Zehirli | Konular | Kitaplar

Ahmet Hulusi ( 2 )

Konu ile ilgili yorumlar 3. sayfadasınız.
Konuya tekrar dönmek ya da konuyu okumak için buraya tıklayınız.

73 yorum 3. sayfa

allah ıslah etsin

sevgili mümin kardeşim malesef bu kitabı yeni almak nasip oldu.dinde en kötüsü bilmeyen bir başkandır ,rehberdir. o şahsın insan ve sırları adlı kitabı elimde inanın saçmalık .kitabın 93. sayfasında rabbi tealanın bir bulut olduğundan bahsediyor ...ama efendimiz bile rabbimizin ne şekilde olduğunu bilmiyor. şimdi o şahsa soruyorum sen efendimizden de mi üstünsün (tövbe haşa)biraz düşünelim kardeşim rabbim herkesi yolundan ayırmasın amin

10.05.2009 - misafir

selamun aleykum

selamunaleykum din kardeşim düşünmekden kast ettiğiniz nedir merak ettim doğrusu şuanda üstad dediğiniz beyefendinin insan ve sırları adlı kitabını okumaktayım 93. sayfada rabbimizin şeklini neye benzetmiş söylemek bile istemiyorum.bu kitap için konuşuyorum tam bir safsata ...tabi kendi düşüncelerim bunlar .eğer rabbe inanıyorsanız en azından o sayfayı okuyup dediğimi anlayacaksınız .bunu anlamayanda zaten kuran tercümesi hayatında hiç okumamıştır rabbim hidayete erdirsin

10.05.2009 - misafir

bu yazı geleli 2 sene

bu yazı geleli 2 sene olmuş fakat bu kitap elime yeni geçti.evet resulu ve allahu tealayı kabul eden bir insanda bu kadar saçma şeylere itimat etmez kardeşim.ASIL TASAVUFU bilipte bu şahsa inanlara şaşmak lazım diyorum insan ve sırları adlı kitabının 93. sayfası dediklerimi bilen ve anlayan bir mümin için doğrular sanıyorum.rabbim herkese hidayet versin ve böyle insanlardan esirgesin allah yar ve yardımcınız olsun

10.05.2009 - misafir

selamun aleykum

maalesef 2 gün önce aldığım bu kitap beni hüsrana uğrattı.hatta bu kitaba inana abilerimi görünce daha çokk üzüldüm.sadece göz gezdirirken insan ve sırları adlı kitabın 93. sayfasını okudum.inanamadım.böyle bir iddia atılmaz atılsada kimse inanmaz diyordum ki bu şahsın bir sitesi olduğunu öğrendim.şindi allah ve peygamber efendimize inanan rabbin emirlerini efendimizin sözlerini dikkate alan bir MUMİN nasıl olurda 'haktealanın evvelki şekli buluta benzer bir duman olmasıdır'yönündeki bir iddiaya itimat eder.rabbin şeklini bu şahıs nerden biliyor.efendimiz bile bu konuda bilgi vermezken o kim oluyor meraktayım.inşallah yolunda olanı yoldan çıkarmaz bu şahsın kitapları.doğru yola girdim diye sevinen abilerimde dua dua rabbe yalvarsınlar ki o yoldan tez elden kurtulsunlar rabbim herkese hidayet versin YOLUMUZU ŞAŞIRTMASIN AMİN

