yıkımlar

MEKKE'YE VEDA ZAMANI MI?

"Hatice'nin evi yıkıldı, Hz. Ebu Bekir'in evi Hilton'un müştemilatında kaldı. İslam kültür mirası yok edilirken kimsede ses yok. Mekke'ye veda zamanı mı?"

20 Nisan 2006 07:32

Taliban yönetimi, altı yıl önce İslam öncesi heykelleri yıkmaya başladığında dünya ayağa kalktı. Kabil, Celalabad, Herat, Kandahar, Gazni ve Bamiyan'daki heykeller, tanklardan atılan top ateşiyle yıkılmış, Bamyan'daki 53 metrelik Buda heykelleri patlatılarak yok edilmişti. BM ve UNESCO başta olmak üzere uluslararası toplum "insanlığın ortak mirası" olarak görülen heykellerin yıkılmasını kınamış, Batı bunu Taliban'a yönelik Afganistan saldırısının imaj operasyonu için kullanmıştı.

Osmanlı İmparatorluğu döneminde Mekke'de yapılan 350 yıllık Ecyad Kalesi, Türkiye'nin tepkisine ve UNESCO'nun uyarılarına rağmen Suudi Arabistan yönetimi tarafından 2001'de yıkıldı. Yerine binlerce odası olan dev oteller ve alışveriş merkezi yapıldı. Türkiye'nin bütün uyarılarına, ricasına rağmen tarihi kalenin yıkımı önlenemedi. Kültür Bakanlığı, UNESCO nezdinde Suudi yönetimini kınadı. ABD'nin Irak işgali sırasında müzeler yağmalandı, kütüphaneler yakıldı. Korkunç bir kültürel yıkım yaşandı. Amerikan ordusu iki yıl önce ünlü Babil kalıntılarının bir kısmını yıkarak helikopter pisti yaptı.

Yıkılacak başka yapı kalmamış mıydı?

İstanbul’da bir Kur’an kursu binasının yıktırılması talihsiz bir tesadüf sonucu mudur?

Yoksa işin içinde bizim aklımızın ermediği bir takım hesaplar mı vardır?

O İstanbul ki, kaçak yapı dolu!

Yönünüzü ne tarafa dönseniz, karşınıza kaçak bir yapının çıkması kaçınılmaz!

Hal böyle iken, her taraf kaçak yapı dolu iken yıkım ekipleri niye bir Kur’an kursunun kapısına gelir dayanır?

Ve ille de yıkacağız diye tuttururlar?

İnsanlar AKP iktidarında rahat edeceklerini, inançlarının gereklerini daha rahat yerine getireceklerini sanırken, başlarına geleni görüyor musunuz?

Yıllardır hizmet veren Kur’an kursları yıkılıyor!

Hem de hiç ummadıkları ve beklemedikleri bir şekilde!

KASIMPAŞA KUR’AN KURSU’NUN YIKTIRILMA HİKÂYESİ

Kasımpaşa’daki büyük Piyâle Kur’an kursu haksız hukuksuz bir şekilde Salı günü yıktırıldı. Bu Kur’an kursu ile ilgili benim de hatıralarım olduğundan, yıkımın gelişimini iyi biliyorum. Meseleyi baştan anlatayım:

Kur’an kursunun yanıbaşındaki büyük piyâle camiini yaptıran piyâle paşa burayı zaten kur’ an mektebi olarak yaptırmış. Müslümanlar zamanla kullanılmaz hale gelen mektebi 1959 da onarıp Kur’ an kursu olarak hizmete açmışlar. O gün bu gündür 48 seneden beri hizmet veriyordu. Kursun daimi talebelerinin dışında, yaz tatillerinde mahalle çocukları okutulduğundan, o civarda buradan Kur’an dersi almayan yok gibidir.

Nitekim, Sayın Başbakan da bu kur’an kursunda okuyanlar arasında. kendileri İstanbul Belediye Başkanı Seçildikleri ilk sene bayram namazını piyâle Paşa Camii’nde kıldıktan sonra kur’ an kursuna gelmişlerdi. Başbakan’ın o zaman anlattığına göre Bu kur’ an kursu 1962’de İsmet paşa zamanında yeni bir yıkılma tehlikesi atlatmış. Kursu yıktırmamak için mahalle sakinleri geceleri nöbet tutmuşlar. Nöbet tutanların içinde Sayın başbakan’ın babası da varmış. Ne garip tecelli ki, babasının koruduğu kur’an kursu oğlu zamanında yıktırıldı. Gelelim size hayretten küçük dilinizi yutturacak ve inanılması güç şekilde gelişen yıkım hikayesine :

Mekke Las Vegas'a döndü!

İsrail'in arkeolojik araştırma adını verdiği ancak asıl amacı Süleyman Mabedini yeniden inşa etmeyi amaçlayan Mescid-i Aksa'daki kazı çalışmaları son olarak İsrail Başbakanı Ehud Olmert'in Türkiye ziyareti sırasında büyük bir krize neden oldu. Kazı çalışmalarını yerinde incelemek için, Başbakan Tayip Erdoğan'ın bir teknik heyet gönderme talebi Olmert tarafından kabul edildi. İsrail içinde egemenlik tartışmalarına neden olan heyet, önceki gün Kudüs'e gitti. İki günlük incelemeden sonra bir raporla Türkiye'ye dönecekler.