Zehirli | Konular | Kitaplar

AHMET HULUSİ’ NİN , İNSANI KÜFRE SOKACAK YANLIŞLARI

Konu ile ilgili yorumlar 17. sayfadasınız.
Konuya tekrar dönmek ya da konuyu okumak için buraya tıklayınız.

378 yorum 17. sayfa

İslam'ı anlamada bir hata

İslam'ı anlamada bir hata yapılıyorsa ve bu hata ortaya konup Müslümanlar uyarılıyorsa, bu gıybet değildir. Ahmed Hulusi sizi bu tür eleştiriler yapamayın diye gıybetle mi korkutuyor? Kitaplarında Allah ahlakı üzerinde çok duruyor. Madem öyle, Allah Kuran'da Tebbet suresinde insanlara Ebu Leheb ile ilgili gıybet mi ediyor, yoksa uyarıyor mu? Allah ahlakını anlama biçimiz dahi hatalı. Neden bu kadar gereksiz tartışma yapıyorsunuz? Bu sizlerin üzerine vazife değilki. Ahmed Hulusi bizzat akıllara takılan konularda herkese açıklayıcı bir cevap verebilir. Vermiyorsa bu okurlarının sorunu değil kendi sorunudur. Sizler onu değil kendi imanınızı korumakla mükellefsiniz. Neden sorumlu olduğunuzun bile bilincinde değilsiniz, ama manasız yorumlar yapıyorsunuz. Yazar kendine göre hatalı bulduklarını yazmış. Diğer bazı eleştiriler de var. Bunların cümlesine bir cevap hazırlar, kimsenin söyleyecek sözü kalmaz.

30.04.2012 - Allah ahlakı!..?

Biz kendimizi kul sanıyoruz.

Biz kendimizi kul sanıyoruz. Asıl mesele sen kendini ne sanıyorsun? Sana ne olduğun söylendi ve öğretildi, kör düğüm ve büyük hata da tam orada işte!

30.04.2012 - Allah ahlakı!..?

AHMED HULUSİ’NİN -RUH İNSAN

AHMED HULUSİ’NİN -RUH İNSAN CİN- KİTABINDA YAZDIKLARINDAN BİR ÖRNEK:

CİN adı verilen, insanın, varlığını beş duyusuyla tesbit edemediği yaratıklar, insanları iki yoldan kendilerine bağlamaya çalışmaktadırlar...

A) Kendilerini o kişiye resmen bildirerek...
B) Kendilerini o kişiye hiç bildirmeden ve farkettirmeden...
Kendilerini temas kurdukları insana bildirmeleri hâlinde, o kişiyle bağlantıları iki yoldan olmaktadır:
a) İslâmi amaçlar görüntüsü altında...
b) İslâm dini dışındaki yollar görüntüsü altında .
Kendilerini hiç farkettirmeden bir insanla bağlantı kurmaları hâlinde de gene bu iki yol geçerlidir... Yani, ya;
a-Kişinin İslâm’a olan yakınlığını istismar ederek...
Ya da;
b-Kişinin kendi dinine ve din anlayışına göre humanist (insancıl) fikirler öne sürerek o kişiyi kendi yollarına sürüklemektedirler...

* * *

AHMED HULUSİ’NİN KENDİ ELLERİYLE YAZDIĞI BU TUZAĞA DÜŞMEDİĞİNE NASIL EMİN OLABİLİYORSUNUZ? AYNI KİTAPTAN YAPTIĞIMIZ AŞAĞIDAKİ ALINTI; KENDİSİNİN DE AYNI TUZAĞA DÜŞMÜŞ OLABİLECEĞİNİ GÖSTERİYOR. AHMED KADYANİ İLE AHMED HULUSİ ARASINDA BİR FARK GÖRÜNMÜYOR. ÇÜNKÜ İDDİALARI FARKLI DEĞİLDİR.

* * *

Birinci dünya savaşından sonra ölen, asıl ismiyle Kadyan`lı Mirza Gülam Ahmed`den "keramet" diye nitelendirilen birçok hâller de ortaya çıkmıştır...
Binlerce kişinin, gördükleri rüyalarla kendisine bağlanmaları; yanında kırk gün kalan kimselerin semâvi(!) işaret alarak bütün inkârlarından sıyrılmaları; kötürümleri birkaç el temasıyla, hastaları birkaç sözle iyi etmesi onun en çok görünen ve "kerâmet" diye nitelendirilen hallerinden bazıları olmaktadır. Hatta kendisiyle tartışmaya giren birkaç kişinin sonunda ölmesi, kendisinin şöhretinin büsbütün yayılmasına sebep olmuştur...
Kendisinin MEHDİ olduğunu iddia eden; ve MEHDİ ile âhir zamanda yeryüzüne inecek olan İSA`nın aynı şahıs olduğunu söyleyen; ve sonuç olarak, işte kendisinin "bu" kimse olduğunu sanan Mirza Gülam Ahmed Kadyani, kaba görüşle her ne kadar İslâmiyeti yaymış ve genişletmeye çalışmış ve bunda bir ölçüde de başarılı olmuşsa da; mesele inceden inceye araştırıldığı zaman görülür ki, ortada, CİN`lerin önce bir kişiyi, sonra onun aracılığıyla binlerce kişiyi kendilerine bağımlı kılmaları; ve bu iş için de İSLÂMİYETİ KOZ olarak kullanmaları durumu mevcuttur...

CİN`lerin kendilerine bağımlı kılıp, bu tip özelliklerle donattığı kişlerin en üstün vasıfları, Muhyiddin A`rabi Hazretlerinin "Fütuhatı Mekkiye" kitabında da bahsettiği üzere, "kibir ve gurur"dur...

Bu gibi kimseler genellikle kendilerini zamanın en yüksek kişisi olarak görürler... Hattâ dikkatle incelendiğinde, son Nebi Hz Muhammed Aleyhisselâm’dan sonra gelmiş, en yüksek kişi olduklarını iddia ettikleri dahi tesbit edilir...

İslâm topluluğuna bağlı olanların bir kısmına göre, kıyâmetin kopmasından yüz veya ikiyüz yıl önce yeryüzünde görülecek ve dünyaya İslâmiyetin yayılmasına sebep olacak; bir çok olağanüstü güçlere sahip bulunacak bir dinî liderin lâkabıdır "MEHDİ"!..

CİNler, aldatıp kendilerine bağımlı kılarak büyüttükleri pek çok kişiye kendisinin beklenen "MEHDİ" olduğunu ilham etmiş; ve onların bu sanı ile yaşayıp; çevrelerini de kandırmalarını sağlamışlardır...

* * *

Gelişi müslümanlarca her an beklenen "MEHDİ"nin kesin geliş tarihine dair hiç bir delil yoktur ve "DİVAN" ehli hariç, evliyaullah dahi bu konuda bilgisizdir. İslâmî takvimle zamanın 1400 yılını onyedi geçeye yaklaşması, konuyu günümüzde daha da konuşulur hâle getirmiş; ve bu yüzden çeşitli yerlerde kendini "MEHDİ" sanan kimseler bir hayli türemiştir!.

Günümüzde, esef vericidir ki, ilimsiz pek çok kişi, kendini sırf CİNlerin aldatıcı ilhamları yüzünden boş hayâllere kaptırarak, "MEHDİ" sanmakta ve çevrelerini de yanlış yollara sürükleyerek topluca CİNLERİN EĞLENCESİ olmaktadırlar.

Oysa, "MEHDİ", Rasûlullah açıklamalarına göre, Mekke`de ortaya çıkacak; sonra Medine`ye geçecek; üzerine bir ordu gönderilecek ve bu ordu tamamiyle yere batacaktır. Bu olaylar, O`nun "MEHDİ" olduğunun delili olacaktır..Aklı başında hiç bir insan, İstanbul, Ankara, İzmir, Denizli ya da başka bir şehirde oturup kendinin "MEHDİ" olduğunu iddia etmez!. Şayet ediyorsa, konu ya psikyatrinin sahasına, ya da CİN tedavicilerinin ihtisas alanına giriyor demektir..

Bu konudaki düşüncemize gelince...

Biz, bu konunun zamana bırakılması; ve "bekle gör" görüşünün tatbik edilmesi taraftarıyız.. Zîra, her hac mevsiminde "MEHDİ" bu yıl ortaya çıkacak beklentisi içine girip; tüm geleceğe dönük planlarını yapan insanların yaklaşık yirmi yıldır sürekli hüsrana uğradığını gördük..Buna rağmen...Ne aczin dile gelişi anlamında inkâra sapar; ne de hakkında kesin deliller olmadığı ve imanın şartlarında bulunmadığı için, tasdik eder; eğer böyle bir kişi gelecek olursa, ve biz de onu görürsek, o zaman kesin kararımızı eldeki donelere göre verir; davranışlarımızı ona göre düzenleriz.
Şüphesiz ki zaman, en iyi açıklayıcıdır!.

* * *

Ruh İnsan Cin kitabı, 16. baskı, sayfa 111


“...RİCAL-İ GAYB denen evliyaullah'ın asla SİGARA içmemesine karşın, CİNNİ olan kişilerin hemen tamamının SİGARA müptelası oldukları, gözlemlerimiz arasındadır. Bu sebebledir ki CİN adıyla anılan bu görünmez varlıklardan uzak kalmanın en başta gelen tedbiri SİGARAdan uzak durmaktır.”

* * *

SİGARA İÇENLERİN TASAVVUF EHLİ VE VELİ OLAMAYACAĞINI İDDİA EDİYOR. HALBUKİ, BİR SİGARA TİRYAKİSİ OLAN LADİKLİ AHMED AĞA'NIN "YİNE KENDİ İFADESİYLE 300'LERDEN BİR VELİDİR." BUNU DA BİR BAŞKASI DEĞİL AHMED HULUSİ SÖYLEMEKTEDİR? KENDİ KENDİYLE ÇELİŞEN BİR İDDİASI DA BUDUR.

* * *

YAZILACAK BİR ÇOK HATASI VE ÇELİŞKİLİ İFADESİ OLMASINA RAĞMEN EN ÖNEMLİLERİNDEN BİR TANESİ DE ŞUDUR:

AHMED HULUSİ, MELEKLERİN MADDE ÖTESİ VARLIKLAR OLDUĞUNU KABUL EDERKEN, ÖTE YANDAN ONLARIN KUANTSAL YAPIDA VARLIKLAR OLDUĞUNU İDDİA EDİYOR. SÖZDE BİLİMDEN ANLAYAN OKURLARI KUANTLARIN MADDENİN EN KÜÇÜK YAPI TAŞI OLDUĞUNU GÖREMİYORLAR. EĞER MELEKLER MADDE ÖTESİ VARLIKLAR İSE, KUANT KÖKENLİ OLAMAZLAR. OLURLARSA MELEKLER DE DAHİL HER ŞEY MADDE DEMEKTİR. DİNİ BİLİMLE AÇIKLAMAYA KALKIŞIRSANIZ İŞTE BÖYLE ACUZE İŞLER YAPARSINIZ. BU SÜSLÜ İFADELERLE BİR ÇOK AKILSIZI AVLARSINIZ. ALLAH AKIL FİKİR VERSİN!

30.04.2012 - AHMED KAYYANİ VE AHMED HULUSİ ARASINDA NE FARK VAR?

Düşünmeyi öğreten adam Ahmet Hulusi.

Merhaba belkide kendisini yere göğe koysaydı ve kitleleri peşindne koştursaydı bu gün burada onun için yazmıyor olacaktım. Daha öncede çok kez yazdım benim buradaki yazılarım ne onu yüceltir nede beni alçaltır. Ancak doğru bildiğimi yazdığıma yemin edecek kanıtlar gördüm. Sayesinde en derin karanlıklardan geçtim en çok korktuğum gerçeklerle yüzleştim. Belkide söylediklerini koşulsuz kabul etsem çok kolay olacak bir gerçeği daha kolay idrak edebilecektim ancak onu ve anlattıklarını sorgulamasaydımda onun kopyası haline dönüşecek özümü yitirecektim hayatımda hiç bir düşünceyi sorgulamadan kabul etmediğimi farkettim düşünmeden kabul etmiyorum bu yaradılışımla alakalı değilde nedir.

Hepimiz böyle değilmiyiz doğruluğuna kesin kannat getirmeden kim kimin sözünü kabul etmiş? İşte bu yüzden bende herzaman olduğu gibi düşündüm ve sorguladım zaten bunu yapmamış olsaydım ahmet hulusinin düşüncesini rüyamda görürdüm diyorum. Böylesi nasibimmiş diyorum hocamında buradan ellerinden öpüyorum. Bana öğretti çünkü kendisini tanımıyorum bilmiyorum daha önce hiç görmedim elini sıkmadım konuşmalarına gitmedim ama onu ve anlatmaya çalıştığı şeyleri anlamam için bir iki videosunu izlemem yetti sayesinde doğru yolu buldum. Bana yolu gösterenlerdendir kendisi. Merak edenler için eselerin hepsinin tellif hakkı zaten açık durumdadır yani okumak isteyenler kitab'a para vermek istemeyen olursa kendi sitesinde e kitap olarak indirebilir. Okurkende dinimizin ana teması olan hoşgörü ile okuyabilirler.

Onunda dediği gibi eğerki bugünkü bilincimiz ile onu ve anlatmaya çalıştığını anlayamıyorsak eğer hiddet'e kapılmaktansa yada kötü düşünceye kapılmaksızın okumaya devam edip eleştirilerimizi eserlerini iyice özümsedikten sonra düşünerek dinimizin hakikati olan hoşgörü çerçevesinde yaparsak onu ve eselerini dahada iyi anlamış rencide edipte kimseyi kırmamış üzmemiş olacağız.

Bir kibrit tanesi için koca bir alem yakılırmı diyen arkadaş içinse arkadaşım ilk konuşmamdan bu yana seninle tartışıyoruz aslında benim mantığıma ters bir durum tartışmak çünkü doğru bildiğine kesin kanaat getirmiş olan birinin düşüncesini değiştirmek kadar zor birşey yokturki zamane alimlerinin dediği üzre bu olay atomu parçalamk gibidir o çevresine kapatmıştır gözünü ahmet hulusininde dediği gibi bişey kesin böyle der isen beynin ondan sonrakileri algılamaya kapatır kendini sen kendin doğrunla kalırsın göçer gidersinki biz burda inanki ölüp ölüp diriliriz emin olabilirsin çünkü alem üzerinde herkez birbirinin kardeşidir kardeşinin canı yanarken onu hissetmeyenin 5 duyu organı yok gibidir.

