Zehirli | Konular | Kitaplar

AHMET HULUSİ’ NİN , İNSANI KÜFRE SOKACAK YANLIŞLARI

Konu ile ilgili yorumlar 6. sayfadasınız.
Konuya tekrar dönmek ya da konuyu okumak için buraya tıklayınız.

378 yorum 6. sayfa

ÇOK DOĞRU YAZMIŞSIN

ÇOK DOĞRU YAZMIŞSIN ARKADAŞIM. DİN İLE BİLİM AYRI DEĞİL KESİNLİKLE. AYIRAN BEYİNLERİN ALLAH YARDIMCISI OLSUN. HERKESE NASİP OLMUYOR BU İLİM SUYUNDAN İÇİP ALLAH SEVGİSİYLE SARHOŞ OLMAK. ALLAH HERKESE NASİBİ KADARINI VERİYOR. SEVGİLİ ÜSDAT A. HULUSİ ELİNDEN GELENİ YAPIYOR. ALLAH ONDAN RAZI OLSUN.

11.07.2011 - MERAL

ahmet bey ALLAH sizden razı

ahmet bey ALLAH sizden razı olsun rabbbim emeklerinizin karşılığını hem bu dünyanızda hende ahiretinizde karşınıza çıkarsın ben kitaplarınızdan hediye alan bir vatandaşım ve gerçekten takdir ediyorum sizi ilk kitabın kapağını açtığımda etkileyen ilk kelime ALLAH için yapılan işler parayla satılmaz çümlesiydi tüm islam alemi adına yaptığınız bu çalışmadan dolayı size tüm emeği gecen herkese şukranlarımı sunar hepinizden ALLAH razı olsun RABBİM daim böyle yollarda yar ve yardımcınız olsun SAYGILARIMLA

23.07.2011 - ALLAH dostu

SAKIN ALDANMAYIN....

AHMED HULUSİ KİMDİR.?HATALARINDAN BAZILARI.

1)’’Din olayını önce Diyânetin yayınladığı onbir ciltlik Sahihi Buhari tercümesini okuyarak başlatmış, sonra tüm Kütübü Sitte’yi ve Rahmetli Elmalılı’nın “Hak Dini” isimli tefsirini okuyarak sürdürmüştür. İki yıla yakın zâhir ilimleri itibariyle olabildiğince kaynakları inceledikten, yoğun riyâzatlar ve çalışmalarla tasavvufa kendini vermiş; ilk kitaplarını 1965 yılında yazdıktan sonra kendindeki açılım ve hissedişleri…’’
(1/1)Bir Müslümanın dinini öğrenmedeki ilk basamağı itikad ve fıkıhtır.Tefsir değil!Birinci temel yanlış burada!Fıkıhsız ne tefsirin, nede hadis-i şeriflerin nede tasavvufun faydası olmaz.Buna ilmihal bilgileri denir.Fıkıh: İçinde bulunduğu hallerle ilgili ”hal” ilmini öğrenmektir(İbn-i Abidin,c.1,sh:29)Fıkıhsız tarikatta olmaz, insanı mazallah zındıklığa götürür!Kendisini tasavvufa nasıl vermiştir?Hocası, mürşidi var mıdır?Zannetmiyorum.Çünkü Peygamberden doğrudan ışık alan biriymiş (!)
Zahir ilimler, sadece tefsir ve hadis değildir.: İlm-i lügat, ilm-i metni lügat, ilm-i bedii, ilm-i beyan, ilm-i meani, ilm-i belagat, ilm-i usul-i tefsir, sarf, nahiv, mantık, manay-ı zahiri, manayı zımni, manayı muradi, manayı iltizami; usulü fıkıh..vs gibi daha sayamadığımız ilimler de zahiri ilimlerdir.İbn-i Abidin (rh.a.) hazretleri bizlere müthiş önemli bir uyarıda bulunuyorlar; “manaları açık ve kat’i olan ayet-i kerime ve hadis-i şerifleri doğru te’vil edenin, manaları kapalı olanlarını da te’vil etmeden, zahiriyle açıklayan kişinin dinden çıkacağını Mülhid olduğunu bildirdikten sonra, Mülhid, kendisini müslüman sanır.” buyurulmaktadır. Demek ki, tefsir okumaya geçmeden önce, ilmihal ve fıkıh okunmalıdır. İslami kültür sahibi olmak gerekir.Düşününüz, yukarıdaki bu uyarılar, tefsir okuyanlar için, ya bir de eline kalemi alıp tefsir yazdığını zannedenler..!Alimler, fıkıh ilmini, en şerefli ve üstün ilim olarak zikretmişlerdir.
Sonra Hulusi, kendinde açılım ve hissedişlerle başlamış yazmaya!Ama ne cehalet örnekleri..Bu açılım kelimesini de öyle müphem bırakmış ki, Bediüzzaman Hz.lerinin ”yazdırıldı” sına özenmiş..
(2)Prensibi, “kimseye tâbi olmayın, kendi yolunuzu kendiniz çizin, Rasûlullah öğretisi ışığıyla”; olmuştur.
(2/2)Bu da bir dinde cahilin sözü olabilir. Madem kimseye tabi olmasınlar, sitende ve kitaplarınla ne diye insanlara hitap ediyorsun?Seni dinlemelerini ve sana tabi olmalarını istemiyorsan, ne diye bu gayret.. Bir insan rehbersiz, mürşidsiz kendi yolunu kendi (hevası ve kısır aklıyla) çizecekti de, ne diye -haşa-Allah; Peygamberleri, Veli ve alim kullarını gönderdi?
Bununla ilgili ayet ve tefsirlerini sıralasak kitap hacmini bulur..Resulün ışığını alacak göz var mı, bu günah asrı Müslümanlarında ?(Hadiste : Benden sonra müjdeciler gelir buyruldu.Kimdir, diye soranlara veliler cevabı verildi.Kamil Mürşidlerin ışığını, -her zaman var oldukları halde- almakta gafilken Kainatın Övüncünden (sav) ışık almak kim, biz kim? )
(3)İslâm Dini’ni, Kurân-ı Kerîm, Kütübü Sitte (altı önde gelen kitap) hadisleri temelinde kabul ederek inceleyen; geçmişteki ünlü tasavvuf sîmalarının çalışmalarını değerlendirerek, gereklerini yaşadıktan sonra; bunları, günümüz ilmiyle de birleştirerek değerlendiren ve mantıksal (!) bütünlük içinde BİR SİSTEM olarak sizlere açıklayan Ahmed Hulûsi; insanların kişiliğiyle değil, düşünceleriyle ilgilenmesini istemektedir…..
(3/3)”..Bir takım kimseler gelecek ki, iman etmeden, (itikadları doğru ve tamam olmadan) Kur’an (ilmi) kendilerine verilecektir. Onlar harflerine riayet edecek, fakat çerçevesini aşacak, hükmünü çiğneyeceklerdir.”Biz okuyucuyuz, bizden daha iyi okuyan kimdir ? Biz alimiz bizden alimi kimdir ? ” derler. İşte Kur’an’dan hisseleri ancak budur (bu sözü söylemektir) ve bunlar bu ümmetin fenalarıdırlar.”
“ Her kim Kur’an hakkında kendi görüşüne dayanarak bir şey derse, cehennemde yerini hazırlasın.”
“Her kim Kur’an hakkında kendi görüşüyle bir şey derse, isabet etse ( doğru dese) de muhakkak hata etmiştir.” (İmam-ı Gazali hz. İhya, c.I, sh: 195 terc. Serdaroğlu, 1973; Tirmizi, Tefsir: 1 No : 2951, 5/199 Tirmizi, tefsir: 1/2952. Ebu Davud, İlim: 5/3652 )
Hadis-i şerifler de Kur’an ayetlerinden farklı sayılmaz. Onlarında nasihi mensuhu,kapalı manaları olanları var.Onlar için de muhaddisin ulemasından olmak gerekir. Hadisle de amel etmek tehlikelidir.Bunun da çeşitli örneklemelerine yerimiz müsait değil.
”Tasavvuf ulemasının da eserlerini değerlendirmiş”(!) yani incelemiş, hani alçak gönüllüce onların kitaplarını okudum, öğrendim, çok istifade ettim bile diyemiyor!
Tasavvuf, mürşid eli olmadan yaşansaydı, bunca silsile-i sadat olmazdı..Hocalar (mürşidler) zinciri..hele ”mantık”çerçevesinde diyor. Yani kafanın aldıkları, nefsinin kabul ettiği bir biçimde!
(4)”Zira, Hz. Muhammed’in açıkladığı SİSTEME göre,….”
(4/4) Kendisinde o bahsettiği açılım ve tasavvuf, Hakk yönden yer etseydi, Sevgili Efendimiz (sav)’i has isimleriyle zikretme adapsızlığına düşmez ve selatü selamı eksik etmezdi!
(5)”Herkes yalnızca Allah Rasûlü ve KURÂN bildirilerinden mesûldür!. Bunun dışında kalan tüm veriler kişilerin göresel yorumlarıdır ve kimseyi BAĞLAMAZ!”diyor
(5/5) İşte mezhepsizlik kapısı böyle açıldı.Müçtehid ve içtihadın ne olduğunu bilmeyen, edille-i şer’iyyeden nasiptar olmayanların cür’etkar çıkışlarıdır bu! Diğer mezhepsizler gibi, İslam kaynaklarını 4′den 2′ye indirdi bu reformcuda..Bu konuda Hulusi yalnız değil, sürüsüyle varlar, hemde çok meşhurlar ve kitapları her yerde..
“Orijin İslâm” Kurân ve Hadis’tir!.demek, başta,” Ashabım yıldızlar gibidir, hangisine tabi olursanız şaşırmazsınız” mealli hadisle bildirilen ashab-ı kiram, tabiin, tebe-i tabiin ve müçtehid efendilerimiz ve sonra veliler ordusunu -haşa- hata üzerinde görme çirkinliğine insanı düşürür.Çünkü onlar Hulusi gibi demediler.Kıyas ve İcma’da dinin kaynaklarından kabul edildi ve ümmet bu mezhepler sebebiyle rahmet ve kolalık içindei sıkıntısız İslami hayatını sürdürmektedir.
Bir İmam-ı Rabbani hazretleri ikinci bin yılın müceddidi olduğu halde, ” fatihasız namaz olmaz” hadisi şerifine rağmen imam arkasında fatiha okumadım.Mezhebden ilhad (çıkmak) olmaktan korktum, mezhepden ilhad dinden ilhada götürür “ buyurarak delilsiz, zaruretsiz ve şartlarna riayet etmeksezin mezhebin hükümlerinin dışına çıkmayı böyle vahim görmüştür, hanefi mezhebine titizlikle uyup, kendince hadise bakıp amel etmazken, günümüz reformcuları, mezhepleri ne vahim noktadadırlar var sen hesap et!
Her müctehid aynı zamanda bir müceddiddir, ama her müceddid müçtehid olamayabilir..Müceddid kendisinden önceki müçtehidin mezhebine sonradan giren bid’atları ayıklayıp temizlemekle kalmaz, kendisi de bizzat o müctehidin mezhebi ile hayatını sürdürür.
(6)Bugünkü yanlış kabul ise, “Kurân + Hadis + Kıyası Fukuha + ümmetin ortak kararı”dır!.
İşte yanlış bu noktada başlamaktadır!.
Kurân veya hadiste olmayan HER ŞEY, “KİŞİSEL YORUMDUR”, yani “FETVA”DIR ve kimseyi bağlamaz DİN ADINA!.
Hele hele, Kurân’da veya Hadiste olmayan bir konuya ilişkin kişisel yorumunun(fetva) Din hükmüymüş gibi uygulatılmaya kalkışılması, insanlara en büyük zulümdür!.
(6/6)Şu satırları yazan biri olmaktansa, ölmeyi; yeğlerim!Ne kadar gelmiş geçmiş İslam alimi, sahabe, evliya, müftü varsa hepsine -haşa- zalim dedi!1400 senedir bu ümmet, elhamdülillah, sağlam nakil ve icazet zinciri ile bu dini doğru anladı ve tatbik etti..Şimdi bu Teymiyye kılıklı herifler, aslında fetvaya karşı çıkarken yaptıklarının yine ve yeni fetvalar olduğunu göremeyecek kadar sığ olduklarını göremiyorlar..Kendi kişisel yorumlarıyla, insanların kafalarını karıştıran iman hırsızlarıdır bunlar!
Hz.Mehdi (as) ile ilgili zırvalarına değinmeyeceğim bile.Mehdi ile, müceddid, müçtehid kavramlarını bile birbirinden ayıramayacak kadar şaşkın!
Kur’an’da, hadiste ”olmayan” denmez, bulunamayan denir.Kendisi bu 2 kaynakta bulamayınca ilmihale de bakmıyor, nasıl itikad ve ibadet ediyor acaba ?
(7)Rasûlullah, devrinde “kılık-kıyafet Müslümanlığı” yapmamıştır! “Gardıropçuluk” ilkel kafalara mahsus bir haslettir!. İlkel insanlar birbirlerinin kıyafetlerine ambargo koymaya kalkarlar!. Rasûlullah, Din gerçekleriyle ilgili olmayan konularda, yaşadığı putperest toplumun örf ve âdetlerine saygı göstermiştir!. Bu bize açık örnektir!..diyor
(7/7)Şimdi aşağıdakileri okuyunca bu kişinin ”ilkel” lafı acaba ve bin kere haşa kim için söylenmiş oluyor?Sünnet-i seniyeye uymak mı ilkellik?
“Abdullah b.Amr. b. As şöyle diyor :Hz.Peygamber üzerimde rengi sapsarı bir elbise gördüğünde şöyle buyurdu:
“- Bu elbise ( renk ve şekil itibariyle ) kafirlerin elbisesidir. Onu giyme.” (A. b. Hanbel- Müsned: 2/164)
“Erkekleşen kadınlara, kadınlaşan erkeklere Allah lanet etsin” hareket, tavır, davranış, giyim kuşam.(Et-Tac 3/178)
“Bıyıkları kısaltınız, sakalınızı uzatınız.Yahudilere benzemeyiniz” (Camiussağir)
Sünnet sakalın uzunluğu bir tutam (kabza)dır.Bıyıklar ise cilt derisi görünecek derecede kısaltılmış olmalıdır.(Buhari libas: 64)
Sarık takınmaya ayet-i celileyle bile işaret vardır.”::Rabbiniz size (sarıklar ile) nişanlı beşbin melekle..”( Al-i İmran 125, ibn Kesir)
Men teşebbeha..diye başlayan ve kendi istek ve arzusuyla, Müslüman olmayanlara benzemek de şiddetle yasaklanmıştır. Ama Hulusi, suud tarzı top sakalıyla, bu sahih hadisleri, okuduğunu söylediği Kütüb-i sitte’de hiç görmedi mi..İbrahim Canan’dan okusa bu lafları sallamazdı!
Nefsen yada ”dar” mefhumu yüzünden yapamamak, zaruretler başka şey..İslami kıyafet, şekil, eda, tavır yoktur demek saçmalğı ayrı şeydir..
Sonuç olarak, 2 sayfada yazdıklarından alıntılara bunları yazdık.Kısa tutmaya gayret ettik. Ne ayet-i celile ve tefsirine, nede bolca hadis yada alimlerden nakillere gereğince yer veremediğimiz halde, inşaallah okuyucu nezdinde konu anlaşılmıştır.
Siz, siz olun dostlar, ehl-i sünnetin muteber, mutemed ve mübarek alimlerinin nurlu caddesinden sapmayınız.
Allah (cc); böyle düşünenleri, düştükleri bu açmazdan, saptıkları heva sokağından, kurtarıp, ehli sünnet ve cemaat caddesini nasip etsin inşallah..

26.07.2011 - gerçekleri görelim...

ZEHİRLİ TENKİTLER

sitenin ismi cok yerinde olmuş :)) onun gibi bi dil kullanıyosunuz.

SADECE ŞUNU anlamalısın: BİRİNİ AŞAĞILAYARAK YÜKSELEMEZSİN.

AHMED HULUSİ ye YAPTIĞINIZ SÖZDE AŞAGILAMALAR SİZİN GİBİLERİN EGO sunu neşelendirir vesselam.

Son tahlilde, İnsan la Yaratıcı ALLAH C.C arasına kimse giremez, zaten insan, ALLAH c.c tan ayrı değil, beraberiz, biriz, hiçiz...

27.07.2011 - misafir

Sen önce kendini kurtar

Ben Ahmet Hulusinin avukatı değilim ama kardeş sana düşen önce kendini kurtarman,eğer ahmet hulusinin bir hatası günahı varsa onun hakkında hüküm verecek olan yüce Rabbimizdir,bence sen önce kendini kurtar,kendini (Tövbe Haşa) Allah yerine koyup da insanları yargılama,gıybet yapıp ölü kardeşinin etini yeme,her şeye maydanoz olup boşu boşuna günaha girme sana düşen "Allah günahlarını affetsin" demektir.Unutma güzel kardeşim "Allah dilediğini/dileyeni affeder",burda kendini uluhiyet makamı yerine koyup da başkaları hakkında hüküm verme,tövbe ve istiğfar edip Allah yolunda ilerlemeye devam et,umulur ki sen de affedilenlerden olursun........

27.07.2011 - misafir

Anlat kardeşim

Bizlere Ahmet hulusinin neler yazdığını neler söyladiğini değilde güzel kardeşim sen eğer biliyorsan bizlere ALLAH'I ANLATABİLİRMİSİN ????.....

27.07.2011 - Gölge oyuncusu

CVP:Sen önce kendini kurtar

bir katil elinde silah vahşice cinayet işlesin, ona dokunmayın siz kendi içinize bakın demek ne kadar abesse yorumunuzda o kadar abestir. Kitaplar yazıp insanlara birşeyler vermeye çalışıyorsa bir insan hali ile hakkında ve fikirleri üzerine yazılar da yazılacak..

27.07.2011 - tuhaf

CVP:ZEHİRLİ TENKİTLER

adamı aşağılayan yok ki! fikirleri eleştiriliyor.. önce okuyunuz sonra yazınız

27.07.2011 - zehir

Vahye göre Akıl mı yoksa Akıla göre vahiy mi

"Bir katil elinde silahla vahşice cinayet işlesin" diye yazdığın örnekle öbür konuda yazdığın örnek arasında dağlar kadar fark vardır güzel kardeşim...Burda benim anlatmak istediğim olay bu dünyada uyulması gereken toplumsal kurallar ve Yasalar vardır,bir de Yüce Rabbimizin biz insanlar için Kur'an'da belirlediği yasalar ve kurallar vardır,sen konuya hangi taraftan bakarsan bak yinede verdiğin örnek ile yazdığın yazı arasında çok fark var güzel kardeşim ikisi aynı şey değil,ama ben bütün bunlardan böyle birşey anlıyorum diyorsan eğer,seninde Hikmetten,ilimden,Kur'an'dan anlama nasibin bu kadarmış....Aklını yaratan Allah'ın indirdiği kur'an'dan anladığın eğer bu kadarsa sana söyleyecek bir sözüm olmaz,Allah günahlarını affetsin.....Bak güzel kardeşim bence bizim aklımızı yaratan Şanı yüce Rabbimiz yine bize verdiği Akıl'a göre vahiy indirmiştir eğer tersi olsaydı onun bize gönderdiğini kimse anlamazdı,yine de buna rağmen Kur'an'ın birçok yerinde "Hala aklınızı işletmeyecekmisiniz" diye kullarına seslenmektedir....Bak güzel kardeşim bizler aklımızı vahye göre uyduramayız bu mümkün değildir,çünki zaten bizim aklımızı Allah yaratmıştır,eğer aklını yaratan Allah'ı aklınla anlamak istiyorsan güzel kardeşim seni kötülükten men eder seni iyilik ve barış severlerden olmaya davet ederim....Bırak Ahmet hulusi ne yazarsa yazsın,sen bizlere,insanlara ALLAH'I ANLAT güzel kardeşim.........

28.07.2011 - misafir

CVP:Vahye göre Akıl mı yoksa Akıla göre vahiy mi

Akla göre vahiy dediğiniz an zaten bütün ipler kopmuştur. Akıl bir kap içinde su ise vahyin taşıdığı anlamın yüceliğin bir damlası bütün okyanuslardan daha büyüktür.. O büyüklüğü bir kova içine sığdırmaya çalışmak sizin acziyetinizin zaten belgesidir.

Eminim ki bu teşbihim de size abes gelecek diğerleri ile uyuşmadığını düşüneceksiniz. Ayetleri anlayabilmek için sadece AKIL olgusu yeterli değildir. Ayakkabılıktan ayakkabısını alacak kadar akla sahip olan bir kişi bazen yüzlerce prof'dan daha derinini anlayabilir. Bunun yolu MANEVİYAT yani kalp, ruh, sır, hafi, ehva basamaklarından ilerlemekle başlar. Nefsi ammare mertebesindeki bir kişi ne kadar akıllı olursa olsun ancak kendisi gibi nefsi ammare seviyesindekilerin anlayabileceği kadarını anlar..

Güneş sisteminin bir bitiş noktası son noktası oldugu gibi AKLIN da bittiği son bulduğu bir nokta var. Vahyi sadece güneş sistemi sınırları ile kısıtlayamayız.. uçsuz bucaksız bir evren olarak görebilirsiniz.. bunları görebilmek için yeter ki kalbinizde devasa teleskopunuz olsun.. herşey çıplak gözle gözükmüyor!

Bu kadar gerçeğin yanında ahmet hulusi gibiler ancak birer şarlatan olabilir!

28.07.2011 - tuhaf

dini

Kurandaki ayet sayısı 6666 diye bilirdik. ancak Kurandaki her

suredeki ayet sayıları toplandığında farklı bir sayı çıkıyor. Bunu

eleştirenler var. bu eleştirilere nasıl cevap vereceğiz?



Allah’ın, Yahudilere hitaben buyurduğu, “Alemlerde hiçbir

kimseye vermediğini size verdi” (Maide 20) mealindeki ayette geçen

Alemlerde hiç kimseye vermediği şeyler nelerdir, neden hiç kimseye

vermediklerini Yahudilere vermiştir?



Hacerül Esved put mudur, onu öpmek şirk midir? Hacerül Esved´in kıyamet

günü şefaatçi olacağı, Allah’ın sağ eli olduğu doğru mudur?



Peygamber Efendimiz (asm) şu an ümmetini görebiliyor mudur? Ümmetinin

yaptığı kötü amellere üzülüp, yaptığı iyi amellere seviniyor mudur?



Biz iman eden kişinin mutlu olacaklarını söylüyoruz. Dinini yaşayan bir

hıristiyan, bizim sahip olduğumuz mutluluğa sahip midir?



Cemaatle kılınan namazlarda okunan surelerin uzunluğu ne kadar olmalıdır?

Uzun okunabilir mi?



Hz. Ali, eğer perde-i gayb açılsa Allah’a imanım artmayacak, demiş.

İnsanın bu denli imana sahip olması mümkün mü? İnsanın Allah’ı

görmesi ile perde-i gayb arkasında inancı farklı olmaz mı?



Arz'ın (yerin) onlardan neyi eksilttiğini bilmekteyiz. Bizde her şeyi

saklayan bir kayıt vardır. (Kaf 50/4) Bu ayeti nasıl anlamalıyız?



Cuma günü yeni elbiselerin giyilmesi gerektiği doğru mudur?yeryüzünde

6milyarinsan var bunlardan biri ve birileri ben müslüman olmakistiyorum

dese müslüman nasılolur ve birileride sen müslüman olamassın sen müslüman

deyilsin demehakkına sahipmi müslüman sadece sözifadesiylemi müslüman
olur

yani müslüman neyapar nasılyaşar yaşamalı sadece şehadet mi müslüman lıgı

neleryapmalı 35 yaşındayım halebekarım çalışmıyorum kısmetimin çıkmaması
çalışmamamlailgiliolurmu saygılar

30.07.2011 - misafir

CVP:dini

1. 6666 ayet konusunda www.mollacami.com kitaplığındaki kuran bilimleri eserine bakabilirsiniz. Ayet numaralandırmaları yanı sıra duraklar vs. vardır. Orada detaylı anlatır.

2. Hiç kimseye vermediğimizi size verdik. Bu konuda tefsir kitaplarına detaylı bakabilirsiniz. Fakat zahiri olarak bakarsanız o dönemde yaşayan topluma göre baktığımızda firavunun zulmünden kurtulmaları vs.

3. PUT, kendisinin seni yarattığını düşündüğün ve kendisine inandığındır. Mesela evrim teoricileri için DOĞA bir puttur. Bugün beni hacarülesved yarattı diyen kaç kişi gördün? ya da ben hacarülesvede secde ediyorum diyen duydun mu hiç? bir başkası da yeni aldığı arabasını çok sever sürekli ona biner gezer vs. Ya da kayyu hastası bir bebeğin herşeyinin kayyu olması nedeni ile kayyu PUT'tur denebilir mi? Sevgi, hürmet, saygı farklı şeydir.

4. Peygamberimiz ümmetini sadece şuan değil daha yaşarken bugünkü hallerini görüyordu. Ve hadislerde bugünleri anlatıyordu. Devri decacile, mehdi vs. Her dönemde gelecek ümmetine mesajlar içeren onlara yön gösteren sözleri vardır. Her devirde de ümmetine rehber olacak kamili mürşidler gelip ümmetine yol göstermektedir. Acınacak durumda değiliz. Acınacak durumdakileri kurtarmak için mücadele edecek durumda olmalıyız..

5. İman edip islami ilimleri öğrenip bunları yaşayan her müslüman mutluğu dorukta yaşar. Kuranı kerimi kabul etmedikce hiç kimse iman etmiş sayılmaz.. Yahudi hrıstiyan onların mutlulukları sadece dünyevidir..

6. cemaatle kılınan namazlarda okunan surelerde imam cemaatin durumunu gözetmelidir. Cemaat ne kadar ayakta durabilir hasta yaşlı var mı bilmelidir. Buna göre ayarlamalıdır.

7. "Hz. Ali, eğer perde-i gayb açılsa Allah’a imanım artmayacak, demiş." böyle bir söz mecazidir. Şüphem yok anlamındadır.

8. "Arz'ın (yerin) onlardan neyi eksilttiğini bilmekteyiz. Bizde her şeyi saklayan bir kayıt vardır. (Kaf 50/4) Bu ayeti nasıl anlamalıyız?" Belgesel kanallarını izlediğinizde hiçbirşeyin kaybolmadığını anlattıklarını göreceksiniz. Hatta teknoloji ilerlediğinde peygamber efendimizin miraca çıkarken birinci kat semadaki konuşmalarını dinleyecekleri müjdelenir.. fakat ogün iman edeceklerin imanı kabul olmıyacağını vurgularlar..

