tevekkül etmek
İmanın zirvesine çıkmak
Hep Allah’ın varlığını ispat eden yazıları okumakla kolayca imanın zirvesine çıkabilir miyiz?
CEVAP
O tip yazı okumakla imanın zirvesine çıkılmaz. Resulullah efendimiz, zirveye nasıl çıkılacağını bildirmiştir. Bir hadis-i şerifte buyuruluyor ki:
(Şunları yapmak imanı zirveye çıkarır:
1- Allah’ın hükmüne karşı sabretmek
2- Kaza ve kadere rıza göstermek
3- Tam tevekkül sahibi olmak
4- Allah’a tam teslim olmak.) [Ebu Nuaym]
Şimdi bu dört maddeyi kısaca açıklayalım:
Sabır:
Bir farzı yapmak veya bir günahtan kaçınmak sabırsız ele geçmez. Resulullah efendimize (iman nedir?) diye sorulduğunda, (Sabırdır) buyurdu. (Deylemi)
Sabır, acı ise de meyvesi tatlıdır. Üç hadis-i şerif meali:
TEVEKKÜL
Bir amaca ulaşabilmek için gerekli olan bütün tedbirleri aldiktan sonra Allah’a güvenmeye ve sonrasını Ona bırakmaya "Tevekkül" denir. Meselâ: Bir çiftçi önce tarlasını zamanında sürer, tohumu eker ve gerekli bütün yapım işlerini yapar, sonra da Allah’a tevekkül eder. Yani "Takdir ne ise o olur, ben üzerime düşeni yaptim" diyebilir. Yoksa bunlarin hiç birini yapmadan "kader ne ise öyle olur, ben Allah’a güveniyorum" demek, tevekkül değil tembelliktir.
Tevekkül
Sözlükte "güvenmek, dayanmak, işi başkasına havale etmek" anlamlarına gelen tevekkül terim olarak, hedefe ulaşmak için gerekli olan maddî ve manevî sebeplerin hepsine başvurduktan ve yapacak başka bir şey kalmadıktan sonra Allah'a dayanıp güvenmek ve ondan ötesini Allah'a bırakmak demektir. Mesela bir çiftçi önce zamanında tarlasını sürüp ekime hazırlayacak, tohumu atacak, sulayacak, zararlı bitkilerden arındırıp ilaçlayacak, gerekirse gübresini de verecek, ondan sonra iyi ürün vermesi için Allah'a güvenip dayanacak ve sonucu O'ndan bekleyecektir. Bunların hiçbirisini yapmadan "Kader ne ise o olur" tarzında bir anlayış tembellikten başka bir şey değildir ve İslam'ın tevekkül anlayışıyla bağdaşmaz.