mezhebsizler
Yusuf El Karadavi
Yusuf el Karadavi : (1926 Mısır) İslam'da Helal ve Haram kitabının daha ön sözünde kendisinin mezhepsiz olduğunu zaten itiraf eden bu kişi için fazla söze gerek yok aslında. Mezhepler arası çelişkilerde tam ve kesin hüküm vermek mecburiyetindeymiş. Belirli bir mezhebi taklid etmeyi kendine yakıştıramamış, taklid aklın çalışmasını durdururmuş.Yalnız bir mezhebin esiri olmak O'nun gibi bir ilim adamına yaraşmazmış!
Şimdi bu kitap, bu itiraflardan sonra nasıl okunur? Adam açıkça mezhep tanımaz olduğunu beyan ediyor. Belki de kendisini mutlak müçtehid olarak gördüğü için bunları söylemiştir(!) Bu gibi mezhep tanımazlardan neler duymadık ki..
BEDEN ÖLSE DE RUHLAR ÖLMEZ
Vehhabiler diyor ki:
(Resulullahın ve Evliyanın ruhlarından şefaat isteyen, bunların mezarını ziyaret edip, bunları vesile ederek dua eden kâfir olur. Kabirde olandan işitmeyenden dua istemek şirktir. Ölü ve uzaktaki diri, işitmez ve cevap vermez. Bunların fayda ve zararları olmaz. Ölmüş peygamberden de bir şey istemek şirktir.)
CEVAP
Bu iddialarına aşağıda ve diğer maddelerde cevap veriyoruz:
Ruhun ölmediğine Ehl-i sünnetin inandığı gibi vehhabiler de inanıyor. Beden ölse bile ruhun ölmediğine inanıp da, bu ruhun hareket etmesine inanmamak açık bir çelişkidir.
Böyle olunca, ruhdan şefaat dilemek, ondan yardım istemek gibi, Allahü teâlânın yaratmasına vasıta olmasını beklemeye, karşı olmamak icap eder. Çünkü, bütün dinler, insan ölünce, ruhun diri kaldığını bildirmektedir. Diri insanlar, Allahü teâlânın yaratmasına vasıta, sebep oldukları gibi, diri ruhların da, Allahü teâlânın yaratmasına sebep olacağı red edilmez.
MUSTAFA ÖZ'ÜN MEZHEB DÜŞMANLIĞI
Sonradan Yüksek İslâm Enstitüsü talebesi olduğunu öğrendiğimiz bir genç, mezhebsizler hakkındaki neşriyatımızı beğenmemiş olmalı ki, bizleri görmeye gelmiş, heyecanlı heyecanlı konuşmaya başladı:
KARAMAN'A AÇIK MEKTUP
Bay Hemşerimiz,
Büyük Gazete'ye gönderdiğiniz ZARURİ AÇIKLAMA isimli yazınızda kendinizin mezhebsiz, vehhâbi, müctehid, müctehidlere karşı saygısız, reformcu, İbn-i Teymiyyeci, Ef-ganici ve Abduhcu olmadığınızı, tavizli fetvalar vermediğinizi, Diyanetçe neşredilen Mezhebsiz Reşit Rıza'nın kitabında ehl-i sünnetin icma ve ittifakına aykırı bir şey bulunmadığını belirtiyorsunuz.
İddialarınızı kendi maddelerinize göre sıralıyoruz :
1 - MEZHEPSİZLİK İDDİASI:
«Biz itikaden Mâtûridî, amelen Hanefiyiz, Müslümanların bir mezhebe bağlı kalmalarını CAİZ görürüz.» diyorsunuz..
İMÂM-I GAZÂLİ'NİN SİNSİ DÜŞMANI: ŞİBLİ NUMANÎ
Tasavvuf düşmanlarının tamamı İbni Teymiyeci, mezhebsizler ve Felsefeciler İmâm-ı Gazâlî hazretlerine düşmandırlar.
Elimize «İSLÂM'IN FİKİR KILICI GAZALİ» isimli tercüme bir kitap geçti. Bu kitapta İmâm-ı Gazâlî anormal şekilde övülüyor. 250 sayfalık bu kitabın çeşitli yerlerine sinsice serpiştirilmiş tenkid ve iftiralara rastladık.
Ehl-i sünnet âlimlerine alenen veya sinsice saldıran nasipsizlerin hezeyanlarını yadırgamadık. Ama böyle bir kitabın, Ehl-i sünnet olarak tanıdığımız bir kitabevi tarafından tercüme ettirilişine hayret ettik.
Kitabın mütercimi Yusuf Karaca, yazdığı önsözde kitap hakkında şöyle diyor: