Komünizm

Bölücü Örgütün Gizlemeye Çalıştığı Komünist Kimlik

Komünizm tehlikesi, yanı başımızda hala yaşıyor. Bölücü terör örgütü, çeşitli taktiklerle bu gerçeği özellikle bölge vatandaşlarımızdan gizlemeye çalışsa da, her eylemi, her sloganı ve her bildirisiyle komünist ve ateisttir. En önemlisi de, attığı kanlı ve zalim adımları artırmak için her an pusuda beklemektedir.

"Benimle sizin aranızda şahid olarak Allah yeter. O, göklerde ve yerde olanı bilir. Batıla inanan ve Allah'ı inkâr edenler ise, işte onlar hüsrana uğrayanlardır." (Ankebut Suresi, 52)

Yazımızda terörü besleyen komünist ideolojiyi önemli yönleriyle sizlere tanıtacak ve sinsi taktiklerini deşifre edeceğiz. Ayrıca kendisini etnik bir hareket olarak lanse etmeye çalışan bölücü örgütün gerçek kimliğini ve asıl hedefini ortaya koyacağız. Yazı boyunca delillerine de şahit olacağınız üzere, günümüzde komünizm tehlikesi halen varlığını sürdürmekte ancak kendisini çok iyi gizlemektedir. Bu durum, hem ülkemiz hem de tüm dünya için ciddi bir tehdit oluşturmaktadır.

TOLSTOY'UN GÖZÜYLE HZ.MUHAMMED (S.A.V)

Ünlü Rus yazar Tolstoy’un, ölümünden bir yıl önce Hz. Muhammed’in (s.a.s.) hadislerini derlediği bir risalesi olduğu ortaya çıktı. Tolstoy’un eseri, Rus halkında İslâm'a ilgi uyandırmaması için komünizm döneminde gizlenmiş.

‘Muhammed her zaman Evangelizmin (Hıristiyanların) üstüne çıkıyor. O insanı Allah saymıyor ve kendini de Allah ile bir tutmuyor. Müslümanların Allah’tan başka ilahı yoktur ve Muhammed O’nun peygamberidir. Burada hiçbir muamma ve sır yoktur.” Bu sözler tanınmış Rus yazar Lev Nikolayeviç Tolstoy’a ait.

Sadece Rusça konuşulan ülkelerde değil dünya edebiyatında da büyük saygınlığa sahip Tolstoy’un yıllardır gizlenen risalesi Türkiye’de de ilk kez “Hz. Muhammed” adıyla yayımlanıyor. Tolstoy, bu risalesini 1909 yılında neşrediyor. Ancak komünizmin baskı yıllarında kitap Rus ve Müslüman halkları etkilememesi için devlet tarafından bilinçli bir politikayla gözlerden uzak tutulmuş.

Sovyetler’in yıkılması ile 1990 yılında eser “Hz. Muhammed’in Kuran’a Girmemiş Hadisleri” adıyla Rusça yeniden yayımlanıyor. Karakutu Yayınları tarafından Türkiye’de okuyucuya sunulan kitabın editörü Azeri Prof. Telman Hurşidoğlu Aliyev, kitabın orijinal adını İslami terminolojiye göre teknik olarak hatalı buldukları için sadece “Hz.Muhammed” koymayı tercih ettiklerini belirtiyor.

Fitne çıkaran lanetliktir

S. Kutup, kitaplarında, İbni Teymiyye ve diğer mezhepsizlerin yolunda olup, kendisinin de onlar gibi bir "fitne kaynağı" olduğunu çok açık şekilde ispat etmektedir. Çıkardığı fitneler yüzünden birçok Müslümanın hapse girmesine, yandaşlarının ifadelerine göre de, 50 bin Müslümanın idam edilmesine sebep olmuştur. Mısır'da Cem'iyyet-ül Meşar'i tarafından neşredilen Nehc-üs-Seviy Firreddi alâ S. Kutup isimli kitapta bildirildiğine göre S. Kutup, "Küçük meselelerde de olsa idareciler Allahın hükmü ile hükmetmedikleri müddetçe yeryüzünde müslüman yoktur." diyor. Halbuki İmam-ı Kurtubi buyuruyor ki:

Hz. İsa'nın (a.s.) Zaferi

Yetmiş-seksen yıldır ateizm adına hareket eden komünizmle ne başlı başına İslâm ülkeleri ve ne de Hıristiyan ülkeler baş edebildi. İttifak zaruret olmuştu. NATO, CENTO gibi kuruluşlar da bunun sonucunda doğdu.

Aynı Allah’a inanan insanların inançsızlıkla mücadeleleri bunu gerektiriyordu. Bunu çok iyi hisseden Bediüzzaman, ehl-i îmana da, dindar ruhanîlere de bazı hakikatleri hatırlatma ihtiyacı hissetmişti: “Şimdi ehl-i îman, değil Müslüman kardeşleriyle, belki Hıristiyanın dindar rûhanîleriyle ittifak etmek ve medar-ı ihtilâf meseleleri nazara almamak, niza etmemek gerektir. Çünkü küfrü mutlak hücum ediyor.”1

Hz. İsa (a.s.) ve Yahudiler

“Müslümanlar ile Yahudîler arasında çok kanlı bir muharebe olmadıkça Kıyamet kopmaz. O muharebede Müslümanlar, Yahudîleri tamamıyla kırıp öldürürler. Hattâ (bu kırıp öldürme o dereceye varır ki), bir Yahudî taş veya ağaç arkasına saklansa, o taş veya ağaç, ‘Ey Müslüman! Ey Allah’ın kulu! Şu arkamdaki kişi bir Yahudîdir. Gel, onu öldür’ diyecek olmasın. Garkad ağacı [büyük bir ağaç] müstesna. Çünkü o Yahudî ağacı nevindendir.”1

Bu hadis-i şerif Müslim’de yer alıyor. Bu ve buna benzer bir kısım hadisler, rivayete göre eski İsrail başbakanlarından Netanyahu’ya hatırlatıldığında şu cevabı verdiği belirtilir: “Ne siz o Müslümanlarsınız, ne de biz o Yahudîleriz.”

Muharref İnciller ve Komünizm

Bazı araştırmacılar, yukarıda nakledilen İncil pasajlarına dayanarak, Hristiyanlığın başlangıcında özel mülkiyetin olmadığını, Hz. İsa'nın etrafında toplanan ilk certaatte ve ondan sonra Kudüs'de meydana gelen Hristiyan cemaatinde özel mülkiyet yerine, bir çeşit komünist ilkelerin uygulandığı ve ortak mülkiyet esasına dayanan bir yapının var olduğunu söylemektedirler. E. Renan'a göre Hz. İsa, Hristiyanlara sürekli olarak ellerinde, avuçlarında ne varsa hepsini satarak fakirlere dağıtmalarını, dünyada mal biriktirmemelerini telkin etmiş, esas servetin ahiret serveti olduğunu onlara hatırlatmıştır.