Zehirli | Konular | Kitaplar

Kur'an-ı Kerim

Akaid Nedir?

Akaid, akd kökünden türetilmiş olan akide kelimesinin çoğuludur. Akîde, sözlükte "gönülden bağlanılan, düğüm atmışçasına sağlam inanılan şey" demektir. Dinî literatürde akîde, "inanılması zorunlu olan ilke" (iman esası, mü'menün bih), çoğulu olan akaid kelimesi ise "İslam dininde inanılması farz olan hususlar, iman esasları, dinin temel kural ve hükümleri" anlamına gelmektedir. Buna göre, dinin temel kural ve hükümlerini oluşturan iman esaslarından bahseden ilme de akaid ilmi denir.

Üzerinde 19 girdabı varmış!

Ne hikmete bazi insanlar hapishaneye yahut hastaneye girip ciktiktan sonra savunduklari fikirlerden ciyak edip kendilerine yeni bir rota cizmeye basliyorlar. Degismekle kalmiyor kisa süre sonrada atilimlar yapip ayakbakan, basbakan, reformis vs. Olup boy göstermege basliyorlar.

Sahte mehdi harun yahya söylesisi ile gecmis dönemdeki dostu adnan oktari desifre etmeye calisan edip yüksel’i düsününce hatira hz. Ali’nin „arkadasini söyle senin kim oldugunu söylim“ sözü geliveriyor.. Sahtekarlik ve palavralar diz boyu.

Edip yüksel cark edip misirli resadin pesine takildiktan sonra üzerinde 19 var diye bir kitap cikartip. Kendi akli kararinca 19 girdabini anlatmaya basladi. Bu calismalarinda cok hassas ve ince bir konuyu buradan tekrar deginmeyi uygun bulduk.

Ad Kavmi ve İrem Şehri

Kuran’da geçen kıssaların benzeri genelde Tevrat ve İncil’de de vardır. Örneğin bazı farklılıklar olsa da İbrahim kıssasının bir bölümünü, Musa kıssasını, Yusuf yada Lut kıssasını bu kitaplarda da bulabilirsiniz. Bu kıssalar içinde Ad kavmi hakkındaki bilgiler ise diğer kitaplarda yoktur.

Bu kıssada Allah Ad kavmine Hud peygamberi gönderdiğini bildirmektedir. Kavmi ise Hud peygamberin bu çağrısına uymaz, onun uyarılarına rağmen putperest inanç ve tavırlarından vazgeçmezler. Bunun ardından Allah Ad kavminin yaşadığı yüksek sütunlu İrem şehrini helak eder. Bu şehirden Fecr suresinde şöyle söz edilir:

İlâhiyat profesörleri Kur’an’daki hataları (!) düzelteceklermiş

Öğrenince dehşete kapıldım...Kur’an’da da hatalar varmış ve bazıları bunu düzeltecekmiş!

Kur’an’a ve onun Allah’ın koruması altında olduğuna inanan bir kimsenin böyle bir şeye kalkışması, bunu söyleyebilmesi, hatta düşünmesi mümkün değil.

Ama maalesef doğru ve şâhitler hayatta.

Nisan 1994...

Bursa-Gönlü Ferah Oteli’nde bir toplantı yapılıyor.

Kur’an Vakfı’nın tertiplediği toplantıda konu şu: Dinde Islâhât Yapılmalı...

Lügatlar, “Islâhât” kelimesi hakkında şunları yazıyor:

ISLÂHÂT: Düzeltme, iyileştirme işleri, reform. Eksik ve kusurlarını giderme, tamamlama. Kötü yönlerini düzelterek mükemmel bir hale getirme.