Çevresel bakış açısı gerekir dinimizin hakikatı olan hoş görüyü algılamak için bir kaç örnekle nuru ile sonsuzluğu bize getireni sınırlamak için çok büyük bir yürek gerekirki bende öyle bir yürek yok bilmiyorum sizlerde varmı? Ahmet hulusi'den allah razı olsun diyorum çünkü belkide benim kadar topluluk ortamlarındaki sahte yüzlerden sıkılan insan yoktur okadarki kapattım kendimi yaşama insanlara hayata doğaya bütün güzelliklere kendi kendime oturup kalkıyordum uzaklaştım özünden herşeyin beni okadar çok yorduki yaşam genç yaşımda elimi eteğimi çektim herşeyden kendimi dinliyordum internetten araştırıyordum alemi insanları 3 yıldır araştırıyordum enine boyuna youtube'de videolarını izliyordum kendinden geçmiş insanlar görüyor ne için ne için ağlıyorsunuz anlayamıyorm diyordum çekmiş koymuşsunuz 1 saatlik bir videoyu millet zırıl zırıl ağlıyorda ne için arkadaşım ne için hiç düşünmeyen bir insana nekadar tuhaf geliyor biliyormusunuz o manzara?

Korkan bir çocuğun ağlama sesi gibi sesler adam kendinden geçmiş tamamda ben anlamıyorum kardeşim o hali anlamadığımda onu izlediğimde nasıl gözüküyor biliyormusunuz komedi dükkanı gibi. Sonra daha nice örnekler kamerayı görünce ağlamaya başlayan sarıklı cübbeli hocalar vs insafki ne insaf bumu bizim dinimiz bumu çıldırdım bu manzaraları gördükçe. Şimdi kendinden geçenleri anlayacak durumdayım ancak bunu bana idrak ettiren hz muhammed'in (s.a.v) hayatını düşünüyor olmam oldu ancak hala aynı şeyi söylicem ben okadar zor bir aşamadan geçtimki tabularımı yıktım ancak öyle gördüm neyin ne olduğunu dışarıda milyonlarca insan var benim gibi gören tabuları olan onlar sizin bu halinizi gördükçe özlerinden dinin güzelliğinden uzaklaşıyorlar belki bilmek istersiniz diye düşünüyorum. Belkide oturup zırıl zırıl ağlamak yerine hoş görü çerçevesinde ağlanacak olanı nasıl algıladığınıza dair anlatımlarda bulunsanız hep beraber ağlayacağız.

Çekmişsin videoyu herkeze gösteriyorsun adamın biri vaaz veriyor ama öyle bir ağlıyorki kazara anlatımın ortasında başlasan izlemye videoyu bu adam oynuyorya dersin samimiyetsiz bu dersin. Oysaki onu algılamak için dinimizin mantığı algılamak lazım neden ağlıyor bilmek için yaşanılanı düşünmek lazım. Bu ise her kula nasip olmaz diye düşünüyorum kendi kendime tabiki allah herkeze nasip etsin böyle mutluluğu inş. Ancak bu durumda ben bir topluluğun içine girseydim o topluluğun felsefesinden bir haber belkide içlerinde özümüde kaybedecektim. Düşünmekten neden bukadar korkar bu insanlar diye düşünüyorum düşünmek şirk koşmak değil arkadaşlar düşündüğünüzde kopacak herşey bitecek diye düşünmeyeceksiniz.

Dinimizi algılamakmı onun hoş görü sistemini algılamakmı istiyoruz o halde peygamberimizin (s.a.v) hayatını düşünmeliyiz yaşadıklarını atlattığı badireleri koşulsuz teslimiyetini aşkını o ve çevresinde onun öğretisi ile dolaşan canların nedemek istediklerini düşünmeliyiz esasen ne demek istiyorlar bunu algılamak için. Bugün bir erkeğe sorsak desekki bir kadını nasıl tanıyorsun nasıl algılıyorsun desek 72 milyon nufusa sahip bir memlekette 100 kişi çıkarmı bilmiyorum inanın beya bir erkeği tanımlamak için kadına sorsak aynı şekilde bir 100 kişi çıkarmı doğruyu benim kendi doğru saydığım eski ölçütlelerimle özdeşleştiriseydik belki 100 kişi çıkmazdı ama doğruyu bütün alemi içine alan hepsini doğrulamak ve korumak için gönderilmiş islamiyet ölçüsü ile düşünerek algılarsak ozamanda alemi sarsar gider diye düşünüyorum.

Ozaman ölçümüz dinimiz islamiyettir doğrumuzda odur. Herkezin ayrı bir doğrusu olursa kaos olmazmı arkadaşlar karışıklık çıkmazmı dünyanın şuandaki genel durumuda bu değilmi? Zaten şu andada kaos ortamı yokmu? O zaman çevresel düşünmeyi bize öğreten insanlara saygı göstermeliyiz. Ahmet Hulusi bize bunu anlatmaya çalışıyor beni bir kenara bırakın gidip bizzat kendiniz muhatap olun algılamaya çalışın düşünün diyor hz muhammed'in (s.a.v) hayatını yaşadıklarını biz hala birbirimizin yanlışlarını görmeye çalışıyoruz kendi doğrularımız okadar büyükki burnumuzun ucunda bir alem film karesi gibi geçiyor onu göremiyoruz.

Bir sure ile sözüme ışık yakmak istiyorum.

Ve lâ takrebû mâlel yetîmi illâ billetî hiye ahsenu hattâ yebluga eşuddeh(eşuddehu), ve evfûl keyle vel mîzâne bil kıst(kıstı), lâ nukellifu nefsen illâ vus’ahâ ve izâ kultum fa’dilû ve lev kâne zâ kurbâ, ve bi ahdillâhi evfû, zâlikum vassâkum bihî leallekum tezekkerûn(tezekkerûne).

Yanlış yazdı isem özür dilerim şimdiden.

Şüphesizki Allah, adaleti, iyilik yapmayı, yakınlara yardım etmeyi emreder; hayâsızlığı, fenalık ve azgınlığı da yasaklar. O, düşünüp tutasınız diye size öğüt veriyor.

Ne demek düşünmek tutmak. Düşüneceksiniz diyor derinlemesine ezber etmeyemi vermiş onca ayeti bize manasını hiç bilmeden ben robot gibi yat kalk diyemi vermiş. Adama soruyorum diyorumki kardeşim sen arapça biliyormusun yok diyor ee diyorum duva okuyorsun nasıl idrak ediyorsun ee diyor onda öyle bir huzur varki ben o huzurla algılıyorum bu safsata değilde nedir allahınızı severseniz söyleyin. Yahu çeviride diyor işte düşünüp tutasınız diye diyor huzur var elbet ancak algılamak lazım o huzuru düşünmeden neyini algılıyorsun. Erdin ozaman sen belkide huzur huzur dediğin şey bir damla su belkide anlamadığın ama tınısı hoş geldiği için kavradığın yada okurken kendinden geçtiğin bir bölümdür.

Arkadaşlar anlamadıktan sonra kendinden geçsen ne ifade eder müslüman'a alkol haramdır nedenini bilen bilir alkolun ne halt ettiğinide bilmeyen yoktur benliğini yitirirsin hiç olmadığın biri gibi süzülürsün sarhoş olursan kendinden geçtiğinde yapmayacağın şey yok gibidir. İçtiğim günlere nalet olsun töğbeliyim içmiyorum artık ama oradan biliyorum yaşadım yani kendinden geçer insan öyleki bazen düşünmekten bile vazgeçer. Kısacası anlamadığın birşeyin özündeki huzur safsatadır diyorum ha alkol almış sarhoş olmuş ha anlamadığın birşeyi düşünmüşsün kendinden geçmişsin benim için böyledir yani.

Kısacası algılamak arkadaşlar sadece 2 sayfa yazı ile değil genelinin manasını algılamak için bütününe bakmak gerekir ahmet hulusi put perest değilki yada başka bir dine mensup değilki olsa ne yazar alsana bir örnek yunus emre'den yunus emreyi sevmeyen varmıdır anlatmak istediğini anlamamış olan varmıdır bilmiyorum ama size güzel bir örnek.

ilim ilim bilmektir.
ilim kendin bilmektir,
Sen kendini bilmezsen,
Ya nice okumaktır?

Dört kitabın manası
Tamamdır bir Elifte,
Sen Elif dersin hoca,
Manâsı ne demektir

Burada yazdığım şeyi ancak ve ancak düşünüpte sorgulayan beyinler algılayabilirler gerisi sözden ibaret görür teferrüat görürde geçer.


Ama yinede bilmek isteyenler ilgilenenler için söylüyorum adama şirk koşuyor bu diyorsunuz adamın tek derdi var islamiyet diyor başka bir şey demiyor ben muhammediyim diyor. Bunu görmek yerine yırtınıyorsunuz sürekli diyorsunuz yok şirk koşuyor yok bilmem ne arkadaşım adam ben kusursuzumda demiyor hatasız kul olmaz bunu biliyoruz ancak hatalı bile olsa değerlendirsene aç araştır okusana mademki doğruluğundan şüphe içerisindesin ne diye kontrol etmiyorsunda ezbere yerden yere çalıyorsun 10 tane yazı yazdım 10'undada aynı şeyi yazdım aç ayetleri ile getir hem kendin algıla hemde insanlara algılat neyi kast ettiği neden korkuyorsun bukadar kendi yanlışın meydana çıkar diyemi bu korkun?

Asla böyle bir korkun olmasın okadar iyi biliyorumki ahmet hulusiyi inan sen kendi yanlışını vurgulasan desenki bak kardeşim adam bunu yazmış ben bunu böyle algılıyorum bana böyle öğrettiler ben şu kitaptan buradan yazıyorum bu ayetleri ahmet hulusi bak burada şuradada yanılıyor desen seni hor görmez sana kelam etmez o derece anlıyorum yazdıklarını anla işte.

