rehber

Efendimiz'in (s.a.v) Alemlere Rahmet Olarak Gönderilmesi

Efendimiz’in (sallallâhu aleyhi ve sellem) âlemlere rahmet olarak gönderilmesi ne demektir? Bunu nasıl anlamalıyız?

Efendimiz’in (sallallâhu aleyhi ve sellem) âlemlere rahmet olduğu Kur’an-ı Kerim’in değişik ayetlerinde ifade edilmektedir.

Enbiya Sûresi’ndeki “Ve mâ erselnâke illâ rahmeten li’l-âlemîn - Biz seni bütün âlemlere sırf bir rahmet vesilesi olman için gönderdik.” (Enbiya, 21/107) ayet-i kerimesi bu hakikati açıkça seslendirir. Bu ayet, ümmet-i Muhammed arasında da Allah Rasulü’ne karşı saygının ifadesi olarak çok yaygınlaşmış ve dualardan evvel okunur olmuştur.

Evet, Efendimiz, âlemlere rahmet olarak gönderilmiştir. Kur’an’da ağırlığı ile yerini alan bu husustan önceki iki ayette, salih kulların yeryüzüne varis oldukları/olacakları anlatılmaktadır. (Bkz. Enbiya, 21/105-106) Kur’an’da bu hakikati de ifade eden değişik ayetler vardır. Yeryüzünün idaresi durmadan el değiştirecek ve neticede her şey, imanı tam, ameli sağlam salih kulların eline geçecektir.

Kur’an, tarihi devr-i daimleri anlatırken: “Ve tilke’l-eyyâmu nüdâviluhâ beyne’n-nâs - Biz zafer ve muvaffakiyet günlerini insanlar arasında döndürür dururuz.” (Âl-i İmran, 3/140) buyurmaktadır.

Bugün bazılarına bayram ve seyran, yarın da başkalarına.. bugün bazıları mâmureler içinde mutlu ve müreffeh, yarın da başkaları..

İŞTE O,PEYGAMBER EFENDİMİZ (S.A.V)'Dİ...

*Daima düşünceli idi.

*Susması konuşmasından uzun sürerdi; lüzumsuz yere konuşmaz konuştuğunda ne fazla, ne de eksik söz kullanırdı.

*Dünya işleri için kızmazdı. Kendi şahsı için asla öfkelenmez ve öç almazdı.

*Kötü söz söylemezdi.

*Affediciliği tabii idi. İntikam almazdı. Düsmanlarını sadece affetmekle kalmaz, onlara şeref ve değer de verirdi.

*Kendisini üç şeyden alıkoymuştu; Kimseyle çekişmezdi, çok konuşmazdı, faydasız boş şeylerle uğrasmazdı.

*Umanı, umutsuzluğa düşürmezdi; hoşlanmadığı bir şey hakkında susardı.

*Hiç kimseyi ne yüzüne karşı, ne de arkasından kınamaz, ayıplamazdı, kimsenin kusurunu araştırmazdı. Kimseye hakkında hayırlı olmayan sözü söylemezdi.

Hz.Peygamber'in İdeal Modelliği

Hz. Peygamber, bizim için ve bütün insanlık için her bakımdan ideal bir örnek, ideal bir insan modelidir. Bu nedenle, Hz. Peygamber'e karşı Batı'da tarih boyunca büyük karalama girişimleri ve kampanyaları olmuştur. Bu kampanyaların sonuncusu karikatürel boyutlar kazanmıştır. Oysa, âlemlere rahmet olarak gönderilmiş bir peygamberdir O ve O'nun hayatı, uygulamaları, O'nun bu özelliğini çok net bir şekilde gözler önüne serer. Peygamberimiz'in diğer dinlere mensup insanlara nasıl davrandığını, savaşları nasıl yürüttüğünü, Mekke'nin fethi gibi tarihin akışını değiştiren büyük bir "devrim"i nasıl kansız gerçekleştirdiğini hatırlatmak bile O'na isnad edilenlerin bütünüyle yalan ve gerçek dışı olduğunu göstermeye yeter.

GÖNÜLLERİ FETHETTİĞİ İÇİN...

İslâm'la birlikte kabileler ve fertler arasında bazıları uzun yıllardan beri süregelen kavgalar büyük çapta önlenmiştir. Ancak zaman zaman çeşitli sebepler yüzünden Müslümanlar arasında huzur bozucu ihtilaf ve çekişmeler çıktığı da olmuştur. Hz. Peygamber bu tür olayları câhiliye zihniyeti olarak değerlendirmiş ve anında önlemeye çalışmıştır.

GENÇLERE (KİMLİK OLUŞUMUNDA )EFENDİMİZ'İN ÖRNEK OLMASI

Peygamberimizin hayatı gençlere, kimliklerini oluşturmada en güzel modeldir.

Bunun için onun hayatıyla ilgili kitapları okumalıdırlar. Özellikle onun ahlakını şekillendiren Kur'an'ı iyi öğrenmelidirler.

Gençler, Hz. Peygamber'in haya ve edebini örnek almalıdırlar.

O her türlü kötülükten sıkılır ve rahatsızlık duyardı. İnsanların Ka'be'yi bile çıplak tavaf ettiği, birbirlerinin gözü önünde çıplak olarak yıkandığı o çirkef cahiliye ortamında bile avret yerlerini açmamış, hayasızlıktan uzak durmuştur. O insanları rahatsız edecek bir şekilde yüksek sesle konuşmaktan sıkılır, kimsenin kusurunu yüzüne vurmaz, kahkaha ile gülmezdi.

Hoşlanmadığı bir şeyi söylemek zorunda kalırsa onu üstü kapalı bir şekilde söylerdi. O, tam bir haya ve edep timsali idi ve genç bir kızdan daha utangaçtı.

Gençler, Hz. Peygamber'in çalışkanlığını örnek almalıdırlar.

Peygambere Olan İhtiyaç ve Peygamber Gönderilmesindeki Hikmet

İnsanların gerçek birer yol gösterici olan peygamberlere ihtiyacı vardır. Her ne kadar insan yaratılırken akıl, bilinç, idrak, seçme imkanı gibi birtakım yeteneklerle donatılmış ve bu yetenekler sayesinde kendisi, çevresi ve diğer yaratıklar hakkında bazı bilgiler edinmiş olsa da bütün bunlar sınırlı ve kendi gücü oranındadır. İnsanın gücünü aşan konularda ve yeterli olamadığı hususlarda yahut da gücü dahilinde olup da dış çevrenin olumsuz etkisiyle gerçeğe ulaşamadığı hususlarda elinden tutulması ve yolunun aydınlatılması gerekmektedir. İşte yarattığı insanın bu yönünü en iyi bilen yüce Allah, hikmetinin, lütuf ve yardımının bir sonucu olarak insanlara peygamberler göndermiştir.