hizmet

YAKIN DÖNEM İLİM VE FİKİR ATLASI

EMİN SARAÇ HOCA İLE YAKIN DÖNEM İLİM VE FİKİR ATLASI ÜZERİNE

Gidenlerin yeri doldurulamadı. Bu gün itibariyle ne Mustafa Sabri ne de Ali Haydar Efendi çapında alimimiz var. “Kaht-ı rical” yaşıyoruz. Muhteşem bir mirasa sahibiz fakat, harici ve dahili unsurlar ilimle aramıza kalın duvarlar ördü. Her şeye rağmen yer yer zuhur eden alimler, yeni kuşakları ilmi mirasımızla buluşturan koridor vazifesi görmekteler.

Emin Saraç Hoca, mazi ile günümüz arasında koridor vazifesi gören ya da kudema bezminde ahirde ders okutan alimlerden biri. Fatih Camiinde Osmanlı ulemasından okuduğu şekilde İslami ilimleri okutmaya devam ediyor. Özellikle hadis alanında çok sayıda talebe yetiştirdi.

Daha önce Hoca efendi ile Fatih Camii merkezli bir söyleşi yapmıştık. Aşağıda okuyacağınız söyleşide ise Cumhuriyet döneminin ilk yıllarındaki İstanbul’un ilim ve zikir atlasından İslam coğrafyasındaki modernist akımlara kadar bir çok meseleyi konuştuk.

-İnkişaf-

Hafızlık

İnkişaf: Hocam uygun görürseniz ilk olarak İstanbul öncesi tahsil hayatınızdan başlayalım?

İlk olarak memleketimizde hafızlık yaptık. Biz dört kardeş hafızlığı babamızda ikmal ettik. Doğrusu babamın o zamanki gayreti fevkalade bir hadiseydi. O günkü şartlarda jandarmaların baskısı vardı. Babamı kaç defa alıp götürmüşlerdi.

Yıkılacak başka yapı kalmamış mıydı?

İstanbul’da bir Kur’an kursu binasının yıktırılması talihsiz bir tesadüf sonucu mudur?

Yoksa işin içinde bizim aklımızın ermediği bir takım hesaplar mı vardır?

O İstanbul ki, kaçak yapı dolu!

Yönünüzü ne tarafa dönseniz, karşınıza kaçak bir yapının çıkması kaçınılmaz!

Hal böyle iken, her taraf kaçak yapı dolu iken yıkım ekipleri niye bir Kur’an kursunun kapısına gelir dayanır?

Ve ille de yıkacağız diye tuttururlar?

İnsanlar AKP iktidarında rahat edeceklerini, inançlarının gereklerini daha rahat yerine getireceklerini sanırken, başlarına geleni görüyor musunuz?

Yıllardır hizmet veren Kur’an kursları yıkılıyor!

Hem de hiç ummadıkları ve beklemedikleri bir şekilde!

Laf değil hizmetse, işte bu...

Herkesin, kendi inanç ve düşüncesi uğrunda mücadele vermesi tabiidir.

İnanç ve düşünceler değişik olduğu için, dünyadaki insanlar var olduğu müddetçe dünyadaki kavga da bitmeyecektir.

Bu kavga, bazan mal–mülk için, bazan iktidar için, bazan da iman ve inanç uğrunda olur.

Hadis–i şeriften öğrendiğimize göre, dünyada kıyamet sabahına kadar imanlı insanlar bulunacaktır. Demek ki iman uğrundaki mücâdele de kıyamet sabahına kadar devam edecektir.

Nitekim Peygamberimiz (as)

“Cihad kıyamete kadar devam edecektir” buyuruyorlar.

Cihad nedir?

İmanın yok edilmesi için uğraşanlara karşı verilen mücâdeledir.

***