mirac mucizesi
MİRAC KANDİLİ
Feyiz ve bereketin coştuğu mübarek gecelerimizden biri de Miraç Gecesidir.
Miraç bir yükseliştir, bütün süfli duygulardan, beşeri hislerden ter temiz bir kulluğa, en yüce mertebeye terakki ediştir. Resulullahın (a.s.m.) şahsında insanlığın önüne açılmış sınırsız bir terakki ufkudur.
Bu ulvi seyahat, mucizelerin en büyüğüdür. Miraç mucizesi Kur'ân-ı Kerimde âyetlerle anlatılmış ve varlığı inkâr edilemeyecek bir şekilde ortaya konmuştur. Bu îlâhî yolculuğun ilk merhalesi olan Mescid-i Aksâya kadarki safha Kur'ân'da şöyle anlatılır:
“Âyetlerimizden bir kısmını ona göstermek için kulunu bir gece Mescid-i Haram'dan alıp çevresini mübarek kıldığımız Mescid-i Aksâ'ya seyahat ettiren Allah, her türlü noksandan münezzehtir. Şüphesiz ki O her şeyi hakkıyla işiten, herşeyi hakkıyla görendir.” (İsra Suresi, 1)
Miraçın ikinci merhalesi de Mescid-i Aksâdan başlayarak semânın bütün tabakalarından geçip tâ İlâhi huzura varmasıdır.
MİRAC MUCİZESİ
Âyet ve hadisle bildirildiği halde, Mirac mucizesini inkâr eden olmuş mudur?
CEVAP
Bazı bid’at ehli, Peygamber efendimizin bir anda, Cenneti, Cehennemi ve daha birçok yerleri gezip gelmesine akıl erdirememiş, inkâr etmiştir. Bir kısım akılsızlar da, hâşâ, “Miracı kabul etmek, Allah’a mekan ittihaz etmek olur” diyerek Miracı inkâr ediyor. Allahü teâlâ, Musa aleyhisselam ile Tur dağında konuşmuştur. Tur dağı Allah’ın mekanı mıdır? Elbette değildir. Cennete giren müminler de Allahü teâlâyı görecektir. Cennet de Allahü teâlânın mekanı değildir. Allahü teâlâ mekandan münezzehtir.
Ehl-i sünnet âlimleri, sözbirliği ile Miracın hak olduğunu bildiriyorlar.
Kavl-ül-fasl kitabında deniyor ki:
İsra suresinin ilk âyet-i kerimesinde, Allahü teâlâ, kudret ve azametinden nice harika olaylardan bazılarını göstermek için, Muhammed aleyhisselamı, Mekke'den Kudüs'e götürdüğünü bildiriyor. İsra kelimesi, rüya için kullanılmaz. Uyanık iken, gece yürümek manasına kullanılır.
Yine buyuruldu ki:
(Sana [Miracda] gösterdiğimiz temaşayı insanlar için bir fitne kıldık.) [İsra 60]
[Fitne] yani imtihan uyanıkken olur. Peygamber efendimizin anlattığı rüya olsaydı, hiç kimse tuhaf karşılamazdı. Hazret-i Ebu Bekir tasdik edip, yüksek derecelere kavuşmazdı.
Resulullahın, Mekke'den Kudüs'e götürüldüğüne inanmayan kâfir olur. Göklere ve bilinmeyen yerlere götürüldüğüne inanmayan ise sapık olur. (Bahr)