Bu yazıyı hazırlamışsın gel baltalamak yerine bir düzene sokalım işi aç bir konu daha aynen dediğim gibi anlat sana yanlışını gösteren ayetleri yaz o ayetleri sen hangi kitaptan alıntı yaptıysan onuda yaz sonra ahmet hulusinin o ayetlere karşılık gelen açıklamalarınıda yaz bakalım bir sen ne demek istiyorsun neyi yanlış anladın yada bizler neyi yanlış anlıyoruz neden böyle düşünüyoruz tarafsız olarak göz atalım dinimizin temelidir hoşgörü bunu unutupda seni yadırgarsam eğer yada ezmeye çalışırsam per perişan olayım yeterki yaz sen burayada link ver konu buradan devam etsin diye inşallah yazımı kayda değer bulursunda yazarsın bulmazda yazmaz isen allah yolunu açık etsin hayırlara vesile olsun ömrün.

01.05.2012 - Yunus Emre Talay

ahmet hulusi şüphelidir

ahmet hulusi şüphelidir arkadaşlar...
cinlerle ilgili bişeyler araştırdım,yazılarını gördüm,okudum,hiç yapmadığım bişeydir ahmet hulusiyi araştırdım yazılardaki düşünceme ters düşen ifadelerinden dolayı...
herkesin aklı var,Allah herkese gani gani vermiş,aklınızı kullanın,okuduğunuz şeyleri karşılaştırmalı okuyun...
bazı arkadaşlarımız burada ahmet hulusiyi eleştirdi diye eleştiriliyor,haksızsa kendini yakar haklıysa tüm ahmet hulusinin kitabını okuyup zihni bulananların(bulanan var demiyorum olmuş olabilir diyorum)hakkına girmiş olur...
biz müslümanız doğru yolda birleşmek zordur,düşmanlarımız boldur,yahudiyle hristiyan birleşir müslümanı arkasından vururda müslümana kimse dost değildir...
kendinize iyi bakın,çok düşünün,herşeyi okuyun arkadaşlar...

05.05.2012 - misafir

Ahmet HULUSİ Kitapları...

Ahmet HULUSİ'yi Antalyadan tanırım. Kendisi açıklamamış ama dünya malının dünyada kaldığını bilen,bilinçli bir müslümandır.Kendisi zengin bir kuyumcudur.Kitaplarının finansmanını kendisi ve kendisi gibi inanan Allah'ın zengin ettiği insanlardır.Ben de kitabını ilk okuduğumda bana ters geldi ve yaktım.

Orada kainatın Allah'ın gölgesi olduğu yazılı idi.Sonra inandığım gerçek din alimlerine de sordum.Bunun doğru olduğunu söylediler.Ben de yanıldığımı anladım.Şüphesi olanlar Muhiddin ARABİ H.Z.'lerinin Gökyüzü ve Burçlar ile ilgili yazdıklarını bulup okusunlar.

Bazı arkadaşların yorumlarını okudum.Çok sert ifadeler kullanmışlar.Bir kişinin olmadığı yerde konuşulanlar,o şahsın duyduğunda hoşuna gitmiyorsa bu GIYBETTİR... ve GIYBET ALLAH KATINDA ÇOK AĞIR CEZASI OLAN BİR SUÇTUR.

Sizleri okuyup kendinizi geliştirmeye davet ediyorum.

ALLAH'IN SELAMI VE BEREKETİ ÜZERİNİZE OLSUN.ALLAH BİZLERİ AFFETSİN...

07.05.2012 - Yener ZORLUTUNA

CVP:Ahmet HULUSİ Kitapları...

Olmadığı yerde konuşmak gıybettir evet.. Bu kişinin şahsı hakkında konuşursan gıybettir. Zehirlerini anlatmak ise gıybet değil tam tersi büyük bir sevaptır..

Kaldı ki olmadığı yer diyorsunuz.. Ahmet hulusi denen vatandaş internette yok mu? adını googlede aradığı an karşısında bu sayfayı görmediğini mi sanıyorsunuz?

Bu yorumları okumadığını mı sanıyorsunuz?

08.05.2012 - komik

haklısınız, ahmet hulusi

haklısınız, ahmet hulusi yorumlarını farklı yerlere çekmek isteyenler var. saygı duyuyoruz kendisine

08.05.2012 - misafir

CAHİL

Kainatın Allah'ın gölgesi olduğu yazılı idi, önce inanmadım araştırdım, doğru olduğunu anladım diyorsun. Arkasından Muhiddin Arabi'yi tavsiye ediyorsun. CAHİL.

Muhiddin Arabi bu görüşü savunmaz. Kainat Allah'ın vücududur der. Sen o konuyu hala anlamamışın, git de doğru dürüst araştır. Kainat Allah'ın gölgesi diyen İmam Rabbani'dir.

Ahmed Hulusi kitaplarını da böyle okuduğunuz için doğru ne yanlış ne anlamıyorsunuz. Fanatikçe savunmalar, akılla ilgisi yok.

