RU'YETULLAH (ALLAH'I GÖRMEK)
Allah Tealâ ahirette görülecektir. Müminler, Allah'ı cennette baş gözü ile keyfiyetsiz, bir şeye benzem, arada bir mesafe bulunmadan göreceklerdir.
Müminler, cennette oldukları halde Allah'ı göreceklerdir. Bu konu ile ilgili olarak Rasülullah (s.a.v.) şöyle buyuruyor:
"Cennet ehli cennete girdiği zaman Allah Tealâ: "Bir şey istiyor musunuz? Size nimetlerimi artırayım." buyuracak. Cennet ehli de: "Yüzlerimizi beyaz kılmadın mı, bizi cennete koymadın mı?" diyecekler. Allah Tealâ da: "Evet" buyuracak. Bundan sonra, Allah ile aralarındaki perde açılacak, müminler Allah'ın yüzüne bakacaklar. Cennet ehline, Rablerine bakmadan daha büyük bir nimet verilmemiştir. Bundan sonra Rasülullah (s.a.v.):
"İyilik yapanlara, daima yaptıklarının daha iyisi fazlası verilir." (Yunus / 26) ayetini okumuştur." (Müslim, K. İman)
Bu konuda Kur'an'dan delilimiz şu ayettir:
"O günde yüzler, parlak olduğu halde Rabbine bakacaktır." (Kıyame / 22)
Allah'a yakınlık ve uzaklık keyfiyetsizdir.
Allah'a uzaklık ve yakınlık, mesafe uzaklığı ve yakınlığı yönünden değil, belki keramet (üstünlük) ve zillet (önemsizlik) bakımındandır. Allah'a itaat eden kişi keyfiyetsiz olarak ona yakın, isyan eden kişi de yine keyfiyetsiz olarak ondan uzaklaşır.
Mesafe yönünden uzaklık veya yakınlık, varlığı kendinden olmayan ve bir yer ve yönde yerleşmiş olan yaratıklar hakkında düşünülebilir. Allah Tealâ ise mekândan, mekâna yerleşmekten ve bir yönde bulunmaktan münezzehtir.
Allah Tealâ'ya yakınlık ve uzaklıktan kasıt şudur: Kulun Allah'a yakın olması, kendi üstünlüğü, iyilik ve üstünlüğünün eseridir. Bunun gibi Allah'tan uzak olması, kendi zilleti, önemsizliği ve noksanlığındandır.
Müminler, cennette oldukları halde Allah'ı göreceklerdir. Bu konu ile ilgili olarak Rasülullah (s.a.v.) şöyle buyuruyor:
"Cennet ehli cennete girdiği zaman Allah Tealâ: "Bir şey istiyor musunuz? Size nimetlerimi artırayım." buyuracak. Cennet ehli de: "Yüzlerimizi beyaz kılmadın mı, bizi cennete koymadın mı?" diyecekler. Allah Tealâ da: "Evet" buyuracak. Bundan sonra, Allah ile aralarındaki perde açılacak, müminler Allah'ın yüzüne bakacaklar. Cennet ehline, Rablerine bakmadan daha büyük bir nimet verilmemiştir. Bundan sonra Rasülullah (s.a.v.):
"İyilik yapanlara, daima yaptıklarının daha iyisi fazlası verilir." (Yunus / 26) ayetini okumuştur." (Müslim, K. İman)
Bu konuda Kur'an'dan delilimiz şu ayettir:
"O günde yüzler, parlak olduğu halde Rabbine bakacaktır." (Kıyame / 22)
Allah'a yakınlık ve uzaklık keyfiyetsizdir.
Allah'a uzaklık ve yakınlık, mesafe uzaklığı ve yakınlığı yönünden değil, belki keramet (üstünlük) ve zillet (önemsizlik) bakımındandır. Allah'a itaat eden kişi keyfiyetsiz olarak ona yakın, isyan eden kişi de yine keyfiyetsiz olarak ondan uzaklaşır.
Mesafe yönünden uzaklık veya yakınlık, varlığı kendinden olmayan ve bir yer ve yönde yerleşmiş olan yaratıklar hakkında düşünülebilir. Allah Tealâ ise mekândan, mekâna yerleşmekten ve bir yönde bulunmaktan münezzehtir.
Allah Tealâ'ya yakınlık ve uzaklıktan kasıt şudur: Kulun Allah'a yakın olması, kendi üstünlüğü, iyilik ve üstünlüğünün eseridir. Bunun gibi Allah'tan uzak olması, kendi zilleti, önemsizliği ve noksanlığındandır.
AKAİTLE İLGİLİ ÇEŞİTLİ MESELELER
- İMAN VE AMEL YÖNÜNDEN MÜMİNLER
- İMAN ARTMAZ VE EKSİLMEZ
- AMEL İMANDAN BİR PARÇA MIDIR?
- AMELLERDE RİYA
- İNANILACAK ŞEYLERDE PROBLEMLE KARŞILAŞAN KİMSE NE YAPAR?
- RU'YETULLAH (ALLAH'I GÖRMEK)
- BÜYÜK GÜNAH İŞLEYEN DİNDEN ÇIKMAZ
- TEVBE VE ŞARTLARI
- SAHABENİN FAZİLET SIRALAMASI
- SİHİR VE NAZAR
- LEVH-İ MAHFUZDAKİ YAZI DEĞİŞİR Mİ?
- ALLAH ARŞA İSTİVA ETMİŞTİR
- MÜTEŞABİH AYETLER TEVİL EDİLMEDEN KABUL EDİLİR