10.05.2009 - misafir

A.HULUSİ

Yorumlarda görüldüğü üzere A.Hulusi'yi kimileri göğe çıkarmış kimileri de yerden yere vurmuş. Bir süredir sitesini zaman buldukça incelemekteyim. Dua ve zikir kitabını okudum. İnsan ve sırları 1 'i itirmek üzereyim.
Kitaplarının ve ele aldığı konulara yaklaşım tarzının farklı olduğu kesin. Ayrıca kanımca çok sağlam tespitleri de var. Yalnız bazı hususlarda öyle iddialı şeyler çıktı ki karşıma sindirmek ve doğruluğunu ölçüp tartmak adına kitaptan bi iki gün uzak tuttuğum oldu kendimi. 2.ci kitabını bitirecek olmama rağmen henüz ne kadar güvenilir olduğu konusunda netleşemedim. Çünkü akıldan çıkarılmaması gereken bir husus var ki bugün bu milletin imanı üzerinde binlerce sinsi oyun oynanıyor ve sadece tek bir noktayı deşebilmek adına nice bilmemne uşağı kendini çok iyi kamufle ederek hiç anlaşılmayacak şekilde içimize nifak sokmaya çalışıyorlar. Bu noktada bilhassa Hulusi kitaplarını etüd ederek okuyanlara ne kadar çok okumuş olurlarsa olsunlar her daim temkinli olmalarını tavsiye ederim. İç cebinde tevrat gezindiren nice imamlar görmüş bir milletiz, unutmayalım!
Diğer yandan bakacak olursak islam hakikatinin bizlerin sığ anlayışından çok ötede olduğu bir gerçektir. Hallacı Mansur'a "en-el Hakk" dedirten nedir iyi düşünmek lazım. Yorumlarda tasavvuf bilen Hulusi'ye inanmaz denilmiş. Ki eğer böyle düşünen başta kendi tasavvufun ne demek olduğunu bilse idi böyle bir cümle kuramazdı zira tasavvuftaki en önemli terbiye yollarından biri zikirdir. Tasavvuf ehli zikir yoluyla halden hale girer, boyuttan boyuta geçerler. Husuli'de dikkati çeken en önemli şeylerden biri sürekli olara zikrin üzerinde durmasıdır. Herşeyi koyalım bir kenara. Okumayalım bu amcanın kitaplarını. Sadece tavsiyesi üzerine esma ül hüsnadan verdiği zikirlere devam edelim düzenli olarak. Zarar ı görürdük acaba yoksa bize de "delilik" kapıları bir bir açılmaya mı başlardı:)
Bunun dışında, yazılarına gösterdiği kaynaklar ayetler,kütüb-i sitte'den hadisler ve Erzurumlu İbrahim Hakkı gibi İmam-ı Gazali, İmam-ı Rabbani gibi büyük alimler.Birileri neden onları okumuyorsunuz demiş. Haklı olmakla beraber asıllarını okumaya kullandığımız türkçe yetmediği gibi yine çevirileri de yetersiz kalabiliyor. Bunun dışında sürekli gelişen bilimi de takip etmek hasebiyle güncel kitaplar olması işin bir diğer yönü. Unutmayalım ki ilim Allah'ın ilmi ve her yeni keşif insanı ona doğru götüren bir adımdan ibaret. Vaktiyle içine düştüğümüz ilimsizlik çukuruna bir daha düşmeyelim inşallah:)
Söylenebilecek , her iki yönede bakan çok fazla söz vardır muhakkak. Önemli olan birbirimize doğruyu görmede yardımcı olmak olursa kimse sözleriyle bir diğerini kırmaya çalışmaz. Son olarak tekrar eklemek istediğim şudur:
Allah'a giden sayısız yol vardır fakat her birimiz Kuran ışığında kendi yolumuzu keşfetmekle mükellefiz. Namazları jimnastik yapmaktan öteye geçiren bir şuura ulaşmak gibi gayesi olanlarımız var ise, okumak araştırmak, tefekkür etmek ve bunun yanında Allah'tan Zat'ını dilerken sırat-ı müstakimden bizi ayırmaması için bol bol dua etmek zorundayız. Tanımadan etmeden kimse karalamasın, yazdığı herşeyin hak olduğundan emin olmadan da kimse bir diğerini tesir altında bırakmasın derim. Her zaman için temkinli olmakta ve okurken sürekli bir irkilme hali ile ayağımızı yere sağlam basmak için gayret göstermekte fayda vardır.
Emaneti Emanet Sahibi (c.c) 'ne teslim edene kadar yolundan ayrılmamak duası ile..
Selamlar..

18.05.2009 - burrcu

FAKR

kişinin dünya ve ahiret yaşamında yaşayacağı problemlerin ana kaynağı benliktir.
"Fakrımla öğünürüm" buyuruyor efendimiz S.A.S
Kişi bunun gerekliliğini anlamak için çabalamalı ve bunu yaşayabilmek için mücadele etmelidir.
Savaş dönüşü yine efendimiz buyurmuştur "Küçük cihaddan büyük cihada döndük"

A.Hulusi'nin eserlerinde kişinin varlığına yönelik bilgilendirmeler çok yoğun.
"ilim Çin de olsa alınız" buyururken efendimiz ,idrak ve tefekkürün alt yapısı ilme ne derece ümmetini teşvik ettiğini de anlıyoruz bir yönüyle.

Kavgasız,korkusuz,samimiyet içerisinde düşünmek,araştırmak inşaallah anlamayı ve yakınlığı getirir sahibimize ...
Hepimize samimi yönelişler dileğiyle.

28.05.2009 - Erkan

ÜSTAD AHMED HULISİ

Yazık yazık, çok yazık, demek geliyor içimden..kime niçin?..diye soruyorum kendi kendime..

Nasibi olan değerlendirir ilmi olmıyana ne çare?..

BİR İLİM YAYILMİŞ EVRENE; HABERİN YOK!.. BARİ MUNDAR DEME!..

Sünnetullahı "OKU" tercihini öyle yap...yada sadece kendine bak..

Allah cümle inananlara ilmini anlamayı ve yaşamayı koaylaştırdıklarından etsin..delalete sapanlardan değil.AMİN...

29.05.2009 - özde

Konuya istinaden Ahmet

Konuya istinaden Ahmet Hulusinin insan ve sırları kitabında okumuş olduğum kader ile ilgili bölümünde ve soru cevap kısmındaki yaklaşımına değinmek istiyorum.

Alıntı Ahmet hulusi insan ve sırları 2
(“KADER”LE İLGİLİ SORULAR
Peki öyle ise bir sual -Mâdem ki benim kaderim önceden yazılmış, olacak olan olacak, olmayacak olan da olmayacak, öyle ise ben de hiçbir şeyle uğraşmam, boş otururum!?.. Cevap -Şâyet boş oturmak için varedilmiş isen, ancak o takdirde bu dediğini gerçekleştirebilirsin. Aksi takdirde, ne iş için yaratılmış isen, o iş sana kolay gelecek ve mutlaka o işi yapmaya devam edeceksin!.. Başka bir sual -Allâh benim Cehenneme gitmemi takdir etmiş ve cehennemliklerin işini bana kolaylaştırmış ise, bunda benim suçum ne?.. Cevap
- Mülk sahibi mülkünde dilediği gibi tasarruf eder!.. Sen nasıl mülkün saydığın şeyde dilediğini yapmak istiyor ve bundan engellenirsen, benim hürriyetim nerede diye isyana ^ İN S AN V E S IR L A R I 119
başlıyorsan; Allâh da kâinatın mutlak meydana getiricisi olarak mülkünde dilediği gibi tasarruf etmektedir. Hiç bir kayıt ve şarta bağlı olmaksızın!.. Sual - Peki Allâh bana cebren bu işi yaptırmıyor mu?!.. Cevap- 1 - Cebbar olan Allâh dilediğini yapar ve bundan dolayı da kendisine sual sorulmaz! Cevap- 2 - Esasen Allâh sana yaptırıyor diye bir şey sözkonusu değildir. Çünkü gerçekte -sen’ diye bir varlık yok ki!.. -Sen’ ancak bir isimden ibaretsin!.. -sen’ ancak 5 duyunun hayal âleminde oluşturduğu bir varlıksın!.. -sen’ var kabul edilen bir izafî birimsin!.. Şâyet sana hücre boyutunda baksak, sayısız hücrelerden ibaret bir kütlesin!.. Işık boyutunda baksak, renk renk ışıksın!.. Beyin yapın ve programın itibariyle seyretsek, belli bir görevi ortaya koymak için çeşitli özelliklerle programlanmış bir kozmik robotsun!.. Ama ne var ki bütün bunlarla beraber, özün itibariyle kâinatın herhangi bir yerinde mevcut olan tüm özelliklere de sahipsin!.. Sual - Benim kendi varlığım olmadığına, varlığımın O’ndan başka, ayrı bir varlık olmadığına göre, cehennem niye olsun ve ben niye yanayım?.. Cevap A H M E D H U L ÛS İ ^ 120
- Şu anda da aynısın ve gerek maddî ve gerekse mânevî sayısız yanışlar içersindesin. Öyle ise şu anda nasıl maddî ya da manevî yanışlar sözkonusu ise, ölümötesi yaşamda da aynı şekilde yanışlar sözkonusudur!.. Sual - Ben de, madem ki kaderim yazılmış, ibadet etmiyorum!.. Nasıl olsa, cennetlik isem cennete gideceğim, cehennemlik isem cehenneme gideceğim. Cevap -Allâh cennet için yarattığına cennetliğin amelini nasip eder, cehennem için yarattığına da cehennemliklerin amelini. Sen hangisi için isen onun ameli sana kolay gelir!.. Zaten senden ne tür amel çıkıyorsa, sen, o senden çıkan amelin neticesine ulaşacaksın!.. Sual -Dua, kazayı defeder!.. Bu kaderin değişmesi değil midir?.. Cevap - Kazayı defedecek duâ dahi takdirdendir!.. Sual - Peki irade-i cüzüm yok mu benim?... Cevap 1 - Ne Kur’ân-ı Kerîm’de ne de bildiğimiz kadarıyla hadîs-i şerîflerde irade-i cüz’ diye bir tâbir geçmez! Cevap 2
-Varlığın tümüyle O’ndan oluşu itibariyle, her zerrede kendi boyutlarında O’nun iradesi mevcuttur ve o mutlak irade ^ İN S AN V E S IR L A R I 121
sahibidir. Senin basiretini örten perdeyi kaldırmayı dilerse, görürsün ki sana ait olduğunu sandığın her şey O’na aittir!.. “Mutlak irade”nin senden çıkışı hâlinde aldığı isimden başka bir şey değildir Cüz-i irade. Gerçekte, "cüz-i varlık" yoktur ki; "cüz-i irade olsun!... Evren tek bir varlıktır... Sual -Öyle ise bendeki tüm eksiklik, kusur ve yanlışlar da O’na aittir!.. Cevap - Saydığın tavsifler, var sandığın varlığa nisbetle kabul edilmiş "izâfî" tavsiflerdir. Gerçekte ne senin var sandığın varlıkların O'ndan ayrı birer varlıkları vardır; ne de eksik, noksan, kusurlu olan bir şey!.. Sual - Varlıktaki bir takım süflî şeylere de “O” mu diyeceğiz? Cevap - Süflî şeyleri gören göz sahibi için, süflî şeyler o değildir!.. Basîret sahibine göre ise zaten böyle şeyler sözkonusu değildir. Zirâ onların beyni gözlerine tâbi değil; gözleri beyinlerine tâbidir. Gördükleri kadar düşünmek derekesinden düşünebildikleri kadar görmek mertebesine yükselmiş ve sonunda da varlıkların olmayışını idrâk derecesine ulaşmışlardır. Sual -Dediklerinin büyük bir kısmını anlayamıyorum. İçimden reddetmek de gelmiyor, öyle ise ne yapayım?..
Cevap A H M E D H U L ÛS İ ^ 122

Gördüğünüz üzere insandaki cüzi iradeyi inkar ediyor ve vahdetil vucut anlayışı ile desteklemeye çalışıyor. Sanırım her iki konu tam anlamıyla açıklanamıyor yada yada idrak edilebildiği kadar açıklanıyor.
Bu yaklaşım cebriye ve vahdetil vucut anlayışının birleştirilmesi gibi duruyor.

yazılanlar yeterince tatmin etmiyor ve çelişkilere çok açık
sorulan sorulara verilen tek cevap
'' Allah istediğini yapar ''

Allah Adildir , adaletli iş yapar Hakimdir , hikmetli iş yapar
sebepsiz yere niye beni cehenneme , seni cennete koysun adalet ve hikmet nerde?
Allah ın bazı isim ve sıfatlarını alıp , diğerlerini yok saymak doğru bir düşünce değil
Onada cevabı vahdetil vucut anlayışına benzer bir yaklaşım ile oluyor. Gerçekte sen diye birşey yok ki o yüzden adaletsizlik olmuyor diye bir düşünce.

"Sana ne iyilik gelirse Allah’tandır. Sana ne kötülük gelirse kendindendir. (Ey Muhammed!) Seni insanlara bir peygamber olarak gönderdik. Şahit olarak Allah yeter." (Nisa/79)



Kalın sağlıcakla

27.11.2009 - misafir

bugün henüz yeni

bugün henüz yeni kabuledilen hologramik evrenden bahsederken bunu anlamayan insanlara negibi bi örnekle bunu acıklaması gerekiyodu sence..

28.11.2009 - yavuz

Ahmed Hulusinin

Ahmed Hulusinin kitaplarını okumuş bir kardeşiniz olarak diyorumki,üstadın gıybetini yapmak yerine varsa ilminiz sizlerde yazın açıklayın sizleride okuyalım,Allah Ahmed hulusiden razı olsun hak dostlarına selam olsun.

18.12.2009 - misafir

cinn ve insten çoğunu cehennem yaşamı için yaratıp, çoğalttık

ARAF : 179

Andolsun ki cinn ve insten çoğunu cehennem yaşamı için yaratıp, çoğalttık! Ki onların kalpleri (şuurları) var, (hakikati) kavrayamazlar; gözleri var bunların, onlarla baktıklarını değerlendiremezler; kulakları var, onlarla duyduklarını kavrayamazlar!.. İşte bunlar en'am (evcil hayvanlar) gibidirler; belki daha da şaşkın! Onlar gâfillerin (gılaf içinde - kozalarında yaşayanların) ta kendileridir!

31.12.2010 - bi-iznihi

sen şakamısın 1400

sen şakamısın
1400 yıldan bahsetmişsin. bırak seni A.Hulusi ne yaparsa yapsın sahabenin bilgisinin binde birine ulaşamazsınız. Ne kalbi Ne beyni

15.04.2011 - misafir

Adam üstte yazmış

Adam üstte yazmış hulusinin ne olduğunu daha ne yazsın

19.04.2011 - misafir

ne hologramı yahu sen

ne hologramı yahu sen kendini akıllı mı zannediyon

22.04.2011 - misafir

ahmet hulusi hatası

arkadaslar yakalasık bir haftadır neredeyse gunde 10 saat ahmet hulusinin kitaplarını inceliyorum. soyledigi cok dogru ve sunet ve fıkıhla ortusen fikirler var ve en onemlisi Allah ve Resulu na tabiyim diyor. bu onemli.
simdi gelelim asıl meseleye: ahmed hulusinin anlattıkları kesin bir bilgiymis gibi soylemesi ve bazı konularda inanılmaz şirk leri soz konusu. şimdi cennet ve cehennem, sıratıl mustakim ve daha bir cok hadislerle anlatılan ahiret hayatına dair tüm olgular resmen yalanlanıyor veya mecazdır deniyor.. neredeyse bu birlik kavramında her insan Allah tır (tovbe haşa) demeye ramak kalıyor ve kıvırıyor :)
"Attığında, sen atmadın, atan, Allah tı" ayetini oyle bir yorumluyor ki Haşa Hz. Muhammed (S.A.S) sanki Allah yapıyor. bu sahsı okuyan genc beyinlerin dinle pek alakaları kalmıyor. dikkat edin kitaplarında Allah ın yasak ve kurallarından ne kadar bahsediyor.
bakın arkadaslar benim şahsi kanaatim, kimseyi baglamaz:
Ahmet hulusiye inananlar yanlıs yoldadır ve sonuda (ene) ile butunlesir. cunku yazdıklarının ozunde ene yi devlestiriyor. her ne kadar ben, sen, o, bu, su yok tek var diyor ancak, ozunde anlasılan tek birsey var Allah bizim icimizde ona ulasın diyor. (Haşa) Kulluyen yalan. simdi sizlere bir ornek vericem lutfen dikkatle okuyon:
BİR MARKETTE EĞER YUMURTA, EKMEK, ŞEKER UCUZ İSE HEMEN ŞÖYLE BİR FİKİR OTURUR BEYNİMİZE "BU MARKET ÜRÜNLERİ UCUZDUR" DER VE DİĞER ÜRÜNLERE PEK BAKMAZ ALIŞVERİŞİMİZİ YAPARIZ. AHMET HULUSİ YAPTIGI BUNDAN İBARET.

(TABİKİ DOĞRUSUNU ALLAH BİLİR)

23.05.2011 - Fatih Karakayan