Zehirli | Konular | Kitaplar

hadisi şerifler

İçkinin bazı zararları

Hadisi şeriflerde buyuruluyor ki: (Eski zamanlarda bir abid, insanlardan ayrı bir yerde ibadet ederken, bunu gören bir kadın, ona gönlünü kaptırır, hizmetçisini gönderir. Hizmetçi, abide gelip; bir şahitlik için sizi çağırıyorlar der. Abid de gider. Birkaç kapı geçerek güzel kadının yanına varır. Kadın, “Ya bu çocuğu öldür, ya benimle zina et veya şu şaraptan iç. Birini yapmazsan bütün gücümle bağırır, seni rezil ederim” der. Abid, bunlardan birini yapmak zorunda kalınca, şaraba razı olur. Şarabı içince sarhoş olur, daha sonra kadınla zina eder, çocuğu da öldürür... Vallahi iman ile şarap bir arada olamaz. Biri diğerini uzaklaştırır.) [İbni Hibban]

Kur’an-ı kerimi nasıl anlarız?

Kur’an-ı kerimin hakiki manasını anlamak isteyen bir kimse, din âlimlerinin kelam ve fıkıh ve ahlâk kitaplarını okumalı. Bu kitapların hepsi, Kur’an-ı kerimden ve hadis-i şeriflerden alınmıştır. Kur’an tercümesi diye yazılan kitaplar, doğru mana veremez. Okuyanları, bunları yazanların düşüncelerine ve maksatlarına esir edip, dinden ayrılmalarına sebep olur.

Hadisi şerifler delil değil midir?

Kur’an-ı kerimin birçok yerinde Resulüme uyun buyuruluyor. Eğer Kur’anı herkes anlasaydı, (Resule uymaya lüzum yok, herkes Kur’andan anladığına uysun) denirdi. Aksine Kur’anın açıklanması istenerek buyuruluyor ki: (İhtilafa düşülen şeyleri açıklayasın diye bu kitabı sana indirdik.) [Nahl 64]

Kur’an-ı kerimde, sadece (Allaha uyun) denmiyor. Resulüne de uyulması emrediliyor. (Resule itaat eden, Allah’a itaat etmiş olur.) [Nisa 80] (Demek ki Resulullaha uymak Allaha uymaktan ayrı değildir.)

(Allah ve Resulüne itaat eden, en büyük kurtuluşa ermiştir.) [Ahzab 71]

(Resulüm de ki, “Bana uyun ki, Allah da sizi sevsin!”) [Al-i İmran 31]

(O, kendisine vahyedilenden başkasını söylemez.) [Necm 4]

Kur’an-ı kerimi herkes anlayabilir mi?

Kur’an-ı kerimi herkes anlayabilir mi, yoksa Resulullah efendimizin açıklaması şart mıdır?

CEVAP: Kur’an-ı kerimi tam olarak yalnız Resulullah anlamıştır. Çünkü muhatabı Odur. Kur’an Ona gelmiştir. Ondan başkası tam anlayamaz. Onun için Allahü teâlâ buyuruyor ki: (İnsanlara açıkla diye Kur’anı sana indirdik.) [Nahl 44]

Kadınların kıyafet şekli

Yalnız Kur’an diyen zındıklar, “Kadının kapanması gerekmez” diyor. “Kadına çarşaf farzdır” diyenler olduğu gibi, “Çarşaf Hıristiyan rahibe kıyafetidir, giyilmez. Nitekim Abdülhamid Han çarşafı yasaklamıştı” diyenler de vardır. Dinimizdeki hükme bakalım:

Kadınların vücut hatlarının belli olmayacak herhangi bir elbise ile örtünmesi farzdır. İslâm dini, kapanmayı emretmiş, ama belli bir örtü şekli bildirmemiştir. (Dürer-ül-mültekıte)

Hadis-i şeriflerin yazılması

Kur'an-ı kerimde, (Resule uyan, Allah'a uymuş olur) buyurulduğu halde, hadis-i şerifleri delil saymayarak (Yalnız Kur'an) diyen din düşmanları birbirleri ile paslaşıp, aynı şeyleri tekrarlıyorlar. 19'cular diyor ki:

(Benden Kur'an haricinde hiçbir şey yazmayın. Kim benden bir şey yazdıysa onu imha etsin) diyen peygamberinize niçin uymuyorsunuz?

CEVAP: Hani hadis-i şerifleri kabul etmiyorlardı. Bunlarda zerre kadar samimiyet yoktur.

