ALİMLERE UYAN DOĞRU YOLU BULUR
"Elimizde Kur'an var iken âlime ne lüzum var" demek doğru mudur?
CEVAP
Bunları söyleyenler, âlimin dindeki yerini bilmeyenlerdir. Kur'an-ı kerimi herkes kolayca anlasa idi, Peygambere ihtiyaç kalmazdı. Hadis-i şerifler, Kur'an-ı kerimin açıklaması mahiyetindedir. Hakiki âlimler de, hadis-i şerifleri açıklamışlardır. Arapça bilen herkese âlim denmez. Hakiki âlim, Kur'an-ı kerimi, hadis-i şerifleri açıklayan yetkili yüksek insandır. Sünneti, bid'ati bilir. Hakkı bâtıldan ayırır. Selef-i salihin itikadındadır. Yani Ehl-i sünnet vel-cemaat itikadındadır.
Çok ilmi olduğu halde, hakkı bâtıldan ayıramayan, hakiki âlim değildir. Yetmiş iki sapık fırkanın önderleri de derin âlim idi, hakkı bâtıldan ayıramadıkları, Ehl-i sünnetten ayrıldıkları için dalalete düşmüşlerdir. Mesela Vasıl bin Ata, Hasan Basri hazretlerinin talebesi iken, hocasına itiraz edip, Ehl-i sünnetten ayrılarak Mutezile fırkasını kurdu. İbni Teymiye’nin de ilmi çok idi. Selef-i salihinin yani Ehl-i sünnet âlimlerinin sözbirliğinden ayrıldı. Necdi fırkasının kurulmasına sebep oldu. Bugünkü mezhepsizlerin de önderi durumundadır.
Şu halde, âlim çok bilen değil, hakkı bâtıldan ayıran Ehl-i sünnet itikadındaki din mütehassısıdır. Kur'an-ı kerimde ve hadis-i şeriflerde övülen âlimler böyle kimselerdir. Bunların sözleri senettir. Bunlar Peygamberlerin vârisleri, vekilleridir. İctihadlarında isabet etmeseler de yine sevap alırlar. Bunlara tâbi olanlar da kurtulur.
CEVAP
Bunları söyleyenler, âlimin dindeki yerini bilmeyenlerdir. Kur'an-ı kerimi herkes kolayca anlasa idi, Peygambere ihtiyaç kalmazdı. Hadis-i şerifler, Kur'an-ı kerimin açıklaması mahiyetindedir. Hakiki âlimler de, hadis-i şerifleri açıklamışlardır. Arapça bilen herkese âlim denmez. Hakiki âlim, Kur'an-ı kerimi, hadis-i şerifleri açıklayan yetkili yüksek insandır. Sünneti, bid'ati bilir. Hakkı bâtıldan ayırır. Selef-i salihin itikadındadır. Yani Ehl-i sünnet vel-cemaat itikadındadır.
Çok ilmi olduğu halde, hakkı bâtıldan ayıramayan, hakiki âlim değildir. Yetmiş iki sapık fırkanın önderleri de derin âlim idi, hakkı bâtıldan ayıramadıkları, Ehl-i sünnetten ayrıldıkları için dalalete düşmüşlerdir. Mesela Vasıl bin Ata, Hasan Basri hazretlerinin talebesi iken, hocasına itiraz edip, Ehl-i sünnetten ayrılarak Mutezile fırkasını kurdu. İbni Teymiye’nin de ilmi çok idi. Selef-i salihinin yani Ehl-i sünnet âlimlerinin sözbirliğinden ayrıldı. Necdi fırkasının kurulmasına sebep oldu. Bugünkü mezhepsizlerin de önderi durumundadır.
Şu halde, âlim çok bilen değil, hakkı bâtıldan ayıran Ehl-i sünnet itikadındaki din mütehassısıdır. Kur'an-ı kerimde ve hadis-i şeriflerde övülen âlimler böyle kimselerdir. Bunların sözleri senettir. Bunlar Peygamberlerin vârisleri, vekilleridir. İctihadlarında isabet etmeseler de yine sevap alırlar. Bunlara tâbi olanlar da kurtulur.
Konular
- PEYGAMBER EFENDİMİZİN MUCİZELERİ
- MİRAC MUCİZESİ
- MUCİZE VE KERAMET HAKTIR
- M.ABDUH VE C. EFGANİ HAKKINDA YAZILANLAR
- Şevkânî Kimdir?
- NECD BÖLGESİNDE ÇIKAN FİTNELER
- Vehhabî Vahşeti
- İbni Suud'a Şovalyelik Nişanı
- SALAT NE DEMEKTİR?
- İmam-ı Rabbani Hazretleri,dörtyüz sene önce buyurdu ki
- AHIRET HAVA YOLLARI
- Yangın İçinde Halay
- DİNİMİZİ YIKMA PLANLARI
- YALNIZ KUR'AN DİYEN YALANCILAR
- KUR'AN VE SÜNNETİ İNKAR
- BİD'AT NEDİR, NE DEĞİLDİR
- BİD'AT VE BİD'AT EHLİ OLANLAR
- BİD'AT EHLİ İLE DOSTLUK KURMAK
- BİD'AT EHLİNİN İBADETİ
- SAHİH OLMAKLA KABUL OLMAK NEDİR?
- BİD'AT, SÜNNET VE FARKLI İCTİHAD
- BİD'ATLER MAYIN GİBİDİR
- DEĞİŞİKLİK YOK ETMEK DEMEKTİR
- DİNDE REFORM NE DEMEKTİR
- KLASİK VE MODERN KAYNAKLAR
- Âdetler dinde delil olur mu?
- DİNDE KOLAYLIK VAR NE DEMEK
- TESETTÜR FARZDIR
- AÇIK GEZMEK FARKLI BİR GÜNAHTIR
- DİNİMİZDE TESETTÜRÜN ÖNEMİ