oruç
ÜÇ VELİNİN DİLİNDEN RAMAZAN VE ORUÇ
Mah-i mübarek hakkında nice velilerin ne güzel ifadeleri vardır. Biz, Seyyid Abdülkadir Geylani, İmam Gazali ve İmam Rabbani hazretlerinin Ramazan hakkında yazdıklarını bir arada sunmak istedik. Felek çarklarını durdurana kadar kabirlerine nur-u Rahmet yağsın inşallah.
İmam Gazali
· “Ayet-i Celile’de; “Sabredenlere verilecek ecirler hesapsızdır”
(Zümer;10) buyrulmuştur. Oruç ise sabrın yarısıdır. Onun mükâfatı takdir ve hesaba gelmez.”
· Malumdur ki oruçtan maksat; takva ulaşmak için, biraz acıkmak ve şehveti kırmaktır. Mideyi akşama kadar bekletip acıktırdıktan ve akşam üzeri bol ve nefis yemeklerle karşısına çıktıktan sonra, kuvvetinin artıp, şehvetinin çoğalacağı ve eski hâli ile bırakılsaydı harekete geçmeyen şehvetlerinin bu suretle harekete geçmiş olacağı da meydandadır.”
· Kalbi ile göğsü arasındaki yemek torbasını şişiren, melekût âleminin esrarını müşahede etmekten men edilmiştir.
EHL-İ SÜNNET YOLU
DİNDE FARZLAR
Her Müslümanın, otuzüç farzı bilmesi lazımdır. Otuzüç farz şunlardır:
İmanın şartı: 6
İslam'ın şartı: 5
Namazın farzı: 12
Abdestin farzı: 4
Guslün farzı: 3
Teyemmümün farzı: 3
İMANIN ŞARTLARI
İman esasları ayrıntılı olarak altı madde halinde sıralanır. Bunlar:
1) Allah'ın varlığına ve birliğine,
2) Allah'ın meleklerine,
3) Allah'ın kitaplarına,
4) Allah'ın peygamberlerine,
5) Ahiret gününe,
6) Kadere, her şeyin Allah'ın takdiri ile olduğuna, inanmaktır.
HADİS KÖŞESİ
Peygamber Efendimiz (sav)'in Namaz ve Abdest ile İlgili Sözleri
Câbir radıyallahu anh'den rivayet edildiğine göre, Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: "Beş vakit namazın benzeri, sizden birinizin kapısı önünden akıp giden ve her gün içinde beş defa yıkandığı bol sulu bir ırmak gibidir."
(Müslim, Mesâcid 284)
Osman İbni Affân radıyallahu anh'den rivayet edildiğine göre, Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: "Kim güzelce abdest alırsa, o kimsenin günahları tırnaklarının altına varıncaya kadar bütün vücudundan çıkar."
(Müslim, Tahâret 33. Ayrıca benzer rivayetler için bk. Nesâî, Tahâret 84; İbni Mâce, Tahâret 6)
Osman İbni Affân radıyallahu anh şöyle dedi: Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem'i benim şu abdestime benzer şekilde abdest alırken gördüm. Sonra da şöyle buyurdu: "Bir kimse bu şekilde abdest alırsa geçmiş günahları bağışlanır. Onun namazı ve mescide kadar yürümesi de fazladan kazanç sayılır."
(Müslim, Tahâret 8. Benzerleri içi bk. Ebû Dâvûd, Tahâret 50; Nesâî, Tahâret 84; İbni Mâce, Tahâret 6)
Hadis-i Şeriflerde Ramazan'ın Fazileti
Ramazan ayı dinimizce yüce ve kutsal kabul edilmiş bir aydır. On bir ayın sultanıdır. Onun bu kutsiyet ve fazileti Kur´an-ı Kerim´de ve hadis-i şeriflerde belirtilmiştir. Sevgili Peygamberimiz bir Şaban ayının sonunda Ramazan ayına girerken ashabına hitabederek Ramazan ayının kutsiyet ve faziletini şöyle belirtmiştir:
- Ey insanlar! Yüce ve mübarek bir ayın gölgesi üzerinize bastı.
O ayda bir gece vardır ki bin aydan daha hayırlıdır.
Allah o ayda oruç tutmayı farz kıldı. Geceleyin ibadet yapmayı (terâvih namazı kılmayı) nâfile kıldı.
O ayda bir hayır işleyen kimse diğer aylarda bir farz işlemiş gibi olur.
O ayda bir farz işleyen ise diğer aylarda yetmiş farz işlemiş gibi sevap alır.
O, sabır ayıdır. Sabrın karşılığı ise cennettir.
O, yardımlaşma ayıdır.
O ayda müminin rızkı bollaştırılır.
O ayda kim bir oruçluyu iftar ettirirse bu, günahlarının bağışlanmasına ve cehennemden kurtulmasına sebep olur.
