islam ilimleri
TASAVVUF İLMİNİN ORTAYA ÇIKIŞI
Saadet Devri’nin en belirgin vasıflarının başında zühd, takva, tefekkür ve marifetullaha dayalı hayat tarzı gelir. Hiç şüphe yok ki, Hz. Peygamber s.a.v. her hususta olduğu gibi bu hususlarda da gelmiş geçmiş bütün insanların en mükemmeli idi.
Sahabe ve Tabiûn hazretleri zamanında tasavvuf adıyla ortaya çıkan herhangi bir ilim veya dinî bir akım yoktu. Aynı şekilde Tefsir, Fıkıh, Kelâm... adlarıyla tasnif edilmiş temel islâmî ilimler de mevcut değillerdi. Dolayısıyla bu ilimlerle irtibatlı olan amelî ve itikadî mezhepler ortaya çıkmamışlardı.
Fakat gerek tasavvuf ve gerekse temel islâmî ilimlerin hepsi o devirde bir bütün olarak ve canlı bir şekilde yaşanıyordu. Sofilik tatbikatta vardı, fakat adı konmamıştı. Yoksa bazılarının zannettiği gibi sonradan ortaya çıkmış değildi. Zaten Saadet Devri’nde ilimler birbirinden henüz ayrışmamışlardı. Hepsi bir bütün olarak İslâm’ı oluşturmaktaydılar.
Asr-ı Saadet’te temel islâmî ilimler
Sahabe-i Kiram hazretleri, itikadî konularda Kur’an ne buyurmuş, Allah Rasulü s.a.v. neyi haber vermişse ona harfiyen iman ediyorlardı. İman hakikatlerini daha ziyade naklî delillerle ve gayet sade bir biçimde tebliğ ediyor, müşriklerin iman etmelerine vesile oluyorlardı.
MEZHEPLER NASIL ORTAYA ÇIKTI?
Mezheb Nedir?
Günümüzde alim ve hocaefendilere halk tarafından yönlendirilen soruların en önde gelenlerinden biri de mezheplerin nasıl ortaya çıktığı sorusudur.
Mezheb’ kelime anlamı itibariyle ‘gidilen yol’, ‘mecra’ anlamları taşır. Dini ıstılahta ise içtihat (rey; görüş; hüküm) derecesine ulaşmış olan alimin dini meseleleri bir bütün sistem halinde ortaya koyması, bir anlamda teknik yorumlar bütünü oluşturmasıdır.
YAMAN TAKIYYECI...
Kendileri, Edirne ve Kirklareli'nde imamlik ve vâizlik yaparken, yakin arkadaslarina ve dostlarina "Ben, bu insanlarin içinde bunaliyorum, bu hizmetler bana göre degil, Memleketime dönüp, uzlete çekilecegim, belki bes on koyun alir, onlari güder, ikfâf-i nefs kadar rizkimi onlardan çikaririm diye diye.
Izmir'de, Akseki'li Ali Riza Bey'in, Imam-Hatip ve Ilâhiyat'a ögrenci yetistirme Derneginde kalip, Cum'a günleri Kestanepazari Cami'inde va'az ederken, "Sizin gibi cemâdat'a bosuna nefes tüketecegime bitli yorganima sarilip Rabbime niyaz etsem daha iyidir," derken de hep takiyye yapiyordu.