Zehirli | Konular | Kitaplar

Bidat fırkaları

Ehl-i kıble tekfir edilmez

“Günde beş defa Kâbe’ye yönelip, tehiyyatta kelime-i şehadeti söyleyen, küfre düşüp küfrüne tövbe etmese de, küfrü üzerinde sabit kalmaz” diyenler çıkıyor. Bu yanlış değil mi?

CEVAP

Bu söz ehl-i sünnet itikadına aykırıdır. İmam-ı a’zam hazretleri buyuruyor ki: Tövbe için yalnız kelime-i şehadet söylemek kâfi değildir, küfre sebep olan şeyden de tövbe etmesi gerekir. O şeyden tövbe etmezse, namaz kılsa da kâfirdir.

Bazısı, (La ilahe illallah diyen Cennete girer) hadisine göre, 72 dalalet fırkası da Cehennemde sonsuz kalmaz” diyor. Bu açıklama doğru mudur?

CEVAP

Yanlıştır. Bir münafık da la ilahe illallah diyebilir. Kâfir olarak ölenleri Cennete giremez.

Bid’at ehli ile dostluk kurmak

Bid’at ehli ile arkadaşlık yapmak, oturup onunla sohbet etmek caiz değildir. İmam-ı Rabbanî hazretleri (İyi biliniz ki, bid’at ehli ile konuşmak, kâfirle arkadaşlık etmekten, kat kat daha fenadır. Bid’at ehlinden yılandan, canavardan kaçar gibi kaçmak gerekir) buyurdu. (m. 260)

Bid’at ehlinden başka herkese, dosta ve düşmana, Müslümana ve kâfire, daima güler yüz, tatlı dil göstermelidir. Bid’at ehline ve münâfıklara ve açıkça günah işleyenlere tatlı dil ve güler yüz câiz olmadığı için, zaruret olmadıkça, bunlarla karşılaşmamaya, görüşmemeye çalışmalı, görüşülürse, zaruret miktârını aşmamalıdır. (Nikaye)

Bid’at ehli ile görüşmeyi yasaklayan hadis-i şeriflerden bazıları şunlardır:

Bid’at nedir, ne değildir?

Bid’at, sonradan çıkarılan şey demektir. Bunlar ya âdette olur veya ibâdette olur.
Âdette bid’at, sevap beklenilmeden, dünya menfaati için yapılan şeylerdir. Âdette bid’at, bir ibâdeti bozmazsa veya dinin yasak ettiği bir şey değilse günah olmaz. Âdette olan bid’at, ceket, pardösü giymek, çay ve kahve içmek gibi dinin yasak etmediği bir şey ise, günah değildir. Peygamber efendimizin papaz ayakkabısı ve Rum cübbesi giydiği hadis-i şerifle bildirildi. (Tirmizi)

Bid’at ehlinin ibadeti

Yazarın birisi, (Evet Hamidullah bid’at ehlidir, ama hizmeti çoktur) dedi. Ben de, bid’at ehlinin ameline sevap verilmez dedim. O da, bid’at ile ilgili hadislerin, kiminin zayıf, kiminin ise uydurma olduğunu söyledi. Kaynaklar verdi. Diğerleri gibi bu yazarın da bilmediği husus, ictihad ictihadla nakzedilmediği gibi, bir âlim başka bir âlimin kitabındaki hadise uydurma demekle o hadis öteki âlime göre de uydurma olmaz. Ayrıca birçok din adamı da sahih olmakla, kabul olmanın ne demek olduğunu bilmiyor. Önümüzdeki haftada yazılarım bu konu ile ilgilidir. Bid’at ehlinin amelinin kabul olmayacağına dair birçok hadis-i şerif vardır.

İbni Sebe alimlere saldırıyor

İbni Sebe, El- Cessas gibisi uydurmaya dayandığı için cidden ayıp etmiştir, diyor.

CEVAP: Cessas, İbni Sebe gibi söylemediği için ayıp ediyor. Dört mezhebin bütün âlimleri, müta zinasına hayır dedikleri için ona göre ayıp ediyorlar. Ayıp etmeyen tek ehli sünnet âlimi yoktur. Ne günlere kaldık ya Rabbi, “avrat kiralayanlar” ayıp etmiyor da, Ehli sünnet âlimleri ayıp ediyor!

Aynı sayfada “Senet bakımından berbat bir rivayet” diyor. Rafizilerinki berbat değil de Ehli sünnetinki berbat öyle mi?

İbni Sebe diyor ki: İbin Hacer Askalani bile büyük bir bunalım ve zorlama içinde.