vaaz ve nasihatleri
Sömürü ve Faiz Anlayışı
İncillerde hemen hemen her sahada görülen çelişki ve tutarsızlıklar mal ve mülk konusunda da görülmektedir. İncillere göre Hz. İsa, bir yandan çalışmamayı, mal ve mülk edinmemeyi tavsiye ederken, diğer taraftan vaazları esnasında parayı faize vermenin meşru olduğu ma'nasma gelecek benzetmeler yapmaktadır. Hz. İsa, benzetmeler esnasında konuşturduğu efendinin ağzından, tam bir kapitalist ve sömürücü düzen modeli çizmektedir. Matta İncili, 25: 14-30 da anlatılan bir benzetmede Hz.İsa, öğrencilerine mallarını kölelerine emanet eden bir adamı örnek olarak göstermekte ve bu adamla köleleri arasında geçen konuşmalardan ders alınmasını istemektedir. Hz.
Hz. İsa'nın Sözlerinde Servet Düşmanlığı ve Tembellik
Muharref İncillere Göre Hz. İsa, insanları çalışmaktan alıkoymakta ve onlara geleceklerim düşünmemelerini emretmektedir. Matta'ya göre o, insanlara bu konuda şöyle söylüyor: "Size diyorum: Ne yiyeceksiniz, yahut ne içeceksiniz diye hayatınız için, ne giyeceksiniz diye bedeniniz için kaygı çekmeyin " Bu sözleri ile Hz. İsa'nın, insanları, dünyaya aşırı meyletmekten alıkoymaya çalıştığı düşünülebilir, ama onun bu sözleri ile gayesi dünya malına aşırı tamahı terkettirmek değil, doğrudan doğruya dünyayı terkettirmek, miskinliği ve tembelliği teşvik etmektir. Çünkü Hz.
Hz. İsa'nın Sözlerinde Kadın Hakları ve Boşanma
Hristiyan ilim adamları, devamlı olarak kendi dinlerinin kadın haklarını koruduğunu, kadınları erkeklerle eşit tuttuğunu ileri sürer dururlar. Ancak muharref İncillerin incelenmesi neticesinde durumun hiç de onların dediği gibi olmadığı kolayca anlaşılır.
Hristiyanlıktan önce ortaya çıkan Yahudilik vb. bazı dinler, erkeklerin kadınları boşamalarına, boşanan erkek ve kadınların başkaları ile evlenmelerine izin vermekte idi. Ancak Hristiyanlık, erkeklerin kadınları boşamalarına müsade etmemekte, boşanma olmaksızın birbirinden ayrılan eşlerin, ayrıldıkları eşleri sağ olduğu sürece başkaları ile evlenmelerine izin vermemektedir.
Hz.İsa'nın Erkekleri Kendilerini Hadım Etmeye ve Evlenmemeye Teşvik Etmesi
İncillerde Hz. İsa'nın evlenip evlenmediğine ve kadınlarla ilişkisine dair açık bir bilgi yoktur. Ancak İncillerde verilen bilgiler bir bütün olarak ele alınıp değerlendirilince onun hiç evlenmemiş olduğu sonucuna varılabilir. Hz. İsa evlenme ile ilgili olarak Havarilerle konuşurken onlar Hz.İsa'ya "Eğer erkeğin karısı ile hali bu ise, evlenmek iyi değil" derler. Bunun üzerine Hz. İsa onlara, "Bütün adamlar bu sözü kabul edemez, ancak kendilerine verilmiş olanlar kabul edebilir. Çünkü anadan doğma hadım vardır, insanlar tarafından yapılmış hadım vardır, göklerin melekûtu uğrunda kendilerini hadım edenler de vardır. Bunu kabul edebilen kabul etsin" diye cevap vermiştir. Hz.
Hz.İsa'da Irk Ayırımı
Muharref İnciller iyice incelendiği zaman bu kitaplarda Hristiyanlığın bir taraftan cihanşümul bir din olduğunu gösteren ifadeler görülürken, öbür taraftan onun sadece İsrail ırkına tahsis edilmiş bir din olduğunu gösteren ibarelere de rastlanır. Bu ibarelerde İsrail ırkı yüceltilmekte, diğer ırklar ise aşağılanmaktadır.
Hristiyanlar, Yahudilerin kutsal kitabı "Tanah''ı, Eski Ahit adı ile kabul etliklerinden, Tanahta geçen bütün ırkçı ifadeleri aynen benimserler. Başta Tevrat olmak üzere Tanahta yer alan diğer kitapların tamamı, ırkçı ve siyonist fikirlerle doludurlar. Diğer ırklar bu kitaplarda ikinci sınıf insanlar olarak tarif edilirler.