Resulullaha mahsus hükümler

Peygamber efendimizi bazı hususlarda taklit caiz olmaz. Çünkü sadece ona ait haram ve farzlar var idi. Bu konuda Mevahib-i Ledünniyye'de buyuruluyor ki: Yalnız, Peygamber efendimize mahsus farzlar ve haramlar vardır. Mesela kurban kesmek, kuşluk namazı, sabah namazının sünneti ile gece namazı kılması, misvak kullanması, istişare ile iş görmesi, gördüğü yerde ve zamanda münker bir işi değiştirmesi, ölen fakir bir Müslümanın borcunu ödemesi, başladığı işi bitirmesi sadece Peygamber efendimize mahsus farzlardan idi. İnsanlara müdara etmesi [insanlarla iyi geçinmesi, ahiret için dünyalık vermesi] de farz idi. Kur'an-ı kerimde buyuruluyor ki:
(Rabbin için kurban kes.) [Kevser 2]
(Geceleri kalk namaz kıl.) [Müzemmil 2]

Gelecekten haber veren zat

Resulullah efendimizin gelecekten haber verdiği hadis-i şeriflerden bazıları şöyledir:

(İstanbul fethedilecektir. Bunların kumandanı ne güzel emir, askerleri ne güzel askerdir.) [Hakim, İ. Ahmed, İ. Süyuti]
(Ey dağ, sallanma, üstünde bir peygamber, bir sıddîk, iki de şehit var.)
[Buhari] (Hz. Ömer ve Hz. Osman'ın şehit olacağını haber verdi.)
(Ya Osman halife olacaksın, hilafet gömleğini çıkarmak isteyecekler, sakın çıkarma! O gün oruçlu olacak, benim yanımda iftar edeceksin.) [Hâkim] (Aynen vaki olmuştur.)
(İnsanlar temizlikte fazla titiz olacak, vesvese edip dinde haddi aşacaklar.) [Ebu Dâvud]
(Çeşitli isimler altında şaraplar çıkacak, helal sayılacak.) [İ.Ahmed]

Resulullah gelecekten haber verdi

Vehhabiler, selefiyeciler ve mezhepsizler, mucizeye, keramete inanmıyorlar. Resulullah da gaybı bilemez diyorlar. Allah bildirirse, Resulullah da gaybı, gelecekte olan şeyleri bilir. (Cin suresi 27)


Resulullah efendimiz, arkadan da görürdü. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(Saflarınızı tamamlayın; çünkü sizi arkamdan da görürüm.) [Müslim], (Rükû ve secdeleri düzgün yapın; Allaha yemin ederim ki, sizi rükû ve secde yaparken de görüyorum.) [Buhârî, Müslim]


Resulullah efendimizin mucize olarak gelecekten haber verdiği (Bir zaman gelecek) diye başlayan hadis-i şeriflerden bazıları şunlardır:

(Bir zaman gelecek, insanlar, yalnız parayı düşünüp, helal haram düşünmeyecekler.) [Buharî]

Ehli beyt ve Eshabı kiram

Seyyid Abdülhakim Arvasi hazretleri, (Ehl-i beyt, âsi [günahkâr] olsalar da, bunları sevmek lazımdır. Bunları sevmek, kalb ile, beden ile ve mal ile yardım yapmakla olup, bunlara riayet ve hürmet etmek iman ile ölmeye sebep olur) buyurdu. Hadis-i şeriflerde de buyuruldu ki:
(Ehl-i beyti seveni Hak teâlâ sever, buğz edene de buğz eder.) [İ. Asakir]
(İslâmın esası, bana ve Ehl-i beytime sevgidir.) [İbni Asakir]
(Allahın kitabı ve Ehl-i beytime uyan, hidayette olur, uymayan sapıtır.) [İ. Hibban]
(Ehl-i beytim, Nuh'un gemisi gibidir. Tutunan kurtulur, tutunmayan, boğulur.) [Taberânî]
(Ehl-i beytime buğzeden, yüzüstü cehenneme atılır.) [İ. Ahmed]
(Ehli beytime, cehennemlikten başkası buğzetmez.) [İ. Ahmed]

Kurtuluş fırkası hangisidir?

