tefrikaya düşmek
İÇİMİZE AYRILIK ATEŞİ DÜŞMESİN
Uzak ve yakın tarihimiz şahit ki, bir ve beraber olduğumuzda bileğimizi bükebilecek kimse çıkmadı.
Bir taraftan nice zaferlere imza atarken, diğer taraftan kültür ve medeniyet değerlerimizle dünyaya insanlık öğrettik.
Ne zaman aramıza tefrika ve ayrılık girmişse ateşlere düştük, ağır bedeller ödedik.
Hele de bir Allah'a, aynı Peygamber'e, aynı mübarek Kitab'a inanan müslümanlar olarak kendi kendimizi zayıflattığımızda, bütün yeryüzünde güzellikler soldu, insanlık yolunu kaybetti.
Bizi Cenab-ı Hak yeryüzünün, insanlığın şahitleri olarak vasıflandırdı. Bizim güçsüzlüğümüz hakkın, adaletin zayıflaması anlamına geldi. Güç bir türlü doymak bilmeyen muhterislerin, sömürgenlerin eline geçti.
Artık yeniden Allah'ın ipine sımsıkı sarılmamız gerekiyor. Birbirimizi sevmemiz, kusurlarımıza müsamaha ve dua ile karşılık vermemiz, kendimizi toparlamamız gerekiyor.
Aksi halde ne huzurumuz olacak, ne de gözyaşı dinecek.