İBN-İ TEMİYYE

Hatip, vâiz ve ilmî çok bir fakîh idi. Çok kitap yazdı. Şiî’leri ve Yunan feylesofları reddetti. Ehl-i sünnete uymayan yazılarından dolayı Mısır’da iki defa hapsedildi. Allâme İbn-i Hacerî Mekkî hazretleri, buna “Allahü teâlânın, ilmîni sapıtmasına sebep ettiği kimsedir.” buyurdu.

Sıfat-ı İlâhiyye hakkında sorulan suale verdiği cevap Ehl-i Sünnet âlimlerini gücendirmiştir.

Allahü teâlâyı insan suret ve siretinde kabul ettiği için Kahire kalesinin kuyusuna hapsedildi.

Ehl-i Sünnet âlimlerinin büyüklüğünü anlıyamamış ,tasavvufu inkar etmiş ve doğru yoldan ayrılmıştı. Nitekim Zehebî de aynı yola sapmıştı.

Ehl-i Sünnet âlimlerinden ayrıldı, İslâm âlemine fitne ve fesat ateşi saldı.

İmâm-ı Suyûti, Kamu’ul Mu’ârid kitabında buyuruyor ki, “İbn-i Teymiyye kibirli idi, kendinî beğenir, herkesten üstün görünmek, karşısındakini küçümsemek ve büyüklerle alay etmek âdeti idi.”

Mason Abduh’un yetiştirmelerinden Camiülezher’in eski rektörü Mustafa Abdurrazik Paşa diyor ki: “İbn-i Teymiyye fetva verirken, mezhebe uymaz, bulduğu delil ile hareket ederdi. Tasavvuf büyüklerinin keşfini inkâr ederdi.”

Yine Abdurrazik Paşa diyor ki, “Vehhâbilik, bir bakımdan İbn-i Teymiyye’ye bağlı olduğu gibi, son asrın müceddidi bildiğimiz M. Abduh’daki dinde reform fikirleri de bir bakımdan İbn-i Teymiyye’ye bağlıdır.”

İbn-i Teymiyye evliyanın büyüklerinden Sadreddinî Konevî hazretleri için diyor ki: “Muhyiddin-i Arabi’nin arkadaşı olan Sadreddin, Aklîyyat ile kelâm ilimlerinde üstadından daha ileride olmakla beraber, ondan daha kâfir, daha az bilgili, daha az imanlıdır. Bunların mezhebi kâfirlik olduğu için daha hünerli olanları,daha çok kâfir oluyorlar.”

İbn-i Teymiyye müslümana kâfir diyenin kendisinin kâfir olacağını bilmediği düşünülemez. Fakat şeriatı kendi sapık görüşüne uydurmaya kalktığı ve aklı ermediği hakikatleri inkar ettiği için dalâletten dalâlete sürüklenmiştir.

Kur’ân-ı kerîmi ve Hadîs-i şerîfleri Ehl-i Sünnet âlimlerinin yanlış anladıklarını iddia edecek kadar ileri gitmiş ve Ashâb-ı kirâmın bile çok yerde yanıldıklarını söylemiştir. Allah’ın dinîni kendisinin düzelttiğini, Kur’ân-ı Kerîmin mânasını sadece kendisinin anlamış olduğunu söylerdi.

Müşebbihe denilen bid’at fırkası gibi konuşur, Allahü teâlâya madde ve cisim derdi. Yaratanı insan şeklinde sanıyordu. Bu bozuk inancına o kadar saplanmıştı ki Şam Camiînin minberinde “Cenâb-ı Hak, gökten yere benim şimdi indiğim gibi iner.” diyerek minberden aşağı indiğini İbn-i Battuta haber veriyor.

Tatarhaniye fetva kitabında, Milel ve Nihal kitabında ve bütün Ehl-i Sünnet kitaplarında mücesseme ve müşebbihe fırkaları gibi düşünen ve konuşanların kâfir olduğu bildirilmiştir. İbn-i Teymiyye gibi Allahü teâlâ arş üzerinde oturur, iner, yürür gibi sözlerde bulunmak küfürdür.

Cehennem azabının kafirlere de sonsuz olmayacağını söylerdi. Dört mezhebin sözbirliği ile bildiklerine uymayan sözlerin küfür olacağını kabul etmezdi.

El-Cebel camiînde Hazret-i Ömer Radıyallahü anh’ın çok hata yaptığını söylemiştir. Hazret-i Ali Radıyallahü anh’ın ise üçyüz defa yanıldığını söylemiştir. Hadîs-i şerîfte ise “Allahü teâlâ, doğru sözü Ömer’in dili üzerine koymuştur ve Ömer hiç yanılmaz.” buyurulmuştur. İbn-i Teymiyye ise Hazret-i Ömer radıyallahü anh’ın yanıldığını söylemekle Hadîs-i şerîflere karşı gelmektedir. Halbuki böyle Hadîs-i şerîfleri bilmeyecek kadar cahil değildi, fakat bilgisinin çokluğu nisbetinde çok yanıldı.

İmâm-ı Gazalî’nin kitablarında mevzu hadîslerin çok olduğunu iddia ederdi. İbn-i Hacer-i Mekkî hazretleri, El-a’lâm bi kavatı il İslâm kitabında İbni Sübkî gibi âlimlerin kitaplarından alarak buyuruyor ki “İmâm-ı Gazalî’nin yazılarında kusur bulan kimse, ya hasetçidir veya zındıktır.” Zevacir S.37

İbni Battuta, İbni Hacer-i Mekkî, İbni Sübkî ve Ebû Hayyan Zahirî Endülûsî gibi sözleri senet olan derin âlimler, İbn-i Teymiyeyi Rafîzi saymışlardır. Hiç bir Ehl-i Sünnet âlimi İbn_i Teymiyye’yi övmemiştir. Talebeleri Zehebî ve İbnülkayyim gibi aynı yolun yolcuları onu göklere yükseltmiştir. Peygamber aleyhisselâmın anne ve babasına saldıran Aliyyül Kari ile Kur’ân-ı Kerîme mahluk diyen mason Abduh gibi kimseler İbn-i Teymiye’yi İmâm bilmişler, Ehl-i Sünnetten ayrılarak dalâlete düşmüşlerdir.

Doğan Çilingir-(İlâhiyatçı)

İBN-İ TEMİYYE yorumları

  • Image Description
    misafir
    10.12.2007

    Sitenizi yeni tanıdım.Allah sizden razı olsun.Bazı yazıları almak istiyorum,diğer sitelerdeki gibi yazıcı durumu yok.Nasıl alabilirim.

  • Image Description
    kafkas_esintisi
    26.02.2008

    Allah bizleri ehli sünnet vel cemaat yolundan ayırmasın..!!

  • Image Description
    misafir
    25.12.2008

    teymiyye'nin,
    kibirli ve kendini beğenen biri olduğu yazıyor,
    halbuki,
    'o'nu ne zaman övseler,
    ben iyi bir müslüman olamadım cevapını veriyor,
    söylermisiniz bana,
    hayatını karanlık zindanlarda ve savaş meydanlarında geçiren biri nasıl kibirlenip büyüklenebilir.
    sizce şu sözü söyleyip pratik hayatında uygulayan birisine,
    nasıl olurda kibirli denebilir.,
    düşmanlarım bana ne yapabilir ki,
    beni hapse atsalar allah'ın izni ile orası benim mescidim olur,
    öldürseler şehadet şerefine ererim,
    sürgün etseler orada da allah'ın dinini anlatırım,

    şimdi söyleyin allah aşkına söyleyin ,
    karanlık zindanlarda ,soğuk taş kalıpların arasında hastalanıp ölen teymiyye mi kibirli?

  • Image Description
    misafir
    06.06.2009

    ibni teymiyye denen kisi dini akilla aciklamaya calisan birisidir, itikadi, inanci saglam olmadiktan sonra nasil yasarsa yasasin bir onemi yoktur. simdi gonumuzdeki onun takipcileride onun yolunda gitmekte ve kurani ve sunneti kendi anladiklari gibi aciklamaya calismaktadirlar. akil bir yere kadar gider ondan sonra durur nakli kabul etmek gerekir , hasa ve kella Allahu tealaya sekil vermek, O na yer makam vb. yakistirmalar da bulunmak nedir. sadece sapikliktir. birde sahabe efendilerimize onlardan uzak olan seyler soylemek ne kadar dogrudur.misalleri cogaltabiliriz.ama eninde sonunda itikadi inanci ehli sunnete gore yapmadiktan sonra gerisi bos. ALLAHU TEALA bizleri ehli sunnet ten ayirmasin...

  • Image Description
    m emin
    27.11.2009

    dünyada insanlığı sahiplenen kibirli. ortadoğunun isim müslümsnları yılarca islam adaleti adı altında kasıp kavurdukları halkı zulmün karapençesine aldıkları görülmüyor. gelin teymi deyip düşünelim.
    ibni teymi gibi düşündüğumuz gibi insanlık despotizımde kurtularak ilahi adaletin nurlu penceresile tanışacak ve rahat edecek.
    halen farkı görmedınız!

  • Image Description
    m. emin
    27.11.2009

    teymi akılda gelen tefekuru kulanarak ulaşmaya çalışırdı. (efela teqilun) ayetın sırrına mazhar olmaya çalışırdı. ya dini delilere emanet etseydik ne olurdu?
    işte bu günki adaletsizliği yaşıyacaktık,yaşadığımız gibi. ortadoğu müslümanları bir birlerini boğazlıyarak bu kan gölünde boğulacaklardı boğuldukları gibi.siz her düşüneni zındık diye baktınız, filozofları astınız aranızda aydın bırakmadınız.
    işte batı, işte düşünürünü katil eden müslümanlar! ayan beyan...
    günün bilimi günün tefekürü ile gelişir belki alem i berzehe irtihal edenler mazarlarında kalkmış olsalardı, meseleleri analiz eden en büyük analizciyi( zamanı) taktir ederek evet, biz yanıldık diye ikrarda geri kalmıyacaklardı.

  • Image Description
    misafir
    17.12.2010

    buraya korkmadan doğruları yazdığınız için,
    ehli sünnetin dışındaki sapıtmışlara karşı doğruları yazdığınız için minnettarım ..rabbim yolunuzu açık etsin,kaleminizi kuvvetli,sıratı müstakimle bir eysin..amin!!!

    o kadar yorum okudum burda ve dedimki çok yazık...yahudi oynununa bayıla bayıla düşen kardeşlerim yazık...
    ibn teymiyyeyi savunmak cahilliğin ta kendisidir.!!!
    ne olduğu belli,nasıl sapıttığı belli...müslüman cahil gençleri(yada kafası karışık büyükler) bir kaç cümlesiyle tava getiriyorlar,zaten ilim yok,onlarda inanı veriyorlar...

    afgani,reşid rıza,abduh bu adamlar mason localarının 30.derece masonlarından...
    ve bu adamları kaynak gösteren,yada kaynak göstermeden münafıklık yapan kişilerde öyle...
    çünkü arap ülkelernde yaygın olan şia,vahhabilih vs vs vs bir dolu sapıklık
    türkiyede yoktu,yeni yeni modern hocalarla,bazı ilahiyatçılar ve alim geçinen reformcu hocalar(yahudi piyonları) sayesinde ülkede tutunmaya çalışıyor,islamı yıpratmaya gayret gösteriyorlar...

    tekrar söylüyorum uyanık olmak gerekiyor,her önümüze gelen yemeği yemiyoruz dimi?
    seçiyoruz,
    peki neden ilim gibi hayatımızın tamamını kaplayan,islamiyet gibi yüce bir değerler zincirini,öğrenmek için neden her hocayım diyeni dinliyor ve inanıyoruz????

    hocanın kimden ders aldığına bakılır,imamı azamın kimlerle oturup kalktığı ,kimlerden ders
    aldığı bellidir...
    imamı azam ebu hanife hz. sahabinin bir kısmına yetişmiş direkt olrak onlardan hadisler öğremiş,tabiin zamanında yaşamış ve tabiinden ders almış bir zattır..

    devrinde yaşayan binlerce alim yüce ilmine şahit olmuş ve takdir etmiştir,bilgisinin kaviliğinede güvenmişlerdir..
    rasulullahın övdüğü ,hadislerinde işaret ettiği harikulade,allah aşkıyla yanan ilim,amel,ihlas üçlüsünün nadide bir örneğidir...

    ama birde şimdiki hocalara bakalım,yahudi boyuunduruğuna giren insanlara!!!,
    islamdan yoksun ve aç müslümanlar bu insanları hoca sanıp dinliyor kitaplarını okuyorlar...
    peki bunlar kim? kimden ders almış? kimleri kaynak gösteriyor?
    denmiyor...