11.05.2012 - misafir

Fırsat veriyorsunuz

Ahmed Hulusi'nin kendisiyle ilgili yorumlar gıybettir. İlmi görüşleriyle ilgili eleştiriler gıybet değildir. Çok önemli hataları var. Ama adamın şahsını eleştirenler bu fanatiklere yaygara etme fırsatı verdiği için imana zarar veren ilmi hataları arada kaynıyor. Çok yazık.

11.05.2012 - misafir

sitedeki ahmet hulusi yi

sitedeki ahmet hulusi yi yeterince değerlendirmeyen arkadaşlaradır cevabım:ahmet hulusiyi vasıtasıyla doğru yola geçmiş onca insan varken nasıl ve neyi tartışıyorsunuz.allah onda öyle açığa çıkmıştır nihayetinde oda kuldur.anlatım tarzı size faklı anlayışınıza paralel olmayabilir önemli olan hangi hakikate götürdüğü..lütfen tecelliyat kitabından son kitabı yenilene kadar hepsini okuyun ve sadece ibadet değil imanın esas alındığı anlayışını öyle objektif değerlendirin...buda kul hakkıdır nihayetinde ön yargı kolay yoldur.

12.05.2012 - eda

Merak etmiş sormuşsun senin

Merak etmiş sormuşsun senin geçtiğin aşamadan bende geçtimde bir cvp verim sen diyorsunki diyorsunya hertürlü şeyi benzetiyorsun o düşünmek bile istemediğin son şeyi gel şeytanın ismi ile değiştirelim bakalım şeytan kendi ismini söylermi birdaha söylemezmi şeytanı öyle biyere kilitleki son olarak kendi ismini söyleyecek olsun söyleyemeden önce anlasın özünü tövbe etsin. Bunu ancak o bölüme gelen anlar herkez'e göre değil bu yüzden yazıyı yazanın o bölümden çıkması için yazdım.Selam olsun gözüme.

12.05.2012 - Yunus Emre Talay

Ben mesaj sıralamasını

Ben mesaj sıralamasını biliyorumda bilmeyenler için yazim istedim.Sizi değil yanlış olmasında diğer arkadaşa katıldığımı soledim bir ole bir bole anlaşılmak istemem aslında her ihtimali yazsam burdan çıkmayız ancak şükür allaha yeterli diyorum.

12.05.2012 - Yunus Emre Talay

CVP:Fırsat veriyorsunuz

Gıybet mi değil mi? tartışması yaparak ahmet hulisi gerçeklerini gizleyemezsiniz.

Bazen olur ki, o GIYBET'i yapmak FARZ olur.. Emri bil maruf nehyi anil münker..

Eğer gerçekler anltılmaz, neme lazımcılık yapılırsa işte büyük bir vebal olur.

Gerçekten ahmet hulisi dine fitne fesat sokuyorsa herkese her yerde anlatmak zorundayız.

12.05.2012 - farzdır

Niyet Ettim Bakalım Kısmetimizde Varmı

Benim merak ettiğim şey şu şimdi ahmet hulusi diyorki duva ve zikir ile beynin %95 lik kısmıda harekete geçiyor diyor ohalde kendisi 22 yıldır bu konuda uzman olmuşsa bize zeka raporu yollasın american hastanesinden görelim % kaç kullanıyor. Sevgili ahmet hoca mantıken iyi ancak teoride sağlama yapamıyoruz sanırım. Beni getirdiğin noktadan sonra arapça öğrenmeye allahın izni ile niyet ettim. Size karşı değilim nedeni allahın peygamberimiz hz Muhammed (s.a.v) yolu ile bizlere verdiği terbiye ve hoşgörüdür.

Ahmet hoca hakkında kendi sitesinde bir kaç bölümden örnekler vermek istiyorum. Seni yadırgamak değil ahmed hoca yinelemek istiyorum içinde ne olduğunu bilsek bile genel yargı özü değiştirmiyor ancak iki doğru arasında farklılıklar olursa insanın aklında kuşkuya yer bırakırsın dilersen çalışmalarını tekrar bir gözden geçir ben bir okuyucu olarak anlık bölümlere takılmam ancak fazla gelti git görürsemde bırakırım okumam.Sonuçta dalga değilizki gelgit olsun.Ancak doğrularda yanlışlarda insanlar için saygılarımla. Ancak ben olsam hepsini öğrenmeden çıkıp konuşmaktan korkardım en sonunda dersenki yanlış anlamışım sonsuzluğunu cehennem yaparsın bundan daha büyük korku varmıdır insan için bilmem.

Ahmed hoca Diyorki Kuranı'ı Kerim türkçeye çevrilemez diyor. Ardındanda diyorki elmalılı hamdi yazırdan tercümedir bunlar diyor mantıken haklı kuranı kerim türkçeye çevrilirse layıkı ile çevrilemez türkçede aynı kelimede birçok anlam mevcut arapçadada böyle örneğin alak gibi birden çok anlamı olan sözcükler var ama anlayan hemen anlıyor neyi kast ettiğini.Arapça okunması gerektiğinin sebebi şu mademki bir dine inanıyorsunuz ohalde o dili öğrenecezki aracılara gerek duymadan hz Muhammed'in (s.a.v) yolunu izleyebilelim. Sonuçta nekadar aracı okadar fazla yorum demek doğrusunu anlamak için kendimiz hz'Muhammed'in (s.a.v) yolunu izleyeceğiz.

O bunu dedi bu şunu dedi ile vakit kaybedecek zamanım yok benim sizin varmı bilmiyorum. Büyük hocaların genel fikri arapça öğrenmek. Saydığım bir hoca fetullah hoca bile önce arapça okur sonra türkçeye çevririr vaaz verirken. Bu sebeble bizede arapça yolu açılmış oluyor.Son olarak yine fettullah hocadan bir örnek vereyim yaptığı hizmetleri değerlendirin lütfen çünkü ben içlerinde bile değilim ancak izliyorum tv kanalı ile radyo yayınlarını gerek ayna programı olsun gerek diğer tv organları ile en ihtiyacı olan ülkelerde okullar açıyor biliyorki bu iş yani fakirlik ve cehaletin aşılması ile gerçekleşecek düşünce ile düşünce dolayısı ile hizmet çevresinde yer alan kişilerde ona destek oluyorlar allah razı olsun hepsinden.

Şimdi özümüz mantık ohalde büyük hocalara küfretmekten kaçınalım mademki hz'Muhammed (s.a.v) son peygamber dinimiz islamda son din ohalde bize düşen bunu layıkı ile yüceltmektir. Kaosla birbirinizi yoksayarak hiç ederek değil.Hz Muhammed'in (s.a.v) anlattıklarını özde anlayan göz yaşlarını tutamaz çünkü bu öyle bir yaşamki birimizin başına aynısı gelse kan gölü götürürdü. Hangimiz bukadar sabırlıyız? Bu sebeble arkadaşlar hocalarınızın kıymetini bilin ve şunuda asla unutmayın hz Muhammed (s.a.v) diğer dinleri es geçmemiş kabul etmiştir. Bu sebeble dine bakışı dar değildir çünkü hepsinin teyit ve dorulayıcısını tebliğ etmiştir. hz Muhammed'in (s.a.v) seven dini islam olanlar onun yaşayışını ölçüt almalıdır.

Son sözüm son din islamiyeti kabul ediyorsanız gözünüz gibi göreceksiniz insanları kendi gözünüz gibi. Bir karıncayı bile incitmekten korkacaksınızki onuda vareden'e inanıyorsunuz bazen bir bitki bazen ise bir çiçek kainatın bahçesinden örnekler olacak Hz Muhammed'in yaşamını öğrenin bakalım küçükseyebilecekmisiniz yada yoksayabilecekmisiniz alemi. Böylesi görmek her kula nasip olurmu bilmem ancak bildiğim şuki böylesi bir görüş yapısı çözer kaos ortamını benim lugatımda ayrımcılığa yer yok bende muhammediyim kimin haddine düşmüş ayrımcılıkki kim ister ayrıyı gayrıyı bu öyle bir bakışki hayvan derken ikinci kez düşünmek gibi dinimiz islam kardeşlerime buradan bir çağrı sizler öğrenmeye çalışmassanız her önüne gelen size kendi fikrini aşılar.Aslında özde ahmet huluside buna yönlendiriyor mademki doğru değil diyorsanız o halde açın okuyun diyor.Doğrular yanlışları örtmesede nitelik açısından yol gösterici diyebiliriz.

Beni yansıtacak olan Hz Muhammed (s.a.v) dir. Benim dinim arapça ise demekki bana arapçanın yolu açılmış demektir. Modern olalım ölçütlerimizleki islamiyet yayılsın bağnazlıkla zorbalıkla ayrımcılıkla öfkeden başka hiç birşey yayılmaz.Bu böyledir diye kesinlik kazandırmaktansa bunu şu yoluda var demek evrenselliği bize taşır. Şunu özellikle vurgulamak istiyorumki mademki son din islamiyet kendi yapamadıklarımızı başkalarına ders olarak anlatmayalım. Bu din bireysellikten çokluklara doğru gidiyor. Önce kendimizi yenileyeceğiz örnek adam pislik içinde ama islamda temizlik imandan gelir konusundan bahsediyor neye yaradı.

İslamiyet önce bireyde görünecek her yönü ile sonra çokluklarda. Tıpkı ayna gibi.Kardeşlerinizi gözünüzün önüne getirin onlar sizi örnek alıyorlar. Allah'ın (C.C) verdiği güzel akıllarımızı boş tartışmalarla karartacağımıza ilim irfan ile değerlendirip allah rızası ile kullanalım. Fikirlerime karşı olanada katılanada selam olsun sizleri en sevdiğime emanet ediyorum. Allaha emanet olun.

14.05.2012 - Yunus Emre Talay