Hz, İsa'nın "İnsanoğlu" ve "Allah'ın Oğlu" Olarak Anılması

Hz, İsa'nın "İnsanoğlu" ve "Allah'ın Oğlu" Olarak Anılması Konusunda Ortaya Çıkan Çelişkiler

Sinoptik İncillerde zaman zaman Hz. İsa'nın, kendisinden, adeta ulûhiyetini yalanlarcaşına "İnsanoğlu" diye bahsettiğine şahit olmaktayız. Fakat bu İncillerin diğer bazı yerlerinde "Allah'ın Oğlu" tabirinin geçtiğini de görmekteyiz. Bir insan, hem Allah'ın oğlu, hem de İnsanoğlu olabilir mi? İnsanoğlunun Allah'ın oğlu olması mükün müdür? Elbette mümkün değildir. Eğer mümkündür dersek, insan = Allah olması gerekir, bu ise imkânsızdır. Çünkü Allah, yaratıcı, insan ise yaratılandır. Elbette yaratılan, yaratıcı olamaz. İncillerde bu iki ifade(Allah'ın oğlu ve insanoğlu)nin, Hz. İsa için kullanılması açık bir çelişkidir. Hz. İsa, ya insanoğludur veya Allah'ın oğludur. O, hem Allah'ın oğlu, hem de insanoğlu olamaz. Fakat İncillere göre olamaz diye bir kural yoktur ve herşey mümkündür.

Hz. İsa'nın ilâhlığının İncillerdeki delillerle çürütülmesi konusunda müstakil bir eser yazan İmam-ı Gazâlî, bu mevzuda şunları söylemektedir: " İki ilmî esas vardır.

1) Eğer delillerin zahirdeki ma'naları akla uygun ise, bu deliller zahirlerine terk edilir. Eğer delillerin zahirleri akla aykırı ise, bunlar te'vil edilir ve bunlarla zahirî ma'nalarının murâd edilmediği, mecazî ma'nalarının kastedildiği anlaşılır.

2) Eğer deliller birbirlerine aykırı hükümler ihtiva eder ve iki delil birbiri ile tearuz ederse (çelişirse), bunlardan biri, bir şeyin isbatına, diğeri ise nefyine delalet ederse, bu delilleri birbirleri ile çelişkili halde bırakamayız. Aksi halde iki zıddı bir arada cem etmek durumuna düşeriz. Bu ise muhaldir. Bu noktada İncilleri ele aldığımız zaman, bir yandan Hz. İsa'nın ilâhlığına delalet eden, öbür yandan onun insanlığını ifade eden pekçok söz buluruz. Mesela: "Ben ve Allah biriz", "Beni gören babayı görür. Ben babadayım, baba da bendedir" gibi sözler, onun ilâhlığma delalet eden sözlerdir. Yuhanna İncilinde geçen bu sözlerin aksine, yine aynı Yuhanna İncilinde tamamı ile Hz.İsa'nın insanlığına delalet eden şu sözler vardır: "Ey kutsal baba! Bana verdiğin kutsal isimle onları koru. Onlar seninle bir olsunlar diye. Tıpkı benim olduğum gibi". İmam-ı Gazâlî'nin tesbit ettiği gibi, Hz. İsa'nın ilâhlığına delalet eden sözlerin zahirî ma'naları özürlüdür, bunların mecazî ma'nalarına müracat etmek gerekir. İncillerde Hz. İsa'nın hem insanlığına, hem de ilâhlığma delalet eden sözler bulunduğuna göre burada birbirine zıt iki hüküm ortaya çıkmaktadır. Bu birbirine zıt iki hükmü birlikte kabul etmek mümkün değildir. Birinin hakikî ma'nasmı alıp, diğerini te'vil etmek gerekir. İnsan suretinde olan birinin ilâhlığı aklen muhal olduğuna göre, "insanoğlu" tabirinin zahirî manasını alıp, "Allah'ın oğlu" tabirini te'vil etmek gerekir. İncillerde geçen "Allah'ın oğlu" deyimi ile gerçekten Allah'ın oğlunun kastedilmediği, bu ifade ile mecazen, Allah'ın biricik sevgili kulunun kastedildiği ortaya çıkmaktadır.

Hristiyanlar, İncillerde geçen "Allah'ın oğlu" tabiri ile Allah'ın, Hz. İsa'nın bedenine girerek oraya yerleştiğini ve İsa'nın vücudunda insanlara tecelli ederek göründüğünü, dolayısı ile Hz.İsa'nm ilâhlaştığını iddia etmektedir.

Aslında İncillerde Hz.İsa için söylenen "Allah'ın oğlu" tabiri, onun ilâhlığına delalet etmez. Çünkü "Allah'ın oğlu", "babanın oğlu" tabirleri sadece Hz. İsa için değil, Havariler için, hatta Hz.İsa'ya inanan bütün Hristiyanlar için de kullanılmaktadır. Mesela: "Düşmanlarınızı sevin, size zulmedenler için dua edin. öyleki göklerde olan babanızın oğulları olasmız". Demek ki babanın oğlu, Allah'ın oğlu olmak İncillere göre bile, sadece Hz. İsa'ya ait bir imtiyaz değildir, iman eden herkes Allah'ın oğlu olmaktadır. Bu tabir, daha açık ve daha net bir şekilde Yuhanna İncilinde şöyle açıklanmaktadır: "(Yahya) kendi yurduna geldi, ama halkı onu kabul etmedi. Ancak, kendisini kabul edip adına iman edenlerin hepsine 'Allah'ın oğlu' olmak hakkını verdi. Onlar ne kandan, ne bedenin isteğinden, ne de insanın isteğinden doğdular; tersine, Allah'tan doğdular".

Yuhanna'nın bu beyanına göre Allah'ın oğlu olmak, sadece Hz. İsa ve ona iman edenlere mahsus değildir. Bu sıfat, Hz.İsa'dan önce gelen Hz. Yahya'ya ve ona iman edenlere de nisbet edilmektedir. Hz. Yahya'nın davetine inananlar, Allah'ın oğulları olarak, kandan, bedenden değil, bizzat Allah'tan doğmuşlardır, onlar Allah'ın oğullarıdır. Yuhanna'nın mantığına göre Hz. İsa, Havariler, Hz.İsa'ya inanan bütün Hristiyanlar, hatta Hz.Yahya ve onun öğrencileri "Allah'ın Oğulları" olduklarına göre, bunların hepsi birer ilâh olmaktadırlar. Mısırlı Habib Said, Allah'ın oğlu tabiri ile kastedilenin, gerçekten sperme dayalı baba-oğul ilişkisi olmadığını, aksine baba ile oğul arasında mevcut olan münasebete benzer bir sevgi ve muhabbet bağı olduğunu ileri sürmektedir.