Hz. İsa'nın Kölelik Anlayışı
Hristiyan yazarlar tarafından sürekli olarak tekrarlanan ve her vesile ile örnek diye gösterilen "Biri bir yanağına vurursa ona karşılık verme, sen öbür yanağını da çevir" mealindeki Hz.İsa'ya atfedilen sözün, sosyolojik ve psikolojik yönlerden tahlilini yapmak gerekir. Bu ifadeyi psikolojik yönden ele alırsak bu sözün insanlara kendilerini savunmama, kim ne yaparsa yapsın karşılık vermemek sureti ile kendini ezdirme, hatta yok olma duygusunu aşıladığını görürüz.
Hz.İsa'nın Sözlerinde Kin ve Nefret Unsurları
Hristiyan misyonerleri dinlerini yaymak üzere propaganda yaparlarken ençok Hristiyanlığın sevgi, saygı, şefkat ve merhamet dini olduğunu ileri sürerler. Bu iddialarını ispat etmek için İncillerden bu iddiayı destekleyen özel pasajları seçip bunları örnek olarak gösterirler. Mesela: "Biri gelip bir yanağına vurursa öbür yanağını da çevirip ona da vurmasını sağla"; "Dostlarını sevdiğin gibi düşmanlarını da sev" gibi ifadelerin arkasına saklanan Hristiyan misyonerleri, bu dinin ve incillerin, tamamı ile sevgi, saygı, şefkat ve merhamete dayalı olduğu intibaını uyandırmaya çalışırlar. Halbuki İncillere kısaca bir göz attığımız zaman durumun hiç de misyonerlerin dediği gibi olmadığını kolayca görürüz.
Hz. İsa'nın İnsanın Kendi Bedenine Eziyet Etmesini Teşvik Etmesi
İncillerde Hz.İsa'nın söylediği iddia edilen sözlerde insan mantığına aykırı öyle acaip ifadeler vardır ki, bir insanın bu sözleri kabul etmesi imkânsızdır. Sinoptik incillerde Hz. İsa'nın şöyle söylediği iddia edilmektedir: "Kim bana iman eden bu küçüklerden birini günaha düşürürse, onun boynuna kocaman bir değirmen taşının asılıp denize atılması kendisi için daha iyi olur. Eğer elin seni günaha sokarsa onu kes.
Kendisine Karşı Olanlara Karşı Tutumu ve Hitap Tarzı
Hz.İsa, bir yandan insanları kendisine inanmaya ve tevbe etmeye çağırırken, öbür yandan kendisine karşı gelenlere ve davetini kabul etmeyenlere sözlü olarak çok ağır hakaretler etmektedir. Bu insanlara yapmış olduğu hitaplarda "Vay halinize din adamları! Ferrisiler, ikiyüzlüler!..Vay halinize kör kılavuzlar!.. Sizi yılanlar, engerekler soyu, cehennem azabından nasıl kaçacaksınız!" şeklinde ağır hakaret ihtiva eden sözler söylemektedir. Zaman zaman Hz. İsa'nın, insanların yanısıra ağaçları ve diğer varlıkları da suçladığı, onlara hakaret ettiği görülür. Mesela o, doğrudan doğruya Kudüs şehrini suçlayarak şöyle söylemektedir: " Ey Kudüs!
Hz. İsa'nın Vaaz ve Nasihatleri
Muharref İncillerde geçen mucizelerin yanısıra, onlardan daha önemli olmak üzere bu kitaplarda Hz.İsa'ya nisbet edilen sözler vardır. Bu sözler, Hz.İsa'nın vaaz ve nasihatlerinde ve öğrencileri ile yaptığı konuşmalarda söylediği sözlerdir. İnciller direkt olarak birinci tekil şahıs kalıbı ile Hz.İsa'nın sözlerini onun söylediği şekilde naklederler. Bu tür konuşmalar, İncillerde büyük bir yer tutmaktadır.
DÖRT İNCİLİN MUHTEVASI
Dört İncil, genel olarak Hz.İsa'nın hayatını, vaaz ve nasihatlerini ve göstermiş olduğu mucizelerini anlatmaya çalışır. Bu İnciller, Hz.İsa'nın doğum öncesi döneminden başlayarak onun dünyaya gelişini çoçuklugu, tebliğ faaliyetine başlamasını, üç yıl gibi çok kısa süren bu tebliğ döneminde söylemiş olduğu sözleri, yapmış olduğu vaaz ve nasihatleri, göstermiş olduğu mucizeleri, çarmıha gerilişini, tekrar dirilerek göğe yükselişini, yeniden dirildikten sonra öğrencilerine görünüşünü kendilerine ait üsluplarla anlatırlar. İncillerde şer'î hükümler yok denecek kadar azdır. Evlenme ve boşanma ile ilgili olarak bulunan birkaç hükmün dışında, İncillerde şer'î ahkâm yoktur.