tahribat

İnsanlığın vicdanı olmak

Batılı dillerde "vicdan" kelimesinin karşılığının bulunmadığı malum. Bu kelimeyi karşılamak üzere kullanılan "conscience" kelimesinin daha çok "bilme" vurgusu taşıyan, dolayısıyla sanki daha bireysel ve seküler duran bir yapısı var. Belki bu kelimenin "vicdan"ın anlam alanındaki küçük bir bölgeye karşılık geldiğini söyleyebiliriz.

"Vicdan"; sorgulama, değerlendirme, acıma, merhamet etme, şefkat gösterme, uyarma, adil olma, cezalandırma, hakkaniyet gösterme, diğerkâmlık... gibi kelimelerin bir araya gelerek aynı anda oluşturdukları his, bilinç ve davranış tarzının kolektif adıdır. Tarif edilmese de tarafımızdan bilinen bu tabir sadece bizim tarafımızdan hissedilir ve yerli yerinde kullanılır. Onun yerini dolduracak bir başka tabir de yoktur zaten...

MEKKE'YE VEDA ZAMANI MI?

"Hatice'nin evi yıkıldı, Hz. Ebu Bekir'in evi Hilton'un müştemilatında kaldı. İslam kültür mirası yok edilirken kimsede ses yok. Mekke'ye veda zamanı mı?"

20 Nisan 2006 07:32

Taliban yönetimi, altı yıl önce İslam öncesi heykelleri yıkmaya başladığında dünya ayağa kalktı. Kabil, Celalabad, Herat, Kandahar, Gazni ve Bamiyan'daki heykeller, tanklardan atılan top ateşiyle yıkılmış, Bamyan'daki 53 metrelik Buda heykelleri patlatılarak yok edilmişti. BM ve UNESCO başta olmak üzere uluslararası toplum "insanlığın ortak mirası" olarak görülen heykellerin yıkılmasını kınamış, Batı bunu Taliban'a yönelik Afganistan saldırısının imaj operasyonu için kullanmıştı.

Osmanlı İmparatorluğu döneminde Mekke'de yapılan 350 yıllık Ecyad Kalesi, Türkiye'nin tepkisine ve UNESCO'nun uyarılarına rağmen Suudi Arabistan yönetimi tarafından 2001'de yıkıldı. Yerine binlerce odası olan dev oteller ve alışveriş merkezi yapıldı. Türkiye'nin bütün uyarılarına, ricasına rağmen tarihi kalenin yıkımı önlenemedi. Kültür Bakanlığı, UNESCO nezdinde Suudi yönetimini kınadı. ABD'nin Irak işgali sırasında müzeler yağmalandı, kütüphaneler yakıldı. Korkunç bir kültürel yıkım yaşandı. Amerikan ordusu iki yıl önce ünlü Babil kalıntılarının bir kısmını yıkarak helikopter pisti yaptı.

İslam Mirası Yok Ediliyor Afrikalı Gazeteci Şefik Morton

Güney Afrikalı gazeteci Şefik Morton Suudi Arabistan yetkililerini İslam'ın doğduğu yerdeki İslami mirası yok etmekle suçladı.İslamonline adlı internet sitesinin haberine göre Güney Afrikalı yazar Şefik Morton, Mekke ve Medine'den notlar, isimli kitabında, Burası, insanların dinen kutsal sayılan mekanları yıkmaya hazır oldukları dünyadaki tek yerdir! ifadesine yer verdi.

Peygamber'in eşi Hatice'nin evinin yıkılarak yerine tuvalet inşa edildiğini belirten Morton'un 1985'te İslam'ı kabul edişinden bu yana Suudi Arabistan'a kapsamlı iki seyahat gerçekleştirdiği belirtilirken, yazar kitabında Peygamber'in doğum yeri olan Mekke'nin tehdit altında olduğunu, ileri sürüyor.

Peygamber'in ve sahabelerin evlerinin dahi yıkıldığını söyleyen Morton, Ben ilk kez Suudi Arabistan'a gittiğimde bazı mekanlar sağlamdı. Dünyayı umursamayan bakımsızlıkla karşılaşınca çok şaşırdım. Onlar bu yerleri yıkılmaya terk etmek istiyorlardı, diyor.

Suudiler, insanlar ağaçlara ibadet edecek diye, Muhammed Peygamber tarafından yetiştirilen ağaçları bile kestiler, diyen Güney Afrikalı yazar, 1997 de her şey çok hızlı bir şekilde kötüye gidiyordu. 2003 te ise daha da kötü bir hal aldı, diyor.

Yusuf El-Kardavi'nin Fıkıh Anlayışı Üzerine Mülahazalar

Son yıllarda İslam alimlerinin öncülüğünde sivil İslamî organizasyonların artış göstermesi kuşkusuz memnuniyet verici bir gelişme. Bu organizasyonlar İslam alimlerini bir araya getirerek ulema sınıfının birbirlerini tanımalarına ve görüş alışverişinde bulunmalarına sağladığı katkıyla özellikle takdir edilmelidir. Yakın bir tarihte İstanbul böyle bir organizasyona ev sahipliği yaptı. 29 Haziran Perşembe günü akşam Grand Cevahir Otel´in kongre salonunda Avrupa Fıkıh ve Araştırma Konseyi´nin (AFAK) 3 gün sürecek 15. dönem toplantısının açılışı vardı. Adı geçen Konsey, gayr-i müslim toplumlarda yaşayan Müslümanların fıkhî problemlerini çözümlemek üzere 1997 yılında Yusuf el-Karadâvî başkanlığında İngiltere’de kurulmuş bir ilim ve davet müessesesi. Konsey, aralarında Faysal Mevlevî, Muhammet Taki el-Osmanî, Ali el-Karadâğî ve Hüseyin Hamid Hassan gibi tanınmış İslam alimlerinin de bulunduğu otuz sekiz kişiden oluşuyor.