişahı Necaşi, İsevi idi. Müslümanlara sorular sorup, aldığı cevaplara hayran kalarak imana geldi. Ubeydullah bin Cahş, papazlara aldanıp, Hıristiyan olmuştu. Karısı Ümm-i Habibe’yi de dinden çıkarıp zengin olmaya zorladıysa da, o, fakirlik ve ölüme razı olacağını, ama dinden çıkmayacağını söyleyince, sefalet içinde sürünmesi için bunu boşadı. Hz. Ümm-i Habibe, Mekke müşriklerinin baş kumandanı Ebu Süfyan’ın kızı idi. Resulullah, o zamanlarda, onlarla, çok çetin savaşlar yapıyordu. Resulullah, Hz. Ümm-i Habibe’nin dininin kuvvetini ve başına gelenleri işitince, Necaşi’ye mektup yazıp, (Ümm-i Habibe ile nikahımı yapıp buraya gönder) buyurdu. Necaşi daha önce Müslüman olduğu için mektuba çok hürmet edip, oradaki müslümanları sarayına davet ederek, ziyafet verdi. Nikah yapılıp, hediye ve ihsanlarda bulundu. Bu suretle, Hz. Ümm-i Habibe, imanının mükâfatına kavuştu. Onun sayesinde, oradaki müslümanlar da rahat etti. Bu nikah, Ebu Süfyan’ın ileride müslüman olmasını hazırlayan sebeplerden birisi oldu.
Hz. Ömer, dul kalan kızı Hz. Hafsa’yı alması için Hz. Ebu Bekir ve Hz. Osman’a teklif etti ise de olumlu cevap alamadı. Durumu öğrenen Resulullah, çok sevdiği üç arkadaşının üzüntülerini giderip onları sevindirmek için, (Ya Ömer, kızını, bu ikisinden daha iyisi ile evlendireyim) buyurdu Hz. Ömer şaşırdı. Zira onlardan daha iyisinin olmadığını biliyordu. (Ya Ömer, kızını bana ver) buyurdu.
Beni Mustalak kabilesinden alınan yüzlerce esir arasında, Cüveyriyye, kabilenin reisi Haris’in kızı idi. Bunu satın alıp azat ederek, kendilerine nikah edince, Eshab-ı kiramın hepsi, (Resulullahın ailesinin, annemizin akrabasını hizmetçi olarak kullanmaktan hayâ ederiz) dedi. Hepsi, esirlerini azat etti. Bu nikah, yüzlerce esirin azat olmasına sebep oldu.
İnsafı olana da, bu üç misal, elbette yetişir. İkinci bir husus, her bakımdan, insanların en üstünü olduğu hâlde, sadece birkaç yıl dokuz ailesi ile yaşamıştı. O zamanlar, zaten hep savaşlarla uğraşıyor, evinde az kalıyordu. Genç kızlarla evlenme imkanı olduğu hâlde evlenmemişti. Savaşlarda, Ona canlarını feda eden o aslanlar, kızlarını Ona vermezler mi idi? Ama o, istemedi.
Resulullah, halasının kızı Zeyneb’i, evlatlığı Zeyd ile evlendirdi. Epey sonra, Hz. Zeyd, boşayacağını söyledi. (Boşama) buyurdu ise de, Allahü teâlâ, Resulünün buna mani olmamasını istedi. Hz. Zeyd boşayınca, Allahü teâlâ, Resulüne onu nikah eyledi. (Mevahib)
Çok evlenmesinin önemli bir sebebi de, dini bildirmek içindi. Hicab âyeti gelip, kadınların yabancı erkeklerle oturmaları, konuşmaları yasak edilince, yabancı kadınları kabul etmedi. Hz. Aişe’den sormalarını emretti. Soranların çokluğundan, Hz. Aişe, hepsine cevap vermeye zaman bulamıyordu. Bu hizmeti kolaylaştırmak ve Hz. Aişe’nin yükünü hafifletmek için, gerektiği kadar hanımı nikah etti. Kadınlara ait yüzlerle ince bilgileri, kadınlara, mübarek hanımları yolu ile bildirdi. Hanımı bir tek olsaydı, bütün kadınların ondan sorması güç ve hatta imkansız olurdu.
19052003
Hz. Ömer, dul kalan kızı Hz. Hafsa’yı alması için Hz. Ebu Bekir ve Hz. Osman’a teklif etti ise de olumlu cevap alamadı. Durumu öğrenen Resulullah, çok sevdiği üç arkadaşının üzüntülerini giderip onları sevindirmek için, (Ya Ömer, kızını, bu ikisinden daha iyisi ile evlendireyim) buyurdu Hz. Ömer şaşırdı. Zira onlardan daha iyisinin olmadığını biliyordu. (Ya Ömer, kızını bana ver) buyurdu.
Beni Mustalak kabilesinden alınan yüzlerce esir arasında, Cüveyriyye, kabilenin reisi Haris’in kızı idi. Bunu satın alıp azat ederek, kendilerine nikah edince, Eshab-ı kiramın hepsi, (Resulullahın ailesinin, annemizin akrabasını hizmetçi olarak kullanmaktan hayâ ederiz) dedi. Hepsi, esirlerini azat etti. Bu nikah, yüzlerce esirin azat olmasına sebep oldu.
İnsafı olana da, bu üç misal, elbette yetişir. İkinci bir husus, her bakımdan, insanların en üstünü olduğu hâlde, sadece birkaç yıl dokuz ailesi ile yaşamıştı. O zamanlar, zaten hep savaşlarla uğraşıyor, evinde az kalıyordu. Genç kızlarla evlenme imkanı olduğu hâlde evlenmemişti. Savaşlarda, Ona canlarını feda eden o aslanlar, kızlarını Ona vermezler mi idi? Ama o, istemedi.
Resulullah, halasının kızı Zeyneb’i, evlatlığı Zeyd ile evlendirdi. Epey sonra, Hz. Zeyd, boşayacağını söyledi. (Boşama) buyurdu ise de, Allahü teâlâ, Resulünün buna mani olmamasını istedi. Hz. Zeyd boşayınca, Allahü teâlâ, Resulüne onu nikah eyledi. (Mevahib)
Çok evlenmesinin önemli bir sebebi de, dini bildirmek içindi. Hicab âyeti gelip, kadınların yabancı erkeklerle oturmaları, konuşmaları yasak edilince, yabancı kadınları kabul etmedi. Hz. Aişe’den sormalarını emretti. Soranların çokluğundan, Hz. Aişe, hepsine cevap vermeye zaman bulamıyordu. Bu hizmeti kolaylaştırmak ve Hz. Aişe’nin yükünü hafifletmek için, gerektiği kadar hanımı nikah etti. Kadınlara ait yüzlerle ince bilgileri, kadınlara, mübarek hanımları yolu ile bildirdi. Hanımı bir tek olsaydı, bütün kadınların ondan sorması güç ve hatta imkansız olurdu.
19052003