İmam-ı Rabbani hazretleri buyuruyor ki: Hadis-i şerifte, Müslümanların 73 fırkaya ayrılacakları, sadece bir fırkanın kurtulacağı bildirildi. Bu 73 fırkadan her biri, Cehennemden kurtulacağı bildirilen bir fırkanın kendi fırkası olduğunu iddia eder. Rum suresinde de, (Her fırka, doğru yolda olduğunu sanarak, sevinir) buyuruldu. Peygamber efendimiz ise, (Kurtuluş fırkası, benim ve Eshabımın gittiği yolda bulunanlardır) buyurdu. İslamiyetin sahibinin, kendini söyledikten sonra, Eshab-ı kiramı da, söylemesine lüzum olmadığı halde, bunları da söylemesi, (Eshabım benim yolumdadır, benim yolum, Eshabımın yoldur. Kurtuluş yolu, yalnız Eshabımın gittiği yoldur) demektir. Nisa suresi, 79. âyetinde, (Resule itaat, Allaha itaattir) buyuruldu.

Aişe validemizin üstünlüğü

Hadis âlimlerinden Abdulhak Dehlevi hazretleri, (Medaric-ün-nübüvve) kitabında buyuruyor ki:

Aişe-i Sıddika hazretlerinin faziletleri, üstünlükleri, sayılamayacak kadar çoktur. Eshab-ı kiramın Fıkıh âlimlerindendi. Çok fasih ve beliğ konuşurdu. Eshab-ı kirama fetva verirdi. Fıkıh bilgilerinin dörtte birini Hz. Aişe haber vermiştir. Hadis-i şerifte, (Dininizin dörtte birini Humeyra’dan öğreniniz!) buyuruldu.

(Kurret-ül-ayneyn) [Resulullah, Hz. Aişe’yi çok sevdiği için, Ona (Humeyra) derdi. ]
Ürvetübni Zübeyr hazretleri buyuruyor ki: Kur’an-ı kerimin manalarını ve helal ve haramları ve Arab şiirlerini ve nesep ilmini, Hz. Aişe’den daha çok bilen kimse, görmedim.

Hz. Osman-ı zinnureyn

Resulullaha iki defa damat olmakla şereflenen Hz. Osman hakkındaki hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(Osman’ın şefaati ile cehennemlik olan 70 bin kişi sorgusuz sualsız Cennete girecektir.) [İbni Asakir]
(Her peygamberin bir arkadaşı var. Benim cennette arkadaşım Osman’dır) [Tirmizî]
(Yâ Osman, benden sonra sana da hilafet verilecektir. Münafıkların sözüne bakıp da hilafeti terk etme! O gün oruçlu ol, benim yanımda iftar edersin.) [İbni Adi]
(Yâ Osman, Allahü teâlâ sana hilafet gömleğini giydirecektir. Münafıklar çıkartmak isteyeceklerdir. Bana kavuşuncaya kadar onu çıkartma!) [İbni Mace, Tirmizî]

Cihar-ı yârı Güzin

Resulullahın dört halifesinden Hz. Ebu Bekir’in faziletini bildiren hadis-i şeriflerden birkaçı şöyledir:
(Ebu Bekir’i sevmek ve ona şükretmek her mümine vaciptir.) [Deylemî]
(Ebu Bekir, insanların en üstünüdür. Yalnız Peygamber değildir.) [Deylemî]
(Ebu Bekir varken, başkasının imam olması layık değildir.) [Tirmizî]
(Allah Ebu Bekir’e “Sıddık” ismini verdi.) [Deylemî]
(Allahü teâlâ, Ebu Bekir’e rahmet etsin! Bana kızını verdi. Hicrette bana yardım etti.) [Hakim]
(Kıyamette, Ebu Bekir’den başka herkese hesap sorulur.) [Hatib]
(Şeytan, Ebu Bekir’in şekline giremez.) [Deylemî]
(Ebu Bekir’in imanı, herkesin imanları toplamı ile tartılsa, hepsinden ağır gelir.) [M. Ç. Güzin]

Eshab-ı kiramın üstünlüğü

Dün Eshab-ı kiramın fazileti ile ilgili ayetleri bildirmiştik. Bugün de hadis-i şerifleri bildiriyoruz:

(Eshâbımın hiçbirine dil uzatmayınız. Onların şânlarına yakışmayan bir şey söylemeyiniz! Allahü teâlâya yemin ederim ki, bir kimse, Uhud dağı kadar altın sadaka verse, eshâbımdan birinin bir müd arpası kadar sevap alamaz.) [Ebu Davud]
(Eshâbımdan herhangisine uyarsanız, Allahü teâlânın sevgisine kavuşursunuz.) [Beyheki]