İBADETLER VÜCUDA MÜSPET ENERJİ TOPLUYOR

Rus bilim adamları araştırmış, namaz kılanın aura dediğimiz enerjisinin çok sağlamlaştığını, parladığını ve kortizon değerlerinin arttığını görmüşler. Abdest alırken kolun yıkandığında kolların damarlarının açıldığı görülmüş. Yüzünü yıkadığında çevremizden alınan olumsuz enerjilerin suyla temizlendiğini görmüşler. Elinizi kaldırıp enerji menbaı olan güney cihetine dönüp "Döndüm kıbleye" dediğinizde bir anda kilitleniyorsunuz, yani şarteli açıyorsunuz. Elinizi bağladığınızda etrafınızdaki bütün canlılar bu enerji kalkanından bedeninize girmeye başlıyor. Sonra, "Rahman v Rahim olan Allah'ın adıyla" diye kapıyı açıyorsunuz, içeriye girdiğiniz an açılan kapıdan bütün müsbet enerjiler bedeninize geliyor, bedende bir ısınma oluşuyor. Minareler sivridir, enerji kabul eder, enerji bırakır, insan bedeni de bir antendir. Kainattan, kozmozdan gelen müsbetleri kabul eder, aynı zamanda da düşüncelerimizle onu kozmoza ilahi menbaa, yani kompitür merkezine, Hablullah ipiyle gönderir. Namazda eğilirken de alın, burun, on tane sivri parmak, iki diz ve yine on ayak parmağım bir vakitte 35 kere yere vurduğumuz zaman topraktaki müsbetleri alıyoruz, bedendeki menfileri topraklıyoruz. "Esselamüaleyküm" deyip anahtarı kapattığımızda da rahatlıyoruz. Bunun için ibadet edenlerde fiziki ve ruhi mutluluk mevcuttur. Mesela, 1140 tane nas ve sahih rivayeti ölçtük. incil'de, Tevrat'ta, Zebur'da olanların Kur'an'da olanlarını ölçtük. Bir hadiste, "Sadaka belayı defeder" deniyor. Markette alışveriş yaptığınızda para öderken kolun resmi çekiliyor, hiçbir değişiklik yok. Birisine sadaka verdiğinizde ise, elinizdeki aort damarlarının düzeldiği, prostatın iyileştiği, kalp damarının açıldığı görülüyor. ilim artık termoskopi veya kirlian fotoğrafı ile dediğimiz aletlerle bunu görüntülüyor. Bedende manyetik rezonans, yani hücrelerin kasılıp, gevşemesiyle bir enerji oluşur. Filmdeki görüntü budur, insan hücresi kasılıp gevşer. Bu çalışmada kinetik bir enerji oluşturur. Bu enerji ile biz hareket eder, güler, ağlar, dinç kalırız. Bu hücreleriniz bloke edilirse, sıkıntılı, bitkin, yorgun insanlar olursunuz, işte insan hücresinin bloke edilmesi. daha önce söylediğimiz gibi dört yolla oluyor. Gıdalarla, telefon, radyo dalgaları, evimizde seyrettiğimiz televizyonlarve bilgisiyarlarla, belli merkezlerden radyo dalgalarıyla insan beynine yapılan tahribatlarla... Bunlar sadece radyo dalgaları ile olmuyor. Yazılan bir yazı, görüntü-veya mesajlarla (mesela televizyondaki 25. karelerde beyne gönderilen mesajlar gibi) Bunlarla insanın beyin hücreleri kapatılır ve rahatsızlıklar hasıl olur. Dolayısıyla insanlarımız bugünkü düşünemeyen, bir şey üretemeyen hale getirilir ve taklitten öteye gidemez.