hadislerin sayısı
BİRAZ CİDDİYET LÜTFEN!...
Bugünden başlayarak birkaç yazı halinde, bir internet sitesinde Sünnet/Hadis konusunda ileri sürülen bazı iddiaları kısaca mercek altına alacağım. “Kur’an İslamı” sloganının bizi nereye çağırdığı meselesi, dinî, siyasî, kültürel nokta-i nazardan ciddi analizler gerektiriyor olmakla birlikte, burada meselenin sadece ilmî veçhesi üzerinde duracağım.
Konuyla ilgili olarak elektronik posta adresime iletilen mesajlardan, sitede ileri sürülen görüşlerin, –İslam Modernizmi’nin yabancısı olmadığımız argümanlarından beslenmekle birlikte– insanımızın bir kesimi üzerinde ciddi etkiler bıraktığı anlaşılıyor.
Ancak birlikte göreceğimiz gibi, söz konusu iddiaların –ilmî bir temele sahip olmak şöyle dursun– son derece acemice kurgulandığı ve ciddiyetten uzak olduğu dikkat çekiyor. İleri sürülen hususların büyük ölçüde Ebû Reyye’nin “Advâ’ ale’s-Sünneti’l-Muhammediyye”sinin, dilimize “Muhammedî Sünnetin Aydınlatılması” adıyla yapılan çevirisi tarzındaki birkaç kitaptan “kes-yapıştır” yöntemiyle ortaya konduğu bir yazıdan bundan başkası da beklenemezdi doğrusu…
Maksada geçmeden önce –izninizle–, bilgi sahibi olmadan kanaat sahibi olanlara da bir çift laf etmek isterim: Allah’ın dininin, birkaç kitap okuyarak ya da birkaç internet sitesinde gezinerek “tayin edilebilecek” kadar basite indirgenmesi anlaşılabilir bir husus değil.