Efendimiz Aleyhisselâtu Vesselâm'ın Nurlu İkliminde Şaban-ı Şerif Ve Faziletleri
İlâhî feyz ve bereketin yeryüzünü şenlendirdiği bu mübarek ay, mü'minler için en kârlı ve kazançlı fırsattır. Çünkü Şâban'ın değer ve kıymetini arttıran en önemli tarafı, diğer aylara göre (Ramazan hariç) yapılan her amelin ve ibadetin sevabının üç yüz kattan fazla oluşudur.(1)
Diğer vakitlerde kılınan bir rekât namazın sevabı on ise, Şaban ayında üç yüzden fazladır. Okunan her bir Kur'ân harfi için üç yüz Cennet meyvesi vardır.
Yine bu ihsan ve bağış ayı olan günlerde amel defterimizin sevap hanesine kaydettirdiğimiz ibadetler, her an şeytan ve nefsin fırlattığı gaflet, vesvese ve şüphe oklarına birer kalkan vazifesi görerek gerçek huzurumuzun kaynağı olur. Çünkü farkında olmadan veya bir anlık gaflet sonunda işlediğimiz hatâ ve kusurların keffareti olabilecek hasenat ve iyilikler en bereketli şekilde bu günlerde elde edilmektedir. Ayrıca bu ibadetler ileride hücumuna maruz kalabileceğimiz günahlar için de bir siper hüviyetini taşır.
Resul-i Ekrem Efendimiz Aleyhissalâtü Vesselam diğer aylara göre bu ayda daha çok ibadet ve taatte bulunurlardı.
"Şaban benim ayımdır."
Günah işleyenin orucu
Bazı cahiller, (Namaz kılmayan, içki içen, açık gezen veya başka günah işleyen bir kimse, boşuna oruç tutmamalı) diyorlar. Bu, söz dine aykırıdır. Birkaç günah işleyenin, diğer günahları da yapması gerekmez. Hem oruç tutup hem de günah işleyen kimse, oruç tutmakla hasıl olan büyük sevaba kavuşamaz. Fakat ahirette niçin oruç tutmadın diye hesaba çekilmez. Oruç borcunu ödemiş olur. Hatta orucun bereketiyle diğer günahlardan da kaçma imkanı olur. İmam-ı Rabbani hazretleri buyuruyor ki:
(Bütün günahlara tövbe edip hepsinden kaçmak büyük nimettir. Bu yapılamazsa, bazı günahlara tövbe etmek de nimettir. Bunların bereketiyle belki bütün günahlara tövbe etmek nasip olur. Bir şeyin bütünü ele geçmezse, hepsini de kaçırmamalı.)
Kuzey ülkelerde namaz ve oruç
Avrupa’daki bazı Müslümanların, yatsı ve sabahın vakti girmeyen yerlerde cemaatle nafile namaz kılarak ayrılığa sebep oldukları söyleniyor. Müslümanlık, birlik dinidir. Hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(Şeytan, insanın kurdudur. Sürüden ayrılan koyunu kurt yakaladığı gibi, şeytan da İslam topluluğundan ayrılanı yakalar. Sakın ayrılmayın, cami ve cemaatlerde bulunun!) [Tirmizi]
Kur’an-ı kerimde, beş vakit namazın vakitleri çeşitli âyet-i kerimelerde bildirildiği halde, “Beş vakit namaz” tabiri geçmez. Bunun hikmetlerinden birisi de, kutuplara yakın yerlerde beş vakit namazın hepsinin vaktinin girmemesidir.
Oruç tutmak faydalıdır
Orucun vücuda zarar verdiğini söyleyenlere itibar etmemelidir. Çünkü Allahü teâlâ, insanlara zararlı olan bir şeyi emretmez. Tıp uzmanları diyor ki:
Oruçlu kimselerde adrenalin ve kortizon hormonları kana daha kolaylıkla karışmaktadır. Bu hormonlar, tesirlerini kanserli hücreler üzerinde de göstermektedir. Böylece bu hormonlar kansere karşı bir çeşit kalkan rolünü oynamakta, yani kanser hücrelerinin çoğalmasını önlemektedir. Oruç tutan bünye, adeta bakıma girer, iç organları saran yağlar erir, vücudun zindeliği artar, direnme gücü kazanır, mide, böbrek, şeker, kalb ve karaciğer hastalıklarına karşı mukavemeti artar.
Bugün Aşure günüdür
Muharrem ayının onuncu günü yani bugün Aşure günüdür. Muharrem ayı, Kur’an-ı kerimde, kıymet verilen dört aydan biridir. Bu ayın en kıymetli gecesi de Aşure gecesidir. Allahü teâlâ, birçok duâları Aşure günü kabul etmiştir. Hz. Âdem’in tövbesinin kabul olması, Hz. Nuh’un tufandan kurtulması, Hz. Yunus’un balığın karnından çıkması, Hz. İbrahim’in ateşte yanmaması, Hz. İdris’in canlı olarak göğe çıkarılması, Hz. Yakub’un, oğlu Hz. Yusuf’a kavuşması, Hz. Yusuf’un kuyudan çıkması, Hz. Eyyüb’ün hastalıktan kurtulması, Hz. Musa’nın Kızıldeniz’i geçmesi, Hz. İsâ’nın doğumu ve ölümden kurtulup, diri olarak göğe çıkarılması Aşure günü oldu. Bugün yapılacak işler: