namaz

Cuma günü öğle namazı

Şafiî (Tenvir-ül kulub) kitabında diyor ki: Muhakkikler güneşi Remlî hazretlerinden, “Şafiîler, Allah ve Resûlüne muhalefet edip, beş vakit namaza altıncı bir farz ilâve ettiler” diye iftira edene, ne ceza gerekir, diye soruldu. O da, bunu söyleyenin, en az benzerleri gibi, tazir cezasıyla cezalandırılması gerektiğine fetva verdi. Farz olan beş vakti, altıya çıkarmak, dinden çıkmayı gerektirir. Dine ilâve yapılamaz. Şafiîler dine ilâve yapmıyor. Cuma namazının birden fazla câmide kılındığı yerlerde, o günkü öğleyi de kılıyorlar.

İyi anlaşılamayan sualler

Gazetede çıkan aşağıdaki sual ve cevaplar, bazı okuyucularımız tarafından iyi anlaşılmamıştır.

Sual: Maliki’yi taklit eden, öğleyi asrı evvele kadar kılamazsa, tekrar Hanefî’yi taklit edip öğleyi asr-ı evvelde kılsa câiz olur mu?

CEVAP: Caiz olur. Açıklaması şöyledir:

İki namazı birleştirmek

Bugün yolculuklar daha çok oluyor. İki namazı birleştirerek bir vakitte kılmak gerekebiliyor. Ameliyat yüzünden doktorun, namazını vaktinde kılamama ihtimali vardır. Ebe doğumda iken namaz vakti çıkabilir. Yahut boğulmakta olan bir insanı kurtarmak için namaz vakti çıkabilir. İmtihana giren talebe namaz vaktini kaçırabilir. Ameliyat olan veya başka hastalar, namaz vakitlerini kaçırabilir. Bunun gibi ihtiyaç hallerinde iki namazı birleştirip bir vakitte kılmak bazı mezheplerde caizdir.

Vakti bulunmayan namazlar

Bilindiği üzere vakit, namazın edâsı için şart, farz olması için de sebeptir ve bu hususta namazla oruç müşterektir. Ancak bir vaktin içerisinde hem o vaktin farzı, hem daha başka namazlar kılınabileceği cihetle namaza zarf olan vakit, oruca mi‘yar (ölçü) olur. Bu sebeple namazda niyeti tayin etmek icap ettiği halde, oruçta lâzım değildir.

Yatsı Namazı niye çok geç oluyor?

Soru: Yatsı namazının vaktinde, Fazilet Takvimi ile IGMG Takvimi arasında yaklaşık bir saatlik bir fark var. Bunun sebebi nedir?

Cevap: Yatsı namazının vakti, ufuktan kızıllığın kaybolmasıyla başlar. Bu da güneşin ufuktan belli bir açıda aşağı inmesine bağlıdır. Bu açı İmam-ı Azam’a göre -19° derece olup, İmameyn’e (İmam Ebu Yusuf ve İmam Muhammed) göre -17° derecedir. -17° derece hususunda diğer üç mezhep imamları da aynı görüştedirler.

Mİ'RAÇ NE ŞEKİLDE VUKU BULMUŞTUR?

Miraç hakkında Cenab-ı Hak Kur'an-ı Kerimde şöyle buyurmaktadır:

"Bir gece, kendisine ayetlerimizden bir kısmını gösterelim diye (Muhammet) kulunu Mescid-i Haramdan, çevresini mübarek kıldığımız Mescid-i Aksa’ya götüren Allah noksan sıfatlardan münezzehtir; erçekten işitendir, görendir." (Isra suresi:1)

Miraç hadisesi Ebu Hureyre, Ebu Zer, Ebu Said-i Hudri, Enes b. Sa'saa tarafından bizzat Rasülüllah (s.a.en rivayet edilmiştir. Bu rivayetler, Buhari, Müslim ve Nesaai gibi Kütüb-ü Sitte'nin meşhur kitaplarında mevcuttur. Biz, bu değişik rivayetleri birleştirerek nakledeceğiz.

Peygamberimiz (s.a.v.), şöyle buyurmuşlardır:

Laf değil hizmetse, işte bu...

Herkesin, kendi inanç ve düşüncesi uğrunda mücadele vermesi tabiidir.

İnanç ve düşünceler değişik olduğu için, dünyadaki insanlar var olduğu müddetçe dünyadaki kavga da bitmeyecektir.

Bu kavga, bazan mal–mülk için, bazan iktidar için, bazan da iman ve inanç uğrunda olur.

Hadis–i şeriften öğrendiğimize göre, dünyada kıyamet sabahına kadar imanlı insanlar bulunacaktır. Demek ki iman uğrundaki mücâdele de kıyamet sabahına kadar devam edecektir.

Nitekim Peygamberimiz (as)

“Cihad kıyamete kadar devam edecektir” buyuruyorlar.

Cihad nedir?

İmanın yok edilmesi için uğraşanlara karşı verilen mücâdeledir.

***