Modernist hareketler
MODERN İSLAM DÜŞÜNCESİ ÜZERİNE
Altınoluk: İslâm içerisinde Modernist çizgi deyince neyi anlamak lâzım, isterseniz buradan başlayalım.
E.S: İslam dünyasında tarihin muhtelif dönemlerinde fikrî ve toplumsal anlamda bir takım inkıta dönemleri var. (Felsefe ve tercüme hareketleri ve) Moğol istilası vb. gibi. Bu inkıta dönemlerinin her birinden sonra İslam Ümmeti sahip olduğu dinamikler sayesinde yeniden toparlandı; yeniden selefî anlamda İslamî öze dönüşü hedefleyerek, bunu kısmen tarihî süreç içerisinde gerçekleştirdi. Fakat İslam dünyası tüm bu fetret dönemlerinin sonunda ve belki de son ve en önemli ayağı olarak modern zamanların getirdiği bir retorikle karşılaştı. Bu, aynı zamana İslam dünyasının fikrî, siyasî, ekonomik, askerî anlamda ve hayatın her alanında Batı karşısında zayıfladığı bir döneme tekabül ediyordu. Fakat, çok enteresandır; İslam dünyasının tarihte gerçekleştirdiği "Selef'e dönüş, "öze dönüş, "Sadr-ı İslam'a dönüş" hareketi modern zamanlarda bir türlü kendini gösteremedi. Bunda Batı'da geliştirdiler, modern zamanların teknikleri, ilmî faaliyetleri, bilinç süreçleri çok etkin bir rol oynadı. Çünkü artık Müslümanlar, "Neden Sadr-ı İslam'a dönmeliyiz?" sorusunu da sormaya başladılar. O zaman (tarihte) bu soru sorulmuyordu. "İdeal İslam orasıdır, oraya dönmeliyiz" deniyordu. Ama bugün, daha doğrusu bizim, Modernite'yle başlayan serüvenimiz, bu anlayışı da sorgulayarak başladı. "Neden Sadr-ı İslam?" "Neden Asr-ı Saadet?"