9. cuma günü temiz giymek, cuma müslümanın bayramıdır. sevgili ile buluşmaya giderken kim paçavra olmak ister ki?

10. müslüman olmak isteyen önce şahadet getirmeli. Sonra ilmihal bilgilerini öğrenip onları uygulamalıdır. Yani namaz, oruc, zekat ve hac konusunda bilgilenmeli ve yapmalıdır.

11. Evlilik nasip meselesidir. Siz de o nasibinizi aramalısınız. Tembel insanı kul da sevmez ALLAH'ta sevmez.. Yuva kurmak isteyen kişi önce o yuvanın sorumluluğunu yerine getirebileceğini ispatlamalıdır..

31.07.2011 - nasip

kardeşlik birlik teklik

esselamün aleykün evvela bu sayfada fikirlerini paylaşan herkezi sayğı ve sevğiyle selamlıyor ve bizleri burada buluşturan önce YÜCE ALLAHA ŞÜKÜR,EDİYOR sonrada tartışılan kıymetli şahıs Ahmed Hulusi abimin ellerinden öpüyorum o,ki kesinlikle üstüne basa basa ben şeyh veya hoca değilim ben sadece düşünür yazar ALLAH,ın aciz kulu ahmed hulusiyim,diye kendini herzaman din adamlarından ayrı tutmuştur ve herzaman benim söylediklerime inanmak zorunda deyilsiniz demiştir araştırın okuyun ben sadece yılarca okuyup anladıklarımı siz dostlarımla paylaşmak istedim diye eklemiştir gerisi bizlere kalıyor işte dostlarım yarğılamayı bırakalım bir kenera nabal,ını ğünah,ını kendi boynuna almış bir insana söz söylemek bizlere düşmez YÜCE RAB,İMİZİN ADALETİ kuşkusuzki o,nu yargılayacak ve sorğulayacaktır iyilği kendi menfaatine kötülüğü kendinedir bu dünyadan gider,iken almak lazım yanımıza HAK,ımızı HAK olan nedirki HAK,tan başka bedene sahip kimki ben size şah damarınızdan daha yakınım diyen YÜCE RAB değilmi ben size kendi ruhumdan üfledim diyen hakın ta kendisi değilmi sen ben o bu şu yok aslında hepimiz biriz bir canda hadi dostlar sevelim sayalım birbirimizi sevemezsek gözün gördüğünü nasıl severiz görmediğimizi incitmeyelim üzmeyelim kalp kırmayalım gelin birlik olalım alevi sunni şafi aynı KURAN,a tabi değilmi imanı güçlü olanı şeytan yolundan saptıramazki Ahmed hulusi,nin üç yalnışı tüm doğrusunu sildiremezki yalnışları tartışıp zaman kaybedecegimize onun doğrularını alıp kendi doğrularımızla birleştirmek ve HAK yolunda daha hızlı yürümek en hayırlısı değilmi hepinize hayırlı Ramazanlar dilerim ALLAH,ın rahmeti ve merhameti tüm islam aleminin ve siz saygıdeğer dostlarımın üzerine olsun inşallah daha hayırlı sohbetlerle karşılamak üzere ALLAH,a emanet kalın.

01.08.2011 - bülent

amin ...

amin ...

01.08.2011 - misafir DOGANBAS adalzade

arkadaşım Ahmed Hulusi

arkadaşım Ahmed Hulusi zaten bu gibi önemli zatların eselerini inceleyerek kendi kitaplarını yazıp karşılıksız olarak bizlere sunmuştur. burada amaç o dönemdeki eserleri günümüzün bilimsel verilerine dayanarak sentezlemesidir. biraz düşünün, adam ne demeye çalışıyor anlamaya çalışın

03.08.2011 - misafir