    işte ortayada bu vahim görüntüler çıkıyor...herkes ayrı bir yol tuutturmuş gidiyor,yada hangisi kolayına gelirse onu dinlemeyi tercih ediyor desek daha doğru olabilir...

    bu öz eleştiridir.!!!
    kimseyi yermekten haz alamaz bir mümin..!!
    yanlış yapana,ayağını denk almasını söylemek zorundayız...bu bizim asli görevimiz...
    her koyun kendi bacağından asılır diyemeyiz...hakkı söyleyenleri isteyen istediği kadar tenkid etsin...
    beyhude bir çabadan öteye geçemez.!!!

    ehli sünnet inancı , rızaullah arzusu her geçen gün dahada artıyor...ve kıyamete kadarda artarak devam edecek...

    bunu kimse engelleyemeyecek....

    yazık şu dünyada samimi bir mümin olmak varken,gönlümüzden allah ve rasul aşkının çoşması gerekirken savundugunuz adamlara bir bakın....
    zor gelir tabiki kabul etmek...çünkü yanlışa inanmış beyni doğru için yumuşatmak neredeyse imkansızdır..

    rabbim cümlemize merhamet ve feraset versin...AMİN

  • Image Description
    beden@neden.com
    23.11.2011

    Sİtenizi bugün gördüm , Önce şunu çok gönülden söyleyeyim Gazaliden daha fazla sevdiğim alim yoktur 7-8 sene çok ciddi gazali okludum , diğer yorumumdada olduğu gibi ibn teymiyeyide kendiniz okuyup müşahede edin lütfen ne demek istediğimi aynı dinden konuştuklarını kendiniz görceksiniz ,

    Selametle,

  • Image Description
    cemaldurra
    30.06.2012

    Ehl-i Sünnet itikadının önemli ilim erbabının bu konudaki görüşlerini açıklarken takındıkları tavır nasıldır… İmam Maturidî Kitab-ut Tevhid adlı kitabında kendi görüşlerini “Cisim Lâfzını Allah'a Itlak Etmek Caiz Değildir” başlıklı bölümde izah ederken konuyu kendisi gibi izah etmeyenler hakkında asla küfürde olduklarını ima dahi etmemiş yalnızca caiz değildir demekle yetinmiştir… Ve konunun bitiminde “Tevfik Allah’dandır” diyerek konuyu bitirmiştir…

    Ayrıca yine Ehl-i Sünnet Âlimlerinden Nureddin Es-Sabuni’nin neşrettiği Maturidiyye Akaidi adlı eser Bekir Topaloğlu tarafından tercüme edilerek Diyanet İşleri Başkanlığınca yayınlanmıştır… Bu eserinde Nureddin Es-Sabuni’de İmam Maturidî gibi kendi görüşlerine muhalif olanları herhangi bir şekilde tekfir yoluna gitmediği gibi, kendisinin de mutlak doğru olduğu iddiasında bulunamayacağını belirtmiştir…
    “Mücessime ile Müşebbihenin, zâhirleriyle istidlal ettikleri bazı müteşâbih âyetler ve haberler mevcuddur. Ehl-i sünnet ve cemâatin bu konuda takibettiği iki yol vardır:
    Birincisi, bu nevi' nassları kabul ve tasdik etmek ve iç mânâlarını Allah'a havale eylemek, bir de yüce Allah'ı zâtına lâyık olmayacak şeylerden tenzih etmek. Bu, Selef-i sâlihînin yoludur (Allah onlardan râzı olsun).
    İkincisi, bu nassları kabul etmekle beraber Allah'ın zâtına lâyık olacak ve Arap dilini konuşanların isti'maline uygun düşecek şekilde nassların te'vilini araştırmak. BUNUNLA BERABER YAPILAN TE'VİLİN İLLE DE ALLAH'IN MURADI OLDUĞUNA KESİNLİKLE HÜKMETMEMEK (Bu da Halefin benimsediği yoldur).
    Selef metodu daha selametli, halef metodu ise daha sağlam ve kullanışlıdır.
    Başarıya ulaştıran yalnız yüce Allah'tır...”

    İbn Teymiyye'nin ise mücessime ile ilgili söylediği şu:

    İbn-i Teymiyye “Muvaffakat-u Sârihi'l-Ma'kul li-Sahihi'l Menkul” yani “Sarih Akılla Sahih Naklin Uyuşması” adlı eserde hem tecsimi savunan Mücesseme fırkasını, hem de tecsimi tamamen reddeden Nefy’cileri eleştirerek bu konunun tartışılmasını gereksiz görmüştür… Çünkü cisim kelimesi de dahil olmak üzere bir çok kelimenin farklı ortamlarda ve farklı kültürlerde birbirinden oldukça farklı algılandığını, tanımlandığını ve yorumlandığını fark etmiş bunun da kişilerin birbirlerini doğru olarak anlayamayacağını belirterek tartışmaya gerek görmemiştir…
    “Bu ve benzeri mukaddimeler yanlışa düşen birçok insanın hareket noktasıdır. Çünkü bunlar, içlerinde hem doğruyu hem de yanlışı barındıran mücmel lafızlardır. Bu gibi lafızların içinde bazı şeyler bildik, doğru şeyler, diğerleri ise bu durumda olmayanlardır. Yani malum olanla olmayan karışık haldedir.
    Örneğin: "hadis" "mümkin" "mütehayyız" "cisim" "cihet" "hareket" "terkip" ve düşünürler arasında meşhur olan diğer kavramlar gibi...
    Ehl-i Sünnet alimleri bile bu konuda itidalli ve temkinli konuşurken maalesef bazı mezhep fanatikleri konuyu tekfire kadar götürerek kendi kendilerini cehenneme sürüklemektedirler...

    Mezhepleri din yerine, mezhep imamlarını da İlah yerine ikame etmek şirklerin en büyüklerindendir...

  • Image Description
    Ebu Ubeydee
    03.07.2012

    bu sitede Seyhulsilam ibni teymiyye hakkinda iftiralar iyice cogalmis...
    iyice acik bir sekilde cogaldigini gormeteyim...
    ben bir kac yildir bu sitede yazan birisiyim
    hala da yaziyorum, ibni teymiyye'nin alimlerden olduguna dair deliller getirince, cevap veren olmuyor.
    ama ardindan nasilsa yine "copy paste" ile yazilar yenilenip duruyor.
    madem ki oyle

    KENDIZINI BIR SEY SANIYORSUNUZ...

    SIZKERI, ISTEDIGINIZ HER HANGI BIR SITEDE, ISTER BURADA ISTER BASKA BIR YERDE, SEYHULSILAM IBNI TEYMIYYE EHLI SUNNET ALIMLERINDENMIDIR YOKSA DEGILMIDIR. BASLIGI ALTINDA MUNAZARA VE TARTISMA YAPMAYA DAVET EDIYORUM.

    BURADAN CAGIRMA YAPMAM, ISTER BU SITENIN SAHIPLERINE, ISTER BU YAZIYI YAZAN SAYIN Doğan Çilingir'A ISTER SAYIN MURAT YAZICI'YA, VEYA IBNI TEYMIYYE'YE IFTIRA ATARAK ALIMLERIN DAIRESINDEN CIKARAN HER HANGI BIR HOCANIZI DAVET EDIYORUM.

    EGER GERCEKTEN KENDINIZI BIR SEY SANIYORSANIZ, GELIN VE GORELIM...

    ISLAM ALEMI BIRBIRINE GIRMIS IKEN, SIZLER HALA ALIMLERE DIL UZATMAYA DEVAM EDIN...

    WESSELAMUALEYKUM

    EBU UBEYDE

  • Image Description
    yakup
    01.09.2013

    mısafir bey oncelikle kışıye yapılan zulum veya iskece ıle onun musluman olduğu veya doğru olduğu anlaşılamaz kı aslolan fııllerı ve soylemlerıdır.Mesela ebu talıp Efendımızın amcası onu korur sever hürmet eder sayar onsuz sofraya dahı oturmaz kaldıkı peygamber olduğunu bıldıgı halde ıman etmedı sız neden bahsedıyorsunuz açıkça ımansızlıgını sozlerınne naksetmıs bır ınsanı alleme ılan edersınız oryantalizm nedır? 99 doğru söyler 1 yalan söyler amaç 1 yalanı sıze aşılamaktır.umarım hakkıkatı anlarsınız