EBU HANİFENİN "KADER' HAKKINDAKİ GÖRÜŞLERİ:

1- Adamın birisi Ebu Hanife'ye gelip onunla kader tartışmaya başladı. Ebu Hanife adama: "Kadere çok dalan tıpkı güneşin içine baktıkça hayreti artan bir adam gibi olduğunu bilir misin?" dedi. (29)

2- "Allah, daha olmadan önce var olacak şeyleri biliyordu." (30)

3- "Allah, olmayan şeyi olmadığı zaman da bilir. Onu varettiğinde de onun nasıl olacağını bilir. Allah varolan şeyi varlığı halinde bildiği gibi, onun nasıl yok olacağını da bilir." (31)

4- "Kader: "levh"de mahfuzdur." (32)

5- "Allah'ın kaleme yazmasını emrettiğini ikrar ederiz. Allah kaleme: "Yaz" demiş, kalem de: "Ne yazayım ya Rabbi?" demiştir. Allah da: "Kıyamet gününe kadar olacak olanları yaz" demiştir. "Yaptıkları her şey kitaptadır. Küçük büyük her şey yazılmıştır." (el-Kamer: 52-53) (33)

6- "Dünyada ve ahirette her şey O'nün "meşiyeti" (dilemesi) ile olur." (34)

7-"Allah, eşyayı yoktan varetmiştir." (35)

8- "Allah yaratmadan önce de yaratıcı idi."(36)

9- "Kulun ameli, ikrarı ve bilgisiyle "mahluk" olduğunu ikrar ederiz. Fail mahluk olunca, fiillerinin de mahluk (yaratılmış) olması daha uygundur." (37)

10- "Kulun hareket ve duruşları onun kesbidir. Onu yaratan Allah'dır. Hepsi Allah'ın meşiyeti, ilmi, kazası ve kaderi iledir." (38)

11- "Kulun her davranışı ve duruşu gerçekte onun kesbidir. Allah onu meşiyeti, ilmi, kaza ve kaderi ile yaratmıştır, îtaat sayılan amellerin hepsi Allah'ın emri, muhabbeti, rızası, ilmi ve meşiyeti iledir. Günahlar ise O'nun ilmi, kazası, takdiri ve meşiyeti ile olup, sevgisi, rızası ve emretmesi ile değildir. (39)

12- "Allah Teala insanları küfürden ve imandan salim (fıtrat üzere) yarattı. Sonra onlara hitap ederek emredeceğini emretti, yasaklayacağını da yasakladı.
Kafir olan kendi fiili ile hakkı reddedip inkar etmiş ve küfre girmiştir. Böylece Allah onu hüsrana uğratmıştır. İman eden de kendi fiili, ikrarı ve Allah'ın yardımı ile iman etmiştir. (40)

13- "Allah insanları Adem'in (a.s.) sulbünden "Zer" suretinde çıkarmıştır. Sonra onlara akıl vermiş ve kendilerine hitap ederek onlara imanı teklif etmiştir. Küfre girmelerini yasaklamış, onlar da Allah'ın Rububiyetini ikrarla kabul etmişlerdir. Bu onların Allah'a olan imanları idi. Onlar bu şekilde fıtrat üzere doğarlar. Kim küfre saparsa, kendi fiiliyle sapmıştır. Zira bu kimse verdiği sözü değiştirmiştir. Kim iman edip tasdik etmişse, bunun üzerine ölür." (41)

14- "Eşyayı takdir edip onlara birer ölçü tayin eden Allah'tır. Dünyada ve ahirette olan her şey ancak O'nün dilemesi ile vardır. Bunu meşiyeti, kaza, kaderi ve ilmi ile Levh-i Mahfuz'da yazmıştır." (42)

15- "Kullarından hiçbirini, ne küfre ne de imana zorlamıştır. Küfür ve iman insanların kendi fiilleridir. Allah küfre girenin küfre girdiği anda kafir olduğunu bilir. Eğer bundan sonra iman ederse, onun iman üzere olmasını sever. Bu esnada Allah'ın bilmesinde hiçbir değişiklik olmaz." (43)

(4) ed-Durru'l-Muhtar c: 6, sh: 396-397.

(5) el-Akidetu't Tahaviye şerhi sh: 234. İthafu es-saadeti'l-Muttekîn c:2, sh: 288.
Fıkhı ekber Şerhi sh:198.

(6) imam Ebu Hanife ve Muhammed îbnu'l Hasan kişinin duasında "Allahım! Senin arşının izzet düğümü hatırına" diye dua etmesini hakkında bir nas olmadığı için kerih görmüşlerdir. Ebu Yusuf un sözünü ettiği "nas"da (hadiste) Allah Rasulû (sallallahu aleyhi vesellem) şöyle dua etmiştir: "Allahım ! Ben senden arşının izzet düğümlerinden, kitabındaki sonsuz rahmetle Sen'den isterim."

Bu hadisi el-Beyhakî "et-Deavat el-Kebire" adlı kitabındaki tahric etmiştir. el-Binaye'de de (2/282) zikri geçer. Nasbu'r-Raye (4/272)

Fakat bu hadisin isnadında üç mesele vardır:
1- Davud b. Ebi Asım, İbni Abbas'tan hadis duymamıştır.
2- Abdülmelik b. Cureye müdellistir. Hadisleri irsalle rivayet eder.
3- Amr b. Haruz yalancılıkla suçlanmıştır. Bunun için îbnu'l Cevzi -el-Binayede'de (9/382) de belirtildiği gibi- bu hadise: "Süphesiz. ki mevzuudur" der.
(7) El-Fıkhu'l-Ebsat sh:56
(8) el-Fıkhu'1-Ekber, sh: 302.
(9) el-Akidetu't-Tahaviye, c: 2, sh: 427
Dr. et-Turki tahkiki celau'l-Ayneyn, sh: 368.
(10) Akidetu's-Selef ve Ashabi'l-Hadis sh: 42 el-Esma ve's sıfat (el-Beyhaki), sh: 456
el-Kevseri bu konuda sukut etmiştir.
el-Akidetu't-Tahaviye sh: 245,
Thk. El-Elbani.
(11) el-Fıkhu'l-Ebsat,sh: 51.
(12) A.g.e. sh:56 (Kitabın muhakkiki el-Kevseri bu konuda susmuştur).
(13) el-Fıkhu'IEkber, sh: 301.
(14) el-Fıkhu'1-Ekber sh: 302.
(15) el-Fıkhu'1-Ebsat, sh: 56.
(16) el-Akidetu't-tahaviye, sh: 25.
(17) el-Fıkhu'l-Ekber, sh:301.
(18) el-Fıkhu'l-Ekber, sh:301.
(19) el-Fıkhu'1-Ekber, sh: 46.
(20) El-Esma ve's-sıfat, sh: 426.
(21) el-Fıkhu'l Ebsat, sh: 56
(22) el-Esma ve's-sıfat, c: 2, sh: 170
(23) el-Fıkhu'l-Ekber,sh:302.
(24) A.g.e. sh:301.
(25) el-Fıkhu'l-Ekber, sh: 302
(26) A.g.e. sh:302
(27) A.g.e. sh:301
(28) A.g.e.: 301
(29) Kalaidu Ukudi'l-İkyan, K-77 (B)
(30) el-Fıkhu'1-Ekber, sh: 302, 303
(31) A.g.e.: 302, 303
(32) A.g.e.: 302.
(33) Vasiyet şerhi, sh: 21.
(34) el-Fıkhu'1-Ekber, sh: 302.
(35) A.g.e, sh: 302.
(36) A.g.e, sh: 302.
(37) Vasiyet şerhi, sh: 14
(38) el-Fıkhu'1-Ekber, sh: 303.
(39) el-Fıkhu'1-Ekber, sh: 303.
(40) A.g.e: 302,303.
(41) el-Fıkhu'1-Ekber, sh: 302.
(42) A.g.e, sh: 302.
(43) A.g.e, sh: 303.