bid'at nedir
İslam'ı Anlamada Ve Yaşamada Doğrular Yanlışlar Bid'atler
Çoğumuzun bildiği bir hadis-i şerif var. Efendimiz s.a.v.buyuruyor ki:
“Kim güzel bir çığır açarsa, bu işin ve o çığırda yürüyenlerin sevabı (onlardan da eksiltilmeksizin) o kimseye verilir. Her kim de kötü bir çığır başlatırsa, bu işin ve o çığırdan yürüyenlerin günahı (onlardan da eksiltilmeksizin) kendisine yazılır.”
Yaşadığımız çağda, Allah’ın Son Elçisi’nin koyduğu bu ölçüyü bir kez daha, dikkatlice düşünmek zorundayız. Zorundayız, çünkü çığırlar, icatlar, akımlar, modalar çağında yaşıyoruz.
Günlük hayatta, sanatta, edebiyatta, giyim-kuşamda, ekonomide, fikir ve düşüncede çığırlar, akımlar... Yüzlerce, binlerce...
Bu çığırlar çağında dinî yaşantımız ve anlayışımız da nasibini almakta. Allah’ın Dini’ne mal edilen sayılamayacak kadar uygulama ve anlayış... Kafalarımız karışık; doğru ne, yanlış ne?..
İşte tam bu noktada karşımıza genellikle hatırlamadığımız bir kavram çıkıyor: Bid’at.
Şimdi bid’atı yeniden hatırlama, güzelini çirkininden ayırdetme vakti. Yanlışı doğrudan ayırmak için. Zihin ve gönül karmaşasından kurtulmak için...
Rasul-i Ekrem s.a.v. Efendimiz’in hayatta olduğu “saadet dönemi”nde yüce dinimiz en güzel şekliyle yaşanmış, toplum ve fert plânında Yüce Allah’ın muradı en ideal tarzda hayata aksettirilmiştir.