Zehirli | Konular | Kitaplar

sapık fikirler

En iyi ve en kötü insanlar

Peygamberlerin vârisleri olan âlimlere dil uzatan, onları âlim oldukları için kötüleyen kimsenin imanı gider. Dinimiz ilme ve âlime büyük önem verir. Bize ilmi bildiren âlimlerdir. Hadis-i şerifte, (Âlimler, Peygamberlerin vârisleridir) buyuruldu. (Tirmizî)

Hz. İsa’ya tüp bebek diyenler

Kur’anistler diyor ki: Allah’ın ilham etmesi ve dinsel ve bilimsel işaretlerin göstermesine göre 1990’da Hz. İsa yeryüzünde tüp bebek olarak bedenlenip ve gökten ruh olarak cismine binip 2020’de ortaya çıktıktan sonra, 2060’ta dünyamızı terk edecektir.

YORUM: Hz. İsa’nın 1990’da tüp bebek olarak büyüdüğü hangi kitapta yazıyor? Bu kadar safsata olur mu hiç? Demek 18 yıl sonra dünyaya gelecek? Siz Yehovacı mısınız veya hangi misyonersiniz?

Kur’anist: Avrupa ve Amerika’daki tüp bebeklerden birisi Hz. İsa olacaktır.

“Kur’anist” denilen türediler!

[Asya Mücahitleri denilen birileri, Avrupa Kur’anistlerine cevap olarak yaptıkları yorumları, mail gruplarının yanı sıra bize de göndermişler. Aynen yayınlıyoruz:]

Biz müslüman Kur’anistiz diyen misyonerler diyor ki: 21. Asrın Müceddidi Kur’anizm’dir. Kur’anizm, Hak’tan gelen yeni bilgi, ışık ve elçiliğin manevi şahsi ve global ismidir.

Bir tenkit mektubu (Zırva tevil götürmez)

Hamidullah ile ilgili yazılardan dolayı gelen bir tenkit mektubunda deniyor ki:

1- Miracı inkâr etmekle ne olur? O, İslamı kabul ediyor ya. Namaz kılan bir Müslümana Miracı veya Şakkul-kamer mucizesini inkâr etti diye kâfir denir mi? Kâfir diyenin kendisi kâfir olmaz mı?

Hamidullah’ın sapık görüşleri

Sadreddin Hoca, Hamidullah’ın, Resulullah Muhammed adlı kitabı için de diyor ki:

1- Hamidullah, bu kitabında Peygamber efendimizin nübüvvetten önceki, irhasat denilen, bin senedir yanan Mecusilerin ateşlerinin sönmesi, Kisra’nın sarayının yıkılması gibi harikaların Peygamberimizin doğumu ile ilgisini kesmeye çalışarak (Müstakbel kahramanın dünyaya gelmesi ile bir alâkası olup olmadığı bir tarafa) diyor. (s.24)

2- Peygamber efendimizin, ilk vahyini anlatırken, yine samimiyetsizliğinin bariz örneğini veriyor. Vahyi rüya olarak gösteriyor. (s.49)

Cebrail aleyhisselamın ilk gelişi, uykuda, sonrakiler uyanıkken oldu. Vahy hep uyanıkken oldu.

Paris’te yaşayıp USA’da ölen Hintli

Bu Hintli, Fransızlarca profesörlükle taltif edilen Hamidullah’tır. (Kel ölür sırma saçlı, kör ölür, badem gözlü olur) atasözüne uygun olarak, Resulullah efendimize çeşitli şekilde saldıran ve ilim ehli tarafından küfrü açıklanan Hamidullahı öyle övdüler, öyle şişirdiler ki, muhakkak Arş titremiştir!

Yalnız Kur’an mı, yalnız sünnet mi?

Yalnız Kur’an, Kur’andaki din diyenlerin kâfir olduklarını bizzat Allahü teâlâ bildiriyor. Kendisi ile birlikte Resulüne uyulmasını, iman edilmesini, isyan edilmemesini, isyan edenlerin kâfir olduklarını bildiriyor. İşte âyet-i kerime mealleri:

(Allaha ve Resulüne itaat edin!) [Enfal 20] (Sadece Allaha değil, Resulüne de itaat şarttır.)
(Resule itaat eden, Allaha itaat etmiş olur.) [Nisa 80] (Resule uymak, Allaha uymak demektir.)
(Allaha ve Resulüne karşı gelen, bilsin ki, Allahın azâbı çok şiddetlidir.) [Enfâl 13] (Sadece Allaha denmiyor, Resulüne de karşı gelen buyuruluyor.)
(Allah ve Resulüne itaat eden cennete, isyan eden cehenneme gider.) [Nisa 13,14] (Sadece Allaha denmiyor, Resulüne de buyuruluyor.)

Her çağa göre tefsir yazmak

Bazı ateistler, (Kutuplarda nasıl namaz kılınır, nasıl oruç tutulur. Buna kimse cevap veremiyor, görüldüğü gibi İslamiyet har asra ayak uyduramıyor) diyerek, güya İslamiyet’in bazı meselelere bir çare bulamayacağını söylüyorlar. Bunların etkisi altında kalan, reformist zihniyete sahip bazı mezhepsizler de, (Bakın dinde cevap verilmesi gereken meseleler çıkıyor, yeni ictihadlar yapılmalı, Kur’anı her çağda, o asrın teknolojisinin, ilminin ışığında yeniden tefsir etmeli, yorumlamalı) diyerek Kur’an-ı kerimi asra uydurmaya çalışıyorlar.

Dinimiz zahire göre karar verir

İbni Sebe diyor ki: Ehli sünnet, (Bir kimse, geçici bir süreyle evlendiğini içinde gizleyerek (örneğin bir ay sonra boşamak kasdıyla) bir kadınla nikâhlansa; bu nikâh caiz ve sahihtir) diyor. Bu nikâhın mütadan ne farkı var? Diliyle açıktan söylediğinde yasak sayılıyor da, içinden aynı şeye niyetlendiğinde neden caizdir deniyor?! Bu da bir cins müta değil mi?

CEVAP: Asla müta değildir. Bunun mütadan çok farkı var. Dinimiz zahire hükmeder, kalplerdekine göre hüküm verilmez. Müslümanım diyen müslümandır. Dinimizde bazen söze, bazen niyete veya işe itibar edilir. Niyetin geçersiz, sözün geçerli olduğu yerlerden bazıları şunlardır:

Farklı ictihadlar rahmettir

İbni Sebe diyor ki: Gerek Ammar’ın ve gerekse İbni Mesud’un ilk iki halifeye hiç uymayan ters düşünce ve ictihadları var! O zaman biz kimi tercih edeceğiz? İbn Mesud mütaya evet diyor; Ömer ise hayır! Şimdi biz ne yapacağız!?

Şamlı ve şanlı raviler

İbni Sebe’ye göre; mütayı haram gören her islam âlimi, ya kör, ya sağır, ya basiretsiz, ya hafızası zayıf, ya zavallı, ya aklı başında değil, ya sarhoş, ya Hz. Ali’ye kin güdüyor, ya Şamlı veya yobaz. Sağlam tek sünni âlim yok. İki sünni âlim için bakın ne diyor: (Böylesine zavallı ve üzücü laflar eden El Cessas gibi, er-Razi gibi aklı başında olduğunu sandığımız âlimlere yakıştıramıyoruz. Çünkü bunlar gözleri perdelenmiş, basiretleri körleşmiş kimselerdir. )

İbni Sebe sahabeye saldırıyor

Allahın ve Resulünün övdüğü sahabelere bakın nasıl kin kusuyor: Bir rivâyetin başında Ebu Hureyre’nin bulunması, onun reddedilmesi ve kaldırıp atılması için yeterlidir.

İbni Sebe alimlere saldırıyor

İbni Sebe, El- Cessas gibisi uydurmaya dayandığı için cidden ayıp etmiştir, diyor.

CEVAP: Cessas, İbni Sebe gibi söylemediği için ayıp ediyor. Dört mezhebin bütün âlimleri, müta zinasına hayır dedikleri için ona göre ayıp ediyorlar. Ayıp etmeyen tek ehli sünnet âlimi yoktur. Ne günlere kaldık ya Rabbi, “avrat kiralayanlar” ayıp etmiyor da, Ehli sünnet âlimleri ayıp ediyor!

Aynı sayfada “Senet bakımından berbat bir rivayet” diyor. Rafizilerinki berbat değil de Ehli sünnetinki berbat öyle mi?

İbni Sebe diyor ki: İbin Hacer Askalani bile büyük bir bunalım ve zorlama içinde.

Mütada iddet var mı?

14- İbni Sebe mütada iddet vardır diyor.

CEVAP: Hiçbir kaynakta iddet yoktur. Kendisi de uydurma olsun bir kaynak yazmamıştır. Çünkü bir kadın, mütadan sonra başkası ile müta yapabiliyor, zaman sınırı yok. İddet nereden çıkıyor ki? Mütayı meşru sayabilmek için uydurulmuş koskoca bir yalan.

15- Müta hükümlerini tarafların bilmesi gerekir aksi takdirde onlara izin verilmez diyor.

Mezhepsizleri tanıma yolları

Mezhepsizler değişiktir, kimi Mutezilenin, kimi Cebriyyenin, kimi Şianın, kimi Vehhabinin bazı fikirlerini, kimisi her gruptan bazı fikirleri benimsiyorlar. Fikirlerini benimsedikleri ve kaynak olarak gösterdikleri şahıslardan bazıları şunlardır:

Ahmet Kadiyani; Behâullah, Beykiyef, C. Efgani, Ebul ala Mevdudi, Hasan el Benna, Hasan Sabbah, İbni Hazm, İbni Kayyimi Cezviyye, İbni Rüşd, İbni Sebe, İbni Teymiyye, İzmirli İsmail Hakkı, M. Şevkani, Muhammed Abduh, Muhammed bin Abdülvehhab Necdi, Makdisi, Muhammed Hamidullah, M. Ebu Zehra, Muhammed İkbal, Muhammed Sıddık Hasan Han, N. Elbani, Reşat Halife, Reşit Rıza, S. Kutup, Seyyid Sabık, Şeyh Bedrettin, Yusuf Kandehlevi, Yusuf Kardavi, Zuhayli vs.