hayatın içinden

Sis, nem ve çiseleyen yağmur!

Odam, kararan havanın da tesiriyle loş, hatta neredeyse karanlık... Bilgisayarımın monitöründen akseden/yansıyan ışık gelgitleri kütüphaneme vuruyor. Bu arada televizyonum da açık. Yaklaşık yarım asırdır siyaset yapan birileri ağzından köpükler saçarak konuşuyor; hırsıyla adeta ekranı dolduruyor, hatta odaya taşıyor. Konuşmalarını, içinde manaları olmayan kelime ve kavramlar kargaşası tarzında bir gürültü olarak duyuyorum. Aslında kendisi zaten hep öyledir ve öyle olmak için de çaba gösterir. Konuşmaları hep ağız kalabalığıdır… Laf